Sosyal Bilimler Enstitüsü / Social Sciences Institute

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11727/1394

Browse

Search Results

Now showing 1 - 7 of 7
  • Item
    Covid-19 salgını süreci ile tüketicilerin çevrim içi gıda alışverişini etkileyen unsurlar
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Akındır, İrem; Işın, Feride Bahar
    Çin’in Wuhan kentinde 2019 yılının son aylarında patlak verip herkesi etkisi altına alan Covid-19 salgını; tüm dünyayı ve sektörleri etkilediği gibi gıda sektörünü de etkilemiştir. Covid-19 salgınının sonuçları olan karantina uygulamaları, sokağa çıkma yasakları, fiziki mağazaların çoğunun geçici olarak kapatılması ve bulaş riski sebebiyle çevrim içi alışverişe olan talep daha da ön plana çıkmış ve tercih sebebi olmuştur. Bu durumu göz önüne alan gıda satıcıları değişen ve talebi artan çevrim içi gıda alışverişi için teknolojik gelişmelerin ve ilerlemelerin sayesiyle pazardaki yerlerini koruyabilmek ve tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çevrim içi gıda alışverişi konusunda harekete geçmişlerdir. Tüketicilerin çevrim içi gıda alışverişini tercih etmeleri ile birlikte bu yönelimlerini etkileyen unsurlar oluşmuştur. Tüketicilerin çevrim içi gıda alışverişi tercih etme sebepleri arasında çeşitlilik, esneklik, rahatlık, çok yönlülük ve haz gibi unsurlar dikkate alındığında satın alma kararını etkileyen çeşitli seçenekler göz önüne çıkmaktadır. Bu araştırmanın amacı tüketicilerin Covid-19 salgını sürecinde çevrim içi gıda satın alma davranışlarını etkileyen unsurları diğer bir değişle tercih etmelerine sebep olan etkenleri belirleyebilmektir. Veri toplama yöntemi olarak çevrim içi anket yapılmış ve araştırmaya 406 kişi katılmıştır. Araştırmanın evrenini 18 yaşından büyük, anketi cevaplamaya gönüllü ve daha önce çevrim içi gıda alışverişi yapmış olan tüketiciler oluşturmaktadır. Elde edilen veriler SPSS programı kullanılarak analiz edilmiş ve güvenirlik analizi için Cronbach Alpha katsayısı kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda 5 hipotezden 3’ü kabul edilmiş, 2’si reddedilmiştir. Covid-19 salgını süreci ile çevrim içi gıda alışverişinde tekrardan satın alma niyeti üzerinde; haz, rahatlık ve esnekliğin etkisi olduğu desteklenirken, çeşitlilik ve çok yönlülüğünün etkilerinin olmadığı tespit edilmiştir. The Covid-19 pandemic, which broke out in the last months of 2019 in Wuhan, China, has affected the food industry as well as the whole world and sectors. The demand for online shopping has come to the fore even more and has become the reason for preference because of quarantine practices which have been the results of the Covid-19 pandemic, curfews, most of the stores temporarily shutting down and the risk of virus’s contamination. Considering this situation, physical food shops have taken action on online food shopping in order to maintain their place on the market and meet the demands thanks to technological developments and advances for online food shopping with increasing results and demands. With the help of consumers preferring online food shopping, the factors affecting the tendencies to online food shopping are formed. Considering the factors such as variety, flexibility, convenience, versatility and pleasure among the reasons for consumers to prefer online food shopping, there are various options that affect the purchasing decision. This study’s aim is to determine the factors that affect the consumer's online food shopping decisions with the Covid-19 Outbreak and in other words, to identify the factors that lead to their preference of online food shopping. An online survey was made as a data collection method, and 406 respondents participated in the research. The population of the research consists of consumers over the age of 18, who are willing to answer the questionnaire and have shopped online before. The obtained data was analysed using the SPSS programme and the Cronbach Alpha coefficient was used for reliability analysis. As a result of the analysis, 3 out of 5 hypotheses are accepted and 2 of them are rejected. With the Covid-19 outbreak, the intention of repurchasing in online food shopping has effect of pleasure, comfort and flexibility but the effect of diversity and versatility on the intention of repurchasing in online food shopping are not be supported.
  • Item
    Pandemi sürecinde uzaktan çalışmanın beyaz yakalılar üzerindeki etkisi
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Kocamaz, Zeynep; Şenyuva, Zuhal
    Bu çalışmada pandemi sürecinde en çok etkilenen gruplardan biri olan özel sektörde uzaktan çalışan beyaz yakalı olarak tanımlanan çalışanların deneyim ve fikirlerine başvurularak pandemi sürecinde uzaktan çalışmanın beyaz yakalılar üzerindeki etkileri anlaşılmaya çalışılmış olup uzaktan çalışma yönteminin geleneksel iş yapış biçimlerini nasıl değiştirdiğinin bütünsel bir yaklaşımla değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda uzaktan çalışma ve beyaz yakalı çalışan kavramları için yazın taraması yapılmış; uzaktan çalışmanın tanımına, Pandemi sürecinde Türkiye’de uzaktan çalışma yöntemine, uzaktan çalışma kavramının avantaj ve dezavantajlarına, uzaktan çalışmanın örgütsel etkilerine değinilmiş olup, ikincil olarak beyaz yakalı kavramı üzerine incelemeler yapılmıştır. Bu araştırma, uzaktan çalışmanın avantajlarını ve dezavantajlarını incelemiş ve katılımcıların görüşleri doğrultusunda örgütsel zorlukları ve iletişim sorunlarını vurgulamıştır. Uzaktan çalışma, zaman tasarrufu, esneklik ve aile ile daha fazla zaman geçirme gibi avantajlara sahiptir, ancak iletişim problemleri, sosyal izolasyon, motivasyon kaybı ve iş-yaşam dengesinin bozulması gibi dezavantajlar da içermektedir. Bu araştırma, uzaktan çalışmanın iş hayatındaki rolünü ve yönetimini anlamamıza yardımcı olacak önemli bulgular sunmaktadır. İletişim sorunlarının giderilmesi ve örgütsel zorlukların ele alınması, uzaktan çalışmanın verimliliği, motivasyonu ve çalışan refahını artırmak için önemlidir. In this study, it is aimed to understand the effects of remote working on white-collar workers during the pandemic process by referring to the experiences and opinions of employees defined as white-collar workers working remotely in the private sector, which is one of the most affected groups during the pandemic process, and to evaluate how the remote working method changes traditional ways of doing business with a holistic approach. In this direction, a literature review was conducted for the concepts of remote working and white-collar employees; the definition of remote working, the remote working method in Turkey during the pandemic process, the advantages and disadvantages of the concept of remote working, the organizational effects of remote working were mentioned, and secondly, the concept of white-collar employees was examined. This research examined the advantages and disadvantages of remote working and highlighted organizational challenges and communication problems in line with the views of the participants. Teleworking has advantages such as time saving, flexibility and more time with family, but it also has disadvantages such as communication problems, social isolation, loss of motivation and disruption of work-life balance. This research provides important findings to help us understand the role and management of telework in the workplace. Addressing communication problems and organizational challenges are important to improve the productivity, motivation and employee well-being of remote-work.
  • Item
    Covid-19 Salgını ve müşterilerin otel tercihlerini etkileyen faktörler
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Önder, Aslıhan; Işın, Feride Bahar
    2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 ortaya çıkışından üç ay sonra tüm dünyada etkilerini göstermiş ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Pandemi olarak ilan edilmesiyle birlikte küresel çapta bir karışıklık yaratan Covid-19 o zamana kadar olan bütün küresel dinamiklerde değişikliklere ve bozulmaya sebep olmuş, sağlık başta olmak üzere ekonomik, politik, sosyolojik açıdan birçok olumsuz sonuçlara yol açmıştır. Bu çalışmada da Covid-19’un en çok etkilediği sektörlerden biri olan turizm sektörünün konaklama alanı incelenmiş ve bu çerçevede, salgın ile birlikte müşterilerin otel tercihlerini etkileyen unsurlar ele alınmıştır. Araştırma kapsamında otel tercihi Covid-19 ve hijyen faktörler çerçevesinde ele alınmış kurulan yapısal eşitlik modeli sonucunda bulaşı faktörünün Covid-19 faktörü üzerinde doğru orantılı, Covid-19 korkusunun da otel tercih niyeti üzerinde ters orantılı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Covid-19, which emerged in Wuhan, China in December 2019, showed its effects all over the world three months after its emergence and was declared a pandemic by the World Health Organization. Covid-19, which created a global confusion with its declaration as a pandemic, caused changes in all global dynamics up to that time, and caused many negative consequences in terms of economic, political and sociological, especially health. In this study, the accommodation area of the tourism sector, which is one of the sectors most affected by Covid- 19, was examined and in this context, the factors affecting the hotel preferences of the customers with the epidemic were discussed. Within the scope of the research, hotel preference was handled within the framework of Covid-19 and hygiene factors, and as a result of the established structural equation model, it was determined that the contagion factor had a directly proportional effect on the Covid-19 factor, and the fear of Covid-19 had an inversely proportional effect on the hotel preference intention.
  • Item
    Covid-19 salgınının ilişkisel sosyolojik açıdan karma desen analizi: Türkiye emekliler derneği örneği
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Koşar, Ahmet Faruk; Kasapoğlu, M. Aytül
    2020 Mart ayında Türkiye’de Covid-19 kaynaklı ölümlerin gerçekleşmesi ile birlikte virüsten korunmak amacıyla 65 yaş ve üstüne uzun süreli ciddi kısıtlamalar getirilmiştir. Bu araştırmanın temel problemi, Covid-19’un Pandemi olarak ilan edilmesiyle birlikte 65 yaş ve üzeri nüfusun gündelik yaşamlarının giderek daha güç hale gelmesidir. Araştırmanın alt problemleri olarak ise, emeklilerin getirilen kısıtlamalar hakkında görüşleri başta olmak üzere, zaman ve mekânda yaşama tutunma taktikleri ve komşu, arkadaş, akrabalarla görüşme sıklığı, yalnızlık vb. duygularıyla baş etme stratejilerinin neler olduğu sorularına yanıt aranmıştır. Bu tez çalışmasının temel özelliği kuramsal ve metodolojik olarak aralarında uyumluluk olan “İlişkisel Sosyolojik” bakış açısı (Relational Sociology) ve “Karma Desen” (Mixed Design) araştırma deseninin, özellikle de “Temellendirilmiş Kuram “ (Grounded Theory) nitel araştırma geleneğinin birlikte kullanılmasıdır. Ayrıca çalışmanın “özdüşünümsel” (reflexive) olması kadar yorumlama ve açıklamayı birlikte hedeflemesi de onu özgün kılmaktadır denilebilir. Bu çerçevede çalışmada ilk olarak nitel araştırma yapılmış ve buradan kazanılan deneyim ile nicel araştırmanın kapalı uçlu sorularının seçenekleri yetkin bir biçimde yazılabilmiştir. Ankara Türkiye Emekliler Derneği üyesi olan 65 yaş ve üstü 16 emekli katılımcı önce mülakat yapılmış ve şekiller aracılığıyla gündelik yaşamlarındaki değişimler sunulmuştur. Yalnızlık, düzenli sağlık kontrollerinin ihmali ve ekonomik sıkıntılar en önemli güçlükler olarak ifade edilmiştir. Mekân kullanımları, rutinleri ve ev içi ihtiyaçlarını nasıl karşıladıkları da temellendirilmiş kuramın ilk aşaması olan “açık kodlama” sırasında ortaya çıkmıştır. İkinci aşama olan eksenel kodlamada ise, emeklilerin yaşadıkları belirsizliklerde çeşitli noktaları, onları aşma yöntemlerindeki benzerlikler ve farklılıklar betimlenmiştir. Araştırmanın çekirdek kavramı olarak “dayanışma” önerilirken, emeklilerin Pandemi sırasındaki yaşamları süreç olarak “ırmak” metaforu ile anlatılmıştır. Çalışmanın nicel bölümünde, araştırmanın amaçları doğrultusunda katılımcıların gündelik yaşamda yaşadıkları değişimleri kapsamlı öğrenmek için “tabakalı örnekleme” ile ulaşılan 60 emekliye anket uygulanmış, toplanan veriler ileri istatistiksel analizlerle sunulmuştur. Araştırmanın sonuç bölümünde ise, ilişkisel sosyolojik olarak, kuram-uygulama, nicelnitel, zaman-mekân gibi ikilikleri yenmeye çalışarak, belirsizlikler esasında farklılıklar/benzerlikler, karma desen araştırmanın, sosyoloji için uygunluğu vurgusu ile ortaya konmuştur. Upon deaths from Covid-19 in Turkey in March 2020, long-term serious restrictions were imposed on 65 years and older for their protection against the virus. The main problem of this research is that, upon the declaration of Covid-19 as a Pandemic, the daily lives of the population aged 65 and over have increasingly become more difficult. As the sub-problems of the research, especially the opinions of retirees about the restrictions imposed, tactics of survival in time and space, frequency of meetings with neighbors, friends, and relatives, and the strategies for coping with emotions such as loneliness have been tried to be answered. The main feature of this thesis is the use of the Relational Sociological perspective and the qualitative research tradition of the Mixed Design (research design) which are theoretically and methodologically compatible with each other and also the use of the qualitative research tradition “Grounded Theory”. In addition, it can be said that the study is unique due to its aim of understanding (interpretation) and explanation as well as being reflexive. In this framework, firstly, qualitative research was conducted in the study, and with the experience gained, the options of the closed-ended questions of the quantitative research have been written competently. 16 retired participants aged 65 and over, who are members of the Ankara Turkey Retirement Association, were first interviewed and the changes in their daily lives were presented through figures. Loneliness, neglect of regular health checks and economic difficulties were stated as the most important difficulties. Their use of space, their routines, and how they meet their domestic needs also emerged during the first phase of grounded theory,open coding. In the second stage, axial coding, the common points of the uncertainties experienced by retirees, the similarities and differences in the methods of overcoming them were described. While solidarity was recommended as the core concept of the research, the lives of retirees during the Pandemic were described with the metaphor of river as a process. In the quantitative part of the study, in line with the purposes of the research, a questionnaire was applied to 60 retirees who were reached by stratified sampling in order to learn comprehensively the changes experienced by the participants in their daily life, and the collected data were presented with advanced statistical analysis. In the conclusion of the research, as relational sociology, by trying to overcome dualities such as theorypractice, quantitative-qualitative, time-space, differences/similarities on the basis of ambiguities, and the suitability of mixed-design research for sociology are emphasized.
  • Item
    COVID-19 Salgınının Türkiye’deki sağlık sigortası sektörüne etkileri
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Sevimoğlu, Tuğba Nur; Cula, Serpil
    2020 yılının ilk aylarından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, 2020 yılı Mart ayından itibaren diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’deki sigorta sektörünü de derinden etkilemiş ve sektör ani gelişen bu küresel salgından oldukça etkilenmiştir. ‘‘Covid-19 Salgınının Türkiye’deki Sağlık Sigortası Sektörüne Etkileri’’ başlıklı bu çalışmada, salgın döneminde hem ekonomik ve sosyal dengelerin bir arada tutulması hem de ekonomik stabilizasyonun sürekliliği bakımından önemli bir rol oynayan Türk sigorta sektörünün yaşanan bu olağanüstü salgın durumdan ne şekilde etkilendiği incelenecektir. Çalışmanın ilk bölümünde konunun takdimi ve önemi belirtilecek, ikinci bölümde sigorta kavramının kökeni, tanımı, sigortanın amacı ve tarihsel gelişimi anlatılacaktır. Üçüncü bölümde sigorta sözleşmesinin tanımı, unsurları şekli ve sigorta sözleşmesine hakim olan ilkeler incelenecektir. Dördüncü bölümde genel olarak sigorta türlerinden kısaca bahsedildikten sonra çalışmanın konusu olan sağlık sigortalarına değinilecek ve sağlık sigortasının alt branşları hakkında özet bilgiler verilecektir. Beşinci bölümde genel hatlarıyla Covid-19 salgınına ve salgının gelişimine değinilecektir. Tüm bu hususlar açıklandıktan sonra Covid-19 salgını öncesi dönem (2019) ile sonrasındaki döneme (2020 ve 2021) ait verilerden yola çıkılarak sağlık sigortası ve alt branşları alanında düzenlenen poliçe ve teminat adetleri incelenecektir. Çalışmanın sonuç bölümü başlığı altında Covid-19 salgını öncesi ve sonrasında Türk sağlık sigortası sektöründeki işleyiş ve genel görünüme dair değerlendirmelerde bulunulacak ve sonrasında sektörün gelişmesi adına birtakım öneriler sunulacaktır. Özetle yapılan bu çalışma ile öncelikle Covid-19 salgınının Türk sağlık sigortası sektörüne olan etkilerinin tespit edilmesi, sonrasında ise Türk sağlık sigortası sektörünün gelişmesi ve salgının etkilerinin en aza indirilmesi için sektörel anlamda alınabilecek önlemlerin belirtilmesi amaçlanmaktadır. The Covid-19 epidemic, which has affected the whole world since the first months of 2020, has deeply affected the insurance industry in Turkey as well as in other countries since March 2020, and the industry has been greatly affected by this suddenly developing global epidemic. In this study titled "The Effects of the Covid-19 Epidemic on the Health Insurance Sector in Turkey" how the Turkish insurance sector, which plays an important role both in keeping the economic and social balances together and in the continuity of economic stabilization was affected by this extraordinary epidemic situation will be examined. In the first part of the study, the introduction and importance of the subject will be stated, and in the second part, the origin of the concept of insurance, its definition, the purpose and historical development of insurance will be explained. In the third chapter, the definition of the insurance contract, its elements and the principles that dominate the insurance contract will be examined. In the fourth chapter, after briefly mentioning the types of insurance in general, the health insurance, which is the subject of the study, will be mentioned and brief information about the sub-branches of health insurance will be given. In the fifth chapter, the general outlines of the Covid-19 epidemic and the development of the epidemic will be discussed. After explaining all these issues, the number of policies/collaterals issued in the field of health insurance and its sub-branches will be examined, based on the data of the period before the Covid-19 epidemic (2019) and the period after (2020 and 2021). Under the title of the conclusion of the study, evaluations will be made about the functioning and general outlook in the Turkish health insurance sector before and after the Covid-19 epidemic, and then some suggestions will be presented for the development of the sector. In summary, this study aims to determine the effects of the Covid-19 epidemic on the Turkish health insurance sector and then to indicate the measures that can be taken in the sectoral sense for the development of the Turkish health insurance sector and minimizing the effects of the epidemic.
  • Item
    Restoran işletmelerinde dijitalleşme kavramı: Ankara‟da deniz ürünleri restoranlarına yönelik bir araştırma
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Durum, Senem; Tokmak, İsmail
    Endüstri 4.0 dönemiyle birlikte teknoloji ve dijitalleşme sadece sektörler için değil aynı zamanda bireyler için de büyük önem kazanmıştır. Dijitalleşmenin hayatın her alanına yerleşmesi ise hizmet sektörünün dijitalleşmesini kaçınılmaz kılmıştır. Dijitalleşmeyle birlikte, insan hayatının hızlanması, hayatın her alanında daha pratik uygulamaların kabul edilebilir olmasının önünü açmıştır. Daha hızlı ve dijital yaşam alışkanlıkları, diğer tüm sektörler gibi yiyecek içecek sektöründe de çeşitli dijital dönüşümlerin yaşanmasını adeta zorunlu hale getirmiştir. 2019 yılının sonlarında ortaya çıkan ve bu araştırmanın yapıldığı sürece de etkilerinin sürdüğü Covid-19 pandemisi ise insanların mekânsal olarak da birbirinden uzaklaştığı ve dijitalleşmenin hem kurumsal hem bireysel alışkanlık olarak daha büyük önem kazandığı bir süreci beraberinde getirmiştir. Araştırmada, dijital dönüşümün deniz ürünleri restoranlarının üzerindeki etkileri, mekânsal bir kültürel değere sahip olan deniz ürünleri restoranlarının dijital dönüşüme ne ölçüde entegre olduğu ve dijitalleşmenin bu işletmeler bağlamında getirdiği çıktılar bu araştırmanın genel amacıdır. Araştırmanın özel amacı ise Covid-19 süreci ve getirdiği kısıtlamalar sonucunda deniz ürünleri restoranlarının dönüşümü ve pandemi sonrası deniz ürünleri restoranlarının geleceği ile ilgili ön görülerini ortaya koymaktır. Çalışmanın saha araştırması kısmında, Ankara‟da faaliyet gösteren 17 deniz ürünleri restoranı işletmecisiyle derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler, Covid-19 önlemleri göz önünde bulundurularak yüz yüze yapılmış ve araştırmada nitel araştırma yöntemi tercih edilmiştir. Ankara‟da bulunan deniz ürünleri restoranları incelendiğinde, özellikle Covid-19 ve pandemi dönemiyle birlikte dijitalleşme için daha fazla çalışmalar yapmaya başladıkları, bu çalışmalar sonucunda çevrim içi sipariş, sosyal medya platformları üzerinden reklam ve tanıtım ve buna bağlı olarak yeni müşterilere ulaşabildikleri gözlemlenmiştir. Ayrıca dijital platformlarda bulunmanın ve restoran içerisinde dijital uygulamaların kullanılması restoranlar için önemli faydalar sağladığı tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulguların daha önce akademik bir çalışma yapılmamış olan bu alana yönelik sektör ve akademi bağlamında katkı sunacağı düşünülmektedir. With the Industry 4.0 era, technology and digitalization have gained great importance not only for sectors but also for individuals. The penetration of digitalization in all areas of life has made the digitalization of the service sector inevitable. With digitalization, the acceleration of human life has paved the way for more practical applications to be accepted in all areas of life. Faster and digital life habits have made it almost mandatory to experience various digital transformations in the food and beverage industry, as in all other sectors. The COVID-19 pandemic, which emerged at the end of 2019 and the effects of which continued as long as this research was conducted, brought along a process where people distanced themselves from each other spatially and digitalization gained greater importance both as an institutional and an individual habit. In the research, the effects of digital transformation on seafood restaurants, the extent to which seafood restaurants with a spatial cultural value are integrated into digital transformation and the outputs of digitalization in the context of these businesses are the general purpose of this research. The special purpose of the research is to reveal the predictions about the transformation of seafood restaurants as a result of the COVID-19 process and the restrictions it brings, and the future of seafood restaurants after the pandemic. In the field research part of the study, in-depth interviews were conducted with 17 seafood restaurant operators operating in Ankara. The interviews were conducted face-to-face considering the COVID-19 precautions and the qualitative research method was preferred in the research. When the seafood restaurants in Ankara are examined, it has been observed that they have started to do more work for digitalization, especially with the COVID-19 and pandemic period, and as a result of these studies, they can reach new customers through online ordering, advertising and promotion through social media platforms. In addition, it has been determined that being on digital platforms and using digital applications in the restaurant provide important benefits for the restaurants. It is thought that the findings obtained from the research will contribute to this field, which has not been an academic study before, in the context of industry and academia.
  • Item
    Covid-19 döneminde mobil pazarlamanın tüketici satın alma davranışlarına etkisi: Bankacılık sektöründe bir araştırma
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Ercan, Elif Ece; Işın, Feride Bahar
    Günümüzde ortaya çıkan Covid-19 virüsü; bulaşıcılığı ve tedavisinin olmayışından dolayı yaşam tarzımızı birden çok alanda önemli ölçüde değişmesine neden olmuştur. Sahip olduğumuz işimizi yapma şeklimizden, günlük sorumluluklarımızı yerine getirmekten finans planlamaya veya yönetmeye kadar, tüm dünya dijital teknolojileri benimseme zorunda kalmıştır. İşletmelerin pazarlama stratejilerinin gelişmesinde, değiştirilmesinde ve çeşitlendirilmesinde mobil iletişim teknolojilerindeki hızlı değişimin payı büyüktür. Mobil iletişim araçlarının daha çok kullanılması ile birlikte işletmelerin gözünde mobil pazarlamaya daha fazla önem verilmeye başlanmıştır.. Mobil pazarlama, reklam verenleri mobil cihazlar ve ağlar aracılığıyla tüketicilere bağlayan tüm faaliyetleri kapsar. Mobil cihazlar, telefonları, medya cihazlarını, taşınabilir oyun konsollarını, tablet bilgisayarları ve tabii ki yukarıdakilerin tümü olarak işlev gören cihazları içerir. Mobil pazarlama uygulamalarını aktif şekilde kullanan sektörlerin başında bankacılık gelmektedir. Çünkü mobil pazarlama ve mobil reklam araçları, müşterileriyle sürekli iletişim halinde olmak ve potansiyel müşterilere hızlı ve etkin bir şekilde ulaşmak isteyen bankaların vazgeçilmezidir. Mobil kanalların son zamanlarda bankacılıkta bir pazarlama seçeneği olarak kullanılmaya başlaması, konu ile ilgili araştırmaların yapılmasını önemli kılmaktadır. Bu çalışmada, Covid-19 döneminde mobil bankacılığın bireylerin satın alma davranışlarına etkisini ve bireylerin mobil pazarlama algılarındaki değişimleri belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmaya, Kasım 2020- Mart 2021 tarihleri arasında Türkiye’de ikamet eden 18-51 yaş ve üstü yaş aralığında 187’si (%49,0) kadın ve 195’i (%51) erkek olmak üzere toplam 382 birey çalışmaya dahil edilmiştir. Araştırmada anketlerin hedeflenen zaman aralığında dağıtılması COVİD-19 PANDEMİ dönemine denk gelmesi nedeniyle online anket uygulanmıştır. Anket verileri SPSS 24 programı ile analiz edilmiştir. Araştırmada ankete katılan bireylerin sosyo-demografik özelliklerinin yanı sıra, mobil pazarlama ve mobil bankacılık uygulamalarına yönelik algılarının nasıl olduğunun belirlenmesi amacıyla Mobil Pazarlama Algıları Ölçeği ile Mobil Bankacılık Ölçeği anketleri uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda katılımcıların mobil pazarlama uygulamalarına algılarında karasız oldukları, fakat mobil bankacılık uygulamalarını kullanmaya kararlı oldukları belirlenmiştir. Covid-19 virus emerging today; Due to its contagiousness and lack of treatment, it has caused our lifestyle to change significantly in multiple areas. From the way we do our own work, to fulfilling our daily responsibilities, to planning or managing finances, the entire world has had to embrace digital technologies. The rapid change in mobile communication technologies has a great role in the development, change and diversification of the marketing strategies of the enterprises. With the widespread use of mobile communication tools, businesses have given more importance to mobile marketing. Mobile marketing encompasses all activities that connect advertisers to consumers via mobile devices and networks. Mobile devices include phones, media devices, portable game consoles, tablet computers and of course devices that function as all of the above. Banking is one of the sectors that actively use mobile marketing applications. Because mobile marketing and mobile advertising tools are indispensable for banks that want to be in constant communication with their customers and reach potential customers quickly and effectively. The recent use of mobile channels as a marketing option in banking makes it important to conduct research on the subject. In this study, it was aimed to determine the effect of mobile banking on the purchasing behavior of individuals and the changes in the mobile marketing perceptions of the individuals in the Covid-19 period. A total of 382 individuals, 187 (49.0%) women and 195 (51%) men, aged between 18-51 and over, residing in Turkey between November 2020 and March 2021, were included in the study. Since the distribution of the questionnaires within the targeted time interval in the study coincided with the COVID-19 PANDEMI period, an online questionnaire was applied. Questionnaire data were analyzed with SPSS 24 program. Mobile Marketing Perceptions Scale and Mobile Banking Scale questionnaires were applied to determine the socio-demographic characteristics of the individuals participating in the study as well as their perceptions towards mobile marketing and mobile banking applications. As a result of the analysis, it was determined that the participants were undecided in their perception of mobile marketing applications, but they were determined to use mobile banking applications.