Sosyal Bilimler Enstitüsü / Social Sciences Institute
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11727/1394
Browse
13 results
Search Results
Item Anadolu'da halı dokuma geleneğinin çağdaşa aktarımı ve sürdürülebilirliği(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Serra, Oruç; Billur, Tekkök KaraözAnadolu; pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış çok zengin bir medeniyettir. Katman katman hikâyelerle bir bellek oluşturmuş, her gelene kucak açmış ve her gelenin getirdiklerini kendi potasında eritmiştir. Bugün yaşadığımız dünyada pek çok gelişmenin öncülleri Anadolu insanının yaratımlarıdır. Kökleri çok eskilere dayanan dokuma geleneği; bir izolasyon ihtiyacı olarak ortaya çıkmış insanoğlunun evrimleşmesiyle dokumalar çeşitlenmiş ve bugün halı, bir dekorasyon öğesine dönüşmüştür. Kadınlara atfedilen dokuma geleneği, kadının iç dünyasından sembollerle, anneden kızına aktarımla zenginleşerek bugünlere dek süregelmiştir. Tarihsel bir çizgi benimseyen bu araştırma, Neolitik Dönem’den bugüne dek dokumanın evrelerini incelemiş ve değerine farkındalık geliştirmeyi hedeflemiştir. Bu çalışma; önemli bir ticaret metası olmuş Anadolu halılarının dokunmasının neden sekteye uğradığını irdelemiş uzman, tasarımcı ve sanatçı görüşleri ile nasıl sürdürülebileceği konusuna öneriler getirmiştir. Önceki yapılan çalışmaların günceli yansıtmaması, dar kapsamlı olması saha araştırmasını gerekli kılmış bu nedenle koleksiyoner, esnaf ve Anadolu’da dokumayı sürdüren kişiler ile görüşmeler yapılarak bir sentez oluşturulmuştur. Bu anlamda güncelde bu işi sürdüren kişilerin tecrübeleri bir altyapı sağlamıştır. Gelişen teknoloji, önce yaşadığımız çevreyi değiştirmiş sonra yaşayan insanları dönüştürmüştür. El emeği ürünlere ilginin azalması el dokuması halı ve kilimlerin piyasa değerini azaltmış, ekonomik kazanç sağlayamayan dokuyucu kadınların üretme hevesini düşürmüştür. Benimsenen neoliberal ekonomi politikaları neticesinde bireyler üretkenliği bırakıp tüketici konumuna geçmişlerdir. Endüstriyelleşmenin hızı, aynı nesnelerden çoklu üretimlere olanak sağlarken yeni dünya insanının algısında halının yerini teknolojik aletler almıştır. Artık değer verilmeyen ve üretimi sekteye uğramış halılar; güncel sergi, bienal ve dijital işlerde karşımıza çıkar. Çağlar boyu dokuyan kişinin duygularına tercüman olmuş, toplumların hikâyelerini içinde barındırmış bu kadim geleneğin sürdürücüleri sanatçılardır. 21.yüzyılda insanın aidiyet hissiyatının metaforu olarak halı sanat piyasasına girerek bugün de toplumların sözcüsü olmaya devam etmektedir. Yitip gitmekte olan bu geleneğe çağdaş sanat ekseninden bir bakış açısı geliştiren bu çalışma bir farkındalık yaratarak yeni nesillere ilham kaynağı olmayı hedeflemektedir. Anadolu has a very rich history of about 12.000 years. It brings together every centuries cultural identity to create today’s heritage. In today’s world, what we see around and experience mostly is founded by Anatolian people in the early times. The weaving technology was firstly utilized as a need of insulation but then was developed as the technology was improved and today the carpets have become an important aspect of decoration. The role of weaving attributed to women as the symbols depicts with their inner world and emotions which show the state of the weaver. The tradition of weaving, has been transferred from mother to daughter through generations. This research is based on the history of weaving since Neolithic Era and how to create awareness on its value. This research draws a conclusion within the opinions of scholars and contemporary artists of how a tradition can be used in contemporary world within technology. The previous researches mainly focus on the traditional values thus field research became essential to analyze the current situation. Interviews conducted with the collectors, tradesman and Anatolian women who still continue weaving are the foundations of this thesis. The improving technology, first transforms our environment then changes human behavior. Lack of interest towards hand-made carpets and kilims and the diminishing economic value eventually caused women to stop weaving. After neoliberal economic policies have been adapted, individuals tend to become consumers and abandoned their productive skills. Industrialization provides to produce high volumes of the same product whilst sweeping away all the ancient values and traditions. Carpets used to be a symbol indicating the social class now this symbol is replaced by TVs and other technological items. It is been experienced that the carpets lost its origins and now only seen at the exhibitions, art shows and biennials. Carpets have been the translators of the history for generations and now the artists continue the value of this old tradition in their art practice. In the 21st Century, people need the sense of belonging more than ever. The carpets become the metaphor of this feeling and story of this century. This research aims to raise awareness on how this tradition loses its origins and forecast solutions through the contemporary art scene.Item Sürdürülebilirliğin muhasebe ve finansa olan etkileri(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Nazire Nilay, Bincan; İklim Elif, Umutİşletmeler kendi varlığını devam ettirmek amacıyla kar elde etmeyi her zaman devam ettirmekle yükümlü olup, karını arttırmak adına bilinçli veya bilinçsiz olarak doğaya, çevreye, yer altı ve yerüstü kaynaklara yıllarca zarar vermiştir. Gelecek nesillerin ve dünyanın devamlılığı için sürdürülebilirlik kavramı önem kazanmış hem devlet hem şirketler faaliyetlerini bu noktada önem vermeye başlamıştır. Peki, kar sağlamak adına yıllarca görmezden gelinen bu durum sadece gelecek nesiller ve dünyanın devamlılığı için mi önem kazanmıştır yoksa sürdürülebilirlik işletmelere daha fazla kar sağlamak adına imkanlara yol açmaya mı başlamıştır? Bu araştırmanın konusu işletmelerin sürdürülebilirlik faaliyetlerini neden tercih ettiği ve tasarruflarından ne kadar ve nasıl kar ettiğiyle ilgilidir. Businesses have historically prioritized profit generation, often at the expense of the environment and natural resources. The inadvertent and deliberate harm inflicted on nature and resources has prompted a shift towards sustainability, driven by the imperative to secure the well-being of future generations and the global ecosystem. In response to this growing awareness, both governmental bodies and enterprises have begun to emphasize their commitment to sustainable practices. This research delves into the motivations behind businesses embracing sustainability initiatives, exploring the extent to which such endeavors contribute to their profitability. By examining the intersection of green finance, green accounting, sustainability practices, and the resultant savings, the study aims to elucidate the emerging opportunities for businesses in the pursuit of a sustainable future.Item Sürdürülebilir modada yeni nesil biyoesaslı liflerin incelenmesi(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, 2023) Çetintaş, Mehtap Selenay; Ateş, Mustafa FikretÇalışmanın amacı, modanın hammaddesi olan tekstil ürün çeşitlerini ve üretim tarzlarını ortaya koyarak insanlar ve çevre için sağlıklı ve güvenli çevre dostu hale getiren üretim süreçlerini incelemektir. Yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş kaynaklardan gelen sürdürülebilir tekstillerin üretimi ve işlenme yöntemleri konusundaki farklılıkları ele almak da çalışmamızın alt amacıdır. Sanayileşme, teknolojik gelişmeler sonucu her alanda olduğu gibi moda ve tekstil alanında da seri üretime geçilmesiyle tekstil hammaddesinin elde edildiği doğal kaynaklar hızla tüketilmeye ve yok edilmeye başlanmıştır. Kapitalist sistem içinde ortaya çıkan tüketim kültürü doğanın sınırlı kaynakları ve ekosistem üzerine olumsuz bir etkiye sahiptir. Kitlesel ve seri üretimde aşırı su ve kimyasal madde kullanımı, atıkların doğaya terk edilmesi; çevreye zarar vermekte ve ekolojik sistemin devamını olumsuz etkileme başlamıştır. Çoğu lif ve kumaşın üretiminde kullanılan zehirli kimyasallar, su ve enerji fikrinin çok küçük bir kısmı, moda endüstrisinde büyük bir değişim ihtiyacının net bir resmini çizmektedir. Üretimdeki teknolojik gelişimler sonucunda moda endüstrisi de artan talebi karşılamak için ürettiği materyallerde biyoesaslı kumaşlara yönelerek değişime gitmeye başlamıştır. En ciddi çevre sorunları arasında, katı tekstil atık yönetimi, toplumun karşı karşıya olduğu en önemli sorundur. Düzenli depolama alanlarında atık yakma ve uygun olmayan atık yönetiminin zararlı çevresel sonuçları olduğu ele alınmıştır. Araştırmada bu sorunu çözmek için bazı sürdürülebilir giyim tüketim davranışları ve tekstili iyileştirmek için geliştirilen yöntemler önerilmiştir. The aim of the study is to examine the production processes that make it healthy and safe for people and the environment by revealing the types of textile products and production styles, which are the raw materials of fashion. The sub-purpose of our study is to address the differences in the production and processing methods of sustainable textiles from renewable or recycled sources. As a result of industrialization and technological developments, as in every field, with the transition to mass production in the field of fashion and textile, natural resources from which textile raw materials are obtained have begun to be consumed and destroyed rapidly. The consumption culture that emerged in the capitalist system has a negative effect on the limited resources of nature and the ecosystem. Excessive use of water and chemicals in mass and mass production, abandoning waste to nature; harming the environment and negatively affecting the continuation of the ecological system. The very small idea of toxic chemicals, water and energy used in the manufacture of most fibers and fabrics paints a clear picture of the need for major change in the fashion industry. As a result of technological developments in production, the fashion industry has started to change by turning to bio-based fabrics in the materials it produces in order to meet the increasing demand. Among the most serious environmental problems, solid textile waste management is the most important problem facing society. It has been discussed that waste incineration and inappropriate waste management in landfills have harmful environmental consequences. In order to solve this problem, some sustainable clothing consumption behaviors and methods developed to improve textiles have been proposed in the researchItem Sürdürülebilir modada minimalizm yaklaşımı ve kapsül gardırop analizi(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, 2024) Esen, Irmak Belen; Türkdemir, PınarSürdürülebilirliğin hayatın her alanında uygulanmasının gerekliliği günümüzde sıklıkla vurgulanmaktadır. Moda endüstrisindeki sürdürülebilirlik ihtiyacı, endüstrinin çevreye verdiği zararın büyüklüğü göz önüne alındığında son derece önemlidir. Bu araştırmada sürdürülebilirlik kavramı, moda endüstrisindeki sürdürülebilirlik ihtiyacının nedenlerini ve sürdürülebilir uygulamaları araştırılmıştır. Araştırmanın odak noktası moda endüstrisinin sürdürülebilir uygulamalarının dışında; moda tüketicilerinin uygulayabilecekleri sürdürülebilir uygulamalara bir örnek olan, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir tüketici uygulaması olarak görülen kapsül gardırop olmuştur. Kapsül gardırop; tüketicilerin sınırlı sayıda giyim ürününe sahip olarak, tüketicilerin kendileri için belirledikleri süre boyunca sadece sahip oldukları gardıroptaki ürünleri kullanmalarına dayanan bir tüketim stratejisidir. Hızlı modanın etkisi ile yerleşen aşırı tüketim alışkanlığına karşıt bir tüketim alışkanlığına dayalı kapsül gardırop uygulaması hakkında literatürde yer alan tüm alanlarda incelenmiş, sürdürülebilirliğine ve uygulanabilirliğine dair bilgiler toplanmış ve güncel olarak uygulanan kapsül gardırop uygulamaları incelenmiştir. Elde edilen bilgilerde kapsül gardırop uygulamasının günümüzde çoğunlukla minimalist giyim tarzında uygulandığı gözlemlenmiştir. Çalışmanın sonunda araştırma boyunca elde edilen verilerin ışığında minimalist tarzda bir kapsül gardırop koleksiyon uygulaması örneği çalışılmıştır.The contemporary emphasis on the imperative of integrating sustainability into various aspects of life remains persasive. Given the substantial environmental impact caused by the faashion industry, the imperative to foster sustainability within this industry is particularly crucial. This study undertakes an ivestigation into the concept of sustainability, the underlying reasons necessitating sustainability within the fashion industry and the adoption of sustainable practices. While focusing on sustainable practices applicable to fashion consumers, the study centers on the viability and sustainability of the capsule wardrobe, an emerging consumer practice. The capsule wardrobe contitutes a consumption strategy characterized by a delibrate restriction to a limited number of clothing items, exclusively utilizing these items within a self-determined timeframe. Extensive literatüre review encompasses the examination of the capsule wardrobe’s potential to challenge excessive consumption habits influenced by the prevalence of fast fashion. It further encompasses an exploration of sustainability aspects and practicability of adopting the capsule wardrobe. Subsequently, the study analyzes the current adoption and impleementation of the capsule ardrobe practice. Findings suggest that contemporary application of the capsule wardrobe predominantly aligns with a minimalist clothing style. Finally, the research culminates in the presentation of a case study exemplifying the application of a capsule ardrobe collection, utilizing insights derived from the gathered date.Item Sürdürülebilirlik anlayışında yeşil nesil restoranlar, müşteri yorumlarının analizi ve diğer ülkelerdeki uygulamaların kıyaslanması(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Özdemir, Şadiye Candan; Beyter, NurtenDünya genelinde nüfusun ve sanayileşmenin hızlı artışı beraberinde çevresel sorunları getirmiştir. Tüketicilerin çevre bilincinin artması buna bağlı olarak işletmelerin çevre koruma konusuna daha fazla önem vermesini sağlamıştır. Türkiye’de yiyecek içecek hizmetleri endüstrisinin daha sürdürülebilir hale getirmek ve bu olguya öncülük etmek amacıyla Boğaziçi Üniversitesi ve WWF- Türkiye işbirliği ile oluşturulan Türkiye’ye özgü bir sertifikasyon programı geliştirilmiştir. “Yeşil Nesil Restoran” şeklinde ifade edilen bu hareket hem tüketenlerin hem de ürün/hizmet sunan işletmelerin benzer bilgi ve bilinç seviyelerinde olduğunu vurgulamaktadır. Bu çalışmanın amacı İstanbul’da faaliyet gösteren yeşil nesil restoranlara yönelik Tripadvisor.com platformu üzerinden yapılmış müşteri yorumlarının incelenerek, yeşil nesil restoranlara yönelik müşterilerin bilincini ortaya koymak ayrıca İstanbul’da ve İspanya’da faaliyet gösteren iki yeşil nesil restoranın gerçekleştirdikleri yeşil uygulamaların kıyaslamasını yapmaktır. Elde edilen veriler MAXQDA 2022.3 nitel veri analizi programı kullanılarak kodlamalar yapılmıştır. Veri analizi yapıldıktan sonra müşteri yorumlarının “menü zenginliği, müzik, lezzet, dekorasyon, hijyen, servis, ortam, sunum, fiyat ve hizmet kalitesi” temalarına yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Yeşil nesil restoranlara yönelik müşterilerin yorumları incelendiğinde “yeşil” kavramına değinilmediği yoğunlukla restoranın lezzet ve ortam özelliklerine yönelik yorum yapıldığı tespit edilmiştir. Yapılan litaratür taraması sonucunda yeşil nesil restoran uygulamaları açısında örnek olarak dikkat çeken İspanya’daki T2 restoranı ile ülkemizde faaliyet gösteren T1 restoranında gerçekleştirilen yeşil uygulamalar kapsamında karşılaştırılması sonucunda; T2 restoranın yeşil uygulamalar çerçevesinde T2 restoranın daha güçlü olduğu görülmüştür. The rapid increase in population and industrialization around the world has brought environmental problems. The increase in environmental awareness of consumers has led businesses to attach more importance to environmental protection. In order to make the food and beverage services industry in Turkey more sustainable and to lead this phenomenon, a Turkey-specific certification program was developed in cooperation with Boğaziçi University and WWF-Turkey. This movement, which is expressed as “Green Generation Restaurant”, emphasizes that both consumers and businesses offering products/services have similar knowledge and awareness levels. The aim of this study is to examine the customer comments made on the Tripadvisor.com platform for green generation restaurants operating in Istanbul, to reveal the awareness of customers for green generation restaurants, and to compare the green practices of two green generation restaurants operating in Istanbul and Spain. The obtained data were coded using the MAXQDA 2022.3 qualitative data analysis program. After the data analysis, it was determined that the customer comments focused on the themes of "menu richness, music, taste, decoration, hygiene, service, environment, presentation, price and service quality". When the comments of the customers for the green generation restaurants are examined, it has been determined that the concept of "green" is not mentioned, and comments are made mostly on the taste and ambient characteristics of the restaurant. As a result of the literature review, the T2 restaurant in Spain, which draws attention as an example in terms of green generation restaurant practices, and the T1 restaurant operating in our country, as a result of the comparison of green practices; T2 restaurant was found to be stronger within the framework of green practices.Item Küçük ve orta büyük işletmelerde kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik raporlaması önerisi(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Yahşi, Merve; Doğan, Deniz UmutKurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilir kalkınma paralel olarak önemli birer kavram olmakla kalmamış, iş hayatı için de vazgeçilmez olmuştur. İşletmeler için küresel bir değer yaratabilmenin yolu olarak görülen sürdürülebilirlik iş stratejilerine ve günlük iş faaliyetlerine entegre edilmeye başlanmıştır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ülke ekonomilerinde %98 oranında temsil edilmektedir. Küçük işletmelerin yerine bakıldığında uluslararası işletmelere göre oldukça yüksek oranda yer tuttuğu görülmektedir. Ancak küçük işletmelerin ekonomilerdeki bu büyük rollerine karşı sürdürülebilirliğe sınırlı olarak katıldıkları gözlemlenmektedir. Küçük işletmelerin sürdürülebilirliğe sınırlı katılımlarına sebep olarak yetersiz finansal kaynaklar, bilgili ve tecrübeli personel eksikliği, yetersiz kurumsallaşma ve yetersiz imaj yönetimi gibi eksiklikler sayılabilir. Ancak küçük işletmelerin gelecek kuşakları da gözeterek faaliyetlerine devam etmeleri en az uluslararası işletmeler kadar hayatidir. Bu sebeple küçük işletmelerin sürdürülebilirlik küresel değer zincirine dâhil edilmesi oldukça önemlidir. Küçük işletmelerin bilinçlendirilmesi, sürdürülebilirlik raporlamasının yarattığı fırsatlardan yararlanması öncelikli amaçtır. Ayrıca küçük işletmeler için uygulanabilir sürdürülebilirlik standartları oluşturulması nihai hedeftir. Bu tezin amacı küçük işletmelerin sürdürülebilirlik uygulamalarını incelemek ve sürdürülebilirlik raporlamasının nasıl olması gerektiğiyle ilgili önerilerde bulunmaktır. Corporate social responsibility and sustainable development have not only been important concepts in parallel, but have also become indispensable for business life. Sustainability, which is seen as a way to create a global value for businesses, has begun to be integrated into business strategies and daily business activities. Small and medium-sized enterprises are represented by 98% in national economies. When we look at the place of small enterprises, it is seen that they have a very high place compared to international enterprises. However, it is observed that small businesses participate in sustainability on a limited basis despite their large role in the economy. Inadequate financial resources, lack of knowledgeable and experienced personnel, insufficient institutionalization and inadequate image management can be counted as the causes of limited participation of small businesses in sustainability. However, it is as vital as international businesses for small businesses to continue their activities by considering future generations. For this reason, it is very important to include small businesses in the sustainability global value chain. The primary objective is to raise awareness of small businesses and to benefit from the opportunities created by sustainability reporting. In addition, establishing viable sustainability standards for small businesses is the ultimate goal. The aim of this thesis is to examine the sustainability practices of small businesses and to make suggestions about how sustainability reporting should be.Item Sürdürülebilir insan kaynakları yönetiminde insan kaynakları bilgi sisteminin yeri üzerine bir araştırma(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Tekin, Aycan; Halıcı, AliGünümüzde örgütler küreselleşmenin bir etkisi olarak sadece yerel örgütler ile değil dünya üzerindeki benzer alanda faaliyet gösteren diğer örgütler ile bir yarış içerisindedirler. Teknolojik değişimlerin hızı, firmaların oyun dışı kalmamaları ve yeni olana uyum sağlayıp hız kesmemeleri için yönelinen her alanda faaliyeti aksatmadan çalışabilecek insan kaynağına ihtiyaç duyulur. Bu sebeple örgütlerde insan kaynakları yönetimi olgusunda sürdürülebilirlik kavramı ortaya çıkmakta ve günümüzde daha çok önem kazanmaya başlamaktadır. Bu gelişmeler ile örgütler nitelikli ve yetkin insan kaynağını bünyelerine dahil etmeye, örgüt aidiyetini sağlamaya, insan kaynağına mutlu bir çalışma ortamı oluşturarak iş gücü devir hızını optimal bir oranda tutmaya çalışırlar. Tüm bunları yönetebilmeleri için ise bilgi sistemlerine ihtiyaç duyarlar. İnsan kaynakları bilgi sistemleri insan kaynağı ile ilgili yöneticilere hızlı, doğru ve kaliteli bilgi akışını sağlamaya yardımcı olmaktadır. Bu sayede insan kaynağının verimliliği arttırılarak örgüte rekabet üstünlüğü sağlanabilmektedir. Bu çalışmada Sürdürülebilir İnsan Kaynakları Yönetiminde İnsan Kaynakları Bilgi Sisteminin yeri, insan kaynakları uygulamaları üzerinden tartışılarak, Türkiye’de faaliyet gösteren bir kamu bankasında sürdürülebilir insan kaynakları yönetiminin insan kaynakları bilgi sistemleri üzerinden sağlandığı fayda araştırılmıştır. Çalışma kapsamında nitel araştırma yapılmış ve kamu bankası insan kaynakları yöneticileri ile mülakat yapılarak veriler toplanmış ve toplanan veriler analiz edilmiştir. Bu çalışma sonucunda görüşülen insan kaynakları yöneticileri insan kaynakları yönetiminin sürdürülebilir kılınması için insan kaynakları bilgi sistemlerinden rekabet üstünlüğü, verimlilik/düşük maliyet ve ölçülebilirlik olmak üzere toplam üç ana tema üzerinden faydalandıklarını ifade etmişlerdir. Çalışmanın ilk bölümünde “İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi”, ikinci bölümde “Sürdürülebilir İnsan Kaynakları Yönetimi” ele alınmış, son bölümde ise “Sürdürülebilir İnsan Kaynakları Yönetiminde İnsan Kaynakları Bilgi Sisteminin Yeri” değerlendirilerek literatüre katkı sağlaması amaçlanmıştır. Today, with globalization, organizations are in a race not only with local organizations but also with other organizations operating in similar fields around the world. The speed of technological changes requires human resources who can work without interrupting their activities in every field where they are directed in order not to stay out of the game, adapt to the ‘new’ and not slow down. For this reason, the concept of sustainability emerges in the phenomenon of human resources management in organizations and is gaining more importance today. With these developments, organizations try to include qualified and competent human resources, ensure organizational belonging, and reduce workforce turnover by creating a happy working environment for human resources. In order to manage all these, they need information systems. Human resources information systems help managers about human resources to provide fast, accurate and quality information flow. In this way, the efficiency of human resources can be increased and a competitive advantage can be provided to the organization. In this study, the place of Human Resources Information System in Sustainable Human Resources Management has been discussed through human resources practices, and it has been tried to investigate how much benefit sustainable human resources management is provided through human resources information systems in a public bank operating in Turkey. Within the scope of the study, qualitative research was conducted and data were collected and analyzed by interviewing public bank human resources managers. As a result of this study, the human resources managers interviewed stated that they use human resources information systems on three main themes: competitive advantage, efficiency / low cost and measurability in order to make human resource management sustainable. In the first part of the study, "Human Resources Information System", in the second part "Sustainable Human Resources Management" were discussed, in the last part, "the place and importance of Human Resources Information System in Sustainable Human Resources Management" was evaluated and it was aimed to contribute to the literature.Item İngiltere "Charıty Shop" örneği üzerinden Türkiye'de yardım dernekleri ikinci el giysi satış mağazaları model önerisi(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Özender Yücel, Burçin; Türkdemir, PınarGünümüzde tüket m kalıplarının ekoloj k düzende etk ler n n vurgulandığı Brundtland Raporu (1987)’ndan beri, tüket mdek aşırılık, sürdürülemez tüket m alışkanlıkları, tüket mde sürdürüleb l r uygulamaların gerekl l ğ hem akadem k hem de pol t k çevrelerde sıkça tartışılmaktadır. Bu araştırma kapsamında, sürüdürlebilirlik kavramı ve moda endüstrisindeki sürdürülebilir uygulamalar örnekleri ile birlikte detaylandırılmıştır. Sürdürülebilirliğin belkide en çok ihtiyaç duyulduğu alanlardan biri olan moda endüstrisinde sürdürülebilir uygulamalarından bir tanesi de ikinci el tüketimdir. İkinci el giysi tüketimi sayesinde hem sıfır giysi satın alınmayarak üretimin azalması, enerji ve hammedde tüketiminde azalma yaşanması hem de kullanılmayan giysilerin çöpe atılmamasıyla yeniden değerlendirme yöntemi sayesinde ekosisteme katkıda bulunulması sağlanmaktadır. İkinci el tüketim kültürünün en köklüsü İngiltere'de 100 yıla yakın zamandır yardım dernekleri ikinci el giysi satış mağazaları ile hayat bulmaktadır. Bu yardım derneklerinin mağazalarına insanlar kullanmadıkları giysileri bağışlayarak giysilerin gelirinin yardıma muhtaç kişilere ulaşmasını sağlamaktadırlar. Öte yandan yine bu yardım derneklerinden giysi satın alarak da destek olunabilmektedir. Türkiye’de de İngiltere yardım mağazası sistemi üzerinden böyle bir sosyal sorumluluk iş modeli geliştirilmesi için ön çalışma yapılarak bir yardım mağazası model önerisi sunulmuştur. Araştırma kapsamında soru formu (Ek 1) aracılığıyla Ankara ilinde yaşayan kişilerden elde edilen bilgilere göre, ülkemizde yaşayan insanların kullanmadıkları giysileri ihtiyaç sahipleri yararına bağışlamak istemekte olduğu ancak güvenebilecekleri bir kurum olmaması sebebiyle yeterince bağış yapamadıkları tespit edilmiştir. Çalışmada anlatılan iş modelinde bir yardım mağazası sistemi kurulduğu takdirde, hem daha az kullanılmış giysi çöpe gitmeyerek eko sistemi kirletmeyecek hem de yardıma muhtaç insanların yararına giysi ve nakdi yardımla fayda sağlanacağına inanılmaktadır. Today, since the Brundtland Report (1987), in which the effects of consumption patterns on the ecological order were emphasized, excessive consumption, unsustainable consumption habits, and the necessity of sustainable practices in consumption have been frequently discussed in both academic and political circles. Within the scope of this research, the concept of sustainability and sustainable practices in the fashion industry are detailed with examples. One of the sustainable practices in the fashion industry, which is perhaps one of the areas where sustainability is most needed, is second-hand consumption. Because of the consumption of second-hand clothing, it contributes to the ecosystem both by reducing the production by not purchasing new clothes and by reusing the unused clothes by not throwing them away. For nearly 100 years, charity associations have come to life with second-hand clothing stores in England, the most rooted in the second-hand consumption culture. By donating the clothes they don't use to the stores of these charity organizations, they ensure that the income of the clothes reaches the people in need. On the other hand, support can also be provided by purchasing clothes from these charities. A charity shop model proposal was presented by making a preliminary study to develop such a social responsibility business model through the UK charity shop system in Turkey. According to the information obtained from people living in Ankara through the questionnaire (Annex 1) within the scope of the research, it has been determined that people living in our country want to donate the clothes they do not use for the benefit of those in need, but they cannot donate enough because there is no institution they can trust. In the business model described in the study, it is believed that if a charity shop system is established, less used clothes will not pollute the eco system by not going to waste, and it will be beneficial for people in need with clothes and cash aid.Item Sürdürülebilir mutfak uygulamalarına bir örnek: Ankara Fine Dining restoranlarında gıda atıkları(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Kaya, Esra; Beyter, NurtenDünya üzerinde gıda temini küresel ölçekte bir sorun olmaya doğru gitmektedir. Bunun temel nedenlerinden biri yapılan gıda israfıdır. Gıda atıkları, gıda üretim aşamalarından başlamak üzere, gıda tükemin aşamalarına kadar bir çok noktada yaşanmaktadır. Bu araştırmanın amacı, yiyecek içecek işletmelerinden biri olan fine dining restoranlarda gıda atıkları ve sürdürülebilir mutfak uygulamalarını incelemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmada nitel yöntem tercih edilmiş olup yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile elde edilen verilerin desteklenmesi amacıyla ek olarak gözlem tekniği de kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda; fine dining restoranlarda atık yönetimi planının uygulanmakta olduğu, malzeme alımında mevsimine uygun sebze ve meyvelerin tercih edildiği, menü oluştururken mevsimine uygun gıdalar seçildiği, mal kabulünde ürün kontrolü yapılırken ürünün özelliklerine göre düzenelenen kriterlere bakıldığı, stok kontrolünde bozulan ürünlerin imha edildiği, gıdaların depolandığı alanlarda ısı kontrolünün yapıldığı, gıdaların hazırlanmasında (üretim aşamasında) oluşan gıda atıklarının menü içerisinde farklı yerde değerlendirildiği ve personel yemeğinde kullandığı, menü planlamasında atık yönetimi uygulamasında ürünün her parçasının değerlendirildiği, yemek porsiyonlarının değerlendirilmesinde standartlara dikkat edilmediği, tabakta artan yiyeceklerin değerlendirilmesiyle ilgili katılımcıların herhangi bir uygulamasının bulunmadığı, personelin atık yönetimi ile ilgili eğitiminin olmadığı, personelin gıda kayıp ve atıklarıyla ilgili bilgilendirildiği, gıda atıklarını dönüştürmek için atık sınıflandırılmasında kullanılan kutuların araç gereç olarak değerlendirildiği, gıda kayıp ve atıkları ile ilgili denetim ekibinin bulunmadığı, çöpe giden günlük gıda miktarının her işletmede farklı oranlarda olduğu, en çok atık olan gıdanın sebze olarak belirlendiği, gıda atıklarının çevreye olumsuz etkisinin bilindiği, atık gıda yönetiminin işletmeye katkı sağlayacağına yüksek oranda inanıldığı, yemeğin yanında sunulan ürünlerde menü dışına çıkılmadığı, gıda dışı atıklarla ilgili uygulamalarda atıkları yüklenici firmaya teslim edilme şeklinde uygulama yapıldığı tespit eidlmiştir. Ulaşılan sonuçların görüşme formuyla ulaşılan sonuçlarla örtüştüğü anlaşılmıştır. The aim of the research is to examine food waste and sustainable kitchen practices in fine dining restaurants, which is one of the food and beverage businesses. For this purpose, qualitative method was preferred in the research and semi-structured interview technique was used. In addition, the observation technique was used to support the data obtained by the semi-structured interview technique. As a result of the research; In fine dining restaurants, a waste management plan is implemented, seasonal vegetables and fruits are preferred in material purchase, seasonal foods are selected when creating the menu, the criteria arranged according to the characteristics of the product are checked during product acceptance, the products that deteriorate in stock control are destroyed, and temperature control is carried out in the areas where food is stored. food wastes generated during the preparation (production phase) of the food are evaluated in different places in the menu and used in the personnel dinner, every part of the product is evaluated in the waste management application in the menu planning, standards are not taken into consideration in the evaluation of the meal portions, there is no application of the participants regarding the evaluation of the leftover food on the plate, Waste classification for recycling food waste, where there is no training on waste management, personnel are informed about food loss and waste The boxes used in the food and beverage industry are evaluated as tools, there is no inspection team for food loss and waste, the daily amount of food that goes to waste is different in each enterprise, the most waste food is determined as vegetables, the negative impact of food waste on the environment is known, waste food management contributes to the enterprise. It has been determined that it is highly believed that it will provide It has been understood that the results obtained are in agreement with the results obtained with the interview form.Item Sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde Türkiye'de çevre politkaları(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Akkuş Dağdeviren, Sılacan; Şahinöz, Ahmetİnsan nüfusunun hızla arttığı, doğal kaynakların ekonomik faaliyetler kapsamında geri dönüşümsüz tüketildiği dünya sisteminde ekosistemin korunması amacıyla çevre politikaları geliştirilmiştir. Ekonomi ve çevre arasında dengeli bir ilişki kurulmasını öneren, ekolojik sınırların sınanması ile ortaya çıkan sürdürülebilir kalkınma hedefleri küresel ölçekte geliştirilmiştir. Çalışmada, sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde Türkiye’de uygulanan çevre politikaları incelenmiştir. Yenilenebilir enerji kullanımı, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin önlenmesi ve biyolojik çeşitliliğinin korunması için Türkiye’de uygulanan politikaların etkileri incelenmiştir. Çevre sorunlarının çözümüne yönelik politikaların sürdürülebilir kalkınma kavramı ile uyumlu ve tutarlı olup olmadığı araştırılmıştır. Environmental policies have been developed in order to protect the ecosystem in the world system where the human population has increased rapidly and natural resources have been consumed within economic activities irreversibly. Sustainable development goals that have emerged through the testing of ecological boundaries, which suggest a balanced relationship between the economy and the environment, have been developed on a global scale. This study was examined the environmental policies in Turkey within the sustainable development framework. This thesis examined the effects of Turkey's policies that implemented for prevention of global warming and climate change, protection of biological diversity and renewable energy usage. It was analyzed whether the policies for the solution of environmental policies adaptable and consistent with the concept of sustainable development.