Çift taraflı sakroiliak yaralanmalarda transiliak kilitli plak ile internal tespit : pelvik modelde biyomekanik çalışma
dc.contributor.advisor | Demirörs, Hüseyin | |
dc.contributor.author | Şahin, Onur | |
dc.date.accessioned | 2015-04-18T09:13:12Z | |
dc.date.available | 2015-04-18T09:13:12Z | |
dc.date.issued | 2008 | |
dc.description.abstract | Bu çalısmada amaç, çift taraflı sakroiliak ayrılma olusturulmus pelvis modellerinde, kilitli plak kullanılarak gerçeklestirilen ilium ve plak üzerinden S1 pedikül tespiti ile sağlanan posterior tespitin, sadece iliumdan tespit edilmis klasik gergi bandı plaklama ile kombine edilmis çift taraflı sakroiliak vida ve sadece sakroiliak vidalama yöntemlerine göre biyomekanik üstünlüğünün olup olmadığını tespit etmektir. Çalısmada 21 adet, poliüretan köpükten özel olarak üretilmis, erkek pelvis modelleri kullanıldı ve üç ayrı grupta Tile tip C çift taraflı sakroiliak ayrılma olusturuldu. Her grupta yedi adet pelvik model kullanıldı: Grup 1: Her iki iliak kanat ve bilateral S1 vertebra pediküllerden 3.5 mm’lik kilitli plak ile posterior gergi bandı plaklama Grup 2: Her iki taraf iliak kanattan 3.5 mm’lik kilitli plak ve bilateral spongiöz sakroiliak vida kullanılarak gerçeklestiren posterior tespit Grup 3: Sadece her iki taraf spongiöz sakroiliak vida kullanılarak gerçeklestirilen tespit. Çalısma gruplarında uygulanan farklı tespit yöntemleri, biyomekanik olarak bir adet otomatik materyal test makinası kullanılarak vertikal yüklenme altında dayanıklılık ve sertlik bakımından test edildi ve sonuçlar gruplar arasında istatistiksel olarak karsılastırıldı. Tüm gruplarda, sırası ile, implant yetmezliği gelismesine neden olan ortalama kuvvet miktarları 1775 N, 2084 N ve 2230 N ve 10 mm deplasman gelismesi için gerekli olan ortalama kuvvet miktarları ise 1033 N, 1884 N ve 2013 N olarak belirlendi. Đmplant yetmezliği dikkate alınarak dayanıklılıklar karsılastırıldığında, en dayanıklı tespitin çift taraflı sakroiliak vida ile sağlandığı görüldü. On mm deplasman olusturan kuvvetler dikkate alınarak sertlikler karsılastırıldığında ise en sert tespitin yine sakroiliak vidalama ile sağlandığı görüldü. Grup 2 ve 3 arasında sertlik ve dayanıklılık bakımından anlamlı fark tespit edilmedi. Bu çalısmada her iki taraflı sakroiliak ayrılma yaralanması olan pelvis kırıklarında sadece sakroiliak vidalamanın yeterli olduğunu ve sakroiliak vidalama ile kombine edilmis posteriordan gergi bandı plaklamanın vertikal yüklenme altında stabiliteye ek bir katkı sağlamadığını tespit ettik. Özellikle parçalı transforaminal ve foremen laterali yerlesimli sakrum kırıkları ile sakroiliak vidalamanın teknik olarak mümkün olmadığı durumlarda kilitli plak üstünden S1 transpediküler vidalamanın iyi bir alternatif olabileceğini düsünmekteyiz. The purpose of this study is to compare the biomechanical results of transiliac locked plate osteosynthesis with S1 pedicle fixation, traditional tension band plating with locked plate combined with bilateral sacroiliac screw fixation and bilateral sacroiliac fixation alone. In 21 hard plastic pelvic models, bilateral sacroiliac dislocations were created and in three different fixation groups, the methods were compared. Group 1: Posterior tension band plating by using 3.5 mm locked plate fixation of both iliac wings and both S1 vertebra pedicules. Group 2: Posterior fixation of both iliac wings by 3.5 mm locked plate combined with bilateral spongious sacroiliac screws. Group 3: Bilateral sacroiliac spongious screws alone. The strenght and stiffness of these three groups were evaluated with biomechanical analysis and the results were statistically compared. The avarage load to failure for three groups were 1775 N, 2084 N and 2230 N and the avarage load for 10 mm of displacement were 1033 N, 1884 N ve 2013 N, respectively. In comparisons of load to failure, bilateral sacroiliac screw fixation was found as the strongest fixation. Comparision of load to 10 mm of displacement was revelaed that the stiffest fixation was also sacroiliac screws. The strenght of group 1 was found significantly lower than the other groups, on the other hand, the strenghts of group 2 and 3 had no statistically significant differences. In conclusion, sacroiliac screw fixation is more stable when compared with posterior tension band plating with locked S1 pedicle screw fixation. Sacroiliac screw fixation alone has the best stability. It was also found that, additional posterior tension band plating of sacroiliac screws had no effect on strenght and stiffness at vertical loading. In comminuted transforaminal and lateral sacral fractures and fractures that sacroiliac screw fixation is technically contraindicated, locked S1 pedicle screw fixation through posterior tension band plating can be a good alternative. | en_US |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11727/2175 | |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.subject | Sakroiliak ayrılma | en_US |
dc.subject | Biyomekanik | en_US |
dc.subject | Transiliak plaklama | en_US |
dc.title | Çift taraflı sakroiliak yaralanmalarda transiliak kilitli plak ile internal tespit : pelvik modelde biyomekanik çalışma | en_US |
dc.type | specialistThesis | en_US |