Çift taraflı sakroiliak yaralanmalarda transiliak kilitli plak ile internal tespit : pelvik modelde biyomekanik çalışma
Date
2008
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
Abstract
Bu çalısmada amaç, çift taraflı sakroiliak ayrılma olusturulmus pelvis modellerinde,
kilitli plak kullanılarak gerçeklestirilen ilium ve plak üzerinden S1 pedikül tespiti ile
sağlanan posterior tespitin, sadece iliumdan tespit edilmis klasik gergi bandı plaklama ile
kombine edilmis çift taraflı sakroiliak vida ve sadece sakroiliak vidalama yöntemlerine
göre biyomekanik üstünlüğünün olup olmadığını tespit etmektir.
Çalısmada 21 adet, poliüretan köpükten özel olarak üretilmis, erkek pelvis
modelleri kullanıldı ve üç ayrı grupta Tile tip C çift taraflı sakroiliak ayrılma olusturuldu.
Her grupta yedi adet pelvik model kullanıldı: Grup 1: Her iki iliak kanat ve bilateral S1
vertebra pediküllerden 3.5 mm’lik kilitli plak ile posterior gergi bandı plaklama Grup 2:
Her iki taraf iliak kanattan 3.5 mm’lik kilitli plak ve bilateral spongiöz sakroiliak vida
kullanılarak gerçeklestiren posterior tespit Grup 3: Sadece her iki taraf spongiöz sakroiliak
vida kullanılarak gerçeklestirilen tespit. Çalısma gruplarında uygulanan farklı tespit
yöntemleri, biyomekanik olarak bir adet otomatik materyal test makinası kullanılarak
vertikal yüklenme altında dayanıklılık ve sertlik bakımından test edildi ve sonuçlar gruplar
arasında istatistiksel olarak karsılastırıldı.
Tüm gruplarda, sırası ile, implant yetmezliği gelismesine neden olan ortalama
kuvvet miktarları 1775 N, 2084 N ve 2230 N ve 10 mm deplasman gelismesi için gerekli
olan ortalama kuvvet miktarları ise 1033 N, 1884 N ve 2013 N olarak belirlendi. Đmplant
yetmezliği dikkate alınarak dayanıklılıklar karsılastırıldığında, en dayanıklı tespitin çift
taraflı sakroiliak vida ile sağlandığı görüldü. On mm deplasman olusturan kuvvetler
dikkate alınarak sertlikler karsılastırıldığında ise en sert tespitin yine sakroiliak vidalama
ile sağlandığı görüldü. Grup 2 ve 3 arasında sertlik ve dayanıklılık bakımından anlamlı fark
tespit edilmedi.
Bu çalısmada her iki taraflı sakroiliak ayrılma yaralanması olan pelvis kırıklarında
sadece sakroiliak vidalamanın yeterli olduğunu ve sakroiliak vidalama ile kombine edilmis
posteriordan gergi bandı plaklamanın vertikal yüklenme altında stabiliteye ek bir katkı
sağlamadığını tespit ettik. Özellikle parçalı transforaminal ve foremen laterali yerlesimli
sakrum kırıkları ile sakroiliak vidalamanın teknik olarak mümkün olmadığı durumlarda
kilitli plak üstünden S1 transpediküler vidalamanın iyi bir alternatif olabileceğini
düsünmekteyiz.
The purpose of this study is to compare the biomechanical results of transiliac
locked plate osteosynthesis with S1 pedicle fixation, traditional tension band plating with
locked plate combined with bilateral sacroiliac screw fixation and bilateral sacroiliac
fixation alone.
In 21 hard plastic pelvic models, bilateral sacroiliac dislocations were created and
in three different fixation groups, the methods were compared. Group 1: Posterior tension
band plating by using 3.5 mm locked plate fixation of both iliac wings and both S1
vertebra pedicules. Group 2: Posterior fixation of both iliac wings by 3.5 mm locked plate
combined with bilateral spongious sacroiliac screws. Group 3: Bilateral sacroiliac
spongious screws alone. The strenght and stiffness of these three groups were evaluated
with biomechanical analysis and the results were statistically compared.
The avarage load to failure for three groups were 1775 N, 2084 N and 2230 N and
the avarage load for 10 mm of displacement were 1033 N, 1884 N ve 2013 N, respectively.
In comparisons of load to failure, bilateral sacroiliac screw fixation was found as the
strongest fixation. Comparision of load to 10 mm of displacement was revelaed that the
stiffest fixation was also sacroiliac screws. The strenght of group 1 was found significantly
lower than the other groups, on the other hand, the strenghts of group 2 and 3 had no
statistically significant differences.
In conclusion, sacroiliac screw fixation is more stable when compared with
posterior tension band plating with locked S1 pedicle screw fixation. Sacroiliac screw
fixation alone has the best stability. It was also found that, additional posterior tension
band plating of sacroiliac screws had no effect on strenght and stiffness at vertical loading.
In comminuted transforaminal and lateral sacral fractures and fractures that sacroiliac
screw fixation is technically contraindicated, locked S1 pedicle screw fixation through
posterior tension band plating can be a good alternative.
Description
Keywords
Sakroiliak ayrılma, Biyomekanik, Transiliak plaklama