Başkent Üniversitesi Yayınları

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11727/13092

Browse

Search Results

Now showing 1 - 10 of 160
  • Item
    Fikirden Ürüne: Azerbaycan Teknik Üniversitesi’nde Mühendislik Eğitimin Geliştirilmesine Yönelik Disiplinler Arası Bir Vaka Çalışması
    (Başkent Üniversitesi, 2025-09-25) Kahraman Boybey ,Şeyma; Güden,Şehmus; Şimşek , Görkem Muttalip; Karakurt, Arzu
    Mühendislik Geliştirme Programı (EEP) disiplinler arası öğrenmeye odaklı, teorik akademik öğrenmeyi pratik endüstri bilgisiyle bütünleştirerek gerçek dünya sorunlarına kapsamlı çözümler bulmak amacıyla geleneksel akademik sınırları aşmak üzere tasarlanmış bir eğitim çerçevesidir. EEP, kavramsal tasarımdan uçuş aşamalarına kadar uçak sistemi geliştirmenin tüm yelpazesini deneyimlemeleri için katılımcılara benzersiz bir platform sunar. Temel amaç, akademik bilgi ile gerçek dünyadaki mühendislik yetenekleri arasındaki boşluğu kapatmak ve öğrencilere mesleki yaşamlarını tamamlayacak paha biçilmez deneyimler sağlamaktır. Sonuçlar, ürün tabanlı projelerin birçok disiplinde ilgili kavramlara dair etkileyici bir anlayışı desteklediğini gösterdi. Projenin sonunda, katılımcı çalışmalarının kalitesinin arttığı ve endüstriyel rol tabanlı farkındalığın geliştirildiği görüldü.
  • Item
    Efficiency in International Logistics: Trade, Emissions and the Case of Türkiye
    (Başkent Üniversitesi, 2025-09-25) Ergün,Mustafa
    Purpose: This study examines the environmental efficiency of international logistics by exploring the relationships among trade volume, port infrastructure, energy intensity, and GHG emissions across countries. It aims to classify logistics typologies and evaluate the environmental impacts of trade-driven operations, with Türkiye as a focal case. Methodology: A cross-country empirical framework integrates data on per capita CO₂, methane, total GHG emissions, energy intensity, and trade volumes. The study uses data from the World Port Index (2019), TradeMap (2024), and Our World in Data (2024), the study applies K-means clustering to identify environmental logistics typologies and OLS regression to examine the effects of trade and energy intensity on CO₂ emissions. Türkiye is used as a comparative reference point. Findings: The study identifies three logistics typologies: environmentally efficient, transitional, and emissions-intensive. Regression results show energy intensity as the strongest predictor of CO₂ emissions (p < 0.001), while trade volume and its interaction are not significant. Türkiye falls within the transitional cluster, characterized by moderate energy consumption and relatively low emissions, even with high trade activity. Implications: The results underscore that sustainable trade hinges on energy-efficient logistics rather than reduced trade volumes. Policymakers should focus on optimizing energy use and modernizing infrastructure. Integrating emissions metrics into logistics and trade strategies can support greener transitions, especially in emerging economies. Limitations: The use of country-level data may obscure regional disparities and sector-specific emissions. Additionally, clustering may oversimplify complex logistics systems. Future research should incorporate subnational and logistics-specific data for greater precision.
  • Item
    Sanayi Derinleşmesinin Belirleyicileri: Gelişmekte Olan Ülkelerde Panel Veri ile Ampirik Bir Değerlendirme (2000–2022)
    (Başkent Üniversitesi, 2025-03-25) Tezcan,Didem Nur
    Amaç: Bu çalışma, sanayi derinleşmesini yalnızca sektörel üretim artışıyla değil, üretim yapısının niteliksel dönüşümüyle birlikte ele almaktadır. Türkiye, Endonezya, Arjantin ve Güney Afrika örneklerinde, sanayi derinleşmesini belirleyen yapısal faktörler panel veri yöntemiyle analiz edilmiştir. Bu ülkelerin seçimi, Wallerstein’ın dünya-sistemi kuramındaki yarı-çevre konumlarıyla ilişkilidir. AR-GE harcamaları, DYY, ithalat kompozisyonu ve hükümet etkinliği gibi değişkenlerle sanayi derinleşmesinin çok boyutlu yapısı açıklanmaya çalışılmıştır. Yöntem: 2000–2022 dönemine ait yıllık ve dengeli panel veri seti kullanılmış, sabit etkiler modeli tercih edilmiştir. Bağımlı değişken olarak MVA/GSYİH oranı alınmıştır. Bağımsız değişkenler, AR-GE harcamaları, DYY, sermaye ve ara malı ithalatı ile hükümet etkinliğidir. Model varsayım testlerinden geçmiştir ve sadeleştirilmiş versiyonunda yalnızca anlamlı bulunan AR-GE ve DYY değişkenleri yer almıştır. Bulgular: AR-GE harcamaları sanayi derinleşmesinin en güçlü belirleyicisi olarak öne çıkmıştır. DYY’nin etkisi ülkelere göre değişkenlik gösterse de genel olarak pozitif bulunmuştur. Diğer değişkenler anlamlı çıkmamıştır. Modelin açıklayıcılık düzeyi orta seviyededir (R² = 0.298). Sonuç ve Katkılar: Çalışma, kalkınmacı devlet ve bağımlılık kuramlarını birleştirerek, sanayi derinleşmesini hem dışsal hem de kurumsal faktörlerle açıklamaktadır. Politika önerileri arasında AR-GE teşviki ve teknoloji yoğun yatırımların desteklenmesi öne çıkmaktadır. Sınırlılıklar: Sınırlı ülke sayısı, veri eksiklikleri ve dinamik etkilerin analiz edilememesi gibi faktörler, sonuçların genellenebilirliğini ve derinliğini kısıtlamaktadır.
  • Item
    2008 Küresel Krizi ve Doğu Asya’da Devlet-Sermaye İlişkileri: Ayrıklaşma Tezinin Bir Eleştirisi
    (Başkent Üniversitesi, 2025-09-25) Kabalay,Berkay
    Amaç: 1997 Asya Krizinin ardından Doğu Asya devletlerinin küresel ekonomik sistem içerisindeki konumu ayrıklaşma tezi üzerinden değerlendirilmeye başlamıştır. Ancak 2008 krizinin Doğu Asya bölgesine yayılması ve krizin etkilerini azaltmak için devletlerin verdiği tepkilere bakılacak olursa bölgeyi ayrıklaşma tezinin ötesinde değerlendirmenin gerekliliği ortaya koyulmaktadır. Bu çalışmada Doğu Asya’da devlet-sermaye ilişkileri incelenerek bu tezin ötesinde bir küresel ekonomiye entegrasyon tahlili yapmak hedeflenmektedir. Yöntem: 2008 krizi öncesinde devlet kapasitesinin yeniden yapılandırılması ve bölge devletlerinin küresel finansal sistem ile olan bağları Çin, Güney Kore ve Japonya örnekleri üzerinden ele alınacaktır. Bulgular: Ayrıklaşma tezi Doğu Asya’daki imalatın ve ihracata dayalı büyüme stratejisinin küresel finans ve talep ile olan bağlarını açıklayamamaktadır. Finansallaşmanın küresel çerçevesine yapılan vurgu bölgenin konumunu anlamaya olanak sağlamaktadır. Sonuç ve Katkılar: Çalışma ihracata dayalı büyüme modeline sahip Doğu Asya devletlerinin küresel ekonomiye derinden bağlı olduğunu kriz öncesinde ve sırasındaki ticari ve finansal ilişkiler üzerinden göstermiştir. Bu amaçla devlet-sermaye ilişkilerinde devlet kapasitesinin yeniden yapılandırılması, bölgesel iş birlikleri ve küresel talep ve yatırıma bağlı olan ulusal imalat tartışmaları ele alınmış ve Doğu Asya’daki devletler küresel finansallaşma çerçevesi içine yerleştirilmiştir. Bunun yanı sıra bölgenin devlet-sermaye ilişkilerinin aldığı biçimin bu çerçeveye alternatif oluşturmadığı, onu istikrarlı kılmayı hedeflediği açıklanmıştır. Sınırlılıklar: Doğu Asya üzerine olan çalışmada sadece üç vakanın deneyimleri ele alınmış ve ayrıca devlet-sınıf ilişkileri ve bununla alakalı olarak sosyal politikalardaki değişimlere dair tartışmalar ileriki araştırmalara bırakılmıştır.
  • Item
    Küresel Değer Zincirlerine Katılımda Etkili Faktörler: Panel Veri Yaklaşımıyla Next-11 Ülkeleri
    (Başkent Üniversitesi, 2025-09-25) Şakı,Mert
    Amaç: Bu çalışma, küreselleşen üretim yapılarında giderek daha önemli hale gelen küresel değer zincirlerine (KDZ) katılımın belirleyicilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Özellikle Next-11 ülkeleri özelinde yapılan bu inceleme, bu ülkelerin küresel üretim sistemine entegrasyon düzeylerini belirlemeyi ve hangi faktörlerin bu entegrasyonu artırdığını ortaya koymayı hedeflemektedir. Yöntem: Araştırmada, Koopman vd. (2010) tarafından geliştirilen brüt ihracatı katma değer temelli ayrıştırma yöntemi kullanılarak OECD TiVA 2023 veri setinden elde edilen verilerle KDZ katılım endeksleri oluşturulmuştur. Panel veri analizi yoluyla ileri ve geri yönlü katılım oranlarını etkileyen faktörler incelenmiş, tüm sektörler için ve ayrıca otomotiv sektörü özelinde iki ayrı model tahmin edilmiştir. Bulgular: Analiz sonuçları, ülkelerin yapısal özellikleri nedeniyle küresel değer zincirlerine (KDZ) katılım düzeylerinin farklı belirleyicilerden etkilendiğini ortaya koymaktadır. Panel veri analizinde genel ülke grubu düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Ancak ülke bazında gerçekleştirilen ayrı analizlerde, etkili faktörler ve bunların yönleri bakımından önemli farklılıklar gözlemlenmiştir. Ülke özelinde heterojenlik gösteren bu bulgular, yüksek teknoloji ihracatı, doğrudan yabancı yatırımlar ve patent başvurularının KDZ katılımı üzerinde anlamlı ve pozitif etkiler yarattığını ortaya koymaktadır. Buna ek olarak, küreselleşme düzeyi ile ekonomik karmaşıklık endeksinin de katılım üzerinde pozitif yönlü etkileri belirlenmiştir. Otomotiv sektörü özelinde yapılan değerlendirmelerde ise özellikle Ar-Ge kapasitesini temsil eden patent sayısı ile ekonomik karmaşıklığın belirleyici rol oynadığı görülmüştür. Nominal döviz kurunun etkisi sektörler arasında farklılık göstermekle birlikte, özellikle otomotiv sektörü kapsamında birçok ülke için KDZ katılımını pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı düzeyde etkilediği tespit edilmiştir. Sonuç ve Katkılar: Çalışma, Next-11 ülkelerinin küresel değer zincirlerine etkin katılımının yalnızca dış ticaret performanslarını artırmakla kalmayıp, aynı zamanda üretim yapılarında yapısal dönüşümü desteklediğini göstermektedir. Elde edilen bulgular, gelişmekte olan ülkelerde teknoloji, yatırım ve dışa açıklık temelli sanayi politikalarının önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, döviz kurlarının KDZ katılımı üzerindeki olumlu etkilerinin, firmaların küresel rekabette avantaj elde etmesinde belirleyici bir unsur olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sınırlılıklar: Çalışma, OECD TiVA veri setinin zaman ve ülke kapsamı ile sınırlıdır. Veri eksikliği nedeniyle İran ve Nijerya analize dahil edilememiştir. Ayrıca bazı potansiyel belirleyicilerin veri setinde yer almaması, analiz kapsamının genişletilmesini sınırlamıştır.
  • Item
    Exploring the Interplay of Social Networks and Global Migration Dynamics: A Focus on Refugee Resettlement via Turkiye
    (Başkent Üniversitesi, 2025-03-26) Yavuzoğlu, Ömer; Tuzlukaya,Şule; Asbaş, Caner
    Purpose: This study aims to enhance our understanding of the interplay between social networks and international migration, shedding light on migrants' decision-making and integration into new societies. The research examines the social network patterns of refugees from various nationalities who left their home countries due to institutional changes and were granted refugee status, particularly those resettled via Turkiye. Methodology: The data from the UNHCR Resettlement Data Finder portal is analyzed to gain insights into the migration process. For analyses, social network analysis is implemented. As a result of the analyses, social network maps for migration traffic between immigration and emigration countries are prepared and degree centrality parameters for these countries are calculated for the years between 2003 to 2021. Findings: Analysis outcomes indicates that the migration and resettlement occurring through Turkiye has an impulse characteristic and driven by some economic and political events with significant and large effect called systemic shocks. Implications: This study has contributions to the literature and fills some gaps. First, it explains change and evolution in social networks, particularly migration networks with impulse approach and institutional shocks. Second, the integration of social network theory and social network analysis into migration studies in a new way has been performed. Also, evolution mechanism of migration flows has been expressed in terms of and compared to social network theory. Limitations: Since immigrant data were taken from the UHNC database, personal reasons of immigrants could not be included in the study.
  • Item
    Trump’ın Yeni Döneminde Ticaret Savaşları ve Uluslararası Ticaret Düzeni
    (Başkent Üniversitesi, 2025-03-26) Akoğlu Şişman,Melda
    Amaç: Bu çalışma ile Trump’ın 2024 yılında ikinci defa Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı seçilmesi ile ilk Başkanlık döneminde başlattığı ticaret savaşlarının yeni döneminde nasıl şekillenebileceği ve muhtemel yeni ticaret savaşlarının küresel ticaret üzerindeki etkileri incelenmektedir. Özellikle bu süreç içerisinde; ABD’nin ticaretinde uygulaması muhtemel korumacı politikaların Avrupa Birliği (AB), Çin ve Türkiye üzerindeki olası etkileri analitik olarak analiz edilirken, liberal uluslararası ticaretin düzenleyici kurumu olan Dünya Ticaret Örgütü’nün de bu kapsamdaki kuralları ve işlevi sorgulanmaktadır. Yöntem: Uzun süredir devam eden dış ticaret açığını dengelemek üzere uyguladığı korumacı ticaret politikalarının 2018 yılından günümüze ABD ticaret verilerine yansıması incelenmiştir. Ayrıca ABD’nin ithalatındaki olası yeni koruma önlemelerin AB, Çin ve Türkiye’nin dış ticareti üzerindeki etkileri istatistiki veriler ışığında analiz edilmiştir. Bulgular: Trump ikinci döneminde yükselteceğini söylediği tarifeler, küresel ticaret politikalarında belirsizliği arttırıp, daralan ticaret hacimlerine yol açacaktır. Bu tarifeler, uluslararası ticaretteki karşılıklı bağımlılığın ve küresel tedarik zincirlerinin işleyişi göz önüne alındığında birçok ülkenin ticaret dengelerinde olumsuz bir etkiye sahip olacak ve ihracat pazarlarında şiddeti artan bir rekabete yol açacaktır. Sonuç ve Katkılar: Temelleri ABD liderliğinde İkinci Dünya Savaşı ertesindeki düzenlemelere dayanan mevcut liberal ticaret sisteminden memnuniyetsizliğini ABD yönetimi uzun bir süredir ifade etmektedir. Çalışmanın sonunda, kendisi ana mimarlarından olan, mevcut uluslararası ticaret sisteminin yeniden düzenlenmesi ya da reform edilmesine arayışında ABD’nin lider rolünü tekrar üstlenip üstlenemeyeceği, ayrıca bu rolün diğer güçlü aktörler tarafından da kabulü sorgulanmaktadır. Sınırlılıklar: Yeni ticaret savaşlarının küresel etkileri değerlendirilirken üç ülke ile çalışma sınırlı tutulmuştur.
  • Item
    Sektörel Reel Kurlar ve İhracatın Rekabet Gücü
    (Başkent Üniversitesi, 2025-03-26) Eken, Ahmet Adnan; Yazıcı,Didem
    Çalışmada yurt dışı üretici fiyat endeksi (YDÜFE) ve yurt içi üretici fiyat endeksi (YİÜFE) temel alınarak Avrupa Birliği (AB) bölgesine yönelik imalat sanayi sektörleri reel kur endeksleri hesaplanmakta, bu endeksler kullanılarak bir ihracat rekabet edebilirlik göstergesi tanımlanmakta ve AB’ye olan imalat sanayi ihracatımızın rekabetçiliği bu gösterge üzerinden incelenmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise hesaplanan YİÜFE bazlı reel kur endeksinin (REDK_YİÜFE) ihracatın üretim maliyetinin bir göstergesi, YDÜFE bazlı reel kur endeksinin (REDK_YDÜFE) ise ihracatın euro bazlı reel satış fiyatı olduğu gösterilerek, ihracat üretim maliyetlerindeki değişimin yurtdışı satış fiyatına yansıması imalat sanayinin bütünü ve iki büyük ihracatçı sektör olan motorlu kara taşıtları ve hazır giyim sektörleri için incelenmektedir.
  • Item
    İş Gücü Beklenti Eşleşmesi: İnsan Kaynakları Profesyonelleri ve Adaylar Üzerine Nitel Bir Araştırma
    (Başkent Üniversitesi, 2025-03-26) İncekara, İper; Doğan,Aysun
    Amaç: Günümüz iş dünyasında dijitalleşme, küreselleşme ve yeni çalışma modellerinin yaygınlaşması, işe alım süreçlerinde hem işverenlerin hem de iş gücü adaylarının beklentilerini yeniden şekillendirmiştir. İşe alım sürecinde insan kaynakları uzmanlarının değerlendirme kriterleri ile yeni mezunların iş gücü piyasasındaki beklentileri arasındaki ilişkiyi anlamak, bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Çalışma, iş gücü piyasasındaki bu uyumu değerlendirerek işe alım süreçlerinin etkinliğini artırmaya yönelik öneriler sunmayı amaçlamaktadır. Yöntem: Çalışmada nitel araştırma yöntemi benimsenmiş olup, olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. Araştırma, insan kaynakları profesyonelleri ve iş gücü adaylarıyla gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla yürütülmüştür. Görüşme soruları, insan kaynakları profesyonellerinin işe alım süreçlerinde dikkate aldığı kriterler ile yeni iş gücü adaylarının iş yeri beklentilerini anlamaya yönelik hazırlanmıştır. Veri toplama sürecinde ses kayıt cihazları veya not alma yöntemleri kullanılmış, elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Veriler tematik olarak kodlanmış, anlamlı kategorilere ayrılmış ve analiz sürecinin güvenilirliğini sağlamak amacıyla iki bağımsız araştırmacı tarafından karşılaştırmalı değerlendirme yapılmıştır. Bulgular: İş gücü adaylarının en çok zorlandığı alanlar arasında mülakatlarda karşılaşılan iletişim eksiklikleri, teknik yeterlilik sorgulamaları ve işverenlerin olumsuz tutumları öne çıkmaktadır. Adaylar, işverenlerin beklentilerini daha açık şekilde ifade etmelerini ve iş ilanlarında şeffaf bilgilendirme yapılmasını beklemektedir. İşverenler ise adaylardan problem çözme, iletişim, takım çalışması ve teknik beceriler gibi konularda daha yetkin olmalarını talep etmektedir. Bununla birlikte, yeni mezunların iş hayatına uyum sürecinde organizasyonel sorunlarla karşılaştıkları, uzun çalışma saatleri ve iş yerindeki yönetim sorunlarının adaylar için önemli bir endişe kaynağı olduğu görülmüştür. İşverenler, adayların teorik bilgiye sahip olmalarına rağmen pratik becerilerde yetersiz kaldıklarını belirtmektedir. Bu nedenle uygulamalı eğitim modelleri, staj olanakları ve sektörel iş birliklerinin artırılması önerilmektedir. Sonuç ve Katkılar: Çalışma, insan kaynakları uzmanlarının işe alım süreçlerindeki değerlendirme kriterleri ile yeni mezun adayların beklentilerini karşılaştırarak, işe alım süreçlerinin daha etkin hale getirilmesine katkı sağlamaktadır. Özellikle iş ilanlarında daha fazla şeffaflık sağlanması, işe alım süreçlerinde açık iletişim kurulması ve adayların iş dünyasına daha iyi hazırlanmasını sağlayacak eğitim modellerinin geliştirilmesi önerilmektedir. Çalışmanın bulguları, hem akademik literatüre hem de iş dünyasında uygulamalı iyileştirmelere ışık tutmaktadır. Sınırlılıklar: Veri toplama sürecinde sadece belirli bir zaman diliminde yapılan görüşmeler dikkate alınmıştır. Daha geniş kapsamlı araştırmalar ile sektörler arası farklılıkların analiz edilmesi önerilmektedir.
  • Item
    E-Ticaret ve Pazarlama Programlarının Çeşitli Değişkenler Açısından Karşılaştırılması
    (Başkent Üniversitesi, 2024-09-27) Aycil,Serkan
    Amaç: Devlet üniversitesi, vakıf üniversitesi ve Açıköğretim fakültesi bazında toplamda 11 yükseköğretim kurumuna (ön lisans)bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren E-Ticaret ve Pazarlama Programlarının zorunlu dersler, seçmeli dersler ve staj uygulaması konusundaki verilerini karşılaştırmaktır. Yöntem: Araştırmanın esası doküman incelemesine dayanmaktadır. Araştırmanın verileri ise nitel araştırma yöntemleri içerisinde yer alan ve veri toplama araçlarından biri olan doküman incelemesi sonucunda toplanmıştır. Bunun için öncelikle makale, tez ve kurumsal raporlara erişilmiş sonrasında YÖK Atlas ve yükseköğretim kurumlarının kurumsal web sayfalarından ders bilgi paketine erişim sağlanmıştır. Ulaşılan her bir veri önce kendi içerisinde sonrasında diğer tablolarla karşılaştırılarak araştırmacı tarafından yorumlanmıştır. Bulgular: 2023 yılı itibarıyla E-Ticaret ve Pazarlama Programlarında okutulan zorunlu dersler, seçmeli dersler ve staj uygulaması biçiminde sıralanmaktadır. Sonuç ve Katkılar: E-Ticaret ve Pazarlama Programı eğitim programında yer alan derslerin işletme bilimi ile yakın ilişkili dersler olduğu görülmekte olup mevzuat ile alakalı olduğu bilinen derslerin ise bilgisayar uygulamaları, hukuk, pazarlama, medya ve iletişim disiplinleri başlığı altında toplandığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda açılan bölümlerin önemli bir kısmının Marmara Bölgesi’nde yoğunlaştığı görülmekle birlikte Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinde bulunan yükseköğretim kurumlarında da E-Ticaret ve Pazarlama Programının açılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Literatüre katkı sunması beklenen bu çalışmanın kariyer hedeflerini e-ticaret ve pazarlama alanına göre belirleyen kullanıcılara yol gösterici niteliktedir. Sınırlılıklar: E-Ticaret ve Pazarlama Programlarını odağına alan bu çalışma Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarına bağlı bulunan önlisans programlarıyla sınırlı tutulmuştur.