Enstitüler / Institutes

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11727/1390

Browse

Search Results

Now showing 1 - 3 of 3
  • Item
    Demir eksikliği olan yetişkinlerde işitmenin ve denge fonksiyonlarının değerlendirilmesi
    (Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022) Demir, Serpil; Köycü, Alper
    Anemisiz demir eksikliği, demir eksikliği anemisinden önce meydana gelen veya progresyon olmaksızın devam eden demir depolarının azalmasıdır. Demir eksikliği anemisi ise mikrositik hipokromik eritrosit varlığıyla gelişen ve düşük demir seviyesinin anemiyle ilişkili olduğu daha ciddi bir durumdur. Koklea ve vestibüler labirentin kanlanmasını sağlayan internal işitsel arter minimal kollaterallere sahip bir uç arter olduğundan, iç kulak yüksek enerjili metabolizma gerektirdiğinden ve bazı koklear enzimler demir içerdiğinden, demir eksikliğine bağlı hipoksi işitme ve denge sistemini etkileyebilir. Bu çalışmada demir eksikliği olan yetişkinlerde işitmenin ve denge fonksiyonlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 19-50 yaş aralığında, anemisiz demir eksikliği tanısı almış 22 birey, demir eksikliği anemisi tanısı almış 22 birey ve 22 sağlıklı birey dahil edilmiştir. Çalışmaya katılan tüm bireyler saf ses odyometri (125-16000 Hz), videonistagmografi, oküler vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyel (oVEMP), servikal vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyel (cVEMP) ve video head impulse test (vHIT) ile değerlendirilmiş ve odyo-vestibüler testler yapılmadan önce subjektif şikayetlerin olup olmadığı sorgulanmıştır. Anemisiz demir eksikliği grubunda %27,3, demir eksikliği anemisi grubunda %36,4 oranında tinnitus gözlenmiştir, fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05). 125-14000Hz frekanslarında demir eksikliği anemisi grubunun işitme eşikleri kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha yüksek elde edilmiştir (p<0,016). Demir eksikliği gruplarında saf ses ortalama değeri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,016). Sensörinöral işitme kaybı görülme oranı, anemisiz demir eksikliği grubunda, sağ kulakta %9,1, sol kulakta %27,3, demir eksikliği anemisi grubunda sağ ve sol kulakta %27,3’tür. Pursuit testi, demir eksikliği anemisi grubunda 9 hastada (%40,9) patolojik olarak saptanırken, anemisiz demir eksikliği ve kontrol grubunda normaldir, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardır (p<0.05). Demir eksikliği anemisi grubunda oVEMP’te %13,6, cVEMP’te %9,1 oranında yanıt alınamamıştır, fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). oVEMP testinde, demir eksikliği anemisi grubunda ve anemisiz demir eksikliği grubunda P1 latans değeri, demir eksikliği anemisi grubunda N1 latansı ve N1-P1 interlatansı değeri kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha uzundur (p<0,016). oVEMP ve cVEMP testlerinde N1-P1 amplitüd değeri demir eksikliği anemisi grubunda kontrol grubuna göre daha düşüktür (p<0,016). Anterior SSK VOR kazancı ortalama değeri, demir eksikliği gruplarında kontrol grubuna göre istatistiksel olarak daha düşüktür (p<0,016). Anterior SSK VOR kazanç ortalama değerleri demir eksikliği anemisi grubunda 0,79 ± 0,2; anemisiz demir eksikliği grubunda 0,81 ± 0,16’dır. Demir eksikliği anemisi grubunda %4,5’inde covert, %9,1 overt ve %6,8 covert-overt sakkad; anemisiz demir eksikliği grubunda %6,8 overt sakkadlar gözlenmiştir, gruplar arasındaki fark anlamlıdır (p<0.05). Çalışmamızdan elde edilen bulgular doğrultusunda demir eksikliğine bağlı hipoksi nedeniyle işitme ve vestibüler sistemde etkilenme olabileceği sonucuna varılmıştır.Iron deficiency without anemia means decreased iron stores that precede iron deficiency anemia or persist without progression. Iron deficiency anemia is a more serious condition that develops with the presence of microcytic hypochromic erythrocytes and low iron level is associated with anemia. Since the internal auditory artery, which provides blood supply to the cochlea and vestibular labyrinth, is an end artery with minimal collaterals, the inner ear requires high-energy metabolism and some cochlear enzymes contain iron, hypoxia due to iron deficiency may affect the hearing and vestibular system. In this study, it was aimed to evaluate hearing and balance functions in adults with iron deficiency. 19-50 years old, 22 individuals diagnosed with iron deficiency anemia and 22 individuals iron deficiency without anemia and 22 healthy individuals were included. All individuals participating in the study were evaluated with pure tone audiometry (125-16000 Hz), videonystagmography, ocular vestibular evoked myogenic potentials (oVEMP), cervical vestibular evoked myogenic potentials (cVEMP), video head impulse test (vHIT) and subjectively before the audio-vestibular tests were performed it was questioned whether there were any complaints. Tinnitus was observed at a rate of 27.3% in iron deficiency without anemia group and 36.4% in the iron deficiency anemia group, the difference is statistically significant (p<0.05). Hearing thresholds of the iron deficiency anemia group were found to be significantly higher than the control group at 125-14000Hz frequencies (p<0.016). Pure tone average value in the iron deficiency groups was found to be statistically significantly higher than the control group (p<0.016). The incidence of sensorineural hearing loss was 9.1% in the right ear, 27.3% in the left ear in the iron deficiency without anemia group, and 27.3% in the iron deficiency anemia group, in the right and left ears. While the Pursuit test was found to be pathological in 9 patients (40.9%) in the iron deficiency anemia group, it was normal in the iron deficiency anemia and control groups, there was a statistically significant difference between the groups (p<0.05). In the iron deficiency anemia group, 13.6% in oVEMP and 9.1% in cVEMP did not respond (p<0.05). In the oVEMP test, the P1 latency value in theiron deficiency anemia group and the iron deficiency without anemia group, the N1 latency and N1-P1 interlatency values in the iron deficiency anemia group were significantly longer than the control group (p<0,016). N1-P1 amplitude values in oVEMP and cVEMP tests were lower in the iron deficiency anemia group than in the control group (p<0.016). The mean value of anterior SCC VOR gain was statistically lower in iron deficiency groups than in the control group (p<0.016). The mean values of anterior SCC VOR gain were 0.79 ± 0.2 in the iron deficiency anemia group; 0.81 ± 0.16 in the iron deficiency without anemia group. In the iron deficiency anemia group, 4.5% had covert, 9.1% overt and 6.8% covert-overt saccades; 6.8% overt saccades were observed in the iron deficiency without anemia group, the difference between the groups was significant (p<0.05). In line with the findings obtained from our study, it was concluded that the auditory and vestibular system may be affected due to hypoxia due to iron deficiency.
  • Item
    Sağlıklı yetişkin kadınlarda menstrual döngünün vestibüler sistem etkisi
    (Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022) Mutlu, Meryem; Köycü, Alper
    Vestibüler disfonksiyonu etkileyen periferik veya santral kaynaklı birçok neden olabilir. Hormonal sistem değişikliklerinin de vestibüler sistemi etkilediği düşünülmektedir. Bu çalışmada sağlıklı yetişkin kadınlarda premenstrual ve postmenstrual dönemde, farklı test bataryaları ile vestibüler sistemin bütünlüğünün değerlendirilmesi ve iki dönemin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya katılımcı olarak dışlama kriterlerine uyan 18-40 yaş arası işitme ve denge şikayeti olmayan, toplam 40 sağlıklı yetişkin kadın seçilmiştir. Bu çalışmada bireylerin denge sistemini değerlendirmek için sırasıyla objektif vestibüler testler olan VEMP, vHİT ve subjektif testler olan Baş dönmesi engellilik ölçeği (DHI) ve Hastane anksiyete ve depresyon ölçeği (HAD) anketleri uygulanmıştır. Sağlıklı 40 kadın katılımcının menstruasyon öncesi ve sonrası test sonuçları belirtilmiştir. Katılımcıların her iki kulak cVEMP ve oVEMP N1, P1 latans ölçümlerinin menstruasyon öncesi ve sonrası zaman değişiklikleri istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0,05). Çalışmaya alınan katılımcıların her iki kulak vHİT lateral, anterior, posterior kanal kazanç değerlerinin menstruasyon öncesi ve sonrası zamana göre değişimi istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05). Katılımcıların baş dönmesi engellilik envanteri toplam puanı ve alt boyutları olan emosyonel, fiziksel ve fonksiyonel puanlarının menstruasyon öncesi ve sonrası zamana göre azalması istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Katılımcıların hastane anksiyete depresyon ölçeği alt boyutları olan depresyon ve anksiyete puanlarının menstruasyon öncesi ve sonrası zamana göre azalması istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Baş dönmesi engellilik envanteri alt ölçeklerinden emosyonel durumu skorları menstruasyon öncesindeki puanları ile menstruasyon öncesi anksiyete skorları arasında yüksey düzeyde, menstruasyon öncesi depresyon skorları arasında ise orta düzeyde bir korelasyon gözlendi. (p<0,05). Baş dönmesi engellilik envanteri alt ölçeklerinden fonksiyonel durumu skorları menstruasyon öncesindeki puanları ile menstruasyon öncesi anksiyete skorları arasında yüksey düzeyde, menstruasyon öncesi depresyon skorları arasında ise orta düzeyde bir korelasyon vardır. (p<0,05). Menstruasyon öncesindeki depresyon ve menstruasyon öncesindeki anksiyete skorları arasında da orta düzeyde bir korelasyon gözlenmiştir. (p<0,05). Menstruasyon öncesi BEE toplam skorları ile menstruasyon öncesi depresyon skorları arasında orta düzeyde; menstruasyon öncesi anksiyete skorları arasında ise yüksek düzeyde bir korelasyon vardır. Bu sonuçlarla birlikte premenstrual dönemde daha çok görülen dizziness ve anksiyete gibi semptomların subjektif testlerimize yansıdığı ancak objektif testlerimize ve kliniğe yansımadığı gözlenmiştir. Yaptığımız bu çalışma menstrual döngü fazlarında değişen hormonal değişim ile ilgili yapılacak çalışmalarda karşılaştırma yapmak açısından bir yol gösterici olacaktır. Bu bulgular ışığında vestibüler testlerin frekans aralığı göz önünde bulundurularak daha kapsamlı yapılacak ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. There may be many peripheral or central origin factors affecting vestibular dysfunction. Hormonal system changes are also thought to affect the vestibular system. In this study, it was aimed to evaluate the integrity of the vestibular system with different test batteries and to compare the two periods in the premenstrual and postmenstrual periods in healthy adult women. A total of 40 healthy adult women, aged between 18 and 40, who did not have hearing and balance complaints and who met the exclusion criteria, were selected as participants in the study. In this study, objective vestibular tests VEMP, vHIT and subjective tests, Dizziness disability scale (DHI) and Hospital anxiety and depression scale (HAD) questionnaires were applied to evaluate the balance system of individuals, respectively. Test results of 40 healthy female participants before and after menstruation are indicated. The time changes of the participants both ear cVEMP and oVEMP N1, P1 latency measurements before and after menstruation were not found statistically significant (p>0.05). The changes in the lateral, anterior and posterior canal gain values of both ears of the participants included in the study according to the time before and after menstruation were not found statistically significant (p>0.05). It was found statistically significant that the total score of the participants' dizziness disability inventory and its sub-dimensions, emotional, physical and functional, decreased according to the time before and after menstruation (p<0.05). It was found statistically significant that the depression and anxiety scores of the participants, which are the sub-dimensions of the hospital anxiety depression scale, decreased according to the time before and after menstruation (p<0.05). A high correlation was observed between premenstrual anxiety scores and premenstrual anxiety scores, while a moderate correlation was observed between premenstrual depression scores, which is one of the subscales of the dizziness disability inventory. (p<0.05). There is a high correlation between the functional status scores of the dizziness disability inventory subscales, premenstrual scores and premenstrual anxiety scores, and a moderate correlation between premenstrual depression scores. (p<0.05). A moderate correlation was also observed between premenstrual depression and premenstrual anxiety scores. (p<0.05). Intermediate level between premenstrual BEE total scores and premenstrual depression scores; There is a high level of correlation between premenstrual anxiety scores. With these results, it was observed that symptoms such as dizziness and anxiety, which are more common in the premenstrual period, were reflected in our subjective tests, but not in our objective tests and in the clinic. This study we have done will be a guide in terms of comparing the studies to be done about the changing hormonal changes in the menstrual cycle phases. In the light of these findings, there is a need for further studies to be done more comprehensively by considering the frequency range of vestibular tests.
  • Thumbnail Image
    Item
    Prelingual dönemde ortaya çıkan işitme kaybının vestibüler labirent üzerindeki etkisi
    (Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Tanyeri, Oya; Büyüklü, Adnan Fuat
    işitme, dış ortamda meydana gelen ses dalgalarının kulağımız tarafından toplanması ve beyindeki merkezler tarafından algılanmasına kadar olan süreç olarak tanımlanmaktadır. işitme kaybı hangi düzeyde olursa olsun bireylerin topluma uyumunu engellemekte, kişisel ve sosyal bir takım sorunlara yol açmaktadır. işitme kaybı ile doğan olguların önemli bir kısmında radyolojik görüntüleme yöntemleriyle çeşitli derecelerde iç kulak anomalileri saptanmaktadır. Periferal işitme ve vestibüler sistem arasındaki ilişki, sensörinöral tipte işitme kaybı olan bireylerde görülen vestibüler bozukluklarda önemli bir rol oynamaktadır. Vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyeller (VEMP), periferik vestibüler organların uyarılması sonucu kaslarda sonlanan refleks arkının ölçüldüğü bir elektrofizyolojik test yöntemidir. Vestibüler sistemin bütünlüğünün değerlendirilmesi için kullanılan bu test yöntemi, refleks ark yanıtı boyun kaslarından ölçülüyorsa servikal VEMP (cVEMP), ekstraoküler kaslardan ölçülüyorsa oküler VEMP (oVEMP) olarak adlandırılır. Bu çalışmanın amacı, prelingual dönem işitme engelli bireylerde vestibüler sistem bütünlüğünün normal işiten bireylerle karşılaştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda araştırmaya katılan işitme engelli bireylerin vestibüler sistem bütünlüğünün değerlendirilmesi için oVEMP ve cVEMP testleri uygulanmıştır. Bu çalışma, Başkent Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı odyoloji kliniğinde, Ankara ilinde yaĢayan ve Anakent Sağırlar Derneğine üye olan 18-60 yaş arası ileri derecede sensörinöral prelingual dönem işitme kayıplı gönüllü kişilerle yürütülmüştür. Araştırma, çalışma grubunda 20 kadın (%76,9) ve 6 erkek (%23,1); kontrol grubunda iste 19 erkek (%73,1) ve 7 erkek (%26,9) olmak üzere toplam 52 kişi üzerinden yapılmıştır.Çalışmaya katılan bireylere KBB muayenesi yapıldıktan sonra hikâyeleri alınmış ve sonrasında vestibüler sistemin bütünlüğünün değerlendirilmesi için cVEMP ve oVEMP testleri yapılarak sonuçlar kontrol grubunun sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Testler işaret dili kullanıcısı olan katılımcılara işaret dili ile anlatıldıktan sonra uygulamaya geçilmiştir. Gruplar kendi içinde sağ – sol kulaklar açısından kıyaslandığında dalga latansları ve amplitüdler açısından istatistik anlamlı fark saptanmamıştır. Çalışma grubu ve kontrol grubunun oVEMP ve cVEMP cevapları karşılaştırıldığında arasında fark olduğu ve kontrol grubunda cevap yüzdesinin daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Ayrıca oVEMP amplitüd değeri için ve cVEMP P1 latansı için gruplar arasında istatiktik anlamlı fark olduğu gözlenmiştir (p≤.05). Hearing is defined as the process of picking up sound waves from outside in our ears to the point where they are perceived by our headquarters. Whatever the level of hearing loss is, it prevents individual compliance with collecting and leads to personal and social problems. In the majority of cases with hearing loss, inner ear anomalies are determined at various grades by radiological imaging methods. The relationship between peripheral auditory and vestibular systems plays an important role in vestibular disorders seen in individuals with sensorineural hearing loss. Vestibular evoked myogenic potentials (VEMP) are an electrophysiological test method that measures the reflex arc that results in stimulation of peripheral vestibular organs. This test method, which is used to assess the integrity of the vestibular system, is called cervical VEMP (cVEMP) if the reflex arc response is measured from the neck muscles, and ocular VEMP (oVEMP) if measured from the extraocular muscles. The aim of this study is to compare the integrity of the vestibular system with the normal hearing individuals in prelingual hearing impaired individuals. For this purpose, oVEMP and cVEMP tests were applied to evaluate the vestibular system integrity of the hearing impaired individuals participating in the research. This study was carried out in the audiology clinic of the Department of Otorhinolaryngology, BaĢkent University, Ankara, Turkey, with a sensorineural prelingual hearing-loss volunteer from 18 to 60 years of age living in Ankara and member in the Anatolian Association of the Deaf. The study included 20 women (76.9%) and 6 men (23.1%) in the study group; The control group consisted of 52 men, 19 men (73.1%) and 7 men (26.9%). After the otorhinolaryngological examination of the subjects participating in the study, the stories were taken and then cVEMP and oVEMP tests were performed to evaluate the integrity of the vestibular system and the results were compared with the results of the control group. Tests have been passed on to the participant since the participant who is the sign language user has been told by the sign language.When the groups were compared in terms of right - left ears, no statistically significant difference was found in terms of wave latencies and amplitudes. It was observed that there was a difference between the study group and the control group when oVEMP and cVEMP responses were compared and the response percentage was higher in the control group. There was also a statistically significant difference between the groups for oVEMP amplitude and cVEMP P1 latency (p ≤ 0.05).