Enstitüler / Institutes
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11727/1390
Browse
4 results
Search Results
Item Bel ağrısında kinezyo bantlamanın ağrı, eklem hareket açıklığı ve dinamik denge üzerine akut etkisi(Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022) Işık, İlayda Dilan; Özünlü Pekyavaş, NihanBu çalışmanın amacı kronik nonspesifik bel ağrısı olan hastalarda kinezyo bantlama uygulamasının ağrı, eklem hareket açıklığı ve dinamik denge üzerine akut etkisinin değerlendirilmesidir. Çalışmaya 48 hasta dahil edildi ve randomize olarak üç gruba ayrıldı. Tüm hastalar uygulama öncesi ve uygulamadan 45 dakika sonra ağrı (Görsel Analog Skala), eklem hareket açıklığı (Gonyometrik ölçüm) ve dinamik denge (Zamanlı Kalk Yürü Testi) açısından aynı fizyoterapist tarafından değerlendirildi. Çalışma grubunun transversus abdominis, rektus abdominis ve iliokostal kaslarına elastik terapatik bant ile kinezyo bantlama, plasebo grubunun yine aynı kaslarına, aynı şekilde flaster bant ile bantlama yapıldı ve kontrol grubuna herhangi bir uygulama yapılmadı. Çalışma verilerinin analizinde SPSS Version 22.0 istatistik programı kullanıldı. Tüm parametrelerde kinezyo bantlama grubu anlamlı bir farka sahip idi. (tüm p<0,05). Plasebo grubunda ağrı, fleksiyon, sola lateral fleksiyon ve zamanlı kalk yürü testinde anlamlı bir fark bulunurken (tüm p<0,05), ekstansiyon ve sağa lateral fleksiyon değerlerinde anlamlı bir fark bulunmadı (tüm p>0,05). Kontrol grubunda ise yalnızca ağrıda anlamlı bir fark bulundu (p=0,012). Ayrıca yine tüm parametrelerde en büyük değişim kinezyo bant grubunda bulundu. Sonuç olarak kinezyo bandın, ağrı, eklem hareket açıklığı ve dinamik denge üzerinde plasebo banda göre daha büyük etki yaratabileceği düşünülmektedir. Kişilerin bu bantlama tekniğini günlük hayatta daha aktif kalarak kullanabileceğini düşünmekteyiz.The aim of this study was to evaluate the acute effect of kinesio taping on pain, range of motion and dynamic balance in patients with chronic nonspecific low back pain. The 48 patients were included in the study and were randomly divided into three groups.All patients were evaluated by the same physiotherapist in terms of pain (Visual Analog Scale), joint range of motion (Gonyometric measurement) and dynamic balance (Timed Up and Go Test) before and 45 minutes after the application. Kinesio taping with elastic therapeutic tape was applied to the transversus abdominis, rectus abdominis and iliocostal muscles of the study group, and the same muscles of the placebo group were taped with plaster tape in the same way, and no application was made to the control group. SPSS Version 22.0 statistical program was used to analyze the study data. The kinesio tape group had a significant difference in all parameters (all p<0.05). While there was a significant difference in pain, flexion, left lateral flexion and timed up-go test in the placebo group (all p<0.05), no significant difference was found in extension and right lateral flexion values (all p>0.05). A significant difference was found only in pain in the control group (p=0.012). In addition, the greatest change in all parameters was found in the kinesio tape group. As a result, it is thought that kinesio tape may have a greater effect on pain, range of motion and dynamic balance than placebo tape. We think that people can use this taping technique by staying more active in daily life.Item Bel ağrısı bulunan erişkinlerde gövde stabilizatör kas enduransı ile ağrı, denge ve kinezyofobi arasındaki ilişkinin incelenmesi(Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022) Erdoğan, Fatma; Çağlar, AslıcanBu çalışmada, bel ağrısında gövde stabilizatör kas enduransının ağrı, denge ve kinezyofobi arasındaki ilişkisi incelendi. Çalışma 49 kadın, 28 erkek toplamda 77 gönüllü bireyin katılımıyla gerçekleştirildi. Çalışmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 53,9 10,53 yıldı. Bireylerin, sosyo-demografik özellikleri, tanımlayıcı özellikleri ve ağrı süreleri sorgulandı, ağrı derecesi Visual Analog Skalası (VAS) ile, disabilite Oswestry Disabilite İndeksi ile değerlendirildi. Bireylerin denge ve yürüyüşü Tinnetti Denge ve Yürüme Testi ile, kinezyofobi Tampa Kinezyofobi Ölçeği ile değerlendirildi. Gövde stabilizatör kas enduransı Basınç Biofeedback Ünitesi (PBU) ile ölçüldü, kontraksiyonu devam ettirebildiği süreyi ölçmek için kronometre kullanıldı, süre saniye (sn) cinsinden ve basınç mm-hg cinsinden kaydedildi. VAS istirahat (r=0,29), VAS aktivite (r=0,33) değerleri ile M. Transversus Abdominus basınç değeri arasında anlamlı, pozitif yönde ilişki olduğu saptandı (p<0,05). Vas istirahat ile M. Transversus Abdominus endurans değerleri (r=-0,27), M. Multifidus basınç (r=-0,25) ve M. Multifidus endurans (r=-0,34) değerleri arasında anlamlı negatif yönde ilişki olduğu saptandı (p<0,05). VAS aktivite değeri ile M. Transversus Abdominus endurans (r=-0,27), M. Multifidus basınç (r=-0,39) ve M. Multifidus endurans (r=-0,33) değerleri arasında anlamlı negatif yönde ilişki olduğu saptandı (p<0,05). VAS gece değeri ile M. Multifidus basınç (r=-0,35) değeri arasında anlamlı negatif yönde ilişki olduğu saptandı (p<0,05). Tinetti skoru ile M. Multifidus basınç (r=0,36) değeri arasında anlamlı pozitif yönde ilişki olduğu (p<0,05); oswestry skoru ile M. Multifidus basınç (r=-0,34) değeri arasında anlamlı negatif yönde ilişki olduğu saptandı (p<0,05). Sonuçlara göre gövde stabilizatör kas enduransına ait parametrelerin, ağrı denge ve yürüme ile ilişkili olduğu belirlendi. Belirlenen ilişkiler doğrultusunda erişkinlerde gövde stabilizasyonundan sorumlu kasları geliştirmek üzerine yapılan fizik tedavi ve rehabilitasyon programları kinezyofobi, ağrı ve denge programlarını da içermelidir.In this study, the relationship between trunk stabilizer muscle endurance, pain, balance and kinesiophobia in adults with low back pain was investigated. The study was carried out with the participation of 77 voluntary adult individuals, 49 women and 28 men. The mean age of the individuals participating in the study was 53.9 10.53 years. Socio-demographic characteristics, descriptive characteristics and pain duration of the individuals were questioned, the degree of pain was evaluated with the Visual Analog Scale (VAS), and disability was evaluated with the Oswestry Disability Index. Balance and gait of individuals were evaluated with the Tinnetti Scale, and the assessment of kinesiophobia was evaluated with the Tampa Scale. Trunk stabilizer muscle endurance was measured with a Pressure Biofeedback Unit (PBU), a stopwatch was used to measure the duration of contraction, time was recorded in seconds (sec) and pressure in mmhg. A significant positive correlation was found between VAS resting (r=0.29), VAS activity (r=0.33) scores and M. Transversus Abdominus pressure value (p<0.05). A significant negative correlation was found between VAS rest and M. Transversus Abdominus endurance values (r=-0.27), M. Multifidus pressure (r=-0.25) and M. Multifidus endurance (r=-0.34) values (p<0.05). It was determined that there was a significant negative correlation between vas activity value and M. Transversus Abdominus endurance (r=-0.27), M. Multifidus pressure (r=-0.39) and M. Multifidus endurance(r=-0.331) values (p<0, 05). A significant negative correlation was found between VAS night value and M. Multifidus pressure (r=-0.35) value (p<0.05). There was a significant positive correlation between Tinetti score and M. Multifidus pressure (r=0.36) (p<0.05); A significant negative correlation was found between oswestry score and M. Multifidus pressure (r=-0.34) value (p<0.05). According to the results, it was determined that the parameters of the trunk stabilizer muscle endurance were effective on pain balance and walking. In line with the determined relationships, physical therapy and rehabilitation programs aimed at developing the muscles responsible for trunk stabilization in adults should also include kinesiophobia, pain and balance programs.Item Lumbal radikülopati hastalarında farklı bantlama tekniklerinin ağrı, fonksiyonellik ve doku sıcaklığı üzerine etkisi(Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Namlı, Tuğçe; Yosmaoğlu, Hayri BaranÇalıĢmanın amacı; lumbal radikülopati hastalarında farklı bantlama materyal ve tekniklerinin ağrı, fonksiyonellik, doku sıcaklığı üzerinde oluĢturacağı etkileri araĢtırmaktır. ÇalıĢmamıza, 18-50 yaĢ arası lumbal radikülopati tanısı alıp, bel ağrısı nedeniyle fizyoterapi ve rehabilitasyon programına alınan 51 gönüllü hasta dahil edildi. Hastalar kinezyo bantlama grubu, atletik bantlama grubu ve plasebo bantlama grubu olarak üçe ayrıldı. Aktivite ve istirahat sırasında hissedilen ağrı Ģiddetinin değerlendirilmesinde vizüel analog skalası kullanıldı. Fonksiyonelliğin ve yaĢam kalitesinin değerlendirilmesi amacıyla Oswestry Bel Ağrısı Engellilik Anketi ve Roland-Morris Engellilik Anketleri kullanıldı. Bölgesel doku sıcaklığı dijital elektronik infrared termograf ile uygulama öncesi ve sonrası ölçüldü. 10 seans müdahaleden sonra tüm gruplarda ağrı, fonksiyonel durum ve yaĢam kalitesinde istatistiksel olarak iyileĢme görüldü (p ˂0,05). Tedavi öncesi ve tedavi sonrası klinik değerlerin farkları gruplar arasında karĢılaĢtırıldığında, kinezyo bantlama grubunun ağrı ve fonksiyonelliği arttırmada daha etkili olduğu görüldü (p ˂0,05). Kinezyo bantlama grubunun tedavi öncesi ve sonrası lokal doku sıcaklığının değerlerinin değiĢmediği (p>0,05), atletik ve plasebo bantlama grubunun doku sıcaklığında artıĢ olduğu görüldü (p ˂0,05). Sonuç olarak; kinezyo ya da atletik bantlama uygulamalarının fizyoterapi programlarına eklenmesi; ağrı, fonksiyonellik ve yaĢam kalitesi üzerinde iyileĢmeyi arttırmaktadır. Ancak dokuya olan uyumu ve kullanım kolaylığı da göz önüne alındığında lumbal radikülopatili hastalarda kinezyo bant uygulaması tedavi için daha uygun bir tercih olabilir. The aim of the study is to investigate the effects of different taping materials and techniques on pain, functionality and tissue temperature in lumbal radiculopathy patients. 51 volunteer patients who were diagnosed with lumbal radiculopathy between the ages of 18 and 50, were participated in this study. Patients were divided into three groups as kinesio taping group, the athletic taping group and the placebo taping group. Visual analog scale was used to assess the severity of pain felt during activity and rest. Oswestry Low Back Pain Disability Questionnaire and Roland-Morris Disability Questionnaire were used to assess the functionality and quality of life. Regional tissue temperature was measured before and after application by digital electronic infrared thermograph. After 10 days of intervention, all groups were showed statistically improved pain, functional status and quality of life (p ˂ 0.05). Kinesyo taping group was found more effective in terms of pain and functionality (p ˂ 0.05). Local tissue temperature was not different kinesio taping group before and after treatment (p>0.05), while athletic and placebo taping group had an increase (p ˂ 0.05). As a result, kinesyo taping and athletic taping are an approach that can be used in patients with lumbal radiculopathy. The addition of kinesio taping or athletic taping practices to physiotherapy programs improve pain, functionality, and quality of life. However, given its adherence to tissue and ease of use, kinesio taping may be a more appropriate choice for treatment in patients with lumbal radiculopathy.Item Lomber disk hernisi olan bireylerde mikrodiskektomi cerrahisinin erken dönemde ağrı, yaşam kalitesi ve fonksiyonelliğe etkisi(Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Açbay, Ecehan; Yosmaoğlu, Hayri BaranÇalışmanın amacı lomber disk hernisi tanılı bireylerde mikrodiskektomi cerrahisinin ağrı, fonksiyonellik ve yaşam kalitesi üzerine kısa dönem etkilerini incelemekti. Bu amaçla çalışmaya dahil edilen lomber disk hernisi tanılı 53 bireyden 28’i mikrodiskektomi uygulanması kararı alınan cerrahi grubunu, sadece eklem koruma prensipleri hakkında bilgi verilen 25 birey ise kontrol grubunu oluşturdu. Hastaların fonksiyonel durumu Oswestry Özürlülük İndeksi ile, bel ağrısı McGill-Melzack Ağrı Ölçeği ile, spinal stabilizasyon aktivitesi Stabilizer Basınç Biofeedback Cihazı ile, yaşam kalitesi ise Kısa Form 36 (KF-36) Yaşam Kalitesi Ölçeği ile çalışma başlangıcında ve dört hafta sonunda değerlendirildi. Cerrahi yapılan grupta ağrı şiddeti anlamlı düzeyde azalırken fonksiyonellik ve yaşam kalitesinin istatistiksel olarak arttığı bulundu (p<0,05). Kontrol grubunda ise ağrı, fonksiyonellik ve yaşam kalitesi parametrelerinde anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Cerrahi yapılan grupta spinal stabilizasyonu koruma aktivitesinde kontrol grubuna kıyasla daha fazla azalma olduğu saptandı (p<0,01). Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre lomber disk hernisi tanılı bireylerde mikrodiskektomi cerrahisi uygulamasıyla kısa dönemde hastaların ağrılarının azaldığı, fonksiyonellik ve yaşam kalitesinde ise artış meydana geldiği saptandı. Benzer çalışmaların uzun izlem periyotlarını içerecek şekilde yapılması bu cerrahinin sonuçları hakkında daha fazla bilgi verecektir. The purpose of this study was to examine the early effects of microdiscectomy surgery on pain, functional disability and quality of life in patients with lumbar disc herniation. Fiftythree patients with lumbar disc herniation participated in this study. Twenty-eight patients operated for lumbar disc hernia were included in the surgery group. Twenty-five patients with lumbar disc herniation were included in the control group who were given information about joint protection principles. The outcome measures were Oswerty Disability Index for assessing functional disability, McGill-Melzack Pain Questionnaire for assessing low back pain, Stabilizer Pressure Biofeedback Unit for assessing spinal stabilization and Short-Form 36 (SF-36) for assessing quality of life, Evaluations were made at the beginning of the intervention and at the end of four weeks. According to the results, when the groups were compared, the severity of pain was significantly reduced in the surgical groups. It was observed that functionality and quality of life increased statistically in the surgery group (p<0,05). No significant difference was found in pain, functional disability and quality of life scores in the control group. It was also found that there was more decrease in spinal stabilization activity in the surgical group compared to the control group (p<0,01). Our results indicate that microdiscectomy surgery in patients with lumbar disc hernia reduces pain in the short term and increases functionality and quality of life. The additional similar studies with longer follow-up periods will provide more information about the results of this surgery.