Enstitüler / Institutes

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11727/1390

Browse

Search Results

Now showing 1 - 4 of 4
  • Item
    Otel işletmelerinin pandemi öncesi ve sonrası finansal durumu, nakit akışları ve performans ölçütlerindeki değişikliklerin incelenmesi-Antalya bölgesindeki bir otelde uygulama
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Akar Altınışık, Burcu; Akdoğan, Nalan
    2019 yılı başından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin her sektörde yarattığı deformasyonları, 2022 yılı itibariyle daha açık görmekteyiz. Özellikle finansal olarak Türkiye’de turizm sektörü en çok etkilenen sektörler arasında yer almakta olup; bu çalışma ile Antalya’da yer alan bir beş yıldızlı otelin pandemi öncesi ve sonrası finansal durumunun ne yönde etkilendiği incelenmiştir. Çalışma kapsamında otelin 2019- 2022/06 dönemleri arasındaki finansal durum tabloları, kar/zarar tabloları, nakit akış tabloları ve bağımsız denetim raporları karşılaştırmalı olarak yatay analiz, dikey analiz ve oran analizi ile incelenmiştir. Çalışmada bağımsız değişken COVID-19 pandemisi iken, bağımlı değişkenler işletmenin finansal tablolarında bulunan tüm kalemlerdir. Sonuç itibariyle firmanın pandemiden 2020 yılında, 2019 yılına göre finansal olarak olumsuz etkilendiğini, 2021 yılı itibariyle ise toparlanmaya başladığı, 2022 yılına ait mali durumunun 2021 yılına göre olumlu seyirde olduğu belirlenmiştir. We started to see the damages of COVID-19 pandemic, which is affecting the world from the beginning of 2019, on each industry worldwide in 2022. In Turkey, tourism industry is one of the most effected industries on financial way. The aim of this study is to find out the financial effect of a five stars hotel in Antalya from COVID-19 pandemic. The statements of financial position, income and cash flows and the reports of independent audits between 2019-2022/06 period are comparatively analyzed with ratios in this study. The independent variable is COVID-19 pandemic, while the dependent variables are all the financial statement items in this study. It’s determined that the hotel is negatively affected from pandemic in 2020 comparing to 2019, while the positive effects were beginning to seen on financial way in 2021.
  • Item
    Özelleştirmenin Tüpraş’ın finansal göstergeleri üzerine etkisi ve bir Avrupa petrol şirketi ile karşılaştırmalı olarak incelenmesi
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020) İspir, Umut; Akdoğan, Nalan
    Bu çalışmanın amacı; TÜPRAŞ’ın özelleştirme öncesi dönemden başlayarak finansal analizinin yapılması, kamu ve özel sektör zamanındaki finansal ve finansal olmayan göstergelerinin ortaya konulması, bir Avrupa petrol şirketi ile finansal analiz sonuçlarının karşılaştırmalı olarak incelenmesi, ortak ve farklı noktaların belirlenmesi ve sonuçların incelenmesidir. TÜPRAŞ, stratejik öneme sahip bir sanayi kuruluşu olarak, Türkiye’nin en önemli şirketleri arasında yer almaktadır. Özellikli yapısı nedeniyle faaliyetleri, ekonomik ve sosyal açıdan tüm Türkiye’yi etkileyebilecek bir yapıdadır. Bütün yönleriyle TÜPRAŞ, finansal göstergeleri dikkatle incelenmeye değer kuruluşların başında yer almaktadır. Bu çalışmanın önemi; TÜPRAŞ’ın, uzun dönemli finansal göstergelerinin ortaya konularak özelleştirmenin etkilerinin anlaşılması, kamu ve özel sektör dönemlerindeki benzerlik ve farklılıkların tespit edilmesi ve bir Avrupa petrol şirketi olan Macaristan merkezli MOL Group ile karşılaştırılarak sonuçların değerlendirilmesidir. Çalışmanın sonucunda TÜPRAŞ’ın; özelleştirme öncesinden devraldığı öz kaynak ağırlıklı finansman yapısının yabancı kaynak ağırlıklı bir yapıya dönüştüğü, kısa vadeli borçlanma ağırlığı nedeniyle cari oranın azaldığı ancak nakit gücünü korumaya devam ettiği, borçlanmaların yatırıma aktarılarak özellikle maddi duran varlık kaleminin önemli ölçüde yükselmiş olduğu, faaliyetlerinin etkin bir şekilde sürdürülmeye devam ettiği ve yatırımların etkisiyle karlılığın önemli ölçüde arttığı ancak son yıllardaki finansman giderleri etkisi nedeniyle faaliyet karlılığının sonuçlara yansımadığı görülmüştür. TÜPRAŞ ile MOL karşılaştırmasında; TÜPRAŞ’ın yabancı kaynak ağırlıklı yapısına karşın MOL’ün daha fazla öz kaynak ağırlıklı yapıya sahip olduğu, MOL’ün likidite oranlarının ve genel olarak faaliyetlerinin etkinliğinin TÜPRAŞ’ın gerisinde bulunduğu, MOL’ün karlılığının düşüş seyrinde olmasına rağmen, son dönemdeki karlılık performansının TÜPRAŞ’tan daha iyi olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. The purpose of this study is to conduct financial analysis of the Turkish Petroleum Refineries Corporation (TUPRAS) starting from the pre-privatization period, to reveal the financial & non-financial indicators at the time of the public and private sectors, as well as the comparative study of financial analysis with a European refinery, to determine common and different points and evaluate the results. TUPRAS, as an industrial enterprise that has strategic importance, it is among the most important companies of Turkey. Due to the special structure, its activities could affect the whole of Turkey economically and socially. In all aspects, TÜPRAS is one of the leading companies that its financial indicators worth careful examination. The importance of this study is to reveal the long-term financial analysis results of TUPRAS, to determine the similarities and differences in the public and private sector periods, and to evaluate the results by comparing them with a European oil company, Hungary-based MOL Group. As a result of this study it has been observed that; the equity-weighted financing structure before privization of TUPRAS has turned into a liability-weighted structure, current ratio declined due to short-term borrowing but continued to maintain cash strength, borrowings are transferred to investment and especially the tangible fixed assets has increased significantly, the company activities continue to be maintained effectively and profitability has increased significantly due to the investments, but the profitability has not been reflected in the results due to the effect of financing expenses in recent years. In comparison of TUPRAS and MOL, it is concluded that; despite TUPRAS's liability -weighted structure, MOL has more equity-weighted structure, the liquidity ratios of MOL and the effectiveness of its activities in general are lagging behind TUPRAS, although the profitability of MOL is in a decreasing trend, the recent profitability performance of MOL is better than TUPRAS.
  • Item
    Entegre raporlama: Bankacılık ve çimento sektörleri üzerine bir araştırma
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Kızıltan, Burçak; Doğan, Deniz Umut
    Günümüz dünyasında işletmelerin performanslarını sadece finansal bilgilere dayandırarak açıklaması, küreselleşmenin etkisi ile işletmelerle ilgilenen tarafların bilgiye şeffaf ve doğru biçimde ulaşma beklentisini karşılamada yetersiz kalmıştır. İşletmeler gerçekleştirdikleri faaliyet sonuçlarına ilişkin bilgileri finansal raporlara ek olarak, çevresel raporlar, sosyal raporlar, yönetim raporları, üçlü bilanço sistemi, kurumsal sosyal sorumluluk raporları, sürdürülebilirlik raporları aracılığıyla bilgi kullanıcılarına sunulmuştur. Bir işletmeye ait birden fazla rapor bulunması hem zaman kaybına hem bilgi karmaşasına neden olmakta hem de ulusal ve uluslararası karşılaştırılabilirliği ve değerlendirilebilirliği güçleştirmektedir. Bu durum, işletmelerin finansal ve finansal olmayan bilgilerini entegre düşünceyle birleştirilerek tek bir rapor halinde sunması gerektiği görüşünü doğurmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda, işletmelerin sosyal, çevresel ve ekonomik göstergelerini barındıran ve işletmelere değer yaratmayı hedefleyen entegre raporlama, kurumsal raporlamada yeni bir yaklaşım olarak kabul edilmiştir. Bu bilgiler ışığında, işletmelerin yayınladıkları entegre raporların finansal performansları üzerinde etkisinin olup olmadığı çalışmanın çıkış noktasıdır. Bu kapsamda BİST Endeksinde yer alan, entegre raporlama veri tabanında bulunan ve son üç yıldır üst üste entegre rapor yayınlayan işletmeler araştırmaya dahil edilmiştir. Bulunan işletmelerin ikisi çimento sektöründe ikisi bankacılık sektöründe yer almaktadır. Bu sektörlerin öncülüğünde yurtdışından da çimento ve bankacılık sektöründe bulunan ve son üç yıldır entegre rapor hazırlayan ikişer işletme seçilerek karşılaştırma yapılmıştır. İşletmelerin son 3 yıllık entegre raporlarından alınan finansal tabloları ile entegre rapor uygulamasına başlamadan önceki 3 yıllık finansal tablolarına oran analizi yöntemi uygulanmış ve gerçekleşen oranlar arasındaki farklar araştırılmıştır. Aynı zamanda, yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak, entegre raporlamanın işletmenin menşeine ve sektörüne etkisi olup olmadığına bakılmıştır. Yapılan analizlerin sonucunda, çimento sektöründe Türk işletmelerin, yabancı işletmelere göre hem entegre olmayan raporlama değerlerinde hem de entegre rapor değerlerinde önde olduğu, sektörün genel durumunun ise entegre olmayan raporların yayınlandığı yıllarda daha başarılı olduğu söylenebilir. Bunun sektörün ekonomik durumu ile etkisi olduğu gözlemlenmiştir. Bankacılık sektöründe ise; entegre rapor öncesi hem işletmelerin hem de sektörün durumu açısından bir fark gözlemlenmezken, entegre raporlama ile yabancı bankaların daha başarılı finansal sonuçlar elde ettiği belirlenmiştir. Yapısal eşitlik modellemesinde ise, çimento sektöründe hiçbir etki tespit edilememiş olup bankaların entegre raporlama ile hisse başı kârlarının arttığı, sermaye yeterlilik oranlarının yükseldiği ve finansman oranının sermaye yeterlilik oranı üzerinde anlamlı etkisinin olduğu sonuçlarına varılmıştır. In today’s world, the disclosure of the performances of enterprises based only on financial information has been insufficient to meet the expectations of the parties interested in enterprises to reach the information transparently and accurately with the effect of globalization. In addition to financial reports, enterprises provided information on the results of their activities to information users through environmental reports, social reports, management reports, triple bottom line system, corporate social responsibility reports and sustainability reports. Having more than one report belonging to an enterprise causes both the loss of time and confusion of information and makes national and international comparability and evaluability difficult. This situation led to the idea that enterprises should present their financial and non-financial information in a single report by combining them with an integrated approach. As a result of the studies, integrated reporting, which includes the social, environmental and economic indicators of the enterprises and aims to create value for the enterprises, has been accepted as a new approach in corporate reporting. In the light of this information, the starting point of our study is whether the integrated reports published by the enterprises have an effect on their financial performance. In this context, enterprises that are included in the BIST Index, that are in the integrated reporting database and that have published integrated reports for the last three sequential years were included in the study. Two of the enterprises found are in the cement sector and the other two are in the banking sector. Under the leadership of these sectors, two enterprises from abroad, which are in the cement and banking sector and have prepared integrated reports for the last three years were selected and compared. The ratio analysis method has been applied to the financial statements of the enterprises taken from the last 3-year integrated reports and the 3-year financial statements before the integrated report application, and the differences between the realized rates have been surveyed. At the same time, using structural equation modeling, it has been examined whether integrated reporting has an impact on the origin and sector of the enterprise. As a result of the analysis, it can be inferred that Turkish enterprises in the cement sector are ahead of foreign companies in both non-integrated reporting values and integrated report values, and the general situation of the sector is more successful in the years when non-integrated reports are published. It has been observed that, this has an effect on the economic situation of the sector. In the banking sector; before the integrated report, while there was no difference in terms of the status of both the enterprises and the sector, it was determined that foreign banks achieved more successful financial results with integrated reporting. In the structural equation modeling, no impact was detected in the cement sector, and it was concluded that banks' earnings per share increased with integrated reporting, their capital adequacy ratios increased, and the financing ratio had a significant effect on the capital adequacy ratio.
  • Item
    Altman Z" Skor yöntemi ile havayolu şirketlerinde finansal başarısızlık tahmini
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020) İloğlu, Hande Sezen; Umut, İklim Elif
    Bu çalışmada havacılık sektörü hakkında genel bilgi verildikten sonra araştırma kapsamında seçilen üç ülke olan Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’deki havacılık sektörüne ilişkin bir takım temel göstergeler açıklanmıştır. Çalışmanın analiz kısmında Altman (1993) modeli kullanılarak bu 3 ülkeye ait 6 havayolu şirketinin finansal başarısızlık tahminleri yapılmaktadır. Çalışma 2014-2018 yılları arasındaki şirket verilerini kapsamaktadır ve her şirket için yıllık finansal tablolar kullanılmıştır. Havacılık sektörüyle ilgili dünya genelinde havacılık sektörünün ekonomik büyümeye oranla daha hızlı büyüdüğü ortaya çıkmıştır. Havayolu şirketlerinin ortalama %80 koltuk doluluk oranı yakaladığı gözlemlenmiştir. Havayolu şirketlerinin devamlı olarak yolcu ve uçak sayısını artırmakta olduğu saptanmıştır. Oran analizine göre havayolu şirketlerinin genelinde negatif bir çalışma sermayesi olması bu sektörün likidite konusunda yaşadığı problemleri ortaya çıkarmaktadır. Kâr biriktirme konusunda köklü şirketler başarısızken kârlı ama genç firmaların daha çok kâr biriktirdikleri gözlemlenmiştir. Altman (1993) tarafından hizmet sektörü için tavsiye edilen Z” skor yöntemiyle yapılan finansal başarısızlık tahmininde Türkiye’de Türk Hava Yolları sürekli finansal başarısızlık yaşarken Pegasus ise 2014’te gri alanın üst tarafındayken ve 2015’te finansal başarıyı yakalamışken 2016’da Türkiye’de yaşanan olaylar sonrası artan döviz kuru ve maliyetler yüzünden başarısızlık yaşamış ve sonrasında gri yani muğlak alanda seyretmiştir. ABD’de ise American Havayolları finansal başarısızlık yaşarken Southwest Havayolları devamlı olarak artan bir başarı yakalamıştır. Birleşik Krallıkta’da Virgin Atlant ic Havayolları sürekli olarak negatif Z” skoruna sahiptir. Easy Jet havayolları ise istikrarlı olarak finansal başarı yakalamıştır. Analize göre ulusal uçuşlara ağırlık veren Pegasus, Southwest ve Easy Jet Havayolları firmalarının şirketlerin finansal olarak başarılı oldukları sonucuna ulaşılırken uluslararası uçuşlara ağırlık veren şirketlerin finansal başarısızlık yaşadığı gözlemlenmiştir. Üç ülkede de ulusal uçuşlara ağırlık veren havayolu şirketlerinin uluslararası uçuşlara ağırlık veren şirketlerden daha kârlı oldukları ortaya çıkmıştır.