Fen Bilimleri Enstitüsü / Science Institute
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11727/1392
Browse
22 results
Search Results
Item Omics in Oxidative Stress Tolerance in Crops(2019) Kayihan, Ceyhun; Eyidogan, Fusun; https://orcid.org/0000-0003-1684-4147; Q-4515-2016; ACA-9644-2022Item Comparison of Intelligent Classification Techniques by Practicing a Specific Technology Audit(2016) Berkol, A.; Kara, G.; Turk, A.Technology audit activities arc carried out for assessment of firms' technological requirements, capacity or management capability. The aim of these assessments is to define the weaknesses of firms and develop actions in order to improve firms' technological capacity and/or technology management capability. Generally these activities are implemented with survey questionnaires. These questionnaires can be filled by managers of firms or can be implemented as an interview by independent experts. However, evaluating surveys and preparing useful comments related to results can consume lots of time and also contain lots of biases/subjectivity. In accordance to ease the decision making process and provide more verified/accurate results, we develop a methodology based on an Artificial Neural Network (ANN) algorithm which is aimed to behave like a decision maker. And in this study, we use a synthetic data set which is prepared for assessment of technology management capability of selected 70 Turkish firms.Item An overview of content based instruction with young learners through student self-reported literacy achievement, teacher interview and classroom observation(Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Kışlal, İrem; Ünal Gezer, MelikeThe aim of this study is to review content based instruction (CBI) in foreign language teaching in EFL (English as a Foreign Language)to understand its effectivenes for primary school students.The data collected in the context of Turkish primary school learners’ self-reported literacy achievement at the beginning and end of academic semester; teacher interview, and a classroom observation.Sample includes forty-four students, thirty-seven of whom are in Grade 3 and seven are attending Grade 4 at a private primary school at the 2017-2018 academic year. Data collection procedure includes three steps: a) students self-report proficiency exam, b) interview with the Turkish EFL teachers, c) classroom observation. In data collection procedure,a questionnaire including questions about reading and writing skills was administered to students. The questionnaire consists ofnine items about reading and eight items about writing skills. It was administered to students in January in the second term of the 2017-2018academic year, asa pre-test and in July as a post-test to reveal the difference between pupils’ reading and writing skills. The analysis of the quantitative data has been carried out SPSS 22 program. The development of reading and writing skills has been analyzed with the dependent groups’ t test. A paired sample t-test analysis was conducted to compare the same group of students’ EFL reading and writing skills at different times. The results briefly show that there is a significant difference between students’ reading and writing skills measured with the pre and posttest. Furthermore, the teacher of each class answered to some questions about students’ language development and CBI program. In terms of teachers’ opinions, the study puts forward that teachers have positive attitudes towards CBI. This study includes classroom observation in order to find out learners' classroom interaction to understand classroom discourse. For this purpose an observation scheme was adapted from Spada & Fröhlich’s (1995) Communicative Orientation of Language Teaching (COLT) analysis. CBI lessons were observed in terms of verbal interaction, activities, participant organization and materials. According to COLT analysis of the classroom observations, during the lessons, studentswere in the centre, they were active learners and they had a chance to communicate in an authentic classroom environment with authentic materials. Findings of the present study have important implications for literacy skills improvement and creating authentic learning opportunities involved in foreign language teaching, policy making, and educational planning in Turkey. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki ilkokul öğrencilerinin kendilerini değerlendirdiği okuma ve yazma becerisi ölçeği, öğretmen görüşmesi ve sınıf içi gözlem yoluyla EFL bağlamında yabancı dil öğretimindeki içerik temelli öğretimi (CBI) incelemektir.Bu çalışmanın örneklemi, 2018-2019 akademik yılı boyunca 37’si ilkokul 3.sınıfa giden ve 7’si 4.sınıfa giden toplam 44 öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama yöntemi üç aşamadan oluşmaktadır a) öğrenci öz değerlendirme ölçeği, b) öğretmenlerle röportaj, c) sınıf gözlemi. Veri toplama prosedüründe, yazma ve okuma becerileri ile ilgili soruları içeren bir anket, öğrencilereuygulandı. Anket, okuma becerileri ile ilgili 9 madde ve yazma becerileri ile ilgili 8 maddeden oluşmaktadır. İlk test olarak 2017-2018 akademik yılının ikinci döneminin Ocak ayında ve son test olarak Temmuz ayında öğrencilere uygulandı.Nicel verilerin analizi, SPSS 22 programı tarafından yapıldı. Yazma ve okuma becerilerinin değişimi, bağımlı grupların t testi ile analiz edildi. Bağımlı örneklem t-test analizi, öğrencilerin İngilizce okuma ve yazma becerilerinin aynı grubunun farklı zamanlarda kıyaslanması için yapıldı. Ayrıca, öğretmenler, içerik temelli öğretim programı ve öğrencilerin dil gelişimi hakkında bazı sorulara cevap verdi. Öğretmenlerin görüşleri açısından, çalışma, öğretmenlerin CBI'ye karşı olumlu tutumları olduğunu ileri sürüyor. Bu çalışma, öğrencilerin sınıfiçi etkileşimini anlamak amacıyla sınıf içi gözlemleri de içerir. Bu amaç için, bir gözlem şeması, Spada & Fröhlich’in COLT ( Dil Öğretiminin İletişimsel Oryantasyonu) analizinden (1995) uyarlanmıştır.İçerik temelli öğretim dersleri, sözlü etkileşim, aktiviteler, katılımcı organizasyonu ve materyaller açısından gözlemlenmiştir. Dersler boyunca, öğrenciler derslere hevesle katılmış ve özgün materyallerle özgün sınıf ortamında iletişim kurma şansı bulmuşlardır. Bu çalışmanın bulguları, Türkiye'de yabancı dil öğretiminde yer alan süreç için önemli etkilere sahiptir.Item Gender recognition and age estimation based on human gait(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Berksan, Murat; Sümer, EmreIn this study, the feasibility of Convolutional Neural Networks (CNN) for gait based gender recognition and age estimation problems were investigated. For this purpose, different networks were evaluated and a basis was selected. Further adjustments were made on the basis network by experimenting on architectural options and hyperparameters. Two distinct yet similar architectures were proposed for each problem. The experiments were conducted by using gait silhouette average which is a feature descriptor as input. The overall accuracy was computed to be 97.45% using the proposed CNN architecture for gender recognition and 5.74 years mean absolute error for age estimation. Using CNN with gait silhouette average as an input is an understudied subject in the literature for these problem domains. While there is one study that uses this approach for gait based gender recognition, there are no studies evaluating CNN for gait based age estimation. The results show successful performance comparable to existing studies. Besides, the experimental results provide insight on how network structure and hyperparameters affect performance. Considering this, obtained outcome allows to gain insight about the problem domain of using gait feature descriptor for gender recognition and age estimation, and provides guidance about deciding on a CNN network in these problem domains. Bu çalışmada, Evrişimsel Sinir Ağları’nın (ESA) yürüyüş biçimi tabanlı cinsiyet ve yaş tespiti alanlarında uygulanabilirliği incelenmiştir. Bu amaçla farklı ağlar değerlendirilmiş olup, kaynak bir ağ seçilmiştir. Baz alınan bu ağ üzerinde farklı mimari seçenekler ve üst değişkenler ile ilgili deneyler yapılarak değişiklikler yapılmıştır. Her bir problem için benzer yapılı ancak farklı iki mimari önerilmiştir. Deneyler yürüyüş biçimi silueti ortalamasını girdi olarak alıp gerçekleştirilmiştir. Cinsiyet tespitinde sonuç olarak %97.45 doğruluk elde edilmiş olup, yaş tespitinde 5.74 yıl ortalama mutlak hata sonucu alınmıştır. Bir özellik tanımlayıcı olan yürüyüş biçimi silueti ortalamasını girdi alarak ESA kullanımı literatürde az çalışılmış bir konudur. Bu yaklaşımı yürüyüş biçimi tabanlı cinsiyet tespiti alanında kullanan tek bir çalışma bulunmakla birlikte, yürüyüş biçimi tabanlı yaş tespiti problemini çözen bir yaklaşıma literatürde rastlanmamıştır. Sonuçlar literatürde var olan çalışmalarla karşılaştırıldığında önerilen mimarilerin başarılı bir performans sergilediği görülmektedir. Ayrıca, deneyler sırasında alınan sonuçlar mimari yapı ile üst parametrelerin performansı nasıl etkilediğine dair anlayış sağlamaktadır. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, alınan sonuçlar yürüyüş özellik tanımlayıcısının bu problem alanlarında kullanımı hakkında anlayış sağlamakla birlikte, ESA’nın bu problem alanlarında kullanımı için yol göstermektedir.Item Performance evaluation of thoroughly adaptive particle filter (tapf) for 3d radar tracking applications(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Yapıcı, Kadir Gökberk; Güney, SeldaBuilding 3-D Radar tracking system generally comes with issues of non-linearity on both state and motion model. In this study, several common tracking algorithms are compared performance-wise under noisy environment, mismatched model and unsteady non-linear motions considering application areas such as ground based missile guidance. A radar front end and a space-time adaptive radar data cube is processed in order to achieve realistic observations from target motion which is described as discrete time inputs for tracking algorithms. After an analogical approach between kalman-based filters, the study focuses on particle filter, which is chosen from mentioned algorithms to be enhanced based on track performance and wealth of the field of study. A thoroughly adaptive particle filter (TAPF) is proposed in order to acquire optimal filtering when the trade-off between degeneracy and impoverishment problems and inverse proportion between over-fitting and divergence, under highly non-linear and noisy environments, are considered. An important sampling proposal with kalman resemblance, which is able to keep track of multiple prior data as a quantization factor, is derived by extending the Bayes theorem on state estimations with processing dependant joint Gaussian noise. Considering the need of regressive information, an effective re-sampling scheme is designed that works in a harmony with both sampling and adaptive particle distribution process based on data likelihood. The ultimate aim of the proposed method is to be able to handle and refine the “intractable”. 3-D Radar takip sistemi kurmak, beraberinde sistem durum ve hedef hareket modellerinde doğrusal olmayan sorunlar yaratır. Bu çalışmada güdümlü füze sistemleri gibi, gürültülü ortamlarda, eşleniksiz model altında doğrusal olmayan haraketli hedefler üzerinde, çeşitli takip algoritmaları kullanılarak performans analizi yapılmıştır. Takip birimlerine gerçek zamanlı hedef radar gözlem girdileri atamak için gerçekçi radar ön uç tasarlanmış ve uzay-zaman adaptif radar veri kübü işlenmiştir. Kalman bazlı filtreler ile yapılan karşılaştırmanın ardından, çalışma alanındaki zenginliğe ve takip performansına bağlı olarak parçacık filtresi üzerinde çalışılmaya karar kılınmıştır. Buna bağlı, tümüyle uyarlı parçacık filtresi (TAPF) önerilmiş, doğrusal olmayan dönüşümlü ve gürültülü ortamlarda, dejenerasyon, fakirleşme, sapma ve aşırı uyum sorunlarının çözümü hedeflenmiştir. Durum tahminleri için Bayes teoremi, bağıl Gauss gürültüler işlenerek türetilmiş, buna bağlı olarak kalman benzerliğine sahip önem örnekleme önergesi geliştirilmiştir. Bu önem önergesi bir nicemleme faktörü ile geçmiş verilerin getirilerini güncel tutar. Geriye dönük bilgiye duyulan ihtiyaçtan dolayı, örnekleme ve uyumlu parçacık dağıtım işlemi ile uyum içinde çalışan bir yeniden örnekleme planı tasarlanmıştır. Önerilen metodun nihai amacı, işlenmesi ve idare edilmesi zor takip fonksiyonunu, kavrayıp düzenleyebilmektir.Item Deep learning for biological sequences(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Paker, Ahmet; Bostancı, Gazi ErkanNowadays, with the increase in biological knowledge, the use of deep learning in bioinformatics and computational biology has increased. Newly, deep learning is widely used to classify and analyze biological sequences. In recent years, deep neural network architectures such as Convolutional and Recurrent Neural Networks have been developed in order to achieve more successful results when compared to classical machine learning algorithms. In this thesis, the discussed problem is a bioinformatics problem. Therefore, it is discussed whether the given microRNA molecule binds to the mRNA molecule. MicroRNAs (miRNAs) are non-coding and small RNA molecules of ~23 base length that play an important role in gene expression cycle. After transcription, they bind to target mRNAs and cause mRNA cleavage or translation inhibition. Rapid and efficient determination of the binding sites of miRNAs is a major problem in molecular biology. In this thesis study, Long Short Term Memory (LSTM) network which is based on deep learning, has been developed with the help of an existing duplex sequence model. The study provides a comparative approach based on different data sets and configurations. In addition, a web tool has been developed to effectively and quickly identify human microRNA target sites and provide a visual interface to the end-user. Compared to the six classical machine learning methods, the proposed LSTM model gives better results in terms of some evaluation criteria. Günümüzde, biyolojik bilgideki artışla birlikte, biyoenformatik ve hesaplamalı biyolojide derin öğrenme kullanımı artmıştır. Derin öğrenme biyolojik dizileri sınıflandırmak ve analiz etmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Son yıllarda klasik makine öğrenme algoritmalarına kıyasla daha başarılı sonuçlar elde etmek için Konvolüsyonel ve Tekrarlayan Sinir Ağları gibi derin sinir ağ mimarileri geliştirilmiştir. Bu tezde tartışılan problem bir biyoenformatik problemidir. Bu sebeple, verilen mikro RNA molekülünün mRNA molekülüne bağlanıp bağlanmadığı tartışılmaktadır. MikroRNA'lar (miRNA'lar) gen ekspresyonunda önemli bir rol oynayan ~ 21-23 baz uzunluğundaki kodlayıcı olmayan RNA molekülleridir. Transkripsiyondan sonra, mRNA'ları hedef alırlar ve mRNA yıkımına veya translasyon inhibisyonuna neden olurlar. miRNA'ların bağlanma bölgelerinin hızlı ve etkili bir şekilde belirlenmesi moleküler biyolojide büyük bir sorundur. Bu tezde, mevcut bir dubleks sekans modeli yardımıyla Uzun Kısa Süreli Belleğe (LSTM) dayanan derin bir öğrenme yaklaşımı geliştirilmiştir. Çalışma, farklı veri kümeleri ve yapılandırmalarına dayanan karşılaştırmalı bir yaklaşım sunmaktadır. Ek olarak, insan miRNA hedef bölgelerini etkili ve hızlı bir şekilde tanımlamak ve son kullanıcıya görsel bir arayüz sağlamak için bir web arayüzü geliştirilmiştir. Altı klasik makine öğrenme yöntemiyle karşılaştırıldığında, önerilen LSTM modeli bazı değerlendirme kriterleri açısından daha iyi sonuçlar verir.Item Development of a decision support system for purchasing of dental implants(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Özdiler Çopur, Funda G.; Çökeliler Serdaroğlu, DilekMost attractive treatment option for the replacement of missing teeth is Dental implants. Dental implantation is a very troublesome process since there are a lot of factors affect the success of implantation. While some factors may depend on patient related parameters, others may depend on surgeon and dental implant design. One of the significant parameters is the quality of dental implants. Therefore, it is very important to choose the one which has the best quality and optimum price as well. There are a few dental implant brands placed on Turkish market, but it is very struggling for hospitals to find a standardized way to select appropriate suppliers or brand according to the specific needs and requirements of dentists. In this thesis, a procurement tool has been designed by using Technique for Order Preference by Similarity to an Ideal Solution (TOPSIS), MCDA method, to facilitate decision making for procurers and prove that lowest priced brand might not be the best option to purchase. Kaybedilen dişleri yerine koymak için en doğru tedavi seçeneği Dental implantlardır. Dental implant tedavisi oldukça zahmetli bir işlemdir. Çünkü implantasyonun başarısını etkileyen birçok faktör vardır. Bazı faktörler hastayla ilgili parametrelere bağlı olsa da, bazıları ise cerrah ve dental implant tasarımına bağlıdır. Buradaki en önemli parametrelerden biri diş implantının kalitesidir. Bu nedenle, en iyi kalitede ve en uygun fiyata sahip olan dental implantı seçmek çok önemlidir. Türkiye pazarına arz edilen çok fazla sayıda dental implant markası vardır, ancak hastaneler tarafından, dişhekimlerinin ihtiyaçlarına ve gereksinimlerine göre uygun tedarikçi veya marka seçimi için sistematik bir yol belirlemek oldukça zordur. Bu tezde, tedarikçiler için karar vermeyi kolaylaştırmak ve en düşük fiyatlı markanın her zaman en iyi seçenek olamayacağını kanıtlamak için ÇKKV yöntemlerinden İdeal Çözüme Yakınlık ile Sıralama Tercihi Tekniği (TOPSIS) kullanılarak bir satın alma aracı tasarlanmıştır.Item Stress and fatıgue analysıs of road wheels made by al 2014-t6 for self-propelled army platforms(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Kale, Süleyman Alper; Elaldı, FarukThe road wheels are special support elements which are used between vehicle and tracking system in self-propelled howitzers and tanks. In this study, road wheels that are produced by aluminum alloy material used in T-155 Firtina Howitzer were numerically analyzed and experimentally tested by using pre-determined loads. For the fatigue analysis, the minimum static load per wheel was determined based on total weight of the vehicle and the maximum static load was determined from stress analysis. Fatigue tests were performed on the test specimens that were manufactured according to ASTM standard from the selected area on the road wheel. The internal structure of the fatigue test samples was observed by different NDT methods to determine any fatigue or fracture initiation. In this way, numerical stress and fatigue analysis of the aluminum road wheel and the real-time fatigue test were performed and the type of fatigue characteristic was examined. By performing all of these, it was aimed to determine the fatigue life of the existing configuration of road wheel model to be exposed to extremely high loading conditions and to show that aluminum alloy road wheels would be a good candidate to steel ones in the perspective of weight savings and required fatigue life. Portör tekerleri kundağı motorlu obüsler ve tanklarda kullanılan palet ile araç arasında bulunan özel bir destek tekeridir. Bu çalışmada T-155 Fırtına Obüsünde kullanılan alüminyum alaşımlı malzeme ile üretilen portör tekerinin üzerine etki eden minimum statik yük aracın toplam ağırlığından ve maksimum statik yük ise yapılan sayısal gerilme analizi hesaplamasından bulunmuştur. Bulunan gerilme değerleri kullanılarak özel üretim yöntemiyle imal edilmiş alüminyum portör tekerinin malzeme olarak nasıl bir yorulma karakteristiği göstereceği sayısal ve deneysel olarak test edilmiştir. Portör tekeri üzerinde tespit edilen bölgeden alınan ve ASTM standardına göre üretimi yapılan test numuneleri üzerinde deneysel yorulma testleri yapılmıştır. Yorulma testi yapılmış numunelerin içyapısı incelenerek, herhangi bir yorulma veya çatlak başlangıcı olup, olmadığı gözlemlenmiştir. Böylece alüminyum malzemeden imal edilmiş portör tekerinin gerilme ve yorulma analizleri ile gerçek zamanlı yorulma testi deneyi yapılarak nasıl bir yorulma karakteristiği göstereceği ortaya çıkartılmıştır. Bu çalışmada, katı model geometrisi ve seçilen alüminyum alaşım malzemesinin plastik deformasyon özelliklerine bağlı olarak nihai konfigürasyona ulaştırılan bir modelin maruz kalacağı yük aralığında yorulma ömrünün tayin edilmesi ve alüminyum alaşımından yapılmış portör tekerleklerinin aynı yük koşullarında daha hafif ve yorulma direncine sahip aday portör tekerlekleri olduğunu gösterilmesi amaçlanmıştır.Item Experiment Retrieval in Genomic Databases(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Dede Şener, Duygu; Oğul, HasanGenomic data can be found in different formats such as experimental measurements, sequences, networks. Due to the rapid growth of such data in genomic repositories, retrieving relevant experiments has become an important issue to be addressed by researchers. To search an experiment through the databases, users generally use textual meta-data such as organism name, description, author, but this type of search is insufficient to represent the overall content of the experiment. Content-based search strategy has become an alternative solution for retrieving relevant experiments from huge data collections. This thesis study aims to develop retrieval models for different data types to find relevant experiments in genomic databases. The study has two main parts: time-series experiment retrieval framework and whole-metagenome sequencing sample retrieval framework. In the first part, different fingerprinting techniques and comparison metrics were used to retrieve relevant time-series experiments. The originality of this part consists in its attempt for taking gene expression profiles over the entire time points as a query and retrieving relevant samples from the data repository. The second part consists of developing a content-based retrieval framework for whole-metagenome sequencing samples. The framework involves different fingerprinting, feature selection methods and similarity measurements for a given data set. The main contribution of the study is extracting fingerprints based on two text mining methods. The experimental results showed that the proposed models have been successful in finding relevant experiments for genomic data in different formats. Experimental results also encourage the use of the proposed models in current database implementations. Genomik veri; deneysel ölçüm, sekans verileri, ağ yapıları gibi farklı formatlarda saklanmaktadır. Genomik veri tabanlarında saklanan bu tür verilerin son yıllardaki hızlı artışı, deneylerin geri getirimi konusundaki ihtiyaçları gündeme getirmektedir. Kullanıcılar, veri tabanında bir deneyi ararken genellikle metin-tabanlı arama tekniğini kullanmaktadırlar. Fakat bu teknik, deney içeriğini temsil etmede yetersiz kaldığı için yeni yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaç doğrultusunda, içerik tabanlı arama yöntemleri benzer deneylerin geri getiriminde kullanılan alternatif yöntem olmuştur. Bu tez, farklı türlerde olan genomik verilerin veritabanlarında aranabilmesini sağlayan geri getirim modellerinin tasarımını amaçlayan bir çalışmadır. Çalışma, zaman serisi deney geri getirimi, bütün metagenom sekanslama örneklemlerinin geri getirimi olmak üzere iki temel kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısım, zaman serisi deneylerin geri getirimi için farklı imza yöntemlerinin ve uygun benzerlik metriklerinin uygulanmasını içermektedir. Bu çalışma zaman serisi deneyinin tümünü sorgu olarak alan ve arama yapan ilk çalışma olma özelliğini taşımaktadır. İkinci kısımda ise, tüm metagenom sekanslama deneylerinin geri getirimi için farklı imza yöntemlerini, özellik seçim algoritmalarını ve benzerlik metriklerini içeren bir içerik tabanlı arama altyapısı geliştirilmiştir. Çalışmanın temel katkısı, deney imzalarını oluşturmada iki farklı veri madenciliği yönteminin kullanılmasıdır. Deneysel sonuçlar, geliştirilen modellerin benzer deneyleri bulmada başarılı olduklarını göstermektedir. Ayrıca, sonuçlar geliştirilen bu modellerin mevcut veri tabanı uygulamalarında kullanımları konusunda umut vaat etmektedir.Item Analysis of Cryptocurrencies(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018) Ulusoy, Görkem; Aktaş, Ahmet ZiyaDuring recent years Cryptocurrencies is one of the exciting discussion topics. Unfortunately, there is not yet a reliable reference on this topic. During this study cryptocurrencies will be investigated including their production techniques and operations. Existing cryptocurrency types will be compared; their strengths and weaknesses will be discussed as well. Security of cryptocurrencies are analyzed and their possible effects to the daily life and future of humanity will also be debated. Thus, the major objective of this study is to provide a road map to those who are working and researching in this field. Kripto paralar konusu son yıllarda çeşitli çevrelerde tartışma konusu yapılmaktadır. Ancak bu konuda yeterli ve geçerli bir kaynak henüz elimizde yoktur. Bu çalışma ile kripto paraların ne oldukları, nasıl üretildikleri incelenip, işleyiş yöntemleri karşılaştırılacaktır. Bunu yaparken piyasada mevcut olan kripto para örneklerinin güçlü ve zayıf yönleri tartışılacaktır. Çalışmada kripto paraların güvenilirlikleri ve güvenlik açıkları konusuna da ayrıca yer verilecek, kripto paraların insanlığı günümüzde ve gelecekte nasıl etkilediği ve etkileyeceği de kısaca irdelenecektir. Böylece bu konuda çalışma ve uygulama yapacak kişilere bir yol haritası oluşturulması tezin temel amacıdır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »