Çocuk hakları ihlalinin sinemada temsili ve capharnaüm üzerine bir okuma
No Thumbnail Available
Files
Date
2023
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Abstract
Tüm dünya çocuklarının doğumdan itibaren sahip olduğu yaşama, barınma, sağlık ve eğitim hakları öncelikli olmak üzere, sosyal ve kültürel etkinliklerden pay alması, hiçbir şekilde ruhen ve bedenen incitilmeyip kötüye kullanılmaması durumu “çocuk hakları” olarak kabul edilmektedir. Dünyada her gün çocukların sahip olması gereken bu haklar çeşitli şekilde kısıtlanmakta veya hiç verilmemektedir. Geçmişten bugüne çocuk ailede üzerine hüküm verilen ve korunması gereken bir varlık olarak nesne konumundan öteye gidememiştir. Çocukların da büyükler gibi bir birey olarak kabul edildiği dolayısıyla onların da her türlü hakka sahip olduğu fikri uluslararası sözleşmelerle tespit edilmesi uzun sürmüştür. Bu sözleşmelerin en önemlisi 1989 yılında hayata geçirilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesidir. Çocuğun yüksek yararı üzerine tasarlanan bu sözleşme dünyada da en çok imzalanan sözleşme niteliğini taşımaktadır. Ancak farklı devlet politikaları ve çıkarları, ekonomik sıkıntılar ve istikrarsızlıklar ve yüzyıllardır var olan gelenekler sebebiyle uluslararası antlaşmaların olması gerektiği şekilde uygulanmasına imkan vermeyip aporetik bir konuma sokmaktadır. Bu tezin kalkış noktası; hukukun ve uluslararası bildirgelerin işlevselliğinin kangren edildiği bu gibi durumlarda sanatın hak ihlallerini yansıtma, toplumları harekete geçirme ve sorunları iyileştirme gücü iddiasına dayanmaktadır. Fotoğraf ve sinemanın toplumsal hayata girmesiyle XX. Yüzyılın başından itibaren çocuk hak ihlalleri gerek bir fotoğraf karesinde gerekse de beyaz perdede yer bulur. Fotoğraf ve sinemanın çok etkili olduğu bu görsel dünyada her iki sanat dalı da başta uluslararası sivil toplum örgütleri olmak üzere sanatçılar tarafından hak ihlallerini yansıtıp farkındalık artırmanın yanı sıra yapılan olumlu çabaları da göstermek adına kullanılmaktadır. Bu tezde ele alınan sorunları örneklendirme bağlamında geniş bir yelpazedeki konuları Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki’nin 2018 yılında Uluslararası Cannes Film Festivali’nde jüri özel ödülüne layık görüldüğü Capharnaüm filmi sağlamaktadır. Bu nedenle film monografik olarak niteliksel inceleme için seçilmiştir. Filmin niteliksel inceleme kategorileri, farklı tarihi dönemlerde çocuk ve çocukluk kavramlarının ne şekilde ele alındığına değindikten sonra, geniş bir biçimde uluslararası sözleşmeler ile yapılan çalışmalar ve hak ihlallerini iyileştirme çabaları ile bağlantılandırılarak yorumlanacaktır. Bu çalışmanın temel tezi hukukun ve sözleşmelerin yetersiz kaldığı ortamlarda fotoğraf ve sinemanın farkındalık yaratmak bağlamında bir “farmakon” olduğudur. Post yapısalcı bir bakış açısı ile Levinasçı bir etik anlayışıyla hazırlanan bu tez metodolojik olarak klasik bir giriş bölümü ile başlayacak, onu fotoğraf ve sinemanın hak ihlallerini yansıtma konusunda oynadığı rol takip edecek, son bölümde ise Capharnaüm filminin sinematografik, sosyolojik ve söylem analizleri ile sözleşmelerin işlevsizliği üç farklı perspektifte sunularak nasıl bir farkındalık yarattığına değinilecektir. Starting from birth, all children of the world should have in this order of priority, the right to life, shelter, health, and education. All children should benefit as well from social and cultural activities, and should not be harmed mentally or physically, or abused in any way; these are indeed “Children's Rights". Every day in the world, these rights that children deserve are restricted in various ways or not given at all. From the past to the present, the child cannot pass beyond the position of being an object that needs to be protected and is subject to the judgement and control of the family. It has taken a long time for International Conventions to recognize that children are individuals like adults and therefore they are due respective human rights. The most important of these conventions is the United Nations Convention on the Rights of the Child, which was put into effect in 1989. This contract, designed for the best interests of the child, is the most acknowledged and the most accepted and signed human rights contract in the world. However, different state policies and interests, economic difficulties and instability, and traditions that have existed for centuries, create barriers to implementation of international agreements as intended which puts these agreements in an aporetic position. In such cases, where the application of law and international declarations are in a standstill, art has the power to reveal violations of rights, mobilize societies and to solve problems. With the introduction of photography and cinema into our lives at the beginning of the 20th century, representations of the violations of children's rights find their place both in a photographic frame and on the silver screen. In this visual world, where photography and cinema are very influential, both branches of art are used by artists, especially international non-governmental organizations, to reflect the violations of rights and raise awareness, as well as to show the positive efforts made. To exemplify the issues addressed in this thesis, the Lebanese director Nadine Labaki's film Capharnaüm, which was awarded the Special Jury Prize at the Cannes International Film Festival in 2018, provides a wide range of perspectives on the topic of child rights and the violation of these rights. The film was therefore selected for a monographic qualitative analysis. The categories of qualitative analysis of the film will be interpreted in relation to how the concepts of children and childhood have been handled in different historical periods and will be broadly interpreted in relation to international conventions and efforts to ameliorate rights violations. The main thesis of this study is that photography and cinema are "pharmakon" in the context of raising awareness where law and conventions are insufficient. This thesis, which is prepared from a post-structuralist perspective and a Levinasian ethical understanding, will begin methodologically with a classical introduction, followed by the role of photography and cinema in reflecting rights violations, and in the last chapter, the cinematographic, sociological and discourse analysis of the film Capharnaüm will be presented in three different perspectives and how it raises awareness by presenting the dysfunctionality of contracts.
Description
Keywords
Çocuk Hakları, Fotoğraf, Sinema, Nadine Labaki, Capharnaüm