Huzursuz bacak sendromu olan kadınlarda hormonal değişikliklerin hastalık şiddeti, uyku ve yaşam kalitesi üzerine etkisi

Thumbnail Image

Date

2009

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi

Abstract

Doğurganlık dönemindeki gebe olmayan kadınlarda Huzursuz bacak sendromu ( HBS ) sıklığını ortaya koymak ve kadınlarda oluşan hormonal değişikliklerin, semptom şiddeti, uyku ve yaşam kalitesi üzerine etkisini saptamak amaçlandı. Çalışmaya katılma konusunda onayı alınmış, dışlama ölçütlerini karşılamayan, 381 gönüllü kadından oluşan gruba, yüz yüze görüşmeyle demografik değerlendirme formu doldurtuldu. Bu gruba Uluslararası HBS Çalışma Grubu ( UHBSÇG ) tarafından oluşturulan HBS tanı kriterleri soruldu. Demografik değerlendirme formu verilen ve HBS tanı kriterleri sorgulanan 381 kişilik bu gruptan 54 kişi HBS tanı kriterlerini karşılıyordu. Tanı kriterlerini karşılayan hastalara çalışma hakkında bilgi verildi ve onayı alınan 48 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya katılanlara hasta değerlendirme formu doldurtuldu. Menstrual siklusun 3. 13. ve 23. günlerinde hastalara yüzyüze görüşmeyle Uluslar arası HBS şiddet skalası formu doldurtuldu. Hastaların bir aylık menstrual siklus boyunca uyku kalitesini ve yaşam kalitesini değerlendirmek için, hastalara Pittsburgh uyku kalitesi indeksi ( PUKİ ) ve Kısa Form- 36 ( KF-36 ) anket formu doldurtuldu. Çalışmaya katılan hastaların 44 tanesi kan vermeyi kabul etti. Kan vermeyi kabul edenlerde, sekonder HBS nedenlerini dışlamak için serum Tiroid Uyarıcı Hormon ( TSH ), Hemoglobin, Ferritin ve Demir düzeylerine bakıldı. Bu hastaların hormon düzeyine bakmak için adetlerinin 3. 13. ve 23. günlerinde kan alındı. Çalışmanın sunucunda, menopoz öncesi dönemde hastalığın oldukça sık görüldüğünü, ancak hormon düzeylerinin hastalık şiddetine etkisinin olmadığını gördük. Medeni durum, adet düzeni, adet süresi, düşük sayısı ve çocuk sayısı açısından hasta ve kontrol grubu arasında fark olmadığını gördük. Çalışmamızda mens dönemindeki kadınlarda hastalığın, menstrüel siklusun özellikle hangi evresini etkilediğini araştırdık. Luteal evrede hastalığın daha şiddetli olduğunu gördük. Ayrıca uyuşma, yanma, kramp gibi duyusal semptomların ve periyodik bacak hareketlerinin uyku üzerine belirgin etkisinin olduğunu gördük. Çalışmamızda HBS şiddetiyle, uyku ve yaşam kalitesi arasında ilişki vardı. HBS şiddet düzeyi yüksek olanlarda uyku kalitesinin daha kötü olduğunu gördük. KF-36 komponentlerinden fiziksel fonksiyon, fiziksel rol güçlüğü, vitalite ve ağrı ortalaması yüksek olanların uyku kalitesi daha iyi bulundu. Şiddet düzeyinden en çok etkilenen KF-36 komponentlerinin, fiziksel fonksiyon, fiziksel rol güçlüğü ve ağrı olduğunu gördük. KF-36 komponentlerinden sosyal fonksiyonunun ise hastalık şiddetiyle ilişkisinin olmadığını gördük. Hormon düzeylerinin de bazı yaşam kalitesi ölçeklerini değiştirdiğini gösterdik. Özellikle progesteronun fiziksel fonksiyon skorlarını etkilediğini gördük. Ancak menopoz sonrası döneme ait yapılan çalışmaların aksine, Estradiol düzeyinin yaşam kalitesi ölçeklerini etkilemediğini gördük. HBS semptomlarının başlamasından beri geçen süreyle yaşam kalitesi ölçekleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığını gördük. Background and purpose: Restless legs syndrome ( RLS ), a common sensory-motor disorder especially in women, has a wide range of severity from merely annoying to affecting sleep and quality of life. Previous epidemiological studies, have failed to determine the influence of severity of RLS to menstrual cycle in women of reproductive age. We aimed to determine influences of hormones to menstrual cycle and to severity of disease. Objective and Methods: A total of 381 volunteered women ( aged 14-53 years ) were interviewed using validated diagnostic questions to determine the presence and frequency of disease. Volunteers were asked questions regarding demographic characteristics. 54 women fullfilled the RLS criteria and completed the International RLS Severity Scale ( IRLSSS ) and questionnaire about reproductive behaviour, RLS history and perception of RLS symptom severity during the period of menstrual cycle. Quality of life was assessed using the Short Form-36 Health Survey ( SF-36 ) that contains 8 subscales. Subjective sleep quality was evaluated using the Pittsburgh Sleep Quality İndex. ( PSQI ) Blood measurements were performed during follicular phase, preovulatory phase and luteal phase. We also tested blood hormone levels. ( Estradiol, Progesteron, Thyroid Stimulating Hormone ( TSH ), İron, Ferritin, Hemoglobin ) Results: Of 381 women surveyed, % 14,2 were screened positively for RLS. Frequency of RLS was high among women in reproductive ages. Severity of RLS symptoms were not correlated with hormone levels. We found no association of RLS with educational level, smoking, marital status and number of parity. But, occupation, alcohol intake and caffeine consumption were significantly associated with RLS. Perceived RLS severity was increased significantly in luteal phase rather than preovulatory and follicular phases. Evidence for certain RLS symptoms like periodic leg movements and sensorial complaints were associated with decreased sleep quality. The severity of RLS symptoms affects sleep quality. Sleep deprivation has important impact on quality of life; for example, such patients have lower physical function, less vitality, bodily pain and physical role scores. The severity of RLS symptoms affect especially physical function, physical role and pain scores rather than social function scores. Correlation analysis revealed a correlation between SF-36 scores and hormone levels but Estradiol. Duration of RLS symptoms do not correlated with quality of life. Conclusion: RLS is a common disease in the general population, affecting women in reproductive ages more often than post-menopausal ages. Female hormonal changes do not correlate with severity of RLS symptoms. Perceived RLS severity was increased significantly in luteal phase but not in preovulatory and follicular phases. RLS is a common disorder which has an important impact on the health and quality of life of patients, with the main consequences being sleep disorders. Duration of RLS symptoms does not correlated with quality of life. Correlation analysis revealed a correlation between SF-36 scores and hormone levels. But estradiol level does not affect SF-36 scores in reproductive ages as it does in post-menopausal ages.

Description

Keywords

Huzursuz bacak sendromu ( HBS ), Menstrual siklus, Hormon düzeyleri, Estradiol, Progesteron, Pittsburgh uyku kalitesi indeksi ( PUKİ ), Kısa Form-36 ( KF-36 ), Uluslar arası HBS şiddet skalası

Citation

Endorsement

Review

Supplemented By

Referenced By