Vezikoüreteral reflüsü olan hastalarda NGAL, KIM-1 ve L-FABP düzeyleri
Date
2013
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
Abstract
Reflü nefropatisi son dönem kronik böbrek yetmezliğine kadar ilerleyebilen vezikoüreteral
reflünün (VUR) en ciddi komplikasyonudur. Böbrek hasarının erken dönemde tespit
edilmesini sağlayacak parametreler gereklidir. Bu çalışmanın amacı VUR’u olan hastalarda
reflü nefropatisinin erken tanısı ve takibi açısından idrarda neutrophil gelatinase-associated
lipocalin (NGAL), kidney injury molecule-1 (KIM-1) ve liver-type fatty acid binding
protein (L-FABP) düzeylerinin noninvaziv bir belirteç olarak kullanılabilirliğini
değerlendirmektir. Bu çalışmada primer VUR’u olan 123 hasta (36E, 87K; ortalama yaş
9.4±2.9 yıl) ve kontrol grubu olarak 30 sağlıklı çocukta (10E, 20K; ortalama yaşı 9.5±2.9
yıl) bu belirteçlerin idrar düzeyleri incelendi. Çocuklar 5 gruba ayrıldı. Grup A: reflüsü ve
skarı olan çocuklar, Grup B: skarı olmayan reflülü çocuklar, Grup C: reflüsü düzelen skarlı
çocuklar, Grup D: reflüsü düzelen skarsız çocuklar ve Grup E: sağlıklı çocuklardan
oluşturuldu. Mikro ELISA yöntemi ile idrar NGAL, KIM-1 ve L-FABP düzeyleri ölçüldü.
Skarı olan çocuklarda (Grup A ve C) idrar NGAL düzeylerinin skarı olmayan (Grup B ve
D) ve kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksekti (p=0.0001). İdrar KIM-1 düzeyleri
hiçbir grupta anlamlı düzeyde değildi (p=0.417). Grup A, Grup B ve Grup C’nin idrar LFABP
düzeyleri Grup D ve kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksekti (p=0.014).
Tüm belirteçler kontrol grubu dışlandıktan sonra tekrar değerlendirildiğinde sadece skarı
olan hastalarda (Grup A ve C), skarı olmayan hastalara (Grup B ve D) göre idrar NGAL
düzeylerinin anlamlı derecede yüksek olduğu tespit edildi (p=0.020). Bu sonuçlarla, idrar
NGAL düzeyinin VUR’u olan hastalarda skarın varlığını gösterdiği ve reflü nefropatisinde
noninvaziv, tanısal ve prognostik bir belirteç olarak kullanılabileceği kanısına varılmıştır.
Reflux nephropathy which is the most serious complication of vesicoureteral reflux (VUR)
can progress to end-stage chronic renal failure. The parameters allowing early detection of
kidney damage are required. The aim of this study is to assess availability of urinary levels
of neutrophil gelatinase-associated lipocalin (NGAL), kidney injury molecule-1 (KIM-1)
and liver-type fatty acid binding protein (L-FABP), as a non-invasive marker, in early
diagnosis of reflux nephropathy and follow-up in patients with VUR. In this study, 123 (36
M, 87 F; mean age 9.4±2.9 years) patients with primary VUR and 30 (10 M, 20 F; mean
age 9.5±2.9 years) healthy children as a control group were included. Children were
divided into 5 groups; Group A: patients with reflux and scar, Group B: patients with
reflux and without scar, Group C: patients with scar and resolved reflux, Group D: patients
with resolved reflux and without scar, and Group E: healthy control group. Urinary levels
of NGAL, KIM-1 and L-FABP measured with micro ELISA method. Urinary level of
NGAL was significantly higher in patients with scar (Group A and C) than patients without
scar (Group B and D) and healthy control group (p=0.0001). Urinary level of KIM-1 was
similar in all groups (p=0.417). Urinary level of L-FABP was significantly higher in Group
A, Group B and Group C than Group D and healthy control group (p=0.014). After the
exclusion of healthy controls, we analyzed our data again and found that urinary level of
NGAL was significantly higher only in patients with scar (Group A and C) than patients
without scar (Group B and D) (p=0.020). In conclusion, urinary level of NGAL indicates
the presence of scarring in patients with VUR. We also concluded that urinary level of
NGAL can be used as a non-invasive diagnostic and prognostic marker for reflux
nephropathy.
Description
Keywords
Vezikoüreteral reflü, NGAL, KIM-1, L-FABP