İndirekt yapıştırma tekniğinde kullanılan yapıştırıcıların bağlanma dayanıklılıklarının in vitro ve in vivo karşılaştırılması
Files
Date
2016
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Abstract
Bu çalışmanın amacı, indirekt yapıştırma tekniği için üretilen kimyasal yolla
polimerize olan rezin ve ışıkla polimerize olan akışkan rezin kullanılarak yapıştırılan
braketlerin bağlanma dayanımlarını in vivo ve in vitro olarak karşılaştırmaktır.
Çalışmanın in vitro kısmında, 75 adet premolar diş, üç gruba ayrılmıştır. Bu
dişlerin 25 adedi kontrol grubu olmuş ve I.grubu oluşturmuştur. Bu dişlere braketler,
ışıkla polimerize olan rezin (Transbond XT, 3M, Unitek) ile direkt yöntemle
yapıştırılmıştır. Dişlerin kalan 50 adedi, indirekt bondingi taklit edecek şekilde 5 adet
typodont modele fikse edilmiştir. Bu modellerden alçı çalışma modelleri
hazırlanmıştır. Çalışma modellerine braketler, ışıkla polimerize olan rezin
(Transbond XT, 3M, Unitek) ile yapıştırılmıştır. Sol kadrandaki dişler II. grubu
oluşturmuş ve braketler kimyasal yolla polymerize olan indirekt yapıştırma adezivi
(Transbond IDB 3M,Unitek) ile yapıştırılmıştır. Sağ kadrandaki dişler ise III. grubu
oluşturmuş ve ışıkla polimerize olanakışkan indirekt yapıştırma adezivi (Transbond
Supreme LV, 3M, Unitek) ile braketler yapıştırılmıştır. Tüm örnekler, universal test
cihazında bağlanma dayanımları yönünden değerlendirilmiştir. Daha sonra tüm
örneklerin ARI skorlaması ile artık kompozit miktarları karşılaştırılmıştır.
Çalışmanın in vivo kısmına 20 hasta dahil edilmiştir. Hastalardan elde edilen
ölçüler üzerine braketler, ışıkla polimerize olan rezin (Transbond XT, 3M,Unitek) ile
yapıştırılmıştır. Hastalarda splint-mouth çalışma dizaynı kullanılarak braketleme
yapılmış, sağ üst ve sol alt kadranda braketler kimyasal yolla polimerize olan indirekt
yapıştırma adezivi (Transbond IDB 3M,Unitek), sol üst ve sağ alt kadranda ise ışıkla
polimerize olan indirekt yapıştırma adezivi (Transbond Supreme LV, 3M, Unitek) ile yapıştırılmıştır. Her hastada kadranlar saat yönünde döndürülmüş ve randomizasyon
sağlanmıştır. Hastaların braket kopma oranları 12 ay süreyle takip edilmiştir.
Elde edilen veriler, tek yönlü varyans analizi, Tukey testi ve Weibull analizi
ile değerlendirilmiştir. Ortalama bağlanma dayanımı değerleri, Grup I için 17.6± 6.6
MPa, Grup II için 13.1±4.7MPa ve Grup III için 15.1±5.9 MPa olarak bulunmuştur.
Grup I’in değerleri Grup II’den anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (P=0.019,
P<0.05). Diğer gruplar arasında anlamlı bir farklılık görülmemektedir (P>0.05).
İn vivo çalışmanın sonuçları değerlendirildiğinde ise braket kopması
yönünden gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır
(P>0.05).
Sonuç: Kimyasal yolla polimerize olan indirekt yapıştırma adezivi
(Transbond IDB 3M,Unitek) ve ışıkla polimerize olan indirekt yapıştırma adezivi
(Transbond Supreme LV, 3M, Unitek) in vitro şartlarda yeterli bağlanma değerlerine
ve in vivo olarak yeterli klinik performansa sahiptir.
The aim of this study is to evaluate the shear bond strengths of the
chemically-cured and light-cured indirect bonding resins by in vitro and in vivo.
For the in vitro study, 75 extracted premolars were divided into three groups.
First group was the control group of the study and these were bonded with direct
bonding with the light-cured resin (Transbond XT, 3M, Unitek). In the indirect
group II and group III, teeth were fixed to the typodonts to imitate indirect bonding,
the brackets bonded to the study models with light-cured resin (Transbond XT, 3M,
Unitek). In indirect group II, clinical rezin was chemically-cured resin (Transbond
IDB, 3M, Unitek) resin and in indirect group III, the clinical resin was light-cured
flowable resin (Transbond Supreme LV, 3M, Unitek). The shear bond strenghts and
the ARI scores were evaluated; the comparisons between the groups were made.
For the in vivo study, twenty patients were bonded with a split-mouth
approach: Left half of the upper arch and right half of the lower arch were bonded
with chemically-cure resin (Transbond IDB, 3M, Unitek) and right half of the upper
arch and left half of the lower arch were bonded with light-cured flowable resin
(Transbond Supreme LV, 3M, Unitek). The laboratory resin was light-cured resin
(Transbond XT 3M, Unitek) for all of the patients. These quadrants were rotated
clockwise with each patient for the randomization. The number and the date of the
bracket failure recorded for twelve months.
The data obtained from the study were evaluated statistically by analysis of
variance, Tukey tests and Weibull Survival analysis. Mean SBS values (MPa) were
17.6± 6.6, 13.1±4.7 and 15.1±5.9 for the control direct group I and for the indirect
groups II and III, respectively. There were no significant difference between indirect
group III and direct group (P>0,05); whereas there were significant difference
between indirect group II and direct group (P=0.019, P<0.05). In vivo evaluation, no statistically significant differences were found in total bond failure rate between the
groups (P>0,05).
Conclusion: Chemically-cured indirect bonding resin (Transbond IDB, 3M,
Unitek) and light-cured flowable resin (Transbond Supreme LV, 3M, Unitek) have
sufficient bond strengths in vitro and adequate clinical performance in vivo.
Description
Keywords
İndirekt yapıştırma tekniği, Shear bond dayanımı, Bağlanma dayanımı, İn vivo kopma oranı