Üriner inkontinansi olan bireyler için mobil egzersiz uygulaması geliştirilmesi ve etkinliğinin incelenmesi

No Thumbnail Available

Date

2021

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Abstract

Bu çalışmada amacımız; hastaların tedaviye etkin katılımını sağlamak, günlük yaşam aktivitelerini takip etmek, hastanın ve sağlık çalışanının kayıtlara daha rahat ulaşmasını sağlamak, sorumluluk duygusunu arttırmak, düzenli eğitim ve hatırlatmalar yaparak stres üriner inkontinansı önlemeye yönelik eğitimi vermek amacıyla stres üriner inkontinans tanısı almış kadınların cep telefonlarından kullanabilecekleri bir mobil uygulama yazılımı geliştirmek ve etkinliğinin incelenmesidir. Çalışmaya 18 yaş ve üzeri stres üriner inkontinans tanısı almış 26 kadın dahil edildi. Toplam 26 kadın hasta randomize basit yöntemle; 13 kadın hasta kontrol grubu ve 13 kadın aplikasyon grubu olmak üzere iki 2 gruba ayrıldı. Stres üriner inkontinans tanısı almış 26 kadın hastamızla yapılan çalışmada, hastalarımızdan öncelikle sosyo-demogrofik ve klinik özellikleri sorgulayan “Olgu Rapor Formu” nu doldurmaları istendi. Semptom ciddiyetini değerlendirmek için “İnkontinans Etki Soru Formu” ve “Ürogenital Distres Envanteri”, idrar kaçırma yakınması değerlendirmek için “İnkontinans Şiddet Skalası”, üriner parametreleri değerlendirmek için “İdrar Günlüğü(3 günlük)”, üriner yaşam kalitesi için “İnkontinans Yaşam Kalitesi”, yaşam kalitesini değerlendirmek için “Nottingham Sağlık Profili”, genel iyileşmenin değerlendirilmesi için ise “Hasta Global İyileşme Ölçeği” her iki grup(kontrol ve mobil uygulama grubu) içinde kullanıldı. “Sistem Kullanılabilirlik Ölçeği” anketi ise mobil uygulamamızın kullanılabilirliğini ölçmek için sadece mobil uygulama grubuna uygulandı. Çalışmamızda hem mobil uygulama hem de klasik yöntemle yapılan pelvik taban rehabilitasyonu stres üriner inkontinansı olan kadınlarda inkontinans şiddeti (p<0,001), ürogenital distres (p<0,001), inkontinans etki (p<0,001) ve inkontinans yaşam kalitesi (p<0,001) ile global hasta iyileşme (p<0,001) skorlarında anlamlı etkisinin olduğu sonucuna varılmıştır. Yine çalışmamızda elde edilen bulgulara göre, mobil uygulama ile yapılan pelvik tabanlı egzersizler, stres üriner inkontinans olan kadınlarda kontrol grubuna göre üriner semptomları istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşürürken, yaşam kalitesini ise arttırmıştır. Sonuç olarak mobil uygulamada hem inkontinans semptomlarında hem de yaşam kalitesinde, klasik uygulamadan daha fazla başarı elde edilmiştir. Klasik yönteme göre mobil uygulama ile hem daha fazla hastaya ulaşabilme imkanı sağlanmakta, hem de çeşitli nedenlerle sağlık kurumlarına gelmekte güçlük yaşayan hastaların da egzersize bağlı kalım süreleri artmaktadır. Geliştirdiğimiz bu mobil uygulama stres üriner inkontinans hastalarına birinci basamak tedavi olarak güvenle önerilebilir. In this study, our aim is to develop a mobile application software that women diagnosed with stress urinary incontinency can use from their mobile phones in order to ensure the effective participation of patients in treatment, to monitor daily life activities, to ensure that the patient and health worker reach the records more comfortably, to increase the sense of responsibility, to provide training to prevent urinary incontinency by making regular trainings and reminders, and to examine its effectiveness. The study included 26 women diagnosed with stress urinary incontineance aged 18 and over a total of 26 female patients were randomized by simple method; It was divided into two groups: 13 female patient control groups and 13 women's app groups. In the study conducted with 26 female patients diagnosed with stress urinary incontineance, our patients were first asked to complete the "Case Report Form", which questions socio-demogrophic and clinical features. "Incontinence Impact Questionnaire" and "Urogenital Distres Inventory" to assess symptom severity, "Incontinence Severity Scale" was used in both groups (control and application group) to evaluate urinary incontinence, "Urine Diary (3 days)", "Incontinence Quality of Life" for urinary quality of life, "Nottingham Health Profile" for assessing quality of life, and "Global Recovery Scale" to assess overall improvement. The "System Availability Scale" survey was applied only to the application group to measure the availability of our mobile application. In our study, both mobile application application and pelvic floor rehabilitation performed by classical method were found to have a significant effect on incontinencline severity (p<0,001), urogenital dystres (p<0,001), incontinental effect (p<0,001) and incontinental quality of life (p<0,001) and global patient recovery (p<0,001) scores in women with stress urinary incontineanth. According to the findings of our study, pelvic-based exercises applied with mobile application significantly reduced urinary symptoms and improved quality of life in women with stress urinary incontinencies compared to the control group. As a result, more success has been achieved in the mobile application, both in incontinenment symptoms and quality of life, than in the classic application. According to the classical method, mobile application method provides access to more patients and the life span of patients who have difficulty coming to health institutions for various reasons increases. This mobile application we have developed can be safely recommended as a primary care treatment for stress urinary incontinens patients.

Description

Keywords

üriner inkontinans, mobil uygulama, pelvik taban egzersiz

Citation

Endorsement

Review

Supplemented By

Referenced By