İstanbul tıp fakültesi diyet polikinliğine başvuran hastalarda sık görülen hastalıkların belirlenmesi
Files
Date
2014
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Abstract
Betül Sanrı, İstanbul Tıp Fakültesi Diyet Polikliniğine Başvuran Hastalarda Sık
Görülen Hastalıkların Belirlenmesi, Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Beslenme ve Diyetetik Bölümü Yüksek Lisans Tezi 2014. Bu çalışma, Ocak 2012 –
Ocak 2014 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi diyet
polikliniğine başvuran 18 yaş ve üzeri 520 hastada (410 kadın, 110 erkek) görülen
hastalık sıklığı ve bunlarla ilişkili olabilecek risk faktörlerinin belirlenmesi amacı ile
yapılmıştır. Araştırma İstanbul Tıp Fakültesi diyet polikliniğine başvuran hastaların
dosyaları taranarak yapılmıştır. Dosyalardan bireylerin sosyo-demografik özellikleri,
yaşam tarzı alışkanlıkları, antropometrik ölçümleri, polikliniğe gönderen bölüm,
aldıkları tanılar, kullandıkları ilaçlar ve biyokimyasal parametreleri ile ilgili veriler
araştırmacı tarafından hazırlanan bilgi formuna aktarılmıştır.. Çalışma grubunun yaş
ortalaması 45.44±13.05 yıl olarak bulunmuştur. Beden kütle indeksi
gruplamasına göre erkeklerin % 6.8’inin, kadınların %13.4’ünün kilolu (BKİ=25.0
-29.9 kg/m2), erkeklerin %13.9’unun, kadınların %59.0’ının ise şişman (BKİ ≥30.0
kg/m2) olduğu belirlenmiştir. Bireylerin aldıkları tanılara göre; obezite sıklığı %
89.6, tip2 DM %24.8, hipertansiyon %15.8, hiperlipidemi %24.8, bozulmuş glukoz
toleransı %15.2, uyku apnesi %4.6, hipotiroid %7.3 ve Fe eksikliği anemisi %11.5
olarak bulunmuştur. Cinsiyet ve yaş ile tip2 DM, uyku apnesi, hipotiroid ve Fe
eksikliği anemisi sıklığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır
(p‹0.001). Bireyler biyokimyasal parametreler açısından değerlendirildiğinde,
ortalama açlık kan glikozu düzeyi erkeklerde 119.13±59.44 mg/dL, kadınlarda
103.77±38.86 mg/dL, erkeklerin trigliserit ortalaması 228.64±111.68 mg/dL,
kadınların 178.90±67.15 mg/dL’dir.
Erkeklerin açlık kan glikozu ve trigliserid ortalaması kadınlardan daha yüksek, HDLkolesterol
ortalaması ise daha düşüktür. Bireylerin biyokimyasal parametreleri ve
cinsiyetleri arasındaki fark istatistiksel açıdan önemlidir (p<0.001).Total kolesterol
değerlerinin yaş ile artış gösterdiği bulunmuştur. Yaş grupları ile açlık kan glikozu,
total kolesterol, LDL-kolesterol ve HDL-kolesterol değerleri arasında istatistiksel
açıdan anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir (p<0.05).Kadınlarda beden kütle
indeksi grupları ile açlık kan glikozu, total kolesterol, LDL-kolesterol ve hematokrit
değerleri farklılık göstermektedir. Açlık kan glikozu ve trigliserit için normal grup ile
kilolu ve şişman gruplar arasında, total kolesterol için normal ile kilolu gruplar
arasında farklılık söz konusudur. Bireylerin sigara kullanımı ve fiziksel aktiviteleri
ile LDL-kolesterol, hemaglobin, hematokrit ve üç aylık kan şekeri ortalama değerleri
arasında negatif yönde ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır. Ailede
obezite görülmesi ile tip2 DM, hipertansiyon, bozulmuş glukoz toleransı ve demir
eksikliği anemisi tanısı alma arasında pozitif yönde, ailede kalp damar hastalıkları ve
hiperlipidemi görülmesi ile obezite, tip2 DM, hipertansiyon, hiperlipidemi, bozulmuş
glukoz toleransı, uyku apnesi, hipotiroid ve demir eksikliği anemisi tanısı alma
arasında pozitif yönde ve istatistiksel açıdan anlamlı ilişki saptanmıştır.
Yetersiz ve dengesiz beslenmenin neden olduğu hastalıklardan korunma
stratejilerinin temeli, beslenme alışkanlıklarını, yaşam tarzını ve çevresel faktörleri
değiştirmek ve yüksek riskli bireyleri belirleyip bu bireylerde özel önlemler almaktır.
Bu nedenle, hastalık riski yüksek, fakat hastalığın hiçbir belirtisinin olmadığı
bireylerde yaşam tarzını ve risk faktörlerini değiştirerek hastalığın oluşmasını
önlemenin gerekli olduğu düşünülmektedir.
Description
Keywords
Beslenme, Obezite, Kronik Hastalıklar, Risk Faktörleri