Lokalize alveoler defektlerin intraoral otojen onley kemik greftleri ile onarımında tünel ve krestal insizyon tekniklerinin karşılaştırılması
Files
Date
2014
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Abstract
u çalışmanın amacı; krestal ve tünel olmak üzere iki farklı insizyon
tekniği kullanılarak hazırlanan alıcı bölgelerde meydana gelen komplikasyon
oranlarının karşılaştırılmasıdır.
u amaçla 2013 şubat -2014 ocak tarihleri arasında aşkent Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi kliniğine implant yaptırmak
için başvuran ve alveoler kret atrofisi olan, 24-65 yaş aralığındaki gönüllü
hastalar, cinsiyet ayırımı gözetilmeksizin çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmaya
dahil edilecek hastalar, ardışık olarak krestal insizyon tekniği ve tünel insizyon
tekniği kullanılarak opere edilmiştir. Verici saha olarak mandibuler ramus veya
simfiz bölgeleri kullanılmıştır. Kemik greftinin alınacağı bölgenin seçiminde; alıcı
bölgenin lokalizasyonu, ihtiyaç olunan kemiğin kalite-kantititesi ve oluşabilecek
cerrahi komplikasyonlar göz önünde bulundurulmuştur.
Krestal ve Tünel gruplarında gerçekleştirilen ogmentasyon
prosedürlerinin tamamında verici saha olarak mandibular ramus veya simfiz
tercih edilmiştir. Otojen blok kemik greftleri, piezoelektrik cerrahi cihazı ile elde
edilmiş ve alıcı sahaya iki vida (Syntess) ile fikse edilmiştir. lok kemik
greftlerinin üzerinde trombositten zengin fibrin (TZF) membran olarak
kullanılmıştır. 6 aylık bekleme süreci sonunda implant cerrahileri
gerçekleştirilmiştir.
Her iki grupta gerçekleştirilen operasyonlarda ve takip seanslarında
minor komplikasyonlar (geçici parestezi, ılımlı enfeksiyon, greftte minor açılma),
major komplikasyonlar (greftte major açılma, kalıcı parestezi, greft kaybına
neden olan enfeksiyon), ameliyat süresi, Visual Analog Scala (VAS)
parametreleri değerlendirilmiştir.
vi
Tünel grubunda; 33 hastada 5‟i bilateral olmak üzere 27 horizontal ve 11
vertikal ogmentasyon yapılmıştır. 38 ogmentasyon prosedürünün 16‟sında
ramus, 22‟sinde simfiz verici saha olarak kullanılmıştır. Ogmentasyon yapılan
37 bölgeye, çapları 3.3, 4.1 ve 4.8 mm, uzunlukları 10 ve 12 mm olan toplam 59
implant (Straumann) yerleştirilmiştir Krestal grubunda; 35 hastada 2‟si bilateral
olmak üzere 27 horizontal ve 10 vertikal ogmentasyon yapılmıştır.
Ogmentasyon yapılan 34 bölgeye çapları 3.3, 4.1 ve 4.8 mm, uzunlukları 8, 10
ve 12 mm olan toplam 61 implant yerleştirilmiştir.
Tünel grubunda; ogmente edilen 38 alıcı sahadan 4‟ünde minor açıklık
meydana gelmiştir. Alıcı sahalardan 1‟inde meydana gelen major açıklık ve
enfeksiyona bağlı olarak greft kaybedilmiştir. Krestal grubunda; ogmente edilen
37 alıcı sahadan 12‟sinde minör, 3‟ünde major açıklık meydana gelmiştir.
6 aylık izlem sonucunda, Tünel grubuna göre Krestal grubunda minör
açılma sıklığı istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0,001).
6 aylık izlem sonucunda, Krestal ve Tunel grupları arasında; ılımlı
enfeksiyon, major açılma, greft kaybına neden olan enfeksiyon, ciltte ve
mukozada parestezi, komşu dişte dişeti çekilmesi görülme sıklıkları istatistiksel
olarak benzer bulunmuştur.
Sonuç olarak; tünel insizyon tekniği ile hazırlanan alıcı sahalarda, otojen
kemik greftleri ile ogmentasyon prosedürlerinin en sık karşılaşılan
komplikasyonu olarak bildirilen insizyon hattındaki açıklık oranının anlamlı
olarak daha az meydana gelmiş olması, minimal invaziv tünel tekniğinin sık
kullanılan krestal insizyon tekniğine alternatif olarak kullanılabileceği
görülmüştür.
Description
Keywords
Subperioteal Tünel Tekniği, Minimal İnvaziv Cerrahi, Alveoler Kret Ogmentasyonu, Başarısızlık, Komplikasyonlar