Preemptif olan ve olmayan renal transplant alıcılarının transplantasyon sonrası beş yıllık takiplerinin karşılaştırılması
Files
Date
2009
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
Abstract
Son dönem böbrek yetmezliği (SDBY), ülkemizde ve dünyada insidansı her geçen yıl
artmakta olan morbidite ve mortalitesi yüksek bir sağlık sorunudur. Günümüzde, SDBY
gelişmiş olan hastalara başlıca 2 renal replasman tedavisi modeli uygulanmaktadır: Bu
tedavi modelleri, sırasıyla, diyaliz tedavisi ve renal transplantasyondur.
Preemptif renal transplantasyon diyalize bağlı gelişebilecek komorbiditeleri önlemek
açısından da önemli bir alternatif tedavidir. Son dönem böbrek yetmezliği gelişen
hastaların, diyaliz tedavisi almaksızın, canlı yada kadavradan böbrek nakli yapılarak, gerek
hasta gerek greft sağkalımı üzerine olumlu etkileri olması beklenmektedir.
Preemptif renal transplantasyon, özellikle son 15 yıldır yapılan çalışmalarda, diyaliz
tedavisine başlamış (preemptif olmayan) hastalarda gerçekleştirilen transplantasyona göre,
erken dönem sonuçları açısından üstünlük göstermektedir. Preemptif hastalarda enfeksiyon
gelişim oranlarının, hipertansiyon gelişiminin ve akut rejeksiyon ataklarının ilk 1 yıllık
dönemde daha az görülmesi, bu üstünlüğün başlıca nedenleri olarak görünmektedir.
Çalışmamızda, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nde renal transplantasyon yapılan
37’si preemptif, 63’ü preemptif olmayan toplam 100 hastanın 5 yıllık izlemlerini
karşılaştırarak, preemptif böbrek naklinin, preemptif olmayan nakile göre, yan etkiler,
komplikasyonlar, eşlik eden hastalıklar, laboratuvar parametreleri, klinik semptomlar, greft
ve hasta sağkalımı açılarından bir farklılıklarını değerlendirmeyi amaçladık.
Çalışmada, preemptif hastalar Grup 1, preemptif olmayanlar Grup 2 olarak adlandırıldı.
Yaptığımız istatistiksel analizlerde, Grup 1 hastalarından 3’ünde (% 8,1) greft kaybı, 1
hastada (% 2,7) mortalite gelişti. Grup 2 hastalarda ise 5 hastada (% 7,95) greft kaybı, 1
hastada (% 1,6) mortalite gelişti. Grup 1 ve Grup 2 hastaları arasında, 5 yıllık greft ve hasta
sağkalımı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark ortaya çıkmadı (sırasıyla p=0,36 ve
p=1,00).
Komplikasyonlar açısından yaptığımız 5 yıllık kıyaslamada; Grup 1 hastalardan 4’ünde (%
10,8) enfeksiyon gelişimine karşılık, Grup 2 hastalardan 20’sinde (% 31,7) enfeksiyon
gelişimi, iki grup arasında, preemptif olmayan hastalarda enfeksiyon gelişme oranlarının
anlamlı olarak daha fazla olduğunu gösterdi (p=0,02).
Her 2 gruptaki hastaların hipertansiyon gelişimi karşılaştırıldığında, preemptif renal
transplant alıcılarında hipertansiyon oranı (% 67,6) olarak bulunurken, preemptif olmayan
grupta bu oran (% 85,4) olarak saptandı. Bu bulgular, preemptif olmayan hastaların
hipertansiyon gelişiminin preemptif gruba göre daha yüksek oranlarda olduğunu
göstermekteydi (p=0,03). Bunların dışındaki komplikasyonlar arasında belirgin bir fark
saptanmadı.
Sonuç itibariyle, preemptif renal transplantasyon, preemptif olmayan hastalara kıyasla,
daha düşük komplikasyon oranı ile seyretmektedir. Greft ve hasta sağkalımı üzerine
etkilerinin daha net bir biçimde karşılaştırılması için, daha uzun vadeli çalışmalara ihtiyaç
vardır.
End-stage chronic renal disease (ESCRD) is a severe health problem with high mortality
and morbidity rates and growing incidence both in our country and in the world. Recently,
2 main renal replacement therapy modalities have been used for ESCRD patients: Dialysis
and renal transplantation.
Preemptive renal transplantation is an important treatment modality for preventing
dialysis-related comorbidities. Both graft and patient survival are expected to have better
results with transplantation than dialysis.
Specially in the studies of the last 15 years, preemptive transplantation has better outcomes
than non-preemptive transplantation. Low infection and hypertension and less acute
rejection episodes rates in preemptive transplant patients may be the main reasons for these
results.
In our study, we compared the 5 year outcomes of 37 preemptive and 67 non-preemptive
renal transplant patients and aimed to find out the differences of preemptive and nonpreemptive
transplantation according to adverse effects, complications, comorbidities,
laboratory parameters, clinical symptomes, and both graft and patient survival.
In the study, preemptive patients were named as group 1 and non-preemptives as group 2.
According to our statistical analysis, 3 (8,1%) of group 1 and 5 of group 2 (7,95%) patients
had graft loss, whereas 1 (2,7%) of group1 and 1 (1,6%) of group 2 patients died
respectively. No significant statistical differences were found for graft and patient survival
between two groups at the end of 5 years (p=0,36 and p=1,00 respectively).
In the comparison for the complications, 4 (10,8%) of group 1 patients had serious
infection whereas 20 (31,7%) of group 2 patients had infection which was statistically
significant (p=0,02).
Hypertension rates of two groups were also significantly different with 67,6% in group 1
and 85,4 % in group 2 (p=0,03).
There were no differences for other complications between groups.
As a result, preemptive renal transplantation, when compared ton on-preemptive renal
transplantation, has lower complication rates. Further long-term studies may be more
helpful for evaluating graft and patient survival rates.
Description
Keywords
Transplantasyon, Preemptif, Greft, Sağkalım