Erişim Şekline Göre Kaynaklar
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11727/11219
Browse
120 results
Search Results
Item Mustafa Kandıralı'nın çiftetelli ve oyun havalarındaki icracılık yönü(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Özaydın, Masuhi Can; Sevgi, AliBu arastırma, klarnetin Türk Müziği icrasında kullanımını ve Mustafa Kandıralı’nın çiftetelli ve oyun havalaındaki icracılık yönünü konu almaktadır. Arastırmada Mustafa Kandıralı’nın yayınlanmıs 2 CD’sindeki 31 parçadan 7’si notaya alınıp analizi yapılmıstır. Ayrıca Mustafa Kandıralı’nın hayatı ve icracılık yönü ile ilgili Serkan Çağrı ve Đsmail Oytun ile yapmıs olduğumuz görüsmeler dahilinde edinilen bilgiler de tezin içinde yer almaktadır. Yapılan analizler dahilinde Mustafa Kandıralı’nın Geleneksel Musiki’deki yapıya sadık kalarak ve hiçbir icracıyı taklit etmeden, tamamen içinden geldiği sekilde doğaçlamalarını yaptığı, yaptığı herhangi bir figürü ikinci bir defa tekrarlamadığı, doğaçlamalarındaki giris-gelisme-sonuç bölümlerindeki melodik akısı ve bölümler arasındaki iliskiyi çok iyi kurguladığı görülmüstür.Item Kuşaklararası değişimin örgütlerarası ağ düzenekleri yapılanmasına etkisi(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Erdem Tuzlukaya, Şule; Sargut, A. SelamiThis Ph.D. dissertation aims to clarify the issues relating to the evolution of networks. In the literature on the Social Network Theory, there is a lack of dynamic perspective. In particular, the salient feature in the wide literature pertaining to the antecedents and outcomes of networks is that the studies handling the structure and positions of actors of networks with a static approach are numerous. The result of this is that the focus point of theoretical and empirical studies is unilateral; and the issue of change usually remains outside the focus in network studies. In consideration of this shortcoming, this thesis study, investigates the interorganizational network structuring through the concept of change, which is overlooked in network theory research. By focusing on static properties of networks, it is possible to obtain limited information. Therefore, it is of utmost importance to analyze networks from a dynamic perspective and to assess how the networks have evolved. A prominent reason for the issue of change to receive less attention in the social network studies is the need for data obtained from long-term and longitudinal analyses to conduct such research. In this regard, with the aim to contribute to the literature by filling such gap, this research has been structured on the basis of the main proposition that the evolution of the dominant economic actors and boards of directors in organizations, in other words, the intergenerational changes in organizations, would alter the characteristics of network relations at the interorganizational level. An important contribution of this study is to provide an explanation to the evolution of the network structures and the positions of actors in particular. Considering change of network structures, connections of previous and current network structures are in an interpenetrated state. Organizations make an important impact on network structures when they hand down all their interactions and experiences on previous network structures the next generations. In this vein, for testing the hypotheses of this study, first of all large family businesses that have reached their third generation are chosen. Accordingly, of these organizations, the interorganizational network relations of the representatives of the first, second and third generations are identified. Afterwards, the dominant economic actors representing each generation were compared. The results supported the main hypotheses and the objective of this study. Results of the analysis support suggestions of the study and reveal that intergenerational change in V organizations have an impact on the change of characteristics of interorganizational network structures. It is found that intergenerational change in organizations reduces the rate of strong relations at the interorganizational level; intergenerational change increases the number of brokers in network relations at the interorganizational level; the ratio of the positioning of the members of the Board of Directors at the center in the network as well as the ratio of brokerage increase.Item Türk kuyumculuk sektöründe güvenin karanlık yüzü: Nitel bir değerlendirme(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Cantekin, Hatice Müge; Şengün, Ayşe ElifBu çalışma Gargiulo ve Ertuğ‟un (2006) kuramsal modelinden yola çıkarak güvenin karanlık yüzünü araştırmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda güvenin „karanlık yüzüne‟ ilişkin çıktılar olarak tanımlanan kör inanç, rehavet ve gereksiz yükümlülükleri, kurumsal, ilişkisel ve ekonomik çıkarlar olarak tanımlanan farklı öncüllerle ilişkilendirmektedir. Çalışma örgütler arası ilişkiler odağında gerçekleştirilmiştir. Araştırma nitel yöntemler kullanılarak gerçekleştirilmiş ve Türk kuyumculuk sektöründe alıcı-tedarikçi ilişkileri irdelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kurumsal güvenin varlığı ile izleme ve kontrol seviyesi düşmektedir ve bu „kör inancı‟ tetiklemektedir. Sektörde değer zincirinin tamamına yaygın olarak kör inanca bağlı suistimaller görülmektedir. Gargiulo ve Ertuğ‟un (2006) güvenin olumsuz çıktısı olarak tanımladıkları „rehavet‟ ilişkisel öncüllerden kaynaklanırken, gereksiz yükümlülükler ilişkisel öncüllerin yanında ekonomik çıkarlar sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Çalışma aynı zamanda, güvenin “karanlık” yüzünü tedarik zinciri aşamalarıyla ilişkilendirmektedir. Buna göre, kör inanç değer zincirinin tüm aşamalarında görülmekte, rehavet üretim aşamasında ve özellikle niş üretim alanında ortaya çıkmakta, gereksiz yükümlülüklerse dağıtım seviyesinde görülmektedir. Çalışma güvenin karanlık yüzü konusunda ileride yapılacak çalışmalara ışık tutmaktadır.Item Enflasyon düzeltmesinin İstanbul menkul kıymetler borsasında işlem gören bazı tekstil şirketlerinin mali verileri üzerindeki etkileri(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Özsoy, Rahime Özlem; Akdoğan, NalanBu tez çalışmasında, yüksek enflasyonun, şirketlerin mali verileri üzerinde yarattığı olumsuzlukların rasyo analizleri ile incelenmesini amaçlanmaktadır. Buradan hareketle, öncelikle enflasyonun genel tanımı ve şirketlerin mali yapıları üzerinde yarattığı olumsuzluklara kısaca değinilmiş ve gerek ülkemizde, gerekse dünyadaki bazı ülkelerde söz konusu olumsuzlukların giderilmesine yönelik kullanılan yöntemler irdelenmiştir. 31/12/2003 tarihinden itibaren, finansal tablolarını enflasyona göre düzenlemeleri bir zorunluluk olan, halka açık, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)’nda işlem gören ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren 13 adet şirketin, 2002¬2003 yılı enflasyona göre düzeltilmiş ve tarihi maliyetli bilanço ve gelir tablolarının veri olarak kullanıldığı çalışmamızda, yüksek enflasyonun etkileri, rasyo analizleri ile ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Son olarak da, şirketlerin aktif ve mali yapıları, karlılıkları ve likidite rasyolarındaki, enflasyondan kaynaklanan olumsuz etkileri gidermeye yönelik yürürlüğe giren “enflasyon muhasebesi uygulamasının” beklentileri karşılayıp karşılamadığı ve sonuçları tartışılmıştır. In this thesis study, it is aimed to analyse the negative effects of hyper-inflation on the financial datas of the companies by using ratio analysis. For this purpose, firstly the definition of inflation and its negative effects on the financial datas of the companies are shortly explained and then the methods, which are used both in Turkey and in the world to overcome the negative effects of inflation are examined. In our study, the effects of inflation is tried to be discovered by ratio analysis, using the balance and income sheets of the years 2002- 2003, which are both prepared in Historical Cost Accounting and Inflation Accounting, as data, for the 13 publicly held company, existing in textile sector, quoted at Istanbul Stock Exchange, having an obligation to rearrange their financial data according to Inflation Accounting from the date of 31 December 2003. Lastly, it is discussed if the “Inflation Accounting Implementation” which is inured to deprive of the negative effects of inflation on the assets and financial structures, profitabilities and liquidity ratios of the companies met the expectations and the results of it.Item Türk firmalarının iş ilişkileri: Ostim örneği(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Aslan, Zuhal; Özen, ŞükrüPiyasalarda gerçekleştirilen ekonomik işlemler açısından değerlendirildiğinde; örgütleri, kendi kararlarını verip uygulayan izole varlıklar olarak ele alan ve örgütlerin birbirleri ile olan alışveriş ilişkilerini rekabet düzeyinde yorumlayan geleneksel örgüt kuramları, örgütleri yönetenlerin davranışları, kararları, inançları ve değerlerinin etkisiyle şekillenen örgütler arası ilişkileri göz ardı etmişlerdir. Kurumsal teori ile birlikte ekonomik işlemler üzerindeki sosyal etkiler tartışılmaya başlanmış ve, ağ düzeneği ve sosyal yerleşiklik yaklaşımları çerçevesinde, örgütlerin gerçekleştirdikleri ekonomik işlemlerin, onları yönetenlerin sosyal ilişkilerinden bağımsız olmadığı vurgulanmıştır. Böylece örgütler arası ilişkiler sosyo-ekonomik faktörler bağlamında tartışılarak piyasalarda oluşan sosyal sermayenin ekonomik aktiviteye nasıl yön verdiği incelenmiştir. Bu çalışmada, ağ düzeneği ve sosyal yerleşiklik yaklaşımları çerçevesinde süregelen tartışmalardan hareketle, Türk toplumunun kültürel değerlerinin firmaların iş ilişkileri üzerindeki etkilerini görebilmek amacıyla OSTİM (Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi) Organize Sanayi Bölgesi örneği çerçevesinde otuz iki firma ile mülakatlar yapılmıştır. Araştırmanın temel amacı, ilişkilerin niteliğinin hangi koşullara bağlı olarak farklılaştığını, ilişkilerdeki kırılma noktalarını ve bunların nedenlerini anlamak ve gelecekte yapılacak çalışmalarda test edilmek üzere önermeler oluşturmaktır.Item İnternet iş modellerinin modern işletmecilik sistemine kattığı değerler ve Türkiye Verileriyle bir uygulama(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Yaman, Mete; Üreten, SevinçGeleneksel işletmelerin, para kazanmak, becerilerini arttırmak, yaptıkları işleri büyütmek ve geliştirmek, çevreye uyum sağlamak ve varlıklarını devam ettirmek için elektronik dönüşüm sürecine girmeleri kaçınılmaz görünmektedir. Internet ve dijital teknolojiler, hem işletmelere değer yaratma faaliyetleri konusunda yeni fırsatlar doğurmakta hem de rekabetçi avantajlara sahip olma noktasında işletme fonksiyonlarını desteklemektedirler. Bunun için dönüşüm sürecinde, işletmelerin bazı temel teknolojik altyapı ihtiyaçlarını karşılamaları gerekecektir. İş modeli bu aşamada, belirlenen amaçlara ulaşma noktasında kritik bir rol oynamaktadır. Ayrıca iş modeli, tedarikçiler, ortaklar ve müşteriler için önemli bir değer yaratma kaynağı durumundadır. İş modellerini sınıflandırma yaklaşımları araştırmacıların bakış açılarına göre farklı isim ve tanımlamalarla düzenlenmiştir. İşletmelere vizyon ve stratejilerini belirlemede, yeni iş fırsatları yakalamakta, iş süreçlerini düzenleme ve değiştirme noktasında yardımcı olmaktadır.Item Organizasyon tarafından sağlanan barınma olanaklarının yarattığı tatminin genel iş tatminine katkısı: Türk Kara Kuvvetleri örnek olayı(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Çakmak, Bekir, Erhan; Basım, NejatBu ararmada K.K.K.lna mensup subay ve astsubaylarn genel i tatmini ile barnma tatmini arasndaki iliki incelenmi ve her iki boyuttaki tatmin düzeylerinin personelin kurumsal ve demografik özelliklerine göre farkllamasn ortaya çkarlmasna çallmr. tatmini; subay ve astsubaylarn ilerine yönelik olarak gelitirdikleri olumlu duygu ve düünceleri ifade etmektedir. Ararmada i tatmini baml deken olarak alnmak suretiyle, literatürün de incelenmesiyle, subay ve astsubaylarn i tatminini etkiledii deerlendirilen faktörler ele alnm, ayrca barnma tatmini tatmininin bir belirleyicisi olarak incelenirken, ayn zamanda kiisel ve kurumsal dekenlerin barnma tatmini üzerindeki etkileri de ortaya karlmaya çallmr. Ararma be ana bölüm ile giri bölümünden olumaktadr. Çalmann giri bölümünde çalmann amac, kapsam ve önemi üzerinde durulmutur. Ararmann birinci bölümünde i tatmini kavram ve tan, i tatminine ilikin yaplan ararmalar ile Tatminine likin Teorik Yaklamlar ele alnmr. kinci bölüm barnma kavram, Kamu Konutlar Kanunu, Kamu Konutlar Yönetmelii ve TSK. Konut Yönergesi hakknda bilgi verilmek suretiyle kamu kesiminde ve Kara Kuvvetleri Komutanlnda konutlarla ilgili mevzuat hakknda bilgi içermektedir. Üçüncü bölümde kuramsal çerçeve ve ararmann yöntemi üzerinde durulmu ve ararma modeli, oluturulan ölçekler ile bu ölçeklerin geçerlik ve güvenirlikleri, ararma evreni ve örneklem, ölçein uygulanma ekli, kullanlan istatistiki analiz yöntemleri gibi bilgiler yer almr. Dördüncü bölümde ise, Kara Kuvvetleri Komutanlnda görev yapan subay ve astsubaylarn i ve barnma tatmin seviyelerini ortaya karacak bulgular ve deerlendirmeler yer almaktadr. Beinci ve son bölümde ise, verilerden elde edilen bulgular, önceki bölümlerde çizilen teorik çerçeve içerisinde ele alnarak ararmada ulalan sonuçlar sunulmu ve elde edilen sonuçlarn K.K.K.l açndan ta önem deerlendirilerek daha sonra yaplacak çalmalar için alt yap oluturaca düünülen konularda tespit ve öneriler yer almr.Item Örgütlerde oluşan sosyal ilişkilerin örgütsel güvenin alt boyutlarına etkileri: Başkent Üniversitesi Örneği(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Uzbilek, Ayşegül; Varoğlu, A. KadirÖrgütler, bireyler arası ilişkiler ve grup dinamiklerini içeren, bir taraftan da kendine özgü değerler üreten bir topluluk olarak, gruplararası ve kişilerarası ilişkilerin yaşandığı sosyal yaşam alanlarıdır. Bu sosyal yaşam alanlarında ortak kurallar, prosedürler ve yetkiler örgütsel yaşama şekil verdiği gibi yazılı olmayan bazı değerler de etkili olabilmektedir. Bu değerlerden en başta geleni güven olgusudur. Örgütsel güven olgusu, sosyal yaşam alanı olan örgütlerde kişilerarasında oluşan ilişki çeşitleri ile farklı bir deyişle ise sosyal ilişkiler ile şekil kazanmaktadır. Çalışmada, Cummings ve Bromiley’in (1996), “bir kişinin veya bir grup kişinin diğer kişi veya gruba (a) açık veya açık olmayan taahhütlere uygun iyi niyetli davranma gayreti, (b) ne olursa olsun, görüşmelerde önceden belirlenmiş taahhütlerde dürüst olma, (c) uygun fırsatlar olduğunda bile diğer tarafın durumundan çok fazla çıkar sağlamama inancı veya grubun ortak inancı” olarak tanımladığı örgütsel güven tanımı temel alınarak geliştirilen Örgütsel Güven Envanteri-Uzun Form” Organizational Trust Inventory – Long Form (OTI- LF) model örnek alınarak geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Araştırmanın amacı, örgüt içinde oluşan sosyal ilişkilerin örgütsel güvenin alt boyutlarına olan etkilerini açıklamaktır. Araştırma sonucunda, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı ile diğer birimler arasında oluşan arkadaşlık ilişkisi, iş ilişkisi ve tanıma derecesinin örgütsel güvene olumlu yönde etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışanlararası iş ilişkisi yoğunluğu, arkadaşlık ilişkisi ve tanıma derecesi arttıkça örgütsel güven seviyesi artmaktadır. Örgüt içinde gelişen güven ilişkisine en fazla arkadaşlık ilişkisinin etki ettiği elde edilen sonuçlardan biridir.Item Anonim şirketlerde kâr payı, kâr dağıtımı ve yedek akçe ayrılması(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Ünal, Ahmet, Cemil; Vural, GüvenKâr, Farsça kökenli bir kelimedir. Kârın sözlük anlamı; alışverişden sağlanan para kazancıdır. Öğretide yapılan bir tanıma göre kâr; belli bir süre içinde, ekonomik faaliyetleri sebebiyle bir ticari işletmenin varlığında meydana gelen artışı ifade eder. Anonim şirketin kâr dağıtabilmesi için öncelikle şirketin kâr elde etmesi yani şirketin ticari bilânçosunda kârın gözükmesi gerekir. Aksi takdirde şirket kâr dağıtamaz. Sermaye Piyasası Kurulu’nun çıkardığı Seri:4, 27 No’lu tebliğde yapılan tanıma göre kar payı; anonim şirket ortaklarına ve kâra katılan diğer kişilere dağıtılacak kârdan, bunların her birine düşen payı ifade eder. Pay sahipliği konusunda gerçek ve tüzel kişi ayrımı yoktur. Burada pay sahibi için önemli olan nokta, şirkete katılım karşılığında, maddi bir çıkar sağlamaktır. Sağlanabilecek maddi çıkar çeşitli şekillerde olabilmekle birlikte, bunların en önemlisi ve devamlısı, kişinin şirket kazancından elde edeceği kâr payıdır. Kar payı avansı, ortaklara ara dönem karı üzerinden dağıtılacak avanstır. Anonim şirketler, iş yılı sonunda düzenlenen bilânçoya göre ve herhâlde genel kurulun bilânço, kâr ve zarar hesabının kabulüne ve kârın dağıtımına ilişkin kararına dayanarak kâr dağıtabilirler. Bunun dışında ortaklara yapılan her ödeme, safi kârdan kaynaklansa bile, emredici hükümlerle men edilmiş bulunan “ sermayenin ortaklara iadesi ” anlamını taşır. TTK.’da yedek akçenin tanımı yapılmamıştır. Sadece TTK.m.74/3’de yedek akçenin, esas sermayenin bir parçası olduğu belirtilmiştir. Öğretide yapılan bir tanıma göre yedek akçe; esas sermayeyi aşan net malvarlığıdır. Başka bir tanıma göre yedek akçe; şirketin çeşitli kaynaklardan elde ettiği safi kârdan, pay sahiplerine ve diğer ilgililere dağıtılmayarak kanun, esas sözleşme ve genel kurul kararı gereğince, şirket bünyesinde tutulan kaynakların tümüdür. Yedek akçenin genel olarak üç fonksiyonu vardır. Bunlardan birincisi şirketin mevcut durumunun başka bir deyişle sermayenin korunması, ikincisi sermayenin otofinansman yoluyla kuvvetlendirilmesi ve son olarak düzenli bir kâr dağıtımının ayarlanabilmesidir.Item Laiklik ve anayasa mahkemesi(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Güven, Serhat; Turhan, MehmetBu çalısmanın amacı, Türkiye Cumhuriyeti’nin vazgeçilmez ve degistirilemez unsurlarından biri olan laiklik ilkesinin anlam ve kapsamını açıklamak ve Türk Anayasa Mahkemesi’nin laiklik ilkesini ne sekilde ele alıp kararlarına yansıttıgını ortaya koymaktır. Çalısmanın ilk bölümde laikligin tanımı ve tarihi gelisimi hakkında bilgi verildikten sonra, ikinci bölümde laik devletin tanımı yapılmıs ve bu devletin varlıgı için gerekli sartların neler oldugu ortaya konulmustur. Bu bölümde ayrıca, Anayasa’da öngörülen zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin ve Diyanet sleri Baskanlıgı’nın genel idare içerisinde yer almasının laik devlet yapısına aykırılık olusturup olusturmadıgı degerlendirilmektedir. Üçüncü bölümde, ülke gündemini sürekli mesgul eden ve sık sık tartısmalar yasanmasına neden olan türban sorununa Anayasa Mahkemesi’nin yaklasımı degerlendirilmis, bu degerlendirme sırasında Avrupa nsan Hakları Mahkeme’sinin türban kararı da ele alınmıstır. Dördüncü ve son bölümde ise, Anayasa Mahkemesi’nin laik cumhuriyet ilkesine aykırılık nedeniyle kapattıgı siyasi partiler incelenerek, Mahkeme’nin laiklik temelli parti kapatma davalarındaki genel tutumu yansıtılmıstır. Her ülkedeki din ve devlet arası iliskiler ve dolayısıyla laiklik uygulaması birbirinden farklı olmakta ve laikligin anlamı toplumdan topluma ve zamandan zamana farklılık göstermektedir. Bununla birlikte laiklik, Türkiye Cumhuriyeti kuruldugundan beri, bu Cumhuriyet’in en temel ilkelerinden biri olmustur. Anayasa Mahkemesi de bu temel ilkenin yerlestirilmesi ve korunması konusuna hassasiyetle yaklasmıs ve bu hassasiyetini konuyla ilgili tüm kararlarına yansıtmıstır.