Erişim Şekline Göre Kaynaklar

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11727/11219

Browse

Search Results

Now showing 1 - 10 of 121
  • Thumbnail Image
    Item
    A model for assessing organizational learning in software development organizations
    (Human-Centered Software Engineering / Lecture Notes in Computer Science. 7623, 251-258, 2012) Chouseinoglou, Oumout; Bilgen, Semih
    In order to keep up with the continuously increasing competition and to obtain competitive advantage, software developer organizations (SDO) need to possess the characteristics of Learning Software Organizations (LSO). Maturity is directly related to both learning and knowledge management (KM). However, the major software process improvement (SPI) approaches do not explicitly address how learning capabilities of a SDO can be assessed or what knowledge needs to be managed and how, when, where, or by and for whom. This paper introduces a model for evaluating the organizational learning characteristics of a SDO. We report the results of applying the model in a university course on software development.
  • Thumbnail Image
    Item
    Mustafa Kandıralı'nın çiftetelli ve oyun havalarındaki icracılık yönü
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Özaydın, Masuhi Can; Sevgi, Ali
    Bu arastırma, klarnetin Türk Müziği icrasında kullanımını ve Mustafa Kandıralı’nın çiftetelli ve oyun havalaındaki icracılık yönünü konu almaktadır. Arastırmada Mustafa Kandıralı’nın yayınlanmıs 2 CD’sindeki 31 parçadan 7’si notaya alınıp analizi yapılmıstır. Ayrıca Mustafa Kandıralı’nın hayatı ve icracılık yönü ile ilgili Serkan Çağrı ve Đsmail Oytun ile yapmıs olduğumuz görüsmeler dahilinde edinilen bilgiler de tezin içinde yer almaktadır. Yapılan analizler dahilinde Mustafa Kandıralı’nın Geleneksel Musiki’deki yapıya sadık kalarak ve hiçbir icracıyı taklit etmeden, tamamen içinden geldiği sekilde doğaçlamalarını yaptığı, yaptığı herhangi bir figürü ikinci bir defa tekrarlamadığı, doğaçlamalarındaki giris-gelisme-sonuç bölümlerindeki melodik akısı ve bölümler arasındaki iliskiyi çok iyi kurguladığı görülmüstür.
  • Thumbnail Image
    Item
    Kuşaklararası değişimin örgütlerarası ağ düzenekleri yapılanmasına etkisi
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Erdem Tuzlukaya, Şule; Sargut, A. Selami
    This Ph.D. dissertation aims to clarify the issues relating to the evolution of networks. In the literature on the Social Network Theory, there is a lack of dynamic perspective. In particular, the salient feature in the wide literature pertaining to the antecedents and outcomes of networks is that the studies handling the structure and positions of actors of networks with a static approach are numerous. The result of this is that the focus point of theoretical and empirical studies is unilateral; and the issue of change usually remains outside the focus in network studies. In consideration of this shortcoming, this thesis study, investigates the interorganizational network structuring through the concept of change, which is overlooked in network theory research. By focusing on static properties of networks, it is possible to obtain limited information. Therefore, it is of utmost importance to analyze networks from a dynamic perspective and to assess how the networks have evolved. A prominent reason for the issue of change to receive less attention in the social network studies is the need for data obtained from long-term and longitudinal analyses to conduct such research. In this regard, with the aim to contribute to the literature by filling such gap, this research has been structured on the basis of the main proposition that the evolution of the dominant economic actors and boards of directors in organizations, in other words, the intergenerational changes in organizations, would alter the characteristics of network relations at the interorganizational level. An important contribution of this study is to provide an explanation to the evolution of the network structures and the positions of actors in particular. Considering change of network structures, connections of previous and current network structures are in an interpenetrated state. Organizations make an important impact on network structures when they hand down all their interactions and experiences on previous network structures the next generations. In this vein, for testing the hypotheses of this study, first of all large family businesses that have reached their third generation are chosen. Accordingly, of these organizations, the interorganizational network relations of the representatives of the first, second and third generations are identified. Afterwards, the dominant economic actors representing each generation were compared. The results supported the main hypotheses and the objective of this study. Results of the analysis support suggestions of the study and reveal that intergenerational change in V organizations have an impact on the change of characteristics of interorganizational network structures. It is found that intergenerational change in organizations reduces the rate of strong relations at the interorganizational level; intergenerational change increases the number of brokers in network relations at the interorganizational level; the ratio of the positioning of the members of the Board of Directors at the center in the network as well as the ratio of brokerage increase.
  • Thumbnail Image
    Item
    Türk kuyumculuk sektöründe güvenin karanlık yüzü: Nitel bir değerlendirme
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Cantekin, Hatice Müge; Şengün, Ayşe Elif
    Bu çalışma Gargiulo ve Ertuğ‟un (2006) kuramsal modelinden yola çıkarak güvenin karanlık yüzünü araştırmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda güvenin „karanlık yüzüne‟ ilişkin çıktılar olarak tanımlanan kör inanç, rehavet ve gereksiz yükümlülükleri, kurumsal, ilişkisel ve ekonomik çıkarlar olarak tanımlanan farklı öncüllerle ilişkilendirmektedir. Çalışma örgütler arası ilişkiler odağında gerçekleştirilmiştir. Araştırma nitel yöntemler kullanılarak gerçekleştirilmiş ve Türk kuyumculuk sektöründe alıcı-tedarikçi ilişkileri irdelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kurumsal güvenin varlığı ile izleme ve kontrol seviyesi düşmektedir ve bu „kör inancı‟ tetiklemektedir. Sektörde değer zincirinin tamamına yaygın olarak kör inanca bağlı suistimaller görülmektedir. Gargiulo ve Ertuğ‟un (2006) güvenin olumsuz çıktısı olarak tanımladıkları „rehavet‟ ilişkisel öncüllerden kaynaklanırken, gereksiz yükümlülükler ilişkisel öncüllerin yanında ekonomik çıkarlar sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Çalışma aynı zamanda, güvenin “karanlık” yüzünü tedarik zinciri aşamalarıyla ilişkilendirmektedir. Buna göre, kör inanç değer zincirinin tüm aşamalarında görülmekte, rehavet üretim aşamasında ve özellikle niş üretim alanında ortaya çıkmakta, gereksiz yükümlülüklerse dağıtım seviyesinde görülmektedir. Çalışma güvenin karanlık yüzü konusunda ileride yapılacak çalışmalara ışık tutmaktadır.
  • Thumbnail Image
    Item
    Enflasyon düzeltmesinin İstanbul menkul kıymetler borsasında işlem gören bazı tekstil şirketlerinin mali verileri üzerindeki etkileri
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Özsoy, Rahime Özlem; Akdoğan, Nalan
    Bu tez çalışmasında, yüksek enflasyonun, şirketlerin mali verileri üzerinde yarattığı olumsuzlukların rasyo analizleri ile incelenmesini amaçlanmaktadır. Buradan hareketle, öncelikle enflasyonun genel tanımı ve şirketlerin mali yapıları üzerinde yarattığı olumsuzluklara kısaca değinilmiş ve gerek ülkemizde, gerekse dünyadaki bazı ülkelerde söz konusu olumsuzlukların giderilmesine yönelik kullanılan yöntemler irdelenmiştir. 31/12/2003 tarihinden itibaren, finansal tablolarını enflasyona göre düzenlemeleri bir zorunluluk olan, halka açık, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)’nda işlem gören ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren 13 adet şirketin, 2002¬2003 yılı enflasyona göre düzeltilmiş ve tarihi maliyetli bilanço ve gelir tablolarının veri olarak kullanıldığı çalışmamızda, yüksek enflasyonun etkileri, rasyo analizleri ile ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Son olarak da, şirketlerin aktif ve mali yapıları, karlılıkları ve likidite rasyolarındaki, enflasyondan kaynaklanan olumsuz etkileri gidermeye yönelik yürürlüğe giren “enflasyon muhasebesi uygulamasının” beklentileri karşılayıp karşılamadığı ve sonuçları tartışılmıştır. In this thesis study, it is aimed to analyse the negative effects of hyper-inflation on the financial datas of the companies by using ratio analysis. For this purpose, firstly the definition of inflation and its negative effects on the financial datas of the companies are shortly explained and then the methods, which are used both in Turkey and in the world to overcome the negative effects of inflation are examined. In our study, the effects of inflation is tried to be discovered by ratio analysis, using the balance and income sheets of the years 2002- 2003, which are both prepared in Historical Cost Accounting and Inflation Accounting, as data, for the 13 publicly held company, existing in textile sector, quoted at Istanbul Stock Exchange, having an obligation to rearrange their financial data according to Inflation Accounting from the date of 31 December 2003. Lastly, it is discussed if the “Inflation Accounting Implementation” which is inured to deprive of the negative effects of inflation on the assets and financial structures, profitabilities and liquidity ratios of the companies met the expectations and the results of it.
  • Thumbnail Image
    Item
    Türk firmalarının iş ilişkileri: Ostim örneği
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Aslan, Zuhal; Özen, Şükrü
    Piyasalarda gerçekleştirilen ekonomik işlemler açısından değerlendirildiğinde; örgütleri, kendi kararlarını verip uygulayan izole varlıklar olarak ele alan ve örgütlerin birbirleri ile olan alışveriş ilişkilerini rekabet düzeyinde yorumlayan geleneksel örgüt kuramları, örgütleri yönetenlerin davranışları, kararları, inançları ve değerlerinin etkisiyle şekillenen örgütler arası ilişkileri göz ardı etmişlerdir. Kurumsal teori ile birlikte ekonomik işlemler üzerindeki sosyal etkiler tartışılmaya başlanmış ve, ağ düzeneği ve sosyal yerleşiklik yaklaşımları çerçevesinde, örgütlerin gerçekleştirdikleri ekonomik işlemlerin, onları yönetenlerin sosyal ilişkilerinden bağımsız olmadığı vurgulanmıştır. Böylece örgütler arası ilişkiler sosyo-ekonomik faktörler bağlamında tartışılarak piyasalarda oluşan sosyal sermayenin ekonomik aktiviteye nasıl yön verdiği incelenmiştir. Bu çalışmada, ağ düzeneği ve sosyal yerleşiklik yaklaşımları çerçevesinde süregelen tartışmalardan hareketle, Türk toplumunun kültürel değerlerinin firmaların iş ilişkileri üzerindeki etkilerini görebilmek amacıyla OSTİM (Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi) Organize Sanayi Bölgesi örneği çerçevesinde otuz iki firma ile mülakatlar yapılmıştır. Araştırmanın temel amacı, ilişkilerin niteliğinin hangi koşullara bağlı olarak farklılaştığını, ilişkilerdeki kırılma noktalarını ve bunların nedenlerini anlamak ve gelecekte yapılacak çalışmalarda test edilmek üzere önermeler oluşturmaktır.
  • Thumbnail Image
    Item
    İnternet iş modellerinin modern işletmecilik sistemine kattığı değerler ve Türkiye Verileriyle bir uygulama
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Yaman, Mete; Üreten, Sevinç
    Geleneksel işletmelerin, para kazanmak, becerilerini arttırmak, yaptıkları işleri büyütmek ve geliştirmek, çevreye uyum sağlamak ve varlıklarını devam ettirmek için elektronik dönüşüm sürecine girmeleri kaçınılmaz görünmektedir. Internet ve dijital teknolojiler, hem işletmelere değer yaratma faaliyetleri konusunda yeni fırsatlar doğurmakta hem de rekabetçi avantajlara sahip olma noktasında işletme fonksiyonlarını desteklemektedirler. Bunun için dönüşüm sürecinde, işletmelerin bazı temel teknolojik altyapı ihtiyaçlarını karşılamaları gerekecektir. İş modeli bu aşamada, belirlenen amaçlara ulaşma noktasında kritik bir rol oynamaktadır. Ayrıca iş modeli, tedarikçiler, ortaklar ve müşteriler için önemli bir değer yaratma kaynağı durumundadır. İş modellerini sınıflandırma yaklaşımları araştırmacıların bakış açılarına göre farklı isim ve tanımlamalarla düzenlenmiştir. İşletmelere vizyon ve stratejilerini belirlemede, yeni iş fırsatları yakalamakta, iş süreçlerini düzenleme ve değiştirme noktasında yardımcı olmaktadır.
  • Thumbnail Image
    Item
    Organizasyon tarafından sağlanan barınma olanaklarının yarattığı tatminin genel iş tatminine katkısı: Türk Kara Kuvvetleri örnek olayı
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Çakmak, Bekir, Erhan; Basım, Nejat
    Bu ara􀃺􀁗􀃕rmada K.K.K.l􀃕􀃷􀃕na mensup subay ve astsubaylar􀃕n genel i􀃺 tatmini ile bar􀃕nma tatmini aras􀃕ndaki ili􀃺ki incelenmi􀃺 ve her iki boyuttaki tatmin düzeylerinin personelin kurumsal ve demografik özelliklerine göre farkl􀃕la􀃺mas􀃕􀁑􀃕n ortaya ç􀃕kar􀃕lmas􀃕na çal􀃕􀃺􀃕lm􀃕􀃺􀁗􀃕r. 􀃸􀃺 tatmini; subay ve astsubaylar􀃕n i􀃺lerine yönelik olarak geli􀃺tirdikleri olumlu duygu ve dü􀃺ünceleri ifade etmektedir. Ara􀃺􀁗􀃕rmada i􀃺 tatmini ba􀃷􀃕ml􀃕 de􀃷􀁌􀃺ken olarak al􀃕nmak suretiyle, literatürün de incelenmesiyle, subay ve astsubaylar􀃕n i􀃺 tatminini etkiledi􀃷i de􀃷erlendirilen faktörler ele al􀃕nm􀃕􀃺, ayr􀃕ca bar􀃕nma tatmini 􀁌􀃺 tatmininin bir belirleyicisi olarak incelenirken, ayn􀃕 zamanda ki􀃺isel ve kurumsal de􀃷􀁌􀃺kenlerin bar􀃕nma tatmini üzerindeki etkileri de ortaya 􀁯􀃕kar􀃕lmaya çal􀃕􀃺􀃕lm􀃕􀃺􀁗􀃕r. Ara􀃺􀁗􀃕rma be􀃺 ana bölüm ile giri􀃺 bölümünden olu􀃺maktad􀃕r. Çal􀃕􀃺man􀃕n giri􀃺 bölümünde çal􀃕􀃺man􀃕n amac􀃕, kapsam􀃕 ve önemi üzerinde durulmu􀃺tur. Ara􀃺􀁗􀃕rman􀃕n birinci bölümünde i􀃺 tatmini kavram􀃕 ve tan􀃕􀁐􀃕, i􀃺 tatminine ili􀃺kin yap􀃕lan ara􀃺􀁗􀃕rmalar ile 􀃸􀃺 Tatminine 􀃸li􀃺kin Teorik Yakla􀃺􀃕mlar ele al􀃕nm􀃕􀃺􀁗􀃕r. 􀃸kinci bölüm bar􀃕nma kavram􀃕, Kamu Konutlar􀃕 Kanunu, Kamu Konutlar􀃕 Yönetmeli􀃷i ve TSK. Konut Yönergesi hakk􀃕nda bilgi verilmek suretiyle kamu kesiminde ve Kara Kuvvetleri Komutanl􀃕􀃷􀃕nda konutlarla ilgili mevzuat hakk􀃕nda bilgi içermektedir. Üçüncü bölümde kuramsal çerçeve ve ara􀃺􀁗􀃕rman􀃕n yöntemi üzerinde durulmu􀃺 ve ara􀃺􀁗􀃕rma modeli, olu􀃺turulan ölçekler ile bu ölçeklerin geçerlik ve güvenirlikleri, ara􀃺􀁗􀃕rma evreni ve örneklem, ölçe􀃷in uygulanma 􀃺ekli, kullan􀃕lan istatistiki analiz yöntemleri gibi bilgiler yer alm􀃕􀃺􀁗􀃕r. Dördüncü bölümde ise, Kara Kuvvetleri Komutanl􀃕􀃷􀃕nda görev yapan subay ve astsubaylar􀃕n i􀃺 ve bar􀃕nma tatmin seviyelerini ortaya 􀁯􀃕karacak bulgular ve de􀃷erlendirmeler yer almaktad􀃕r. Be􀃺inci ve son bölümde ise, verilerden elde edilen bulgular, önceki bölümlerde çizilen teorik çerçeve içerisinde ele al􀃕narak ara􀃺􀁗􀃕rmada ula􀃺􀃕lan sonuçlar sunulmu􀃺 ve elde edilen sonuçlar􀃕n K.K.K.l􀃕􀃷􀃕 aç􀃕􀁖􀃕ndan ta􀃺􀃕􀁇􀃕􀃷􀃕 önem de􀃷erlendirilerek daha sonra yap􀃕lacak çal􀃕􀃺malar için alt yap􀃕 olu􀃺turaca􀃷􀃕 dü􀃺ünülen konularda tespit ve öneriler yer alm􀃕􀃺􀁗􀃕r.
  • Thumbnail Image
    Item
    Örgütlerde oluşan sosyal ilişkilerin örgütsel güvenin alt boyutlarına etkileri: Başkent Üniversitesi Örneği
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Uzbilek, Ayşegül; Varoğlu, A. Kadir
    Örgütler, bireyler arası ilişkiler ve grup dinamiklerini içeren, bir taraftan da kendine özgü değerler üreten bir topluluk olarak, gruplararası ve kişilerarası ilişkilerin yaşandığı sosyal yaşam alanlarıdır. Bu sosyal yaşam alanlarında ortak kurallar, prosedürler ve yetkiler örgütsel yaşama şekil verdiği gibi yazılı olmayan bazı değerler de etkili olabilmektedir. Bu değerlerden en başta geleni güven olgusudur. Örgütsel güven olgusu, sosyal yaşam alanı olan örgütlerde kişilerarasında oluşan ilişki çeşitleri ile farklı bir deyişle ise sosyal ilişkiler ile şekil kazanmaktadır. Çalışmada, Cummings ve Bromiley’in (1996), “bir kişinin veya bir grup kişinin diğer kişi veya gruba (a) açık veya açık olmayan taahhütlere uygun iyi niyetli davranma gayreti, (b) ne olursa olsun, görüşmelerde önceden belirlenmiş taahhütlerde dürüst olma, (c) uygun fırsatlar olduğunda bile diğer tarafın durumundan çok fazla çıkar sağlamama inancı veya grubun ortak inancı” olarak tanımladığı örgütsel güven tanımı temel alınarak geliştirilen Örgütsel Güven Envanteri-Uzun Form” Organizational Trust Inventory – Long Form (OTI- LF) model örnek alınarak geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Araştırmanın amacı, örgüt içinde oluşan sosyal ilişkilerin örgütsel güvenin alt boyutlarına olan etkilerini açıklamaktır. Araştırma sonucunda, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı ile diğer birimler arasında oluşan arkadaşlık ilişkisi, iş ilişkisi ve tanıma derecesinin örgütsel güvene olumlu yönde etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışanlararası iş ilişkisi yoğunluğu, arkadaşlık ilişkisi ve tanıma derecesi arttıkça örgütsel güven seviyesi artmaktadır. Örgüt içinde gelişen güven ilişkisine en fazla arkadaşlık ilişkisinin etki ettiği elde edilen sonuçlardan biridir.
  • Thumbnail Image
    Item
    Anonim şirketlerde kâr payı, kâr dağıtımı ve yedek akçe ayrılması
    (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Ünal, Ahmet, Cemil; Vural, Güven
    Kâr, Farsça kökenli bir kelimedir. Kârın sözlük anlamı; alışverişden sağlanan para kazancıdır. Öğretide yapılan bir tanıma göre kâr; belli bir süre içinde, ekonomik faaliyetleri sebebiyle bir ticari işletmenin varlığında meydana gelen artışı ifade eder. Anonim şirketin kâr dağıtabilmesi için öncelikle şirketin kâr elde etmesi yani şirketin ticari bilânçosunda kârın gözükmesi gerekir. Aksi takdirde şirket kâr dağıtamaz. Sermaye Piyasası Kurulu’nun çıkardığı Seri:4, 27 No’lu tebliğde yapılan tanıma göre kar payı; anonim şirket ortaklarına ve kâra katılan diğer kişilere dağıtılacak kârdan, bunların her birine düşen payı ifade eder. Pay sahipliği konusunda gerçek ve tüzel kişi ayrımı yoktur. Burada pay sahibi için önemli olan nokta, şirkete katılım karşılığında, maddi bir çıkar sağlamaktır. Sağlanabilecek maddi çıkar çeşitli şekillerde olabilmekle birlikte, bunların en önemlisi ve devamlısı, kişinin şirket kazancından elde edeceği kâr payıdır. Kar payı avansı, ortaklara ara dönem karı üzerinden dağıtılacak avanstır. Anonim şirketler, iş yılı sonunda düzenlenen bilânçoya göre ve herhâlde genel kurulun bilânço, kâr ve zarar hesabının kabulüne ve kârın dağıtımına ilişkin kararına dayanarak kâr dağıtabilirler. Bunun dışında ortaklara yapılan her ödeme, safi kârdan kaynaklansa bile, emredici hükümlerle men edilmiş bulunan “ sermayenin ortaklara iadesi ” anlamını taşır. TTK.’da yedek akçenin tanımı yapılmamıştır. Sadece TTK.m.74/3’de yedek akçenin, esas sermayenin bir parçası olduğu belirtilmiştir. Öğretide yapılan bir tanıma göre yedek akçe; esas sermayeyi aşan net malvarlığıdır. Başka bir tanıma göre yedek akçe; şirketin çeşitli kaynaklardan elde ettiği safi kârdan, pay sahiplerine ve diğer ilgililere dağıtılmayarak kanun, esas sözleşme ve genel kurul kararı gereğince, şirket bünyesinde tutulan kaynakların tümüdür. Yedek akçenin genel olarak üç fonksiyonu vardır. Bunlardan birincisi şirketin mevcut durumunun başka bir deyişle sermayenin korunması, ikincisi sermayenin otofinansman yoluyla kuvvetlendirilmesi ve son olarak düzenli bir kâr dağıtımının ayarlanabilmesidir.