Başkent Üniversitesi Yayınları

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11727/13092

Browse

Search Results

Now showing 1 - 3 of 3
  • Item
    Palyatif Bakım Alan Onkoloji Hastalarının Beslenme Durumlarının Değerlendirilmesi
    (Başkent Üniversitesi, 2023-04-30) Yalçıntaş,Emine Büşra; Kızıltan,Gül
    Palyatif bakım; kanser gibi yaşam koşullarını zorlaştıran hastalığa sahip bireylerin yaşam kalitesini iyileştirmek ve yaşam süresini uzatıcı yöntemlere entegre edilmesi gereken bir tedavi yöntemidir. Palyatif bakımda ölüm doğal bir süreçtir ve ölüm hızlandırılmaya veya geciktirilmeye çalışılmaz. Kanser hastaları tedavi süreleri boyunca çok sayıda semptom yaşamaktadırlar. Bu nedenle kanser hastalarına tanı anından itibaren yaşamlarının iyileştirilmesi için yapılan tedavilerle birlikte palyatif bakım desteği verilmelidir. Kanserli hastada semptom kontrolünün yapılabilmesi hastanın yaşam kalitesinde artışı sağlayabilir. Kanser hastalarında sıklıkla malnütrisyon görülür. Palyatif bakımdaki kanser hastaları için beslenme desteğinin erken sağlanması hastaların yaşam kalitelerini iyileştirmeye katkıda bulunabilmektedir. Kanser tedavisinin türüne (küratif veya palyatif), hastaların klinik koşullarına, beslenme durumlarına bağlı olarak, hastaya özel dengeli bir beslenme protokolü uygulanmalıdır. Uygulanan bu beslenme desteğinin tedavi yanıtını artırmak, komplikasyon oranını azaltmak, enerji harcaması ve besin alımı arasındaki dengeyi sağlayarak morbiditeyi azaltmak gibi bir önemli bir rolü vardır.
  • Item
    Üniversite Öğrencilerinde Yeme Farkındalığı ve Sezgisel Yeme Davranışının Beslenme Durumu Üzerine Etkisi
    (Başkent Üniversitesi, 2019-12-31) Kuseyri ,Güner; Kızıltan,Gül
    Amaç: Bu araştırma, üniversite öğrencilerinde yeme farkındalığı ve sezgisel yeme davranışının beslenme durumu üzerine etkisinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma, Ekim 2018-Kasım 2018 tarihleri arasında Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde öğrenim gören çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 19 yaş ve üzeri 387 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri (yaş, cinsiyet, bölüm, gelir durumu), antropometrik ölçümleri (boy uzunluğu, vücut ağırlığı) ve egzersiz düzeyleri araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemiyle uygulanan anket formu ile alınmıştır. Öğrencilerin beslenme konusundaki eğilimlerini ölçmek amacıyla Enerji Yoğunluklu Besinlerin Porsiyon Büyüklüğü Tüketim Sıklığı Formu ve kullanılmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin yeme farkındalığı düzeylerini değerlendirmek için Yeme Farkındalığı Ölçeği (YFÖ-30), sezgisel yeme davranış düzeyini ölçmek içinse Sezgisel Yeme Ölçeği-2 (İES- 2) uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 20.70±1.81 yıl olan 387 öğrenci katılmış olup öğrencilerin % 94.1’ i kız; % 5.9’ u erkektir. Öğrencilerin %46.5’i beslenme ve diyetetik bölümü öğrencisi iken %16.5’i hemşirelik, %13.4’ü odyoloji, %11.6’sı fizik tedavi, %11.1’i sosyal hizmet, %0.8’i ise sağlık kurumları işletmeciliği bölümü öğrencisidir. Öğrencilerin BKİ grup dağılımları değerlendirildiğinde, öğrencilerin %70.3’ü normal, %18.8’i zayıf, %8.9’u hafif şişman, %2.1’i obez olarak değerlendirilmiştir. Hafif şişman ve obez grubunda yer alan erkek öğrencilerin sıklığı (sırasıyla %21.7; %8.7), kız öğrencilerin sıklığına göre (sırasıyla %8.0;%1.7) istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Öğrencilerin yeme farkındalığı alt ölçekleri ile BKİ grupları arasındaki ilişkiye bakıldığında genel, disinhibisyon ve yeme kontrolü alt ölçeklerinin ortalama skorları ile BKİ grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur (p<0.05). BKİ gruplandırmasına göre obez olan öğrencilerin yeme farkındalığı ortalama genel skoru (2.95±0.40) zayıf olan öğrencilere göre (3.39±0.44) istatistiksel açıdan anlamlı olarak düşük bulunmuştur (p<0.01). Öğrencilerin sezgisel yeme alt ölçekleri ile BKİ grupları arasındaki ilişkiye bakıldığında ise genel, yemeye koşulsuz izin verme, duygusal nedenler yerine fiziksel nedenlerden yeme, açlık tokluk sinyallerine güvenme alt ölçeklerinin ortalama skorları ile BKİ arasında istatistiksel olarak önemli bir ilişki olduğu bulunmuştur (p<0.05). BKİ gruplamasında zayıf olan öğrencilerin genel sezgisel yeme ortalama skoru (3.63±0.50), diğer BKİ grubunda olan öğrencilere göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0.01). Yeme farkındalığı ile sezgisel yeme arasında pozitif yönde güçlü bir ilişki olduğu saptanmıştır (p<0.05). Yeme farkındalığı ile dondurma haricindeki tüm enerji yoğunluğu yüksek besinlerin tüketim sıklığının negatif yönde ilişkili olduğu bulunmuştur. Yeme farkındalığının artması ile birlikte enerji yoğunluğu yüksek olan besinlerin tüketim sıklığının azaldığı saptanmıştır. Sezgisel yeme ile enerji yoğunluğu yüksek besinlerin tüketim sıklığı arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç: Üniversite öğrencilerinde yeme farkındalığı ve sezgisel yeme davranışı beslenme durumu üzerinde etkili olabilmektedir.
  • Item
    Hemodiyaliz Hastalarında Beslenme Bilgi Düzeyi ile Beslenme Durumları Arasındaki İlişki
    (Başkent Üniversitesi, 2016-08-30) Kocamış,Rabia Nur; Türker, Perim; Köseler Beyaz, Esra; Akçil Ok,Mehtap; Kızıltan,Gül
    Amaç: Bu çalışmada, hemodiyaliz (HD) hastalarının beslenme bilgi düzeyi ile beslenme durumları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma 65 erkek, 46 kadın toplam 111 hemodiyalize giren son dönem böbrek yetmezliği olan hasta ile yürütülmüştür. Çalışmaya katılan hastaların sosyodemografik özeliklerini, genel sağlık, beslenme alışkanlıklarına ilişkin ve kronik böbrek yetmezliği (KBY) diyeti hakkında beslenme bilgilerini içeren bir anket formu yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Hastaların dosyalarından biyokimyasal parametrelerinden serum albumin düzeyleri alınmıştır ve beslenme durumunu belirlemede subjektif global değerlendirme (SGD) yöntemi kullanılmıştır. Hastaların genel beslenmeye ve KBY diyetine ilişkin beslenme bilgileri 14 çoktan seçmeli soru ile belirlenmiştir. Her doğru cevap için 1 puan, yanlış cevap için ise 0 puan verilmiştir. Her hastanın aldığı puan 100’e çevrilmiştir. Ortanca puan değeri olan 64 puana göre gruplandırılmıştır. 64 puan altında alan hastalar "bilgisi yetersiz", 64 puan ve üzeri alanlar ise "bilgisi yeterli" olarak sınıflandırılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS Windows 21.0 istatistik paket programı kullanılmıştır. Bulgular: Hastaların beslenme bilgi puan ortanca değerine göre KBY diyeti hakkındaki bilgi düzeyleri değerlendirildiğinde, %59.5’inin yeterli, %40.5’inin ise yetersiz düzeyde bilgiye sahip olduğu görülmüştür. Diyetisyenden bilgi alan hastaların beslenme bilgi puanları, doktordan bilgi edinen hastalara göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Yaşı 65 yıl ve altındaki hemodiyaliz hastalarının bilgi puanları, 65 yaş üzerindeki hastalara göre daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Eğitim durumlarına bakıldığında lise, yüksekokul/üniversite mezunu olan hastaların KBY diyeti bilgi puanlarının eğitim durumu düşük olan hastalara göre önemli olarak daha yüksek olduğu bulunmuştur (p<0.05). SGD düzeyleri ve beslenme bilgi düzeyi arasında anlamlı bir ilişki görülmemiştir. SGD sonuçlarına göre, orta düzey malnütrisyon saptanan bireylerin serum albümin düzeyi ortalamaları 3.68±0.60 g/dL iken, yeterli beslenmiş olan bireylerde bu değer 3.77±0.32 g/dL olarak belirlenmiş, gruplararası fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç: Yaş, eğitim durumu, KBY diyeti bilgi kaynağı HD hastalarının bilgi düzeylerini etkilemektedir. Hastalara diyetisyen tarafından verilecek düzenli eğitimler ile beslenme bilgi düzeylerinin arttırılması hedeflenmelidir.