Enstitüler / Institutes
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11727/1390
Browse
5 results
Search Results
Item Restoran işletmelerinde dijitalleşmenin etkileri(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, 2023) Deran, Yaliz; İlkay, YılmazDünyada dijitalleşmenin artmasıyla yeni bir ticaret biçimi olan elektronik ticaret yayılmış ve ticaret kavramında farklı bir çağ başlamıştır. Geleneksel ticaretin yerini almaya başlayan elektronik ticaret ulaşılabilirliği ve kolaylığı ile yiyecek içecek işletmelerinde sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Yiyecek içecek işletmeleri düşük sermaye ile müşteriye ulaşmanın en hızlı ve kolay yolunu keşfetmiştir. Artan çevrimiçi siparişler ile yeni iş kolları ortaya çıkmış ve istihdam sağlanmıştır. Fakat elektronik ticareti yiyecek içecek işletmelerine ulaştıran dijital yemek platformları bu hizmet karşılığında talep ettikleri ücretler, geri ödemeler, paket servis elemanları için kötü hava koşulları elektronik ticareti restoranlar için olumsuzlukları getirmiştir. Bu bağlamda araştırmanın amacı dijitalleşmenin yiyecek içecek işletmelerindeki etkileri olarak belirlenmiştir. Araştırma kapsamında, Ankara ilinde faaliyet gösteren restoran çalışanları ile çevrimiçi yemek sipariş sitelerinin ve söz konusu sitelerden verilen siparişlerin işletmeyi nasıl etkilediğine dair restoran çalışanları ve sahipleri ile görüşmeler yapılmıştır. Araştırma deseni, bütüncül bir araştırma yöntemi olan durum çalışmasıdır. Araştırmanın evrenini Ankara ilinde faaliyet gösteren yiyecek içecek işletmeleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise konuyu daha derinlemesine inceleyebilmek adına birbirinden farklı özelliklere sahip yiyecek içecek işletmeleri kümelendirilerek 3 döner ve ev yemeği restoranı, 3 kafe, 3 çiğköfteci, 3 pizzacı ve 3 pastaneden oluşan 15 farklı işletme oluşturmaktadır. Araştırmada analiz yöntemi olarak nitel analiz kullanılırken, 15 farklı işletme çalışanı ile yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak katılımcılar ile görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerde katılımcının düşüncelerini etkilememek adına görüş belirtilmemiş ve katılımcıların düşünceleri not alınmıştır. Elde edilen veriler için içerik analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda yiyecek içecek işletmeleri çalışanlarının dijital yemek platformları hakkında ulaşılabilirlik, ücretsiz reklam, yeni müşteri potansiyeli gibi olumlu düşüncelere sahip olsalar da komisyon oranlarının fazlalığı sebebiyle kazancın büyük oranda düşmesi, kötü hava koşullarında yaşanan zorluklar, çevrimiçi ödemelerin geç gönderilmesi, restoran doluluk oranının azalması gibi kritik olumsuz düşüncelere sahip oldukları görülmüştür. Bu nedenle dijital yemek platformlarının hem yiyecek içecek işletmelerini hem de müşteriyi memnun edecek adımlar atması gerektiği düşünülmektedir. With the increase in digitalization in the world, electronic commerce, which is a new form of commerce, has spread and a different era has begun in the concept of commerce. Electronic commerce, which has started to replace traditional commerce, has been used frequently in food and beverage businesses with its accessibility and ease. Food and beverage businesses have discovered the fastest and easiest way to reach customers with low capital. With increasing çevrimiçi orders, new business lines have emerged and employment has been provided. However, digital food platforms that bring electronic commerce to food and beverage businesses, the fees they demand in return for this service, reimbursements, bad weather conditions for takeaway staff have brought negativities to restaurants in electronic commerce. In this context, the aim of the research has been determined as the effect of digitalization in food and beverage businesses. Within the scope of the research, interviews were conducted with restaurant employees operating in Ankara and restaurant employees and owners about how çevrimiçi food ordering sites and the orders placed from these sites affect the business. The research design is case study, which is a holistic research method. The universe of the research consists of food and beverage businesses operating in the province of Ankara. The sample of the research, on the other hand, consists of 15 different businesses consisting of 3 doner and home-cooked restaurants, 3 coffee houses and cafes, 3 Çiğköfte restaurants, 3 pizzeria and 3 patisseries by clustering food and beverage businesses with different characteristics in order to examine the subject in more depth. While qualitative analysis was used as the analysis method in the research, interviews were conducted with 15 different business employees using a semi-structured interview form. In order not to affect the thoughts of the participants in the interviews, no opinions were expressed and the opinions of the participants were noted. Content analysis was performed for the obtained data. As a result of the research, although the employees of food and beverage businesses have positive thoughts about digital food platforms such as accessibility, free advertising, and new customer potential, critical factors such as decreased earnings due to high commission rates, difficulties in bad weather conditions, late payment of çevrimiçi payments, and decrease in restaurant occupancy rate. were found to have negative thoughts. For this reason, it is thought that digital food platforms should take steps to satisfy both food and beverage businesses and customers.Item Ankara’daki butik otellerin pandemi sonrası değişen talep yapısı(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Aleyna, Akdemir; Özcan, YağcıTez çalışması kapsamında Covid-19 sürecine bağlı olarak değişen hizmet sunumları ve talep yapısı Ankara’daki butik oteller üzerinden incelenmiştir. Hizmet sektörünün dış çevreyle ilişkisi göz önünde bulundurularak; ekonomik potansiyeli ve içinde bulunduğu pazarın büyüklüğü dahilinde turizm hizmetinin yaşadığı ve yaşayabileceği olası değişimler gözlemlenmeye çalışılmıştır. Çalışmalarda güncel olarak bahsedilen turizm hizmetindeki yeni dönem uyarlamaları araştırmanın yöntemi kapsamında incelenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olarak kabul edilen yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılmıştır. Yüz yüze mülakat doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylı sertifikaları bulunan butik otellerin işletme müdürleri ile görüşülmüştür. Görüşmelerde araştırmanın amacına yönelik sorular yöneltilerek sektöre katkı sağlaması beklenen yanıtlar aranmıştır. Literatür taraması ve yüz yüze mülakat ile elde edilen bilgiler kapsamında bundan sonraki çalışmalara örnek olması beklenen öneriler sunulmuştur. Within the scope of the thesis, the changing service offerings and demand structure depending on the Covid-19 process were examined through boutique hotels in Ankara. Considering the relationship of service industry with the external environment; within the economic potential and the size of the market, the changes that the tourism industry has experienced was tried to be observed. The new era adaptations in the tourism industry, which are mentioned in the studies, was examined within the scope of the research method. In the study, the structured interview technique, which is accepted as one of the qualitative research methods was used. In accordance with the face-to-face interviews, business managers of boutique hotels which certificates approved by the Ministry of Culture and Tourism were interviewed. In the interviews, questions regarding the purpose of the research were asked and answers that were expected to contribute to the industry were sought. Within the information obtained through literature review and face-to-face interviews, suggestions that are expected to be an example for future studies are presented.Item Kurumsal iletişim kapsamında misyon ve vizyonun logo tasarımlarına etkisi: Ankara belediye logolarının göstergebilimsel çözümlemesi(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Yuva, Adnan; Erşanlı Taş, BanuKurumlar, iletişim stratejileri kapsamında amaçlarını belirlerken, hedef kitlelerine iletmek istediği mesajları olumlu imaj oluşturma yönünde tasarlamaktadır. Bununla birlikte itibar kazanmak başta olmak üzere pek çok nedenle kurumsal iletişim faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. Tıpkı kurumlar gibi küresel perspektifin her alandaki bu yönlü yayılım, kentleri ve kentleri oluşturan küçük yerleşim alanlarını da etkilemektedir. Kentler; nüfus yoğunluğunun olduğu, işlevsel, tarımsal üretimden ziyade sanayi ve üretim odaklı olmanın getirdiği farklı yaşam tarzlarına sahip bireylerin oluşturduğu merkezler olmakla birlikte aynı zamanda küreselleşmenin getirdiği değişim ve dönüşümlerin de takip edilebileceği alanlar olmalıdır. Bahsi geçen değişim ve dönüşümü logolar üzerinden görmek kentlerin yapısal bir kesiti ve özeti olarak da ifade edilebilmektedir. Ankara’nın büyükşehir ve 19 ilçe belediyesinin logo tasarımlarının ele alındığı bu çalışmanın amacı belediyelerin kurumsal kimliklerinin bir görsel yansıması olan logo tasarımlarını incelemek ve belirlemiş oldukları misyon ve vizyon ifadeleri ile olan benzerlik ve farklılıkları göstergeler üzerinden çözümlemektir. Ankara’da bulunan 25 ilçe belediyesinden, 6 belediyenin (Çamlıdere, Kızılcahamam, Kalecik, Bala, Şereflikoçhisar, Güdül) misyon ve vizyon ilkelerine gerek web siteleri gerekse ikili görüşmeler sonucu ulaşılmamıştır. Bu nedenle 6 ilçe belediyesinin logoları araştırma dışı bırakılarak geri kalan Ankara Büyükşehir ve 19 ilçe belediyesinin logoları incelenmiştir. Çalışmada göstergebilimsel analiz yöntemiyle elde edilen veriler değerlendirilmiş ve belediyelerin logo seçimlerinde kültürel arka plana, yerel özelliklere, yerleşim alanın ekonomik yapısına veya demografik özelliklere referans verdikleri belirlenmiştir. While determining their objectives within the scope of communication strategies, institutions design the messages they want to convey to their target audiences in the direction of creating a positive image. In addition, corporate communication activities are carried out for many reasons, especially to gain reputation. Just like institutions, this directional spread of the global perspective in all areas also affects cities and small settlements that make up cities. cities; In addition to being centers of population density, functional, industrial and production-oriented individuals with different lifestyles rather than agricultural production, there should also be areas where the changes and transformations brought by globalization can be followed. Seeing the aforementioned change and transformation through logos can also be expressed as a structural section and summary of cities. The aim of this study, which deals with the logo designs of Ankara's metropolitan and 19 district municipalities, is to examine the logo designs, which are a visual reflection of the corporate identities of the municipalities, and to analyze the similarities and differences with the mission and vision statements they have determined, through indicators. The mission and vision principles of 6 municipalities (Çamlıdere, Kızılcahamam, Kalecik, Bala, Şereflikoçhisar, Güdül) out of 25 district municipalities in Ankara could not be reached as a result of both websites and bilateral meetings. For this reason, the logos of 6 district municipalities were excluded from the research, and the logos of the remaining Ankara Metropolitan and 19 district municipalities were examined. In the study, the data obtained by the semiotic analysis method were evaluated and it was determined that the municipalities gave reference to the cultural background, local characteristics, economic structure of the settlement area or demographic characteristics in their logo selections.Item Gastronomik kimlik oluşturmada coğrafi işaretli ürünlerin etkisi: Ankara ili örneği(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Işık, Nilgün; Ateş, M. FikretBu araştırmanın amacı Gastronomik kimlik oluşturmada coğrafi işaretli ürünlerin etkisinin Ankara İli özelinde incelenmesidir. Araştırmanın evren ve örneklemini Ankara İli Kızılcahamam bölgesinde bulunan Thermal Resort Hotelde ve Ankara İli Gölbaşı bölgesinde bulunan Lakeside Resort Hotel’de 15 Ekim 2021 ve 15 Kasım 2021 tarihleri arasında konaklayan 255 otel müşterisi oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında Özkan (2019) tarafından geliştirilen Gastronomik Kimlik Oluşturmada Coğrafi İşaretli Ürünlerin Etkisi ölçeğinde yer alan ifadeler Ankara ili özelindeki bilgiler ile güncellenerek katılımcılara Google Formlar aracılığı ile uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS 26 programında yapılmış olup katılımcılara ilişkin demografik bilgiler, Ankara ilindeki coğrafi işaretli gastronomik ürünler hakkındaki görüşleri, coğrafi işarete sahip gastronomik ürünlerin şehre etkisi ve coğrafi işaretli gastronomik ürünlerin şehrin bilinirliği üzerine etkisi bakımından değerlendirilmiş, elde edilen sıklık ve yüzde dağılımları ise tablolar halinde sunulmuştur. Katılımcıların coğrafi işaretli gastronomik ürünlerin şehre etkisine ilişkin görüşlerinin demografik özelliklere göre bir farklılık gösterip göstermediği belirlenirken öncelikle verilerin normal dağılım gösterip göstermediği merkezi eğilim ve yayılım ölçülerinden çarpıklıkbasıklık değerleriyle hesaplanmış ve histogram grafiği çizilerek tespit edilmiştir. Yapılan diğer analizlerde iki grubun karşılaştırılmasında Mann-Whitney U Testi, ikiden fazla grubun karşılaştırılmasında ise parametrik yöntem olmayan ve ANOVA testinin karşılığı olan Kruskal- Wallis Testi kullanılmıştır. Sonuç olarak; Ankara denildiğinde akla gelen gastronomik ürünlerden en çok bilinirliğe sahip ilk üç ürün Ankara Simidi (%26), Ankara Döneri (%20,5), Beypazarı Kurusu (%15,3) şeklinde sıralanmıştır. Katılımcıların %85,9’unun Erkeç Pastırması hakkında bilgilerinin olmadığı tespit edilmiştir. The aim of this research is to examine the effect of geographically marked products on the creation of gastronomic identity in Ankara Province. The universe and sample of the research consists of 255 hotel customers who stayed at the Thermal Resort Hotel in the Kızılcahamam region of Ankara and the Lakeside Resort Hotel in the Gölbaşı region of Ankara between October 15, 2021 and November 15, 2021. Within the scope of the research, the expressions in the scale of the Effect of Geographically Indicated Products on the Creation of Gastronomic Identity developed by Özkan (2019) were updated with the information specific to the province of Ankara and applied to the participants via Google Forms. The analysis of the data obtained was made in the SPSS 26 program and the demographic information of the participants, their views on the gastronomic products with geographical indication in Ankara, the effect of gastronomic products with geographical indications on the city and the effect of gastronomic products with geographical indications on the awareness of the city were evaluated in tables. presented as While determining whether the participants' views on the impact of geographically indicated gastronomic products on the city differ according to demographic characteristics, first of all, whether the data showed a normal distribution was calculated with the skewness-kurtosis values from the central tendency and dispersion measures, and was determined by drawing a histogram graph. In other analyzes, the Mann-Whitney U Test was used to compare two groups, and the Kruskal-Wallis Test, which is not a parametric method and is the equivalent of the ANOVA test, was used to compare more than two groups. As a result; Among the gastronomic products that come to mind when Ankara is mentioned, the first three products with the most awareness are listed as Ankara Bagel (26%), Ankara Doner (20.5%), and Beypazarı Dried (15.3%). It was determined that 85.9% of the participants did not know about Erkeç Pastrami.Item Ankara'da özel bir psikiyatri hastanesinde ortalama yatış sürelerinin değerlendirilmesi(Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015) Köroğlu, Gönenç; Kavuncubaşı, ŞahinPsikiyatri hastalarına sunulan tedavinin daha sağlıklı koĢullarda planlanması ve ülkemizin sağlık politikalarının biçimlendirilmesi için psikiyatri kliniklerinin yatak kapasitelerinin ve yıllık hasta yatıĢının bilinmesi önemlidir. Bu çalıĢmanın amacı Türkiye'de örnek bir psikiyatri hastanesi olan Boylam Psikiyatri Hastanesi'nde en sık görülen hastalıklara sahip hastaların ortalama yatıĢ sürelerini belirlemektir. ÇalıĢmanın evrenini 2009-2014 yılları arasında Boylam Psikiyatri Hastanesi’nde yatarak tedavi gören tüm hastalar oluĢturmaktadır. ÇalıĢmanın örneklemi ise aynı tarihler arasında en sık yatıĢı yapılan psikiyatri hastalıkları tanısı almıĢ 526 hasta olarak belirlenmiĢtir. ÇalıĢmada, 5 yıllık (2009-2014) bir dönem boyunca yatılı hasta olarak psikiyatri hastanesine giriĢ yapan ve taburcu olan hastaların kayıtlarına geriye dönük (retrospektif) analiz uygulanmıĢtır. ÇalıĢmada hastanede birinci yatıĢ süresi ortalama 21,85 ±19,20 gün olarak bulunmuĢtur. En yüksek yatıĢ süreleri ortalamaları 36-55 yaĢ grubunda gerçekleĢmiĢtir. Kadınların tüm ortalama yatıĢ süreleri daha uzundur ancak yapılan analizde sadece ikinci yatıĢ süresi ortalamaları arasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuĢtur. SGK kapsamında olan hastaların tüm ortalama yatıĢ süreleri SGK kapsamında olmayanlara göre daha yüksektir. YatıĢ sayısı daha fazla olan hastaların toplam yatıĢ süresi ortalamaları da daha fazladır. ġizofreni hastalarında birinci yatıĢ süresi ortalama 36 olarak saptanmıĢ olup bu sayı diğer hastalıklara oranla en yüksek oran olarak çıkmıĢtır. Depresyon, mani, OKB, uyuĢturucu ve uyarıcı kullanımı tedavisi ve anksiyete bozukluğu tedavisinde görülen ortalama yatıĢ süreleri birbirlerine çok yakın olup, genelde 21-25 hasta yatıĢ günü olarak belirlenmiĢtir. En kısa yatıĢ süresi olarak ise opiyat (eroin) kullanımı gözlemlenmiĢ, bu hastalığın ortalama yatıĢ süresi ise 15,26 gün olarak saptanmıĢtır. Bununla birlikte hastalıklar arasındaki yatıĢ süresi farklılıkları istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada, özel bir psikiyatri hastanesinin yataklı servis hizmetlerinin sonuçları ortaya konularak, hem hastanemizin gelecek yıllarının verimli olmasını sağlayacak bir altyapı planlamasının ilk adımları atılmıĢ, hem de ülke genelinde yürütülen ruh sağlığı hizmetlerinin iyileĢtirilmesi çabalarına küçük de olsa bir katkı sunulmuĢtur. It is important to know the annual hospitalization and the bearing capacity of the psychiatry clinics in order to achieve the treatment offered to psychiatric patients to plan more healthy conditions and for the formulation of health policy in our country. The purpose of this research is to determine the average length of stay of patients with the most common diseases treated in Boylam Psychiatric Hospital. The population of the patients are taken from Boylam Psychiatric Hospital between the years 2009 and 2014. The sample of the study is consisting of the 526 patients with the most seen diseases. The study used a retrospective analyze consisting of the five year period (2009-2014) of 526 patients which had been treated and discharged. It is discovered that the average length of stay of the patients are 21,85 ±19,20. The highest length of stay is seen in the male patients which are aged between 36 to 55. The average length of stay of the patients which are covered by social insurace is seen higher than who doesn’t have social insurance. It is discovered that patients who suffer from schizophrenia has the highest length of stay with the average number of 36 hospitalization days. Other diseases such as depression, OCD, drug abuse and anxiety disorder has similar number of hospitalization days which are between 21 and 25. The shortest length of stay had been seen in the treatment of heroin addiction with the average hospitalization days of 15,26. This study revealed the results of a psychiatric hospital inpatient services average length of stays and tried to improve the hospital’s efficiency.