Eğitim Bilimleri Enstitüsü / Education
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11727/2910
Browse
5 results
Search Results
Item Üniversitelerde etik karar verme: Türk ve Amerikalı yöneticiler üzerine bir çalışma(Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2024) Serkan, Şen; Servet, ÖzdemirÜniversite yönetiminde karar vermenin temel unsurlarından birisi de kararların etik yönüdür. Ayrıca küreselleşmenin yükselişi, etik değerlerin ve etik karar verme uygulamalarının anlaşılmasına yönelik daha kapsamlı bir bakış açısına sahip olmayı gerektirmektedir. Farklı kültürlerden yöneticilerin etik karar verme şekilleri, etiğe ilişkin kararların ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlama fırsatı sağlamaktadır. Nitel araştırma yönteminde fenomenolojik desende tasarlanan bu tez çalışması Türk ve Amerikalı üniversite yöneticilerinin etik karar verme süreçlerine ilişkin görüşlerini incelemeyi hedeflemektedir. Rektörlük, dekanlık, müdürlük ve bölüm başkanlığı gibi farklı düzeylerdeki 13 Türk ve 10 Amerikalı üniversite yöneticisiyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş, veri analizi sonuçları tablolar halinde gösterilmiş, tartışılmış ve çalışmanın sonunda karar vericiler, paydaşlar ve araştırmacılar için öneriler sunulmuştur. Türk yöneticilerin etik karar verme süreçlerinde adalet etiği ve meslek etiği yaklaşımını, Amerikalı yöneticilerin ise adalet, ilgi, eleştiri ve meslek etiği yaklaşımını kullanma eğiliminde oldukları görülmektedir. Türk yöneticiler üniversite yöneticilerinin etik karar verme süreçlerini örgütsel anlamda olumsuz etkileyen faktörler arasında üst yönetim baskısı, yöneticilerin tavrı, zaman eksikliği ve nepotizmi vurgularken Amerikalı yöneticiler ise bilgi eksikliği, finansal eksiklik ve yetki eksikliğini öne çıkarmaktadır. Bireysel anlamda ise Türk yöneticiler, yöneticilerin kişilik özelliklerini, deneyimlerini ve iletişim becerilerini önemli olarak görmekteyken Amerikalı yöneticiler bu özellikleri fazla önemsememişlerdir. Üniversitelerde etik karar verme süreçlerini iyileştirmek için yönetime ve yöneticilere ilişkin Türk ve Amerikalı yöneticiler hem benzer hem de farklı önerilerde bulunmuştur. Türk yöneticiler nepotizm yerine liyakat olmalı, yasal ve etik çerçeve çizilmeli özerklik ve özgürlük arttırılmalı derken Amerikalı yöneticiler ise sosyal medya kullanılmalı, üniversiteler şirket gibi yönetilmemeli ve üst düzey yönetim çeşitlendirilmeli demektedir. Her iki grubun ortak önerisi ise hesap verebilirlik ve şeffaflık sağlanmalı, yeni araştırmalar yapılmalı, etik karar verme eğitimi verilmeli, etik farkındalık geliştirilmeli ve paydaşların karara katılımı sağlanmalı şeklindedir. Üniversite yöneticilerinin etik karar verme süreçlerini ortaya koyma çabasındaki bu araştırmanın, etik karar verme ile ilgili “tartışmanın” başlamasına ve bu konuda daha çok araştırma yapılmasına yardımcı olması hedeflenmektedir. One of the basic elements of decision-making in university administration is the ethical aspect of decisions. The rise of globalization has necessitated a more comprehensive perspective on understanding ethical values and ethical decision-making practices. The ethical decision-making styles of administrators from different cultures provide the opportunity to better understand how important ethical decisions are. This thesis study, designed with a phenomenological pattern in the qualitative research method, aims to study the views of Turkish and American university administrators on ethical decision-making processes. In-depth interviews are conducted with 13 Turkish and 10 American university administrators from different levels such as vice-president, dean, director and department head, the results of data analysis are presented in tables, discussed, and recommendations are presented for decision makers, stakeholders and researchers at the end of the study. It is found that Turkish administrators tend to use Ethics of justice and Ethics of the profession, while American administrators tend to use Ethics of justice, Ethics of critique, Ethics of care and Ethics of the profession in ethical decision-making processes. While Turkish administrators emphasize senior administrators’ pressure, administrators’ attitude, lack of time and nepotism as factors that negatively affect the ethical decision-making processes of university administrators organizationally, American administrators highlight lack of information, financial deficiency and lack of authority. Individually, Turkish administrators find administrators’ personality traits, experience and communication skills as important, while American administrators do not attach much importance to these traits. Turkish and American administrators have made both similar and different suggestions regarding administration and administrators to improve ethical decision-making processes in universities. While Turkish administrators say that there should be meritocracy instead of nepotism, a legal and ethical framework should be drawn, autonomy and freedom should be increased; American administrators say that social media should be used, universities should not be administrated like companies, and top administration should be diversified. The common recommendation of both groups is that accountability and transparency should be ensured, new researches should be conducted, ethical decision-making training should be provided, ethical awareness should be developed and stakeholders’ participation in the decision should be ensured. This research, which strives to reveal the ethical decision-making processes of university administrators, is aimed to help start the “discussion” regarding ethical decision-making and to conduct more research on this very subject.Item Çevrimiçi probleme dayalı öğrenme (PDÖ) yöntemiyle ilköğretim matematik öğretmeni adaylarının rutin olmayan problem çözme becerilerinin geliştirilmesi(Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Meliha, Atasoy; Şeref, MirasyedioğluBu çalışmanın amacı çevrimiçi Probleme Dayalı Öğrenme (PDÖ) yöntemini kullanarak ilköğretim matematik öğretmeni adaylarının rutin olmayan problem çözme becerilerini geliştirmektir. Araştırmada karma yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın nicel modelini eşitlenmemiş kontrol gruplu ön test-son test dizayn (the nonequavelent control group design) oluşturmaktadır. Araştırmanın nitel bölümünde ise durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın deney grubunu İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü ikinci sınıf öğrencileri oluştururken, kontrol grubunu ise aynı bölümün üçüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak sekiz adet performans görevi, problem çözme becerileri testi ve görüşme soruları kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan her bir performans görevi rutin olmayan problem senaryosu, senaryoya özgü hazırlanmış çalışma kâğıdı ve haftalık değerlendirme formundan oluşmaktadır. Çalışma kâğıtlarının geliştirilmesinde Polya’ nın problem çözme modeli dikkate alınmıştır. Rutin olmayan problemleri çözme yeterliliklerini belirlemek için ise klâsik formda hazırlanmış problem çözme becerileri testi kullanılmıştır. Çevrimiçi PDÖ uygulamasından önce deney ve kontrol grubuna problem çözme becerileri ön testi uygulanarak rutin olmayan problemleri çözme becerilerinin ne düzeyde olduğu ve bu problemleri çözerken sergilemekte zorlandıkları davranışlar tespit edilmiştir. Daha sonra deney grubuyla 11 haftalık çevrimiçi PDÖ sürecine başlanmış olup bu süreçte sekiz adet performans görevinden faydalanılmıştır. Uygulama sürecinin sona ermesinin ardından çevrimiçi PDÖ süreciyle ilgili deney grubunun görüşlerini almak için görüşme soruları yöneltilmiştir. Görüşme soruları beş kategori altında toplanmıştır. Bunlar; çevrimiçi PDÖ yöntemine, ders yapma sürecine, kullanılan materyallere, eğitmene ve son olarak katılımcıların sergilediği davranışlara yöneliktir. Finalde ise deney ve kontrol grubuna aynı problem çözme becerileri testi son test olarak uygulanarak gelişimlerinin ne yönde olduğu incelenmiştir. Performans görevlerinin ve problem çözme becerilerinin analizinde ‘sergilenmesi beklenen davranışlar tablosu’ ve ‘dereceli rubrik’ olmak üzere iki adet araç kullanılmıştır. Nicel verilerin analizinde tekrarlı ölçümler ANOVA kullanılmıştır. Nitel veriler ise içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgular detaylı bir şekilde yorumlanarak çeşitli öneriler sunulmuştur. The aim of this study is to improve the non-routine problem solving skills of elementary preservice mathematics teachers using the online Problem-Based Learning (PBL) method. Mixed method was used in the research. The quantitative model of the research consists of a pretest-posttest design with an unequal control group. In the qualitative part of the research, a case study was used. The experimental group of the research consists of second-year students of the Department of Primary Mathematics Education, while the control group consists of third-year students of the same department. Eight performance tasks, problem-solving skills tests and interview questions were used as data collection tools in the study. Each performance task used in the research consists of a non-routine problem scenario, a scenario-specific worksheet, and a weekly evaluation form. Polya's problem solving model was taken into consideration in the development of the worksheets. To determine their proficiency in solving non-routine problems, a problem-solving skills test prepared in classical form was used. Before the online PBL application, a problem-solving skills test was applied to the experimental and control groups to determine the level of their skills in solving non-routine problems and the behaviors they had difficulty in solving these problems. Then, an 11-week online PBL process was started with the experimental group, and eight performance tasks were used in this process. After the implementation process was completed, interview questions were asked to obtain the opinions of the experimental group about the online PBL process. Interview questions were grouped under five categories. These; It is aimed at the online PBL method, the course making process, the materials used, the instructor and finally the behaviors exhibited by the participants. In the final, the same problem-solving skills test was given to the experimental and control groups and the direction of the development was examined. Two tools were used in the analysis of performance tasks and problem-solving skills: 'table of expected behaviors' and 'graded rubric'. In the analysis of quantitative data, repeated measures ANOVA were used. Qualitative data were subjected to content analysis. The findings obtained from the research were interpreted in detail and various suggestions were presented.Item Ortaokul Türkçe ders kitaplarında anlama becerilerine yönelik içeriğin sosyal ve beşerî disiplinlerle ilişkisi(Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2024) Yasemin, Köksal Çakır; Ahmet, DemirTürkçe eğitimi, sosyal ve beşerî alanlarla olan ilişkisi sebebiyle bireylerin duygu, düşünce, hayal dünyalarını geliştirirken kullandıkları dilin sınırlarını da genişleten bir alandır. Türkçe eğitiminin bu niteliği, Türkçe dersi ders kitaplarında kullanılacak olan materyallerin de disiplinlerarası bir yaklaşımla tasarlanması ve Türkçe eğitimiyle birlikte bireyleri sosyal ve beşerî alanlarla ilgili içeriğe taşıması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Türkçe eğitiminde kullanılacak metinlerin anlama ve anlatma becerileri çerçevesindeki işlevselliği kadar, öğrencileri “disiplinlerarası” bir alanla ve birer disiplin olarak sosyal ve beşerî alanların zengin içeriğiyle buluşturması bakımından da işlevsel olduğu önemle üzerinde durulması gereken bir konudur. Bütün bunlardan hareketle tezin amacı, Türkçe Dersi Öğretim Programı (2019) çerçevesinde, ortaokul (5-8. sınıflar) Türkçe dersi anlama becerileri (okuma, dinleme/izleme) içeriğinin (tema, metin, etkinlikler/sorular) sosyal ve beşerî disiplinlerle ilişkilerini ortaya koymaktır. Doküman analizi yöntemine dayalı çalışmamızda, Türkçe Dersi Öğretim Programı (2019) ve ortaokul (5-8. Sınıflar) Türkçe dersi ders kitapları incelenmiştir. Türkçe dersinin sosyal ve beşerî disiplinlerle olan ilişkileri, Türkçe ders kitaplarında yer alan anlama becerileri içeriği üzerinden ele alınmış; tema, metin ve etkinliklerin/soruların ağırlıklı olarak hangi disiplinlerle ilişkili olduğu ortaya koyulmuş, birincil olarak öne çıkan disiplinlerin hangi boyutlarda anlama becerilerine dâhil olduğuna dair bulgular sunulmuştur. Anlama becerileri bağlamında yapılan analizlerde, tema, metin ve etkinlikler/sorular üzerinden ortaokul Türkçe ders kitaplarının sosyal ve beşerî disiplinlerle ilişkisine dair mevcut durum ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Turkish education, due to its relationship with social and human disiplines, is a field that expands the boundaries of the language used by individuals while developing their worlds of emotions, thoughts and dreams. This quality of Turkish education reveals the need for the materials to be used in Turkish course textbooks to be designed with an interdisciplinary approach and to carry individuals to content related to social and human disciğlines along with Turkish education. The issue to be emphasized is that the functionality of the texts to be used in Turkish education in terms of understanding and expression skills is as important as its functionality in terms of bringing students together with an "interdisciplinary" field and the rich content of social and human disciplines. Based on all these, the aim of the thesis is to reveal the relations of the content (theme, text, activities/questions) of secondary school (5th-8th grades) Turkish comprehension skills (reading, listening/watching) with social and human disciplines within the framework of the Turkish Course Curriculum (2019). In our study based on the document analysis method, Turkish Lesson Curriculum (2019) and secondary school (5th-8th Grades) Turkish course textbooks were examined. The relations of the Turkish language course with social and human disciplines are discussed through the content of comprehension skills in Turkish textbooks; it has been revealed which disciplines the themes, texts and activities/questions are predominantly related to, and findings have been presented regarding the extent to which the prominent disciplines are included in comprehension skills. In the analyzes carried out in the context of comprehension skills, the current situation regarding the relationship of secondary school Turkish course textbooks with social and human disciplines was tried to be revealed through themes, texts and activities/questions.Item Üniversite derecelendirme sistemlerinin değerlendirilmesi ve bir model önerisi(Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Bulut, Mustafa; Özdemir, ServetYükseköğretim büyük bir hızla kitleselleşmekte, uluslararasılaşmakta, üniversitelere olan talep yoğun bir şekilde artmakta ve bu gelişmelere paralel olarak yükseköğretim kurumlarının sayısı fazlalaşmaktadır. Bu gelişmeler, ulusal ve uluslararası ortamlarda üniversiteler arası rekabete neden olmuş ve ayrıca yükseköğretim kurumlarının paydaşları tarafından bilgi ihtiyaçlarını karşılayacak araçlara gereksinim ortaya çıkmıştır. Günümüzde bu ihtiyacın büyük bir kısmını kalite güvencesi araçları ve üniversite derecelendirme sistemleri karşılamaktadır. Popülerlikleri ve geniş kitlelere yaygınlıklarıyla beraber yoğun eleştirilere de maruz kalan bu sistemlerin günümüzde birçok çeşidi bulunmaktadır. Nitel araştırma deseninde tasarlanan bu tez çalışmasında söz konusu üniversite derecelendirme sistemleri değerlendirilmiş, alanyazın ve araştırmanın sonuçları kapsamında bir model önerisi sunulmuştur. Ulusal akreditasyon kuruluşları ve farklı ülkelerdeki ulusal sıralama sistemlerinin göstergeleri üzerine doküman analizine ek olarak; sıralama sistemleri üzerine çalışmaları olan yerli ve yabancı araştırmacılarla, politika yapıcılarla, sistem sorumluları ile ve farklı üniversitelerin kalite komisyonu üyeleriyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş ve veri analizi sonuçları tablolar halinde gösterilmiş, tartışılmış ve çalışmanın sonunda yükseköğretim kurumları, sistemleri, paydaşlar, araştırmacılar ve sıralama sistemi tasarımcıları için politika önerileri sunulmuştur. Çalışmanın bulgularına göre sıralama sistemlerinin mantığı ve gerekçesi çoğunlukla üniversiteler özelinde temellenmiş, güçlü yanlarıyla karşılaştırıldığında zayıf ve geliştirilmesi gereken birçok husus tespit edilmiş, bunların telafi edilmesi yönünde görüşler belirtilmiştir. Çalışma ayrıca sıralama sistemlerinin kurumsal ve ulusal düzeyde kullanılma yaklaşımlarına dikkat çekmiş, bu sistemlerin gerekliliğini sorgulamış, sistemlerin geliştirilmesi için farklı ülkelerdeki sistemlerden ve akreditasyon göstergelerinden istifade edilmesi yönünde gereklilik ve görüş toplamıştır. Çalışmanın sonunda, sıralama sistemlerinin geçerliğini ve güvenirliğini arttıracak kategorik ve karma bir model önerisinde bulunulmuştur. Sistemlere ilişkin güncel sorunlara da dikkat çeken bu çalışmanın; tüm dünya yükseköğretim sistemine, paydaşlara, kalite güvencesi ve sıralama sistemlerine katkıda bulunması temenni edilmektedir.Higher education is rapidly becoming massive, internationalizing, the demand for universities is increasing intensively, and in parallel with these developments, the number of higher education institutions is increasing. These developments have caused competition between universities in national and international settings, and a need for tools has emerged to meet the information needs of the stakeholders of higher education institutions. Today, a large part of this need is met by quality assurance tools and university ranking systems. There are many types of these systems, which have been subjected to intense criticism with their popularity and wide audience. In this thesis study, which was planned in a qualitative research design, the university ranking systems in question were evaluated and a model proposal was presented within the scope of the literature review and the results of this study. In addition to the document analysis on the indicators of national accreditation bodies and national ranking systems in different countries; in-depth interviews were conducted with local and foreign researchers, policy makers, system administrators working on ranking systems, quality commission members at different universities and the results of data analysis were presented in tables, discussed, and policy recommendations were presented for higher education institutions, systems, stakeholders, researchers and ranking system designers at the end of the study. According to the findings of the study, the logic and rationale of the ranking systems were mostly based on universities; compared to their strengths, many weak points that need improvement were identified, and opinions were expressed to compensate for them. The study also drew attention to the approaches to the use of ranking systems at the institutional and national level, questioned the general necessity of these systems, and gathered opinions to benefit from the systems in different countries and accreditation indicators for the development of the current systems. At the end of the study, a categorical and mixed model was proposed to increase the validity and reliability of ranking systems. It is expected that this study, which also draws attention to current problems related to systems, will contribute to the world higher education system, stakeholders, quality assurance and ranking systems.Item Soyutlama, örüntü tanımlama ve algoritma tasarımı becerilerinin ortaokul matematik dersi öğretim programı, öğretmen ve öğrenci bağlamında incelenmesi(Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Karslı, Nurdan; Mirasyedioğu, ŞerefBilgi işlemsel düşünme becerisinin alt boyutları olan soyutlama, örüntü tanımlama ve algoritma tasarımı becerisi matematik eğitiminde etkin rol almaktadır. Matematiğin bir soyutlama bilimi olması ve matematik kavramının büyük çoğunluğunun soyutlama sonucu elde edilmesi de, matematik eğitiminde soyutlamayı içeren bilgi oluşturma sürecini anlamayı ayrıca önemli kılmaktadır. Örüntü tanıma ve örüntü tanımlama becerisine sahip öğrenciler matematiksel kavramlar arasındaki ilişkiyi kolaylıkla anlayıp kavrayabilirler. Karşılaşılan problemleri analiz ederek çözüme yönelik adımları sade bir şekilde ifade etmek yani problemin çözümü için algoritma tasarımı yapmak çözüme kısa ve etkili bir yoldan ulaşmayı sağlamaktadır. Bu çalışmada soyutlama, örüntü tanımlama ve algoritma tasarımı becerilerini matematik dersi öğretim programı kazanımlarında incelemek, 7. sınıf öğrencilerinin bu üç beceri boyutunda farkındalıklarını belirlemek ve matematik öğretmenlerinin bilgi işlemsel düşünme becerisine yönelik farkındalıklarını ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. Bu araştırma nitel araştırma yöntemi olan çoklu durum çalışması ile yürütülmüştür. Araştırmada öğretim programı kazanımlarına yönelik belge inceleme formu, öğrencilerin soyutlama-örüntü tanımlama ve algoritma tasarımı becerilerine yönelik beceri testi, araştırmacı tarafından hazırlanan ders içi etkinlikler, öğrenci görüşme formu ve öğretmen görüşme formu veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Geliştirilen etkinlikler için 20 kişilik bir sınıf ile pilot uygulama yapılmıştır. Etkinlikler uzman görüşü ve pilot uygulama sonucunda son haline getirilmiştir. 20 kişilik bir sınıf ile esas uygulama yapılarak etkinlik cevap kağıtları, sınıf içindeki video kayıtları ve görüşme ses kayıtları analiz edilmiştir. Etkinlik cevap kağıtları araştırmacı tarafından hazırlanan rubrik ile puanlandırılmıştır. Öğretim programına yönelik belge inceleme formu ve öğretmenlerin farkındalıklarını belirlemek için yedi matematik öğretmenine uygulanan görüşme formu analiz edilmiştir. Sınıf seviyelerine göre soyutlama, örüntü tanımlama ve algoritma tasarımı becerisinin incelenmesi sonucunda her sınıf seviyesi kazanımlarına üç alt becerinin denk geldiği görülmektedir. Soyutlama becerisi tüm sınıf seviyelerinde en fazla ortaya çıkarken örüntü tanımlama becerisi her sınıf seviyesinde en az şekilde ortaya çıkmaktadır. Yedinci sınıf öğrencilerinin soyutlama becerisi için etkinlik cevap kağıtlarında %55’inin sınıf ortalaması üzerinde beceri sergilediği görülürken %45’inin ortalamanın altında beceri sergilediği görülmektedir. Öğrencilerin örüntü tanımlama becerisinde %50’sinin sınıf ortalaması üzerinde beceri sergilediği görülürken %50’sinin sınıf ortalaması altında beceri sergilediği görülmektedir. Algoritma tasarımı becerisinde ise öğrencilerin %45’i sınıf ortalaması üzerinde beceri sergilerken %55’i sınıf ortalaması altında beceri sergilemektedir. Matematik öğretmenlerinin bilgi işlemsel düşünmeyi bir problem çözme becerisi olarak tanımladıkları ve geliştirebilmek için ders içeriği, öğretim programı, öğretmen, ders kitapları, sınıf ortamı ve yaş grubu için önerilerde bulunduğu görülmektedir. The sub-dimensions of computational thinking skills such as abstraction, pattern recognition and algorithm design skills play an active role in mathematics education. The fact that mathematics is a science of abstraction and the majority of the concept of mathematics is the result of abstraction also makes it important to understand the knowledge creation process that includes abstraction in mathematics education. Students with pattern recognition and pattern recognition skills can easily understand and comprehend the relationship between mathematical concepts. Analyzing the encountered problems and expressing the steps for the solution in a simple way, in other words, designing an algorithm for the solution of the problem provides a short and effective way to reach the solution. This study aims to observe abstraction, pattern recognition and algorithm design skills in mathematics curricula acquisitions, to determine the awareness of 7th grade students in these three skill dimensions and to find out the awareness of mathematics teachers towards computational thinking skills. This research is conducted with a case study which is a qualitative research method. Document review form regarding the curriculum acquisitions, skills test regarding the students' abstraction-pattern recognition and algorithm design skills, in-class activities prepared by the researcher, student interview form and teacher interview form were used as data collection tools in this study. A pilot study was conducted with a class of 20 students for enhanced activities. The activities were finalized in the wake of an expert opinion and pilot scheme. By making the main practice with a class of 20 students, activity answer papers, in-class video recordings and interview audio recordings were analyzed. Activity papers were scored with a rubric prepared by the researcher. The document review form regarding the curriculum and the interview form applied to seven mathematics teachers to determine teachers' awareness were analyzed. As a result of the observation of abstraction according to grade levels, pattern recognition and algorithm design skills, it is seen that that three sub-skills correspond to each grade level acquisitions. While abstraction skill is the most common, pattern recognition skills are the least at every grade level. While it is seen that 55% of 7th grade students showed skills above the class average in activity papers for abstraction skills, 45% of them appears to have below-average skills. When it came to pattern recognition, 50% of the students exhibited skills above the class average, while the class average of 50% appears to have low-set skills. In algorithm design skills, 45% of the students demonstrate skills above the class average, while 55% perform below the class average. It is observed that mathematics teachers identify computational thinking as a problem-solving skill and to enhance that they make suggestions on course content, curriculum, teacher, textbooks, classroom environment and age group