Browsing by Author "Keçeci, Barış"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Item Akıllı ulaşım sistemleri üzerine bir sistematik literatür taraması(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Güven, Ali Can; Keçeci, BarışAkıllı şehirler, sakinlerini dijital topluluklara dönüştüren ve onların hayatını her yönden kolaylaştıran bir anlayışla hızla gelişmektedir. Akıllı şehirlerin en önemli parçası olan akıllı ulaşım sistemleri (AUS), herkesin vazgeçilmez bir parçası haline gelmektedir. AUS uygulamaları bugün birçok ülkede yaygın olarak kabul görmekte ve kullanılmaktadır. Kullanım yalnızca trafik sıkışıklığı kontrolü ve bilgileri ile sınırlı değildir, aynı zamanda yol güvenliği ve verimli altyapı kullanımı da ana amaçlar arasındadır. Sunmuş olduğu sınırsız fırsatlar nedeniyle, AUS günümüzde çok disiplinli bir konjonktürel çalışma alanı haline gelmiş ve bilim dünyasından da yoğun bir ilgi görmüştür. Bu açıdan endüstri mühendisleri için de AUS uygulamalarının geliştirilmesinde özellikle optimizasyon ve simülasyon açısından önemli fırsatlar bulunmaktadır. Ayrıca AUS sistemlerinin bir sistem yaklaşımı içinde geliştirilmesi de yine tasarım açısından endüstri mühendisliği ilgi alanına girmektedir. Bu çalışmanın amacı AUS ile ilgili yapılmış olan çalışmaları sistematik bir şekilde inceleyip konuya ilgi duyan araştırmacılara konu ile ilgili genel resmi göstermektir. Smart cities are developing rapidly with an understanding that they transform their inhabitants into digital communities and make their lives easier in several aspects. Intelligent transportation systems (ITS) which is the most important part of smart cities, are becoming an indispensable part of everyone’s life. ITS applications are widely accepted and used in many countries today. Usage is not limited to traffic congestion control and information. In addition, road safety and efficient infrastructure use are among the main objectives of implementing ITS. Due to unlimited opportunities it offers, ITS has become a multidisciplinary field of study and has received a lot of attention from the scientific community. In this respect, there are important opportunities for industrial engineers in the area of ITS applications, especially in terms of optimization and simulation. Additionally, industrial engineers focus on system design perspective of ITS design. The aim of this study is systemic examination of the studies related to ITS and to show the general picture to the interested researchers.Item Çok projeli kaynak kısıtlı proje çizelgeleme problemi: Bir yazılım firmasında uygulama çalışması(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018) Akyıl Kurt, Pelin; Keçeci, BarışProje yönetimi temel olarak projenin hedeflerine ulaşması için planlama ve çizelgeleme faaliyetlerinin birlikte ele alındığı faaliyetler bütünüdür. Proje çizelgeleme problemleri günümüzde proje temelli üretim yapan firmaların ortak problemi olup birtakım kısıtlar altında en kısa zamanda veya en az maliyetle projelerin tamamlanmasını amaçlayan çizelgeleme problemidir. Bu çalışmada proje bazlı çalışan ve aynı anda birden fazla projeyi eş zamanlı yürüten bir yazılım firmasındaki projelerin çizelgelenmesi için bir çözüm yolu önerilmiştir. Firmanın karşı karşıya kaldığı problemde öncüllük ilişkileri olan farklı faaliyetlere ve kısıtlı kaynaklara sahip birden çok projenin en kısa tamamlanma süresinin bulunması amaçlanmaktadır. Problemin çözümü için literatürde yer alan doğrusal karar modelleri araştırılmış ve ele alınan karar modeli optimizasyon programlama dili (OPL) yardımıyla kodlanmıştır. Karar modeli CPLEX çözücüsü ile çözdürülerek sonuçları incelenmiştir. Ayrıca firmanın proje çizelgeleme probleminin karar modeli ile çözümü kolaylaştırmak adına JAVA programlama dilinde bir yazılım geliştirilerek ara yüz tasarlanmıştır. Tasarlanan ara yüz sayesinde firma çalışanlarının önerilen yöntemi daha etkin kullanması sağlanmıştır. Sonuç bölümünde yapılan tez çalışması değerlendirilerek, ileride yapılabilecek çalışmalardan bahsedilmiştir. Project management is basically a combination of planning and scheduling activities with the aim to meet project‟s targets. Nowadays project scheduling is a very common problem in project based production companies. The problem is aim to complete the projects with the shortest time or minimum cost under some constraints. In this thesis, a new method was proposed for generating a schedule for a software company which runs multiple projects simultaneously. The problem faced by the company is aimed at finding the smallest completion time of multi-projects which has different precedence and constrained resources in different activities. In order to solve the problem, the linear decision models were investigated and the chosen decision model was coded using Optimization Programming Language (OPL). The results of the decision model were investigated with the help of CPLEX Optimizer solver. In order to ease the use of the decision model and the solver, a user interface was added using JAVA programming language. As a result, the end users were able to use the proposed scheduling method more affectively. In the conclusion section, the current thesis was evaluated and the possible future studies were called out.Item Çoklu proje yönetiminde insan kaynakları tahsis problemi ve deneyim ile öğrenmenin savunma sanayii sektöründe proje yönetimi faaliyetlerine etkisinin incelenmesi(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Çolak, Melis; Keçeci, BarışÇeşitli kaynaklar kullanılarak başlanan ve sınırlı zaman içerisinde bir ürün veya hizmet ortaya koymak için yapılan faaliyetler proje olarak adlandırılır. Projenin hedeflerine istenen ölçüde ve zamanda ulaşması için yapılan planlarla bu planlara uygun çizelgelemeyle projeyi sonuca ulaştırma sürecine proje yönetimi adı verilir. Günümüzde sürekli gelişen teknoloji ve ortaya çıkan yenilikçi fikirlerle birlikte şirketler arası rekabet hızla artmaktadır. Bu şartlar altında başarılı proje yönetim süreci gün geçtikçe önem kazanmaktadır. İdeal iş dağılımı, insan kaynağının projelere tahsisi, zaman planlaması ve çalışan tecrübelerinin sürece katkısının değerlendirilmesi, proje yönetimini başarılı kılacak etmenlerden bazılarıdır. Artan talepleri mevcut kapasiteyle maksimum seviyede karşılayabilmek adına firmalar çoklu proje yönetim sürecine geçmişlerdir. Bu sayede ortak kaynakları farklı şekillerde kullanarak birden çok projeyi eş zamanlı ve bağımsız şekilde tamamlayabilir hale gelmişlerdir. Bir veya birden fazla projenin yürütülmesinden sorumlu olan proje yöneticisi, süreç boyunca birçok tecrübe kazanır ve zaman içinde bu tecrübelerinden yola çıkarak daha bilgili ve yetenekli bir proje yöneticisi olur. Çalışmanın ana amacı, çoklu proje yönetimindeki insan kaynakları tahsis problemi ve deneyimle öğrenmenin proje yönetim sürecine olan etkisini ortaya koymaktır. Bu amaçla tez çalışmasında, çoklu proje yönetimini insan kaynakları kısıtları altında gerçekleştiren program müdürlüklerindeki durum, ihtiyaç ve gereksinimler incelenmiştir. Mevcut problem ve aksamaların nasıl azaltılabileceğini belirlemek adına çalışma yapılmış, proje yöneticilerinin zaman içerisinde kazandıkları deneyimlerin, yönetim faaliyetleri üzerine olan iyileştirici etkileri araştırılmıştır. Ana amacın altında yer alan alt amaçları değerlendirmek için hazırlanan anket çalışması, Ankara’da savunma sanayi alanında faaliyet gösteren dört kurumda çalışan proje yöneticilerine çevrimiçi olarak uygulanmıştır. Anket çalışmasında yer alan bölümlerde, demografik özellikler, çalışanların bireysel özellikleri, aldıkları eğitimlerin süreçteki etkisi ve sahip oldukları deneyim, proje yönetim ortamı ve ortamdaki kaynak kısıtlarının etkisini sorgulayacak sorulara yer verilmiştir. Anketten elde edilen veriler, Excel veri tabanından SPSS 25.0 İstatistik paket programına aktarılmış ve analiz edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda, çalışanların mevcut bilgi birikimlerinin ve çalıştıkları alanda edindikleri tecrübelerin, proje yönetim sürecinde olumlu yönde etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Bir diğer yandan, çoklu proje yönetimi uygulanan firmalarda bir kişinin eş zamanlı olarak yürüttüğü proje sayısıyla bir projeyle aynı anda kaç kişinin ilgilendiğinin süreç verimliliği üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Firmalarda insan kaynağı planlamasının yetersiz kaldığı durumlarda müşteri ilişkilerinde ve proje yönetim sürecinde aksamalar yaşanabileceği değerlendirilmiş olup, iş-çalışan atamaları yapılırken çalışanın konuyla ilgili bilgi düzeyinin göz önüne alınması gerekliliği ortaya konulmuştur. Öğrenme ve deneyimin etkisi literatürdeki diğer çalışmalarda üretim ve inşaat gibi farklı sektörlerde incelendiğinden, bu çalışmada öğrenmenin proje yönetimi üzerine olan etkisinin insan kaynakları kısıtları altında araştırılması literatüre yenilikçi bir katkı sağlamış ve literatürle benzerlik ve farklılıklar ortaya konmuştur. Activities that started using various resources and carried out to produce a product or service in a limited time are called projects. Process of delivering the project to an end with plans made to achieve project's goals in desired extent and time is called project management. With the ever-developing technology and emerging innovative ideas, the competition between companies is increasing rapidly. Under these conditions, successful project management is becoming more important every day. Ideal work distribution, allocation of human resources, scheduling and contribution of employee experiences to processes are some of the factors that will make project management successful. To meet the increasing demands at maximum level with existing capacity, companies have applied a multi-project management. In this way, they can complete multiple projects simultaneously and independently by using common resources. The project manager, who is responsible for execution of one or more projects, gains a lot of experience throughout the process and becomes a more knowledgeable and skilled project manager. The main purpose of the study is to reveal the effect of learning with experience and human resources allocation problem on multi-project management. For this, current situation, needs and requirements of program directorates that manage multiple projects under human resources constraints were examined. To determine the improving effects of the experiences that a project manager gained on management activities and to determine how existing problems and setbacks could be reduced, a study was carried out. Survey which was prepared to evaluate the sub-goals under the main purpose was applied online to project managers working in institutions operating in defense industry in Ankara. In the survey, questions about demographic and individual characteristics of the employees, trainings they take and their experience, the project management environment and the effect of resource constraints in the environment are included. Data obtained as a result were analyzed by SPSS 25.0 Statistical package program. As a result, it’s found that the current knowledge of employees and their experience have a positive effect on project management. It’s been evaluated that there may be disruptions in customer relations and project management when human resource planning is insufficient and it’s important to consider the experience of employees when making allocations. Since the effect of learning and experience has been examined in different sectors in other studies in literature, researching the effect of learning on project management under human resources constraints has made an innovative contribution to the literature.Item Covid-19 sürecinde önleyici davranışlar ile eğitim kalitesi arasındaki ilişkinin incelenmesi: Başkent Üniversitesi örneği(Başkent Üniversitesi Fen Bilimler Enstitüsü, 2024) Sarıkaya, Maide; Keçeci, BarışCovid-19 pandemisinin oraya çıkışı ile eğitim sektörü etkilenmiş olup eğitim durdurulmadan ve bireylerin hayatları riske atılmadan belirlenen bazı önleyici davranışlar ile eğitime devam edilmiştir. Okulların kapanması ile çevrimiçi eğitim modeli ile eğitime devam edilirken, normalleşme süreci ile eğitim alanlarına geri dönen öğrencilerin maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyması beklenmiştir. Bu sebeple Covid-19 pandemi sürecinde alınan önlemlerin eğitim kalitesi üzerindeki etkisini analiz etmek büyük önem taşımaktadır. Bu motivasyon ile yapılan çalışmada Covid-19 sürecinde alınan önleyici davranışların eğitim kalitesini etkileyen faktörleri tespit edilmek amaçlanmıştır. Veri toplama yöntemi olarak çevrimiçi anket uygulaması tercih edilmiştir. 400 kişi ankete katılım göstermiştir. Çevrimiçi anket uygulaması ile elde edilen veriler üzerinde yapısal eşitlik modeli uygulanmıştır. Gerçekleştirilen yapısal eşitlik modeli sonucunda Covid-19 pandemisinde eğitim kalitesini en fazla etkiyi eğitimci tutumu faktörünün etkilediği tespit edilmiştir. COVİD-19 pandemic on the education sector and emphasizes the continuation of education through preventive measures without compromising individuals' health. It also highlights the transition from face-to-face to online education and the expectation for students returning to educational settings to adhere to mask, distance, and hygiene rules during the normalization process. Analyzing the effects of the precautions taken during the COVİD-19 pandemic on education quality is deemed crucial for future research. In this study, the aim was to determine the factors influencing the impact of preventive behaviors during the Covid-19 process on education quality. An online survey was chosen as the data collection method, with 400 participants completing the survey. Structural equation modeling was applied to the data obtained through the online survey. The results of the structural equation method revealed that, during the Covid-19 pandemic, the factor with the greatest impact on education quality was found to be the attitude of educators.Item Kalder kalite çemberi ve kaizen ödül değerlendirme sürecinin iyileştirilmesi: Çok ölçütlü karar verme uygulaması(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Albayrak, Neslişah; Keçeci, BarışBu çalışmada Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Ankara Şubesi’nin 2008 yılından bu yana firmalarda sürekli iyileştirme faaliyetlerini ve ekip çalışmalarını desteklemek adına uyguladığı Kalite Çemberleri ve Kaizen Ödül Süreci incelenmiştir. Değerlendirici kararlarının ödül puanlaması üzerinde ve sıralamada hangi etkilere sahip olduğu araştırılmıştır. Değerlendirmelerin, değerlendiriciler arası farkları azaltacak şekilde matematiksel metodlarla desteklenmesi için çok ölçütlü karar verme (ÇÖKV) teknikleri uygulanmıştır. Çalışmada 2018 yılında ödüle başvuran 13 Kobetsu Kaizen ekibi ve 2017 yılında ödüle başvuran 7 Kobetsu Kaizen ekibinin verilerinden yararlanılmıştır. Kriter ağırlıklarının belirlenmesinde AHP metodu kullanılmıştır. Ödül sıralamasında ise AHP-GRA ve AHP-TOPSIS bütünleşik olarak kullanılarak sonucunda duyarlılık analizleri de uygulanmıştır. Geometrik ortalama kullanılarak yapılan sıralamalarda değerlendiricilerin puanlamalarının, sıralamaları değiştirdiği gözlemlenmiştir. Değerlendiricilerin yüzyüze gerçekleştirdiği uzlaşım toplantısında uygulanan yöntemin matematiksel metoda göre yapıldığında farklı sonuçlar vereceği ve dolaylı olarak ödül sıralamasını etkileyeceği söylenebilir. Duyarlılık analizi sonucunda ise GRA ve TOPSIS yöntemleri kriter üstünlükleri ile değil de uzaklık bazlı çalıştıklarından sıralamalarda değişiklikler meydana gelmiştir. In this study, Quality Circles and Kaizen Award process is inspected. This award process has been organized by Turkish Society for Quality (KalDer) Ankara Branch since 2008 to support the continuous improvement activities and teamwork within the companies.The effects of evaluaters decisions’ on award scoring and ranking are observed. Multi-criteria decision making techniques are applied to support the assessment of mathematical methods to reduce the differences caused by the evaluaters. The data of 13 Kobetsu Kaizen teams which applied for 2018 award and 7 Kobetsu Kaizen teams which applied for 2017 award, are used. The AHP method is used to determine the criteria weights. In the award ranking, AHP-GRA and AHP-TOPSIS are used as integrated and sensitivity analyzes are performed. It is observed that the final ranking is changed with the use of geometric mean in the calculations. It can be said that the method applied by the evaluators in face to face meeting will give different results, then applied according to the mathematical method and indirectly affect the award ranking. As a result of the sensitivity analysis, since the GRA and TOPSIS are rather than criteria based but distance based methods, changes are occured.Item Önce dağıt sonra topla araç rotalama problem için tamsayılı karar modelleri(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008) Keçeci, Barış; Kara, İmdatBir coğrafi bölgedeki müsteriler, “Ürün Dağıtılacak Müsteriler” ve “Ürün Toplanacak Müsteriler” olmak üzere iki alt kümeye ayrılsın. Dağıtım planının, araçların önce dağıtım yapılacak müsterilere, sonrada ürün toplanacak müsterilere uğrayarak depoya dönmeleri seklinde yapılmak istenmesi halinde, araç rotalama probleminin özel bir türü ortaya çıkar. Bu çalısmada bu tür problemler “Önce Dağıt Sonra Topla Problemlerinde Araç Rotalama (Vehicle Routing Problem with Backhauls)” olarak isimlendirilmistir. Çalısmanın hareket noktası, yapılan arastırmalarda ilgili kaynaklarda, yalnız ve yalnız önce dağıtım yapıp, sonra toplama bölgesine geçilmesi durumunda polinom büyüklükte bir matematiksel modelin bulunmayısıdır. Çalısmada yeni gelistirilen polinom büyüklükte iki tam sayılı karar modeli sunulmakta ve hem kaynaklarda yer alan test problemlerinin hem de rassal olarak üretilen problemlerin her iki modelle çözüm sonuçlarına yer verilmektedir. In a geographical region suppose that the customers are divided into two subsets as “Linehaul Customers” and “Backhual Customers”. If a distribution plan is built up such that the vehicles must visit the linehaul customers first and backhaul customers later and come back to the depot, then a special kind of the Vehicle Routing Problem arises. This problem is called Vehicle Routing Problem with Backhauls. The motivation of this study is the lack of polinomial size mathematical models which are exactly called Vehicle Routing Problems with Backhauls and has the situation that vehicles must visit the backhaul customers after the linehaul customers, in the literature as much as we accessed. In this study two polinomial size mathematical models are proposed and the computational results which were gathered by the solution of these two models with test instances from literature and ramdomly generated test instances, are given.Item Otel seçimi gezgin satıcı problemi için yeni matematiksel modeller(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Gencel, Cemal Aykut; Keçeci, BarışBu çalışma kapsamında Gezgin Satıcı Problemi (GSP)’nin bir çeşidi olan Otel Seçimli Gezgin Satıcı Problemi (OSGSP) ele alınmıştır. Klasik GSP başlangıç noktası ve bitiş noktası aynı olmak üzere tüm müşterilere en kısa yol veya zaman içinde uğramayı hedefler. Ele alınan problemin farkı ise müşterilerin gün içinde belirlenen bir zaman kısıtına göre ziyaret edilmesi ve her günün bir otelde sonlanmasıdır. Tüm müşterilere uğrama zorunluluğu bulunmaktadır. OSGSP’nin amacı toplam gün sayısını ve seyahat uzunluğunu enküçükleyen rotanın belirlenmesidir. Süre kısıtları dahilinde gün içerisinde yapılan seyahate gezi ve bu gezilerin birleşiminden oluşan çevrime ise tur adı verilmektedir. Her gezi kendisinden önceki gezinin tamamlandığı otelden başlar. Bu tez sonucunda literatürde yer alan matematiksel modeller dışında üç yeni model önerilmiştir. Önerilen yeni modeller ile literatürde yer alan mevcut iki modelin performans karşılaştırması yapılmıştır. In this study Traveling Salesman Problem with Hotel Selection (TSPHS) is discussed which is a variant of Traveling Salesman Problem (TSP). The TSP aims to visit all customers in the shortest way or time, with the same start point and end point. The difference of the TSPHS is that the customers are visited according to a time constraint determined during the day and each trip in a day ends in a hotel. All customers must be visited. The purpose of TSPHS is to determine the total number of days and the length of the trip that minimizes travel length. In terms of time constraints, the tour is a combination of daily trips. Each trip starts from the hotel where the previous trip was completed. As a result of this study, three new models were proposed. The performance of the existing two models in the literature was compared with the proposed new models.Item Otel seçimli gezgin satıcı problemi için karşıt çözüm temelli değişken komşu iniş sezgiseli(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Akpinar, İperk Damla; Keçeci, BarışBu tez kapsamında Gezgin Satıcı Problemi (GSP)'nin bir versiyonu olan Otel Seçimli Gezgin Satıcı Problemi (OSGSP) ele alınmıştır. GSP, aralarındaki uzaklıkları bilinen noktaların her birine yalnız bir kez uğramak şartıyla, başlangıç noktasına dönen en az maliyetli turun bulunması problemidir. OSGSP ise günlük çalışma süresi/mesafesi kısıtı içermektedir. Bu kısıt, tüm noktaların bir seferde ziyaret edilmesini mümkün kılmamaktadır. Bu nedenle gezgin, gün (kısıtlı çalışma süresi/mesafesi) sonunda uygun bir bekleme (otel) noktasında duraklar (konaklar) ve bir sonraki gün, tura kaldığı otel noktasından başlayarak devam eder. Her otele uğrama zorunluluğu bulunmamakla birlikte bir otele birden fazla kez de uğranabilmektedir. Bir otelde başlayıp yine bir otelde son bulan sıralı noktalar kümesine "gezi", tüm müşterileri kapsayan sıralı geziler kümesine "tur" denmektedir. Problemde birincil amaç tur içinde yapılan gezi sayısını en küçüklemektir. İkincil amaç ise gezi başına geçen süre/mesafenin günlük çalışma süresi kısıtını aşmaması şartı ile turun toplam mesafesini en küçüklemektir. Tez çalışmasında, bu problemin çözümü için Değişken Komşu İniş algoritmasına dayalı bir algoritma geliştirilmiştir. En Yakın Komşu Prensibi (EYKP) ile başlangıç çözüm elde edilmiş ve bu çözümü iyileştirmek amacıyla Karşıt Çözüm Temelli Değişken Komşu İniş Sezgiseli (KÇTDKİS) uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar literatürde var olan diğer sezgisel algoritmalardan elde edilen sonuçlar ile karşılaştırılmıştır. Yapılan analizler sonucunda 120 problemin 35 tanesinde daha iyi sonuçlar elde edilmiştir. Ayrıca sonuçlar, yine literatürde var olan Cplex çözücüsü ile elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmış ve 78 problemin 17'sinde ya optimal sonuçlar elde edilmiş ya da bilinen en iyi sonuçlardan daha iyi sonuçlara ulaşılmıştır. In this dissertation, The Travelling Salesperson Problem with Hotel Selection (TSPHS), which is a variant of The Travelling Salesperson Problem (TSP), is considered. TSP consist of a salesman and set of nodes known distances between them. The salesman has to visit each one of the nodes starting from a certain one and returning to the same node. The goal is to have the least cost tour during the salesman's trip. TSPHS includes daily working time / distance restriction. This constraint does not allow to visit all points at once. For this reason, the traveler stops (roosts) at a suitable waiting (hotel) point at the end of the day (limited working time / distance) and continues on the next day's trip from the hotel point where he stayed. There is no obligation to visit each hotel, and a hotel can be visited more than once. A set of ordered nodes starting and ending at a hotel is called a trip, and a set of ordered trips covering all nodes is called a tour. The primary objective of the problem is to minimize the number of trips. The secondary objective is to minimize the total distance of the tour, provided that the time / distance per trip does not exceed the daily working time limit. In the dissertation, an algorithm based on Variable Neighborhood Descent algorithm is developed for the solution of this problem. The starting solution with The Nearest Neighbor Principle (NNP) is obtained. Opposition Based Variable Neighborhood Descent (OBVND) Algorithm is applied to improve this solution. The results are compared with the other heuristic algorithms in the literature. As a result of the analysis, better results are obtained in 35 of 120 problem. In addition, the results are compared with those obtained with Cplex solvent, which is also available in the literature. In 17 of 78 problems, either optimal results are obtained or better results are obtained than the best known results.Item Savunma sanayinde faaliyet gösteren bir elektronik firması için erp yazılımının çok ölçütlü karar verme yöntemi ile seçilmesi(Başkent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018) Özdemir, Batuhan; Keçeci, BarışGünümüzde önemli bir yeri olan ERP yazılımları, son yıllarda yazılım teknolojileri alanında gerçekleşen gelişmeler ve yazılımların sağladıkları faydalardaki artış ile beraber şirketler için stratejik bir yatırım konusu haline gelmiştir. Şirket ihtiyaçlarına en uygun ERP yazılımının seçimi, dünyada pek çok ERP yazılımı tedarikçisi bulunduğundan ve bu süreçte değerlendirilmesi gereken pek çok kriter olduğundan, şirketler açısından zordur. Bu karar problemi, Çok Ölçütlü Karar Verme (MCDM) yöntemleri kullanılarak çözümlenebilir. Bu çalışmada, Çok Ölçütlü Karar Verme yöntemi olarak Bulanık TOPSIS yöntemi seçilmiştir. Soru formları oluşturularak savunma sanayinde faaliyet gösteren farklı firmalardan ve çalışmanın yapıldığı firma içi karar vericilerden veriler toplanmıştır. Belirsizlik ve öznellikten arınmak amacıyla, üçgen bulanık sayılar ile ifade edilen dilsel terimler kullanılmıştır. Toplanan veriler ışığında, ERP seçim kriterlerinin önem seviyeleri ve çalışmanın yapıldığı firma tarafından seçilmiş alternatif yazılımların kriterler açısından seviyeleri belirlenmiştir. Daha sonra elde edilen bu veriler kullanılarak, firmanın ihtiyaçlarını karşılayacak en uygun ERP yazılımının seçilmesi hedeflenmiştir. ERP softwares which are extremely popular for industry nowadays became a strategic investment subject for companies, with the improvements in software technologies and the increasing benefits they provide. It is hard to select the best-fitting ERP software for the company requirements, because there are numerous ERP software suppliers and there are various criteria to evaluate. This decision problem may be resolved by multi criteria decision making (MCDM) methods. In this study, fuzzy TOPSIS method was selected as multi criteria decision making method. Questionnaires were generated and data were collected from other companies that trade in defense industry and internal decision makers. For removing subjectivity and vagueness, linguistic terms expressed by triangular fuzzy numbers were used. By the gathered data, ERP software selection criteria importance levels were set and scores of the alternative softwares selected by the firm (that the study was performed) were determined according to selection criterias. Following, with this data it is aimed to select the best fitting ERP software for the company requirements.