Başkent Üniversitesi Makaleler
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11727/13096
Browse
2 results
Search Results
Item Koroner After Cerrahisi Sonrası Erken Dönemde Obezitenin Rolü(Başkent Üniversitesi, 2009-01) C. Vuran; C. Çakalağaoğlu; Ö. Kantarcı; B. YiğiterÖzet Amaç: Hızlı ve dengesiz beslenmenin yaygınlaşmasına paralel olarak, obez popülasyonda da artış görülmektedir. Obez hastalar her geçen gün artan sayılarda kardiyak cerrahi girişimlere maruz kalmaktadırlar. Çalışmamızda obez hastalarda koroner arter bypass greft cerrahisi uygulamalarının sonuçları sunulmaktadır. Materyal ve Metod: Ocak 2003-Nisan 2004 döneminde kliniğimizde 96 (60E, 36K) obez hastaya koroner arter cerrahisi uygulanmıştır. Obezite kriteri olarak vücut yüzey kütlesi(BMİ) ≥30 kg/m2 değeri kullanılmıştır. Olgular 35-76 (median=58) yaş aralığında, Newyork Kalp Derneği (NYHA) sınıflamasına göre ortalama 3. grupta yer almakta idiler. Ameliyat öncesi anamnezlerde 54 (%56) vakada hipertansiyon, 42 (%44) vakada Diabetes Mellitus, 8 (%1) vakada Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, 50 (%52) vakada geçirilmiş Myokard Infarktüsü, 26 (%27) vakada sigara içiciliği bulunmakta idi. Sonuçlar: Angiografilerinde ortalama 2,3 ± 0.8 damar hastalığı saptanmış olup, aralıklı aortik kros klemp tekniği ile ortalama 1,93 ± 0.6 bypass yapılmıştır. Ortalama kros klemp zamanı 38 ± 12 dakika ve ortalama kardiyopulmoner bypass zamanı 76 ± 34 dakika olarak gerçekleşmiştir. Ameliyat çıkışı 5 hastaya inotrop destek gereksinimi olmuştur. Yoğun bakım kalış süresi ortalaması 1,4 ± 0.6 gündür. Erken mortalite(1 aylık) preoperatif myokard infarktüsü hikayesi olan 1 (%1) vaka ile sınırlıdır. Erken dönem morbiditesi olarak 11 (%11) hastada atriyal fibrilasyon oluşmuş ve 1 (% 1) olguda kalıcı olmuş, 2 (%2) vakada mediastinit, 3 (%3)vakada sternal dehissenz, 8 (%8) olguda plevral effüzyon ve 5 (%5) hastada düşük debi saptanmıştır Yorum: Ameliyat sonrası erken dönemde yara enfeksiyonlarında görülen hafif yükselme harici erken dönem mortalite ve morbidite oranlarında belirgin bir artış bulunmadığını ve obez hastalarda da gerektiği durumlarda koroner bypass cerrahisi girişimlerinin güvenli ve emin bir şekilde uygulanabilir olduğunu düşünmekteyiz. Summary Effects of Obesity During the Early Postoperative Period After Coronary Bypass Surgery Objectives: The number of obese persons has increased in paralel to increases in the number of fast food restaurants and poor nutrition.Obese patients are progressively subjected to cardiac surgery. In our study, preoperative results of coronary bypass procedures in obese patients are presented. Materials and Methods: Coronary bypass surgery was performed in 96 obese patients (60men,36 women;mean age,60,4; median age, 58; age range 35-76 years) between January 2003 and April 2004. The criterion for obesity was a body mass index (BMI) of 30 kg/m2 or more. Patients were Newyork Heart Association classification group 3. Preoperatively, 54 patient (56%) had hypertansion, 42 (44%) had diabetes mellitus, 8 (1%) had chronic obstructive pulmonary disease, 50 (52%) had a prior myocardial infarction and 26 (27%) were smokers..Results: A mean of 2,3 ± 0.8 vascular diseases were determined by angiography, and a mean of 1,93 ± 0.6 bypasses had been performed by interrupted aortic cross clamp technique. The mean cross clamp time was 38 ± 12 minutes and, the mean cardiopulmonary bypass time was 76 ± 34 minutes. A high dose inotropic drugs support was required in 5 patients. The mean stay in the intensive care unit was 1,4 ± 0.6 days. Early mortality was limited to 1 patient (%1), who had a history of preoperative myocardial infarction. Regarding early morbidities, atrial fibrillation was seen in 11 patients (11%) and was persistent in 1 patient (1%); mediastinitis, sternal dehiscence, pleural effusion and low output occurred in 2 patients (%2), 3 patients (%3), 8 patients (%8) and 5 patients (%5). Conclusion: Except for a slight increase in wound infections, no marked increase was found regarding mortality and morbidity rates during the early postoperative period after a coronary bypass procedure in obese patients. The coronary bypass procedure, when necessary,can be effectively and safely performed in obese patients.Item Yetmişaltı Ağır Yanıklı Olguda Yoğun Bakımda Mekanik Ventilasyon Uygulamaları, Gelişen Komplikasyonlar ve Prognoz(Başkent Üniversitesi, 2006-09)Amaç: Bu çalışmada, kliniğimizde ağır yanık nedeniyle izlediğimiz olgular yanık nedeni, yanığın ciddiyeti, mekanik ventilasyon uygulanması, Reanimasyon Ünitesi'nde yatış sırasında gelişen komplikasyonlar ve prognoz açısından incelendi. Materyal ve Metod: Çalışmaya Mayıs 1999-Ağustos 2004 yılları arasında yoğun bakım desteğine ihtiyaç duyan 76 ağır yanık olgusu alındı. % 30 ve üzeri II. ve III. derece yanıklar ağır yanık olarak kabul edildi. Parkland formülüne göre standart sıvı replasmanı uygulandı. Yara bakımları nitrofurazon %0.2 pomad ile yapıldı ve gerekli durumlarda plastik cerrahi uzmanları tarafından debritman, eskaratomi veya fasiyotomi uygulandı. Olgular demografik özellikleri, yanık nedenleri ve ağırlığı, mekanik ventilasyon uygulanması, Reanimasyon Ünitesi'nde kalış süreleri ile mortalite açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Sonuçlar: Elli-yedi olgu (%75) erkek, 19 olgu (%25) kadın olup yaş ortalaması 27.8 ± 17.5 (1-71 yaş) idi. Kırkdokuz olguda termal yanık, 17 olguda elektrik yanığı ve 10 olguda ise su veya süt ile yanık (olguların tamamı çocuk) mevcuttu. Yanık olgularının %91’inde (69 olgu) olay kaza ile meydana gelmişti. Elli-iki olguda (%68.4) mekanik ventilasyon uygulandı. Yirmi-bir (%27) olguda inhalasyon hasarı saptandı. Mekanik ventilasyon uygulanan olguların ortalama mekanik ventilasyon süresi 11.5 ± 15 gün (1-70), ortalama yoğun bakımda kalış süresi 13.6 ± 16.9 gün (2-93) ve ortalama yanık yüzdesi 47.4 ± 20.3 idi. Yedi olguda (%9) böbrek yetersizliği gelişti. Otuz olgu (%39.5) kaybedildi. Ölüm nedenleri; 24 olguda septik şok, 4 olguda kardiyak sorunlar ve 2 olguda ise kanama olarak belirlendi. Yanık yüzdelerine göre 49 olguda %30-50, 15 olguda %50-75, 12 olguda %75-100 arasında yanık mevcuttu. Mortalite; yanık alanı %30-50 arası olanlarda %28, %50-75 arası olanlarda %60, %75 ve üzerinde ise %92 olarak saptandı. Yorum: Yoğun bakımda tedavi ettiğimiz ağır yanık olguları büyük oranda (%68.4) mekanik ventilasyon desteğine ihtiyaç duymuştur. Hastaların ortalama Reanimasyon Ünitesi'nde kalış süresi 13.6 ± 16.9 gün ve mortalite %39.5 olarak saptanmıştır. Yanık hastalarında en sık ölüm nedeninin hastane enfeksiyonuna bağlı gelişen septik şok ve ilişkili organ yetersizlikleri olduğu belirlenmiştir. Mechanical ventilation, complications, and prognosis in patients with a severe burn Objective: In this study, patients with a severe burn injury were evaluated according to the cause and severity of the burn, the need for mechanical ventilation, the development of complications during the intensive care unit stay, and prognosis. Patients and Methods: Seventy-six severely burned patients who required intensive care management between May 1999 and August 2004 were included in the study. A severe burn was defined as a burn injury in which the superficial dermal or deep dermal burn area exceeded 30% of the patient’s total body surface. Volume replacement was standardized according to the Parkland formula. Wound care was managed with 0.2% nitrofurazone pomade, and plastic and reconstructive surgeons performed debridement, escharotomy, or fasciotomy when needed. The patients were retrospectively evaluated in terms of demographic characteristics, the type of burn injury, the need for mechanical ventilation, the duration of the intensive care unit stay, and mortality. Results: Seventy-five (75%) male patients and 19 (25%) female patients with a mean age of 27.8 ± 17.5 years (range, 1-71 years) were studied. The causes of burns in those patients were as follows: thermal injury, 49 patients; electrical injury, 17 patients; and hot water or milk, 10 patients (all of whom were children). The burn injury was accidental in 69 (91%) of the patients. Mechanical ventilation was required by 52 (68.4%) patients. Inhalation injury was diagnosed at 21 (27%) patients. The mean duration of mechanical ventilation was 11.5 ± 15 days (range, 1-70 days), the mean intensive care unit stay was 13.6 ± 16.9 days (range, 2-93 days), and the mean percentile of burned body surface area was 47.4% ± 20.3 %. Renal insufficiency progressed in 7 (9%) patients. Thirty patients (39.5%) died from the following cause: septic shock (24 patients), a cardiac disorder (4 patients), or hemorrhage (2 patients). The percentage of the total body surface burned was 30% to 50% in 49 patients, 28% of whom died from that injury; 50% to 75% in 15 patients, 60% of whom died; and 75% to 100% of the body surface in 12 patients, 92% of whom died. Conclusion: The need for mechanical ventilation in the severely burned patients treated in our intensive care unit was high (68.4%). The mean duration of the intensive care unit stay of our subjects was 13.6 ± 16.9 days, and the overall mortality rate was 39.5%. Septic shock and subsequent multiorgan failure were the most common causes of death in patients with severe burns.