Başkent Üniversitesi Makaleler

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11727/13096

Browse

Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • Item
    Covid-19 Geçirmiş Bireylerin Beslenme Alışkanlıklarının, Antropometrik Ölçümlerinin, Uyku ve Fiziksel Aktivite Durumlarının Değerlendirilmesi
    (Başkent Üniversitesi, 2024-04-30) Ünaldı,Dilan; Akçil Ok,Mehtap
    Amaç: Covid-19 geçirmiş bireylerin beslenme alışkanlıklarının, bazı antropometrik ölçümlerinin, uyku ve fiziksel aktivite durumlarının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Göğüs Hastalıkları Polikliniğine başvuran Covid-19 geçirmiş 18-64 yaş arası 110 gönüllü katılımcıya yüz yüze anket uygulanarak yürütülmüştür. Anket formunda bireylerin sosyodemografik özellikleri (yaş, meslek, eğitim düzeyi vb.), Covid-19 salgın hastalığını geçirmeden önceki ve sonraki beslenme, fiziksel aktivite ve uyku alışkanlıkları, antropometrik ölçümleri [boy (cm), ağırlık (kg), BKI (kg/m2 ),] ve Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) yer almaktadır. Bulgular: Çalışmaya 62 (%56,4) kadın, 48 (%43,6) erkek olmak üzere toplam 110 yetişkin birey katılmıştır. Kadın bireylerin (n=62) yaş ortalaması 44,3±11,3 yıl, erkek bireylerin (n=48) yaş ortalaması 46,2±13,7 yıldır. Çalışma sonuçlarına göre bireyler Covid-19 geçirdikten sonraki iştah durumunda, Covid19 geçirmeden öncekine göre azalma olduğunu bildirmiştir (p<0,001). Covid-19 geçirdikten sonra düzenli fiziksel aktivite yapma durumu Covid-19 geçirmeden öncesine göre artmıştır (p<0,001). Bireylerin Covid19 geçirdikten sonra ortalama gece uyku sürelerindeki azalma istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,001). Sonuç: Covid-19 salgın hastalığı sonucu bireylerin beslenme alışkanlıklarının, fiziksel aktivite ve uyku durumlarının değişme eğiliminde olduğu, doğrudan veya dolaylı olarak Covid-19‟un fiziksel aktivite, beslenme alışkanlıkları ve uyku düzenine etki ettiği görülmüştür. Yapılan araştırmaların besin seçimleri ve beslenme alışkanlıklarındaki, fiziksel aktivite ve uyku durumlarındaki değişikliklerin altında yatan nedenler ve risk faktörleri belirlenerek genişletilmesi daha çok bilgiye ulaşabilmek ve bilinçlenmek adına fayda sağlayacaktır.
  • Item
    Covid-19 ve Mineraller
    (Başkent Üniversitesi, 2022-12-30) Özkorkut,İrem; Saka,Mendane
    Beslenme, enfeksiyon ve bağışıklık arasında çift yönlü bir etkileşim vardır. Optimal bağışıklık yeterliliği beslenme durumuna bağlıdır. Bağışıklık tepkisinin geliştirilmesi ve sürdürülmesi için gerekli olan makro besinlerin ve mikro besinlerin yeterli bir şekilde, yeterli beslenme ile alınmasını sağlamak çok önemlidir. Mikro besinler, hayati rol üstlenir ve en çok ihtiyaç duyulanların A, C, D, E, B2, B6 ve B12 vitaminleri, folik asit, beta karoten, demir, selenyum ve çinko olduğu tespit edilmiştir. Bağışıklık hücrelerinin aktivasyonu, gelişimi, farklılaşması ve çok sayıda işlevini yerine getirmesi için bu mikro besinler gereklidir. Bağışıklık destekleyici mikro besin kaynaklarının yeterli miktarda alınması, COVİD-19 pandemisi ile mücadelede yardımcı olabilir. Bu göstergelere dayanarak, bu makale bağışıklık, COVID-19 ve selenyum, çinko, demir ve magnezyum mineralleri arasındaki ilişkiyi anlamayı amaçlamaktadır.
  • Item
    Covid-19 Sürecinde Türkiye'de Sağlık Politikaları
    (Başkent Üniversitesi, 2021-12-30) Cansever ,İbrahim Hüseyin
    Covid-19’un ortaya çıkışı itibariyle tüm dünya ülkeleri birçok yönden olumsuz şekilde etkilenmiş ve normal yaşam neredeyse durmuştur. Covid-19 süreci; başta sağlık sektöründe olmak üzere, ülkelerin önemli politikalar geliştirmesini zorunlu kılmıştır. Virüsün etkilerinin azaltılması amacıyla ortaya konulan politikalar, birden fazla sektörün birlikte çalışma zorunluluğunu da doğurmuştur. Bu çalışmanın amacı; Covid-19 sürecinde Türkiye’de uygulanan sağlık politikalarını, genel hatlarıyla ortaya koymak ve geleceğe yönelik çıkarımlarda bulunmaktır. Bu amaca yönelik olarak, politika değerlendirmesi yönteminden faydalanılmıştır. Politika değerlendirmesi için veriler, merkezi yönetim tarafından ortaya konulan politika belgelerinden elde edilmiştir. Politika belgeleri doküman incelemesi yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre; mevcut sağlık sisteminin gücü, sağlık tesisleri ve nitelikli sağlık personeli pandemi ile mücadelede Türkiye’yi avantajlı konuma getirdiğini ifade etmek mümkündür. Ayrıca süreç içindeki yoğun bakım yatağı sayısının artırılması ve sağlık sisteminin işleyişine dair kararların hızlı şekilde alınması sürecin hasarını azaltmada önemli olmuştur. Bunun yanı sıra; Türkiye’nin daha önceden önemli ilerlemeler sağladığı e-nabız ve SİNA gibi e-sağlık uygulamalarının yanında, pandemi sürecinde uygulamaya konulan Hayat Eve Sığar gibi uygulamaların da sürecin yönetiminin kolaylaşmasında önemli katkılar sunduğu görülmektedir. Cumhurbaşkanlığı sisteminin de Türkiye’nin Covid-19 sürecinde elini güçlendiren ve alınan kararların hızlı şekilde uygulamaya konulmasında önemli rol üstlenen bir diğer unsur olduğunu ifade etmek mümkündür. Yine, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, Bakanlıkların çalışma alanlarıyla ilgili konulardaki hızlı tepkilerinin ve yayımladıkları genelgelerin de süreçte etkin rol oynadığı görülmüştür. Her ne kadar Covid-19 sürecinde yerinden yönetim birimleri, merkezi yönetimin aldığı kararları uygulayan bir şekilde rol üstlenmiş olsa da illerin, içinde bulunduğu duruma özel tedbirler almadıkları görülmüştür.
  • Item
    Türk Hemşireler Derneği: Covid-19 Pandemisi ile Geçen Bir Yıl
    (Başkent Üniversitesi, 2021-12-30) Şenol Çelik,Sevilay; Özdemir Özleyen,Çiğdem; Çevık Aydın,Firuze; Çelik,Beyhan; Koç,Gülten; Karahan,Azize; Bulut,Hülya; Atlı Özbaş,Azize
    Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi, pek çok sektörün yükünü arttırmış, pandemi ile mücadelede şüphesiz en büyük yük ise sağlık sektörüne düşmüştür. Salgın sürecinde pek çok ülkede sağlık sistemi dönem dönem çökmüş ya da oldukça zorlanmıştır. Kısıtlı kaynaklarla artan sağlık hizmeti talebini karşılarken, hizmetinin nitelikli ve güvenli sunumunu sağlama sorumluluğu büyük ölçüde sağlık çalışanlarına yüklenmiştir. Hemşireler salgınla mücadelenin en ön safhasında topluma ihtiyaç duyduğu bakımı kesintisiz sağlamıştır. Küresel bir kriz olarak tanımlanan Covid-19 salgını ile etkin mücadele için de hemşirelerin potansiyel gücünden faydalanılması, hemşirelerin hem karar hem uygulama hem de değerlendirme süreçlerinde yer alması elzemdir. Ancak ülkemizde pandemi yönetimi, sağlık hizmeti sunumu ve hemşirelerin bu sürece dahil edilmeleri tartışılır bir seyir izlemiştir. Pandemi sürecince hemşirelerin, 24 saat kesintisiz çalışması, haftalık çalışma saatlerinin insani koşulları aşacak düzeyde artması, bir hemşireye düşen hasta sayısının mevzuatta yer alan düzenlemelerin çok üstünde olması gibi olumsuz koşullarda çalıştığı da Türk Hemşireler Derneği tarafından çeşitli çalışmalarla ortaya konmuştur. Bu süreçte, Sağlık çalışanlarına, hasta ve ailesi yanında yönetim, sendika ve diğer sağlık çalışanları tarafından uygulanan şiddet ise başlı başına ele alınması gereken bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Yaşamın ne kadar kutsal ve değerli olduğu bilinci ile Covid-19 hastalığı ile savaşan hemşirelerin, bu savaştan yorgun, tükenmiş, endişeli, umutsuz, hasarlı ve kayıpla çıkmamaları için yöneticilere ve karar vericilere büyük sorumluluk düşmektedir.
  • Item
    Covid-19 Pandemisinde Diyabet Yönetimi ve Diyabet Hemşirelerinin Sorumlulukları
    (Başkent Üniversitesi, 2021-12-30) Polat , Gökşen; Ünsal Avdal,Elif
    COVID-19 enfeksiyonu geçiren diyabetli bireyler sağlık açısından oldukça risk altındadır. Mevcut diyabet covid-19 enfeksiyonun prognozunu kötüleştirmektedir. Pandemi döneminde de hastaların rutin kontrolleri ve takipleri aksatılmamalıdır. Hastalar hemşireler tarafından tedavi planlarına uygun bakımı almaya devam etmelidir. Ancak hastaların hastaneye gitmeleri pandemi döneminde oldukça riskli bir durumdur. Hemşirelere bu dönemde oldukça büyük sorumluluklar düşmektedir. Pandemi döneminde Covid-19’lu diyabetik bireyin öz yönetimini sağlamalarına yardımcı olmalı, hastalık döneminde primer takipçileri olmalı ve hastalara gerekli yönlendirmeler yapılmalıdır. Bu derleme makalesinin amacı COVID-19 pandemisinde diyabet yönetimine ilişkin bilgiler vermek ve diyabet hemşirelerine yol gösterici bir kaynak oluşturmaktır.
  • Item
    Covid-19 Sürecinde Rekreatif Faaliyetlere Katılan Bireylerin Psikolojik Sağlamlık Düzeylerinin İncelenmesi
    (Başkent Üniversitesi, 2021-04-30) Tükel ,Yalçın
    Amaç: Bu çalışma, Covid-19 sürecinde bireylerin serbest zaman faaliyetlerine katılımları ile psikolojik sağlamlıkları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmada ilişkisel tarama araştırma modeli kullanılarak; katılımcıların serbest zaman faaliyetlerine katılımları ile psikolojik sağlamlıklarında ortaya çıkan değişim incelenmiştir. Bu araştırmanın çalışma grubunu Türkiye’de farklı şehirlerde ikamet eden 550 (245 kadın, 305 erkek) katılımcı oluşturmaktadır. Araştırma örneklemindeki katılımcıların yaş ortalaması ise 35,1±9,3 yıl’dır. Araştırma verilerinin toplanmasında kişisel bilgi formu, rekreatif aktivitelere katılım düzeylerini belirleyici sorular ve Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (KPSÖ) kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde Bağımsız Örneklem t Testi tekniği kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmada ‘’Covid-19 öncesinde ve sürecinde aktif spor yapan’’ katılımcıların psikolojik sağlamlık puan ortalamaları anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0.05). Covid-19 öncesinde ve sürecinde psikolojik sağlamlık puan ortalamalarında ‘’sosyal aktivite yapma’’ durumuna bağlı anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (p>0.05). Ayrıca ‘’Covid-19 öncesinde kültürel ve sanatsal etkinliklerde aktif olan’’ katılımcıların psikolojik sağlamlık puan ortalamaları anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0.05). ‘’Covid-19 sürecinde kültürel ve sanatsal aktivitelerde aktif olan’’ katılımcıların psikolojik sağlamlık puan ortalamalarında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (p>0.05). Sonuç: Bu çalışmanın araştırma bulgularına göre, katılımcıların Covid-19 sürecinde psikolojik sağlamlıklarının kısmen düşük düzeyde olduğu görülmüştür. Fakat Covid-19 pandemi öncesi ve sürecindesportif etkinliklere aktif bir şekilde katılan bireylerin psikolojik sağlamlık düzeylerinin yüksek olduğu belirlenmiştir