Browsing by Author "Türker,Perim"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Genç Bireylerin Beslenme Okuryazarlığı ile Beslenme Durumlarının Değerlendirilmesi(Başkent Üniversitesi, 2025-04-25) Öztürk,Kübra; Türker,PerimBu çalışma, 14-18 yaş aralığındaki gençlerin beslenme okuryazarlığı ile beslenme durumlarını değerlendirmek amacıyla 2023-2024 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde bir özel lisede öğrenim gören 150 öğrenci (80 kız, 70 erkek) ile yürütülmüştür. Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 15.7±1.30 olarak bulunmuştur. Adölesan Beslenme Okuryazarlığı Ölçeği puanlarına göre erkek öğrenciler 68.3±13.3, kız öğrenciler ise 66.4±10.37 puan almış ve cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p=0.336). Mikro besin ögeleri alımında folik asit (kızlarda 3.7±5.74 mcg, %1.2; erkeklerde 3.8±2.83 mcg, %2.4), D vitamini (kızlarda 2.7±2.58 mcg, %18.0; erkeklerde 3.1±2.47 mcg, %20.8) ve kalsiyum (kızlarda 553.3±217.84 mg, %42.5; erkeklerde 694.2±309.45 mg, %53.4; p=0.001) alımları yetersiz bulunmuştur. Erkeklerin kalsiyum ve çinko alımları istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Adölesanların beslenme okuryazarlığı düzeyini geliştirmek ve yetersiz makro ve mikro besin ögesi alımlarını iyileştirmek amacıyla, bunların önemini vurgulayan eğitimler daha fazla düzenlenmeli sonucuna varılmıştır.Item Okul Öncesi Dönemde Çocuklardaki Farklı Yeme Davranışları ve Ebeveyn Faktörlerinin Bu Davranışlara Etkisi(Başkent Üniversitesi, 2021-04-30) Öztürk,Nehir; Türker,PerimOkul öncesi dönem 3-6 yaş aralığı olarak tanımlanmaktadır ve çocuğun çevresindeki tüm uyaran ve aktivitelere karşı açık olduğu, pek çok yönden geliştiği bir dönemdir. Bu gelişimi etkileyen önemli faktörlerden biri ise çocuğun beslenmesidir. Çocuklar için genellikle sosyal bir durum olan beslenme eylemi gözlem ve taklit yoluyla şekillenir ve çocuklar kendilerine özgü olumlu-olumsuz yeme davranışları geliştirir. Bu davranışları ölçmek için en sık kullanılan psikometrik ölçek, Çocuklarda Yeme Davranışı Anketi (ÇYDA)’dir. Sekiz alt faktör ile çocukların yeme eğilimi ve iştahı veya kaçıngan yeme ve iştahsızlığı belirlenebilmektedir. Bu davranışlar, çocuğun bireysel özellikleri, genetiği, karakteri, yaşı ve cinsiyetinin yanında çevre ile etkileşiminden de etkilenmektedir. Bu dönemde, çocuğun sosyal çevresi, akranları ve öğretmen tutumları da beslenme üzerinde etkili olsa da beslenme davranışlarını en çok etkileyen faktör ebeveyn yaklaşımlarıdır. Ebeveynlerin, besleme tarzı ve uygulamaları, ödül-ceza sistemi kullanmaları, eğitim düzeyleri, nasıl birer rol model oldukları ve evdeki sofra ve öğün düzenleri, çocuğun davranış gelişimi için belirleyici olmaktadır. Bu nedenle, ebeveynleri kapsayan bu faktörlerin belirlenmesi çocukların geliştirdikleri farklı beslenme davranışlarını düzenlemek için yararlı olacaktır. Bu derlemede, okul öncesi dönemde çocukların farklı yeme davranışları ve bu davranışlara neden olan çeşitli ebeveyn kaynaklı faktörler incelenmiştir.Item Sağlık Çalışanlarının Yeme Farkındalığı ve E-Sağlıklı Beslenme Okuryazarlığı Düzeyleri ile Beslenmeye İlişkin Parametreler Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Başkent Üniversitesi, 2024-08-29) Kaçar,Elif Yağmur; Türker,PerimAmaç: Bu çalışma, sağlık çalışanlarının yeme farkındalığı ve e-sağlıklı beslenme okuryazarlığı düzeyleri ile beslenmeye ilişkin parametreler arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, Eylül 2023-Haziran 2024 tarihi arasında 44 erkek ve 66 kadın sağlık çalışanı ile yürütülmüştür. Çalışanlara genel bilgiler, sağlığa ilişkin bilgiler, genel beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzına ilişkin bilgiler, sosyal medya kullanımı, antropometrik ölçümler (vücut ağırlığı (kg), boy uzunluğu (cm), bel/boy oranı), Yeme Farkındalığı Ölçeği (YFÖ-30), e-Sağlıklı Beslenme Okuryazarlığı Ölçeği (e-SBO) içeren anket formu hazırlanmış ve bireylere yüz yüze uygulanmıştır. Bulgular: Bireylerin yeme farkındalığı puan ortalamasına bakıldığında erkeklerin 3,2±0,43 puan kadınların ise 3,4±0,47 puana sahip olduğu saptanmıştır. Cinsiyete göre yeme farkındalığı puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0,05). Bireylerin e-sağlıklı beslenme okuryazarlığı puan ortalamaları erkeklerin 39,7±7,16 kadınların ise 39,9±7,46 olduğu saptanmıştır. Çalışma, yeme farkındalığı ile antropometrik ölçümler arasındaki ilişkide erkeklerde yeme farkındalığı düzeyi arttıkça bel/boy oranın azaldığını (r=-0,327, p<0,05); kadınlarda yeme farkındalığı düzeyi arttıkça vücut ağırlığının (r=-0,300, p<0,05), bel/boy oranın (r=-0,376, p<0,05) ve beden kütle indeks değerinin azaldığını (r=-0,258, p<0,05) saptamıştır. Bireylerin e-sağlıklı beslenme okuryazarlık düzeyi ile antropometrik ölçümleri arasında bir ilişki saptanmamıştır (p>0,05). Beslenme parametreleri ile ilişkisinde erkeklerde yeme farkındalığı düzeyi arttıkça toplam yağ yüzdesinin arttığı (r=0,340, p<0,05), tekli doymamış yağ asidi yüzdesinin arttığı (r=0,464, p<0,05) karbonhidrat yüzdesinin ise azaldığı (r=-0,374, p<0,05) gösterilmiştir. Erkeklerde e-Sağlıklı Beslenme Okuryazarlığı düzeyi arttıkça karbonhidrat yüzdesinin arttığı (r=0,301, p<0,05) gözlenmiştir. Kadınlarda yeme farkındalığı düzeyi ve e-Sağlıklı beslenme okuryazarlığı düzeyi ile günlük enerji, mikro ve makro besin ögesi alımları arasında anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0,05). Sonuç: Bu çalışmada bireylerin yeme farkındalığı düzeylerinin ve e-sağlıklı beslenme okuryazarlığı düzeylerinin vücut ağırlığı (kg), bel/boy oranı ve BKİ üzerinde etkisi olduğu gibi enerji ve makro besin ögesi üzerinde etkisi olabileceği sonucuna varılmıştır.Item Üniversite Öğrencilerinde Mevsimsel Değişimin Duygu Durumu, Beslenme Durumu ve Fiziksel Aktivite Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi(Başkent Üniversitesi, 2019-12-31) Özekinci, Ayden; Türker,PerimAmaç: Bu çalışma mevsimsel değişimlerin üniversite öğrencilerinde duygu durumu, beslenme durumu ve fiziksel aktivite düzeyindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma, Mayıs 2019-Ekim 2019 tarihleri arasında çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul etmiş, 18-25 yaş arasındaki 284 üniversite öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Çalışmaya dahil edilen tüm öğrencilere anket formu, 24 saatlik besin tüketim kaydı, fiziksel aktivite formu ve Mevsimsel Gidiş Değerlendirme Formu uygulanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 24.0 paket programı kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin %81.0’inin mevsimlere bağlı olarak besin tercihlerinin değiştiği, %19.0’unun ise değişmediği tespit edilmiştir. Öğrencilerin %41.20’si yaz mevsiminde % 11.27’si kış mevsiminde daha düzenli fiziksel aktivite yaptığını belirtmiştir. Ölçek sonucunda elde edilen mevsimsellik puan ortalaması 12.24±4.66 olarak bulunurken kadınlarda (12.50±4.16) erkeklerden (11.76±5.46) daha yüksek bulunmuştur. Ancak fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Ölçek sonuçlarına göre öğrencilerin %62’sinin mevsimsel duygu durum bozukluğu olmadığı, %38’inin ise olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin sosyo demografik özellikleri ve besin tüketimlerine göre mevsimsellik puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0.05). Erkek öğrencilerin fiziksel aktivite düzeyi ile mevsimsellik puanları arasında anlamlı ve pozitif yönlü korelasyon olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuç: Üniversite öğrencilerinin duygu durumları, fiziksel aktivite düzeyleri ve besinsel tercihleri mevsimlere göre değişmektedir. Duygusal, fizyolojik ve sosyal yaşantıyı etkileyen en büyük çevresel neden olan mevsimsel değişimlerin getireceği sonuçlar belirlenmeli ve bu konuda genç yetişkin grubu olan üniversite öğrencilerinin farkındalığı arttırılmalıdır.Item Yetişkin Bireylerde Diyabet Riski, Uyku Kalitesi, Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları ve Beslenme Durumları Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi(Başkent Üniversitesi, 2025-04-25) Şen,Melike; Türker,PerimAmaç: Bu çalışma yetişkin bireylerde diyabet riski, uyku kalitesi, sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve beslenme durumları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma, Aralık 2023-Nisan 2024 tarihleri arasında araştırmaya gönüllü olan, Konya Akşehir İlçesi Meydan Mahallesi Muhtarlığında kaydı bulunan ve resmi işlem onayları için başvuran 19-64 yaş aralığında olan 200 yetişkin bireyler ile yüz yüze anket formu uygulama yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Anket formu sosyodemografik özellikleri, beslenme alışkanlıkları, antropometrik ölçümleri, Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi- Kısa Form (IPAQ-SF), Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi, Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği II (SYBDÖ-II), Finlandiya Tip-2 Diyabet Risk Anketi (FINDRISK), 24 saatlik geriye dönük hatırlatma formu içermektedir. Bulgular: Çalışmaya katılan erkek bireylerin yaş ortalaması 46,9±14,54, kadın bireylerin yaş ortalamasına 41,5 ±13,91’dur. Kadın bireylerde PUKİ ölçeği puan ortalaması 4,9±2,91 erkek bireylerin ise ölçek puan ortalaması 3,8±2,57 olup erkeklerde daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0,05). SYBDÖ II toplam puan ortalaması kadın bireylerde 117,0±14,01, erkek bireylerde ise 116,9±18,17 olup ölçek ile cinsiyet arasında ilişki saptanmamıştır (p>0,05). Kadınların FINDRISK ortalaması 9,8±5,43, erkeklerde 11,1±5,47 olup cinsiyet ile ölçek puanı arasında ilişki saptanmamıştır (p>0,05). IPAQ ölçek puanı ile PUKİ ölçek puanı arasında pozitif yönde zayıf korelasyon (r=0,19 p=0,006), PUKİ ölçek puanı ile SYBDÖ arasında negatif yönde orta düzeyde bir korelasyon vardır (r=-0,28 p<0,001)). Sonuç: Diyabet riski yüksek olan bireylere belirli bir süre multidisipliner yaklaşılmalı, sağlıklı yaşam biçimi davranışları desteklenmeli, ideal vücut ağırlığı sağlanmalı, yeterli ve kaliteli uyku alışkanlığı sağlanarak hem toplum açısından hem birey açısından diyabetin önlenmesi önemlidir.