Browsing by Author "Süzen, Banu"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Evre 2 diyastolik fonksiyon bozukluğu olan medikal tedavi alan hastalarda diyet tedavisinin etkinliğinin araştırılması(Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Süzen, Banu; Karabudak, EfsunBu çalışma evre 2 diyastolik fonksiyon bozukluğu olan ve medikal tedavi alan hastaların beslenme alışkanlıklarını değiştirerek sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak ve kişinin yaşam kalitesi üzerindeki yansımalarını antropometrik ölçümler ve kan biyokimya değerleriyle izlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma Ufuk Üniversitesi Kardiyoloji Polikliniğinde, evre 2 diyastolik fonksiyon bozukluğu tanısı ile ayaktan tedavi gören, 13’ü diyet tedavisine alınan ve 8’i kontrol grubunu oluşturan toplam 21 gönüllü üzerinde yapılmıştır. Hastaların genel özellikleri anket formu ile sorgulanmıştır. Diyet grubu ve kontrol grubundaki hastaların 0. ay (başlangıç) ve takip eden 3.ay ile 6.ayda vücut ağırlığı, biyoelektirk empedans (BIA) analizi ve bel-kalça çevresi ölçümleri alınmıştır. Hastaların beslenme alışkanlıkları 0.ayda besin tüketim sıklığı ve 0.ay ile 6.ayda 3 günlük 24 saatlik besin tüketim kayıtları alınarak belirlenmiştir. Hastaların yaşam kalite düzeyleri Notthingham Sağlık Profili ölçeği ile 0.ay ve 6.ayda, fiziksel aktivite düzeyleri Uluslar arası Fiziksel Aktivite anketi ile 0.ayda belirlenmiştir. Çalışmaya katılan hastaların Kardiyoloji polikliniğinin rutin biyokimya takipleri 0. ay (başlangıç) ve 6. ayda alınmış ve Ekokardiyogram değerlendirmeleri kardiyolog tarafından bu dönemlerde yapılmıştır. Bu çalışmada hastaların yaş ortalamaları diyet grubunun 50.8± 6.9 yıl iken kontrol grubunun 54.3±8.4 yıl, ortalama diyastolik fonksiyon bozukluğu hastalığının Grade II’deki tedavi süreleri 3.0±3.7 yıl iken kontrol grubundaki hastaların ise ortalama 5.0±6.4 yıldır. Diyet grubundaki hastaların dönemler arasında enerjinin proteinden, karbonhidrattan, toplam yağdan, doymuş yağ asitlerinden, tekli doymamış yağ asitlerinden gelen yüzdesi, diyet posası, çözünür posa ve çözünmez posa tüketimi, tiamin, riboflavin, niasin, B6 vitamini, folik asit, C vitamini, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve demir tüketim miktarları istatistiksel olarak farklı bulunmuştur (p<0.05). Çalışmaya katılan diyet grubundaki hastaların 0.aydaki enerji ve besin öğeleri tüketim miktarları kontrol grubundan farklı bulunmamıştır (p>0.05). Ancak diyet grubundaki hastaların 6.ay günlük ortalama enerji, enerjinin proteinden, karbonhidrattan, toplam yağdan, DYA’den, gelen yüzdesi, diyet posası, çözünür posa ve çözünmez posa tüketimi, tiamin, riboflavin, niasin, B6 vitamini, folik asit, C vitamini, sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor tüketim miktarları istatistiksel olarak farklı bulunmuştur (p<0.05). Diyet grubu hastalarının antropometrik ölçümleri 0.ay ile 3.ay ve 6.ay karşılaştırıldığında vücut ağırlığı, BKİ ve bel çevresi değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı azalma vardır (p<0.05). Kontrol grubunun grup içi dönemler arasında 0.ay ile 3.ay ve 0.ay ile 6.ay ve 3.ay ile 6.ay bel çevresi ile kalça çevresi ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamlı artış vardır (p<0.05). Enerji düzeyi ile ilgili bölümde grup içi 6.ay karşılaştırmalarda diyet grubunun puanındaki azalma ile kontrol grubunun puanındaki artış istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05)Çalışmada, E/E’ oranında, gruplar arasındaki azalma 0.ay ve 6.ayda istatistiksel olarak anlamlı bulunmamış (p>0.05). Ancak diyet grubunun başlangıca göre 6.ayındaki azalma istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Sonuç olarak, yaşam şekli değişikliğinin bir parçası olan beslenme tedavisi, kalp yetmezliğinde önemli bir rol oynamaktadır. Doğru ve etkin planlanmış bir beslenme tedavisi ile hastalığın prognozunda iyileşme sağlanarak, hastaların yaşam kaliteleri arttırılabilir. This study that Grade II of diastolic dysfunction and patients receiving medical treatment for changing eating habits with healthy eating habits and to gain a person's quality of life reflections on the anthropometric measurements and blood biochemistry values were conducted to follow. Ufuk University Cardiology Clinic study in grade II with the diagnosis of diastolic dysfunction treated as outpatients who volunteered to participate in the study, provide search criteria to the total 21 were performed on patients. Diet group (n=13) and control group (n=8), the general information of the patients in question were applied to the questionnaire. Diet group and control group of patients in the 0.month (initial) and subsequent 3.months with 6.months body weight, bioelectric impedance analysis and waist-hip circumference measurements were taken. Nutritional status of patients in 0.month food consumption frequency, in 0.month and 6.month records 3-day 24-hour food consumption was taken. Patients’ levels of quality of life specified by using Nottingham Health Profile questionnaire in the 0.month and 6.month, physical activity levels were determined in 0.month with IPAQ questionnaire. The study of participating patients’ cardiology policlinic follow-up of the routine biochemistry was collected in 0.month (initial) and 6.month, and echocardiogram reviews in this period were made by cardiologists. In this study the age range of the diet patients were within 50.8±6.9 years, while the control group were 54.3±8.4 years and mean treatment duration of diastolic dysfunction in Grade II disease were within 3.0±3.7 years, meanwhile the average of the patients in the control group were 5.0±6.4 years. The difference in percentage of energy from protein, from carbohydrates, from total fats, from saturated fatty acids, from polyunsaturated fatty acids and amount of dietary fiber and soluble/insoluble fiber consumption of the patients in diet in 0.month and 6.month was statistically significant (p<0.05). Daily dietary consumption of thiamine, riboflavin, niacin, vitamin B6, folic acid and vitamin C in the diet group of patients between 0.month and 6.month was found to be statistically significant (p<0.05). Meanwhile the difference between 0.month and 6.month in daily average consumption of sodium, potassium, calcium, magnesium, phosphorus and iron in diet group patients were found to be statistically significant (p<0.05). When the anthropometric measurements of patients in diet group were compared in 0.month with 3.months and 6.months, there had been an statistically significant decrease between the values of body weight, BMI and waist circumference (p<0.05). Between the period ‘zero month with 3.month, 0.month with 6.month, 3.month with 6.month, there had been a statistically significant increase in waist circumference and hip circumference measurements in the control group (p<0.05). When anthropometric measurements of patients in diet group were compared between 0.month with 3.month and 6.month, the values of body weight BMI and waist circumference were statistically significant decreased (p<0.05). With the highest score of diet group’s energy level in related chapter of Notthigham Health (46.7±31.1) the reduction in 6.month between periods was statistically significant (p<0.05) The reduction in E/E' ratio between 0.month and 6.months between diet group and control group were not statistically significant (p>0.05), but the ratio reduction in diet group in the 6.month was statistically significant (p<0.05). In conclusion, nutrition therapy is an important part of changing life style that seems to play an important role in heart failure treatment. With an accurate and effective treatment besides a scheduled feeding can provide an improved prognosis of the disease, and an increase in patients' quality of lifeItem Kalça ve diz artroplasti ameliyatı geçiren hastalarda tıbbi beslenme tedavisinin sağlık harcamaları ve sağlık göstergeleri üzerine etkisi(Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022) Süzen, Banu; Kızıltan, GülBu çalışmada, kalça ve diz artroplasti ameliyatı geçiren hastalarda proteinden zengin tıbbi beslenme tedavisinin sağlık harcamaları ve sağlık göstergeleri üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, Ekim 2018-Mart 2020 tarihleri arasında Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Eğitim Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Ortopedi Bölümünde kalça ve diz artroplasti ameliyatı geçirmiş, 65 yaş ve üzeri, 41 hasta ile yürütülmüştür. Çalışmaya dahil edilen tüm hastalara ilişkin bilgiler (yaş, cinsiyet, eşlik eden hastalık öyküsü, ilaç kullanma durumu, son 10 gün içinde geçirilmiş enfeksiyon durumu, antropometrik ölçümleri vb.) hasta dosyalarından alınmıştır. Nütrisyonel Risk Skorlaması-2002 (NRS-2002) ve Mini Nütrisyonel Değerlendirme (MNA) beslenme tarama testleri hastaneye yatış sırasında diyetisyen tarafından yapılmıştır. Hastaların antropometrik ölçümleri [boy uzunluğu, vücut ağırlığı, üst orta kol çevresi (ÜOKÇ), diz boyu], Beden Kütle indeks değerleri, el kavrama gücü ölçümleri, ameliyat sonrası 1.hafta ve 6. haftada diyetisyen tarafından alınmış ve hesaplanmıştır. Besin tüketim kayıtları hastanede yatarken, 3. hafta ve 6. hafta olmak üzere 24 saatlik besin tüketim kaydı ile alınmıştır. Hastaların kan biyokimyasal bulguları [albümin, açlık plazma glukozu, AST, ALT, kan üre azotu, kreatinin, sedimentasyon, CRP, total lenfosit sayısı, sodyum, potasyum] ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası (Başlangıç, 1. hafta, 3. hafta, 6. hafta) hasta dosyalarından kaydedilmiştir. Sağlık harcamalarına yönelik bilgiler de hastanenin kurumsal ve faturalandırma biriminden elde edilmiştir. Hastaların %71‘i 65-73 yaş aralığında, %17‘si 74- 84 yaş, %12‘si de 85 yaş ve üzerindedir. Çalışmaya dahil edilen 41 hastanın %48.8‘i hidroksi metil bütirat, D vitamini içeren proteinden zengin hiperkalorik beslenme desteği almış, %51.2‘si beslenme desteği almamıştır. Beslenme desteği alan hastaların %55‘i kalça protezi, %25‘i kalça protezi revizyon, %20‘ü diz protezi ameliyatı, beslenme desteği almayan hastaların %38.1‘nin kalça protezi, %4.8‘nin kalça protezi revizyonu, %52.4‘nin diz protezi, %4.8‘nin diz protezi revizyonu ameliyatı geçirdiği saptanmıştır. MNA‘ya göre 4 erkek hasta ve 17 kadın hastanın normal nütrisyonel durumda, 2 erkek ve 11 kadın hastanın malnütrisyon riski altında, 3 erkek ve 4 kadın hastanın malnütrisyolu olduğu; NRS-2002‘ye göre ise 3 erkek, 22 kadın hastanın nütrisyon riski olduğu, 6 erkek ve 10 kadın hastada nütrisyon riskinin olmadığı tanımlanmıştır. Hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 6.hafta el kavrama gücü ile vücut ağırlığı değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunurken (p<0.05), ÜOKÇ ve BKİ arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır (p>0.05). Beslenme desteği alan hastaların serum albümin ve total lenfosit hücre düzeyi ameliyat sonrası 6. haftada ılımlı şekilde yükseldiği belirlenmiştir. Serum albümin düzeyi beslenme desteği alan ve almayan hasta grupları arasında ve ameliyat dönemleri arasında istatistiksel olarak farklı bulunmuştur (p<0.05). Bu çalışmada, beslenme desteği ve beslenme eğitimi verilmiş olması hastaların besin alımlarında artışa, diyetle enerji ve protein alımlarının yüksek olmasına neden olmuştur (p<0.05). Çalışmanın sonucuna göre, hastaların oral enteral beslenme desteği almanın optimal beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasında fayda sağlamıştır. In this study, it was aimed to determine the effect of protein-rich medical nutrition therapy on health expenditures and health indicators in patients undergoing hip and knee arthroplasty surgery. The study was carried out on 41 patients aged 65 and over, who had undergone hip and knee arthroplasty surgery at the Orthopedics Department of Ufuk University Dr. Rıdvan Ege Education Health Research Hospital between October 2018 and March 2020. Information about all patients included in the study (age, gender, history of co-morbidity disease, drug use, infection status in the last 10 days, anthropometric measurements, etc.) was obtained from patient files, Nutritional Risk Score-2002 (NRS-2002) and Mini-Nutritional Assessment (MNA) nutritional screening tests were performed by a dietitian at hospital admission. Anthropometric measurements of the patients [height, body weight, upper middle arm circumference (UMAC), knee length], Body Mass Index values, hand grip strength measurements were recorded by the dietitian at the 1st and 6th weeks postoperatively. Food consumption records were taken while in the hospital, with 24-hour food consumption records at the 3rd and 6th weeks. The blood biochemical findings of the patients [albumin, fasting plasma glucose, AST, ALT, blood urea nitrogen, creatinine, sedimentation, CRP, total lymphocyte count, sodium, potassium] before and after surgery (1 week, 3 weeks , 6 weeks) were recorded from patient files. Information on health expenditures was also obtained from the institutional and billing unit of the hospital. The patients are 71% between of 65-73 years old, 17% are 74-84 years old, 12% are 85 years old and over. Of the 41 patients included in the study, 20 received nutritional support in hydroxy methyl butyrate, vitamin D, protein rich, hypercaloric and 21 did not receive nutritional support. Of the patients who received nutritional support, 55% had hip replacement, 25% had hip replacement revision, 20% had knee replacement surgery, 38.1% of the patients who did not receive nutritional support had hip replacement, 4.8% had hip replacement revision, 52.4% knee prosthesis, 4.8% had undergone knee prosthesis revision surgery. According to MNA, 4 male and 17 female patients were in normal nutritional status, 2 male and 11 female patients were at risk of malnutrition, and 3 male and 4 female patients had malnutrition; According to NRS-2002, it was defined that 3 male and 22 female patients had a nutritional risk, and 6 male and 10 female patients had no nutritional risk. While the difference between the hand grip strength and body weight values of the patients before and at the 6th week after surgery was statistically significant (p<0.05), the difference between UMAC and BMI was not statistically significant (p>0.05). It was determined that the serum albumin and total lymphocyte cell levels of the patients who received nutritional support increased moderately at the 6th week postoperatively. Serum albumin levels were found to be statistically different between the groups of patients who received and did not receive nutritional support and between the periods of surgery (p<0.05). In this study, providing nutritional support and nutrition education led to an increase in the patients' food intake and higher dietary energy and protein intakes (p<0.05). According to the results of the study, taking oral enteral nutritional support of the patients was beneficial in meeting their optimal nutritional needs.