Repository logo
Communities & Collections
All of DSpace
  • English
  • العربية
  • বাংলা
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Ελληνικά
  • Español
  • Suomi
  • Français
  • Gàidhlig
  • हिंदी
  • Magyar
  • Italiano
  • Қазақ
  • Latviešu
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Српски
  • Svenska
  • Türkçe
  • Yкраї́нська
  • Tiếng Việt
Log In
New user? Click here to register.Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Oral, Emel Aydan"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 2 of 2
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Thumbnail Image
    Item
    Kadınlarda ağırlık döngüsünün metabolik etkilerinin belirlenmesi
    (Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Oral, Emel Aydan; Kızıltan, Gül
    Bu çalışma, kadınlarda ağırlık döngüsü sıklığı ve şiddetinin belirlenerek metabolik etkilerinin değerlendirilmesi amacıyla, Mayıs 2016-Eylül 2016 tarihleri arasında Başkent Üniversitesi Hastanesi Ümitköy Polikliniği Endokrin Bölümü’ne başvuran, 25–45 yaş arasındaki 60 kadın birey üzerinde yürütülmüştür. Bireylerin kişisel özellikleri, genel ve beslenme alışkanlıkları, duygu durumları ile ağırlık değişimlerine ilişkin bilgileri saptamak için bir anket formu uygulanmıştır. Bireylerin beslenme durumları besin tüketim sıklığı ile saptanmıştır. Ağırlık değişimleri sonucunda, son 10 yıl içerisinde 2 kezden fazla 5 kg ve üzerinde ağırlık kaybı yaşayıp sonrasında tekrar geri kazanma ağırlık döngüsü olarak tanımlanmıştır. Çalışmaya katılan bireyler ağırlık döngüsü yaşayanlar (vaka grubu, n=20) ve ağırlık döngüsü yaşamayanlar (kontrol grubu, n=40) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Vaka grubundaki bireylerin 6’sının (%30.0) hafif derecede ve 14’ünün (%70.0) ciddi derecede döngüye girdiği belirlenmiştir. Vaka ve kontrol grupları arasında vücut ağırlığı, beden kütle indeksi, bel çevresi, kalça çevresi, bel/kalça oranı, toplam vücut yağı, yağ dokusu kütlesi, yağsız doku kütlesi ve toplam vücut su kütlesi açısından istatistiksel olarak önemli fark bulunurken (p<0.05); ağırlık döngüsü dereceleri açısından gruplar arasında istatistiksel açıdan önemli bir fark saptanmamıştır (p>0.05). Gruplar arasında serum glukoz, total kolesterol, LDL-kolesterol, trigliserit, AST, ALT ve ürik asit değerleri açısından istatistiksel anlamlı bir ilişki saptanırken (p<0.05); HDL-kolesterol, açlık insülini, HOMA-IR ve TSH değerleri açısından gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Ağırlık döngü dereceleri ve döngü sayısı ile biyokimyasal parametreler arasında istatistiksel açıdan önemli bir fark belirlenmemiştir (p>0.05). Beck depresyon ölçeğine göre gruplar arasında istatistiksel açıdan önemli bir ilişki saptanmış (p<0.05), ancak döngü dereceleri ile önemli bir ilişkisi bulunamamıştır (p>0.05). Gruplar arasında, günlük enerji, protein, bitkisel protein, yağ, karbonhidrat posa alım ortalaması açısından önemli bir fark saptanmıştır (p<0.05). Gruplar arasında fiziksel aktivite düzeyi açısından istatistiksel olarak önemli bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak, ağırlık döngüsünün antropometrik ölçümler, biyokimyasal parametreler, beslenme ve duygu durumları üzerinde önemli bir etkisinin olduğu belirlenmiş, ancak döngü derecesinin etkinliği tam olarak saptanmamıştır. This study was conducted on 60 female subjects aged 25 – 45 years, who applied to Başkent University Hospital Ümitköy Policlinic Department of Endocrinology between May 2016 and September 2016 for the purpose of determining the frequency and severity of weight cycling in women and their metabolic effetcs. A questionnaire form was used to determine individual characteristics, general and nutritional habits, psychological status and information on weight changes. Nutritional status of the individuals was determined by the frequency of food consumption. As a result of weight changes, weight cycling have been defined intentionally lost two or more times at least 5 kg during the past 10 years and regained the weight. The subjects were divided into groups: those who have weight cycling (the case group, n=20) and do not have weight cycling (the control group, n=40). Of the individuals in the case group, 6 (30.0%) were mild cycler and 14 (70.0%) were severe cycler identified. Between the case and control groups, body weight, body mass index, waist circumference, hip circumference, waist / hip ratio, total body fat, fat mass, fat free mass and total body water mass were statistically significant (p<0.05) when there was no statistically significant difference between the groups in terms of weight cycling ratios (p>0.05). Between the case and control groups, serum glucose, total cholesterol, LDL-cholesterol, triglyceride, AST, ALT and uric acid levels a statistically significant relations (p<0.05), yet HDL-cholesterol, fasting insulin, HOMA-IR and TSH vales were not found to be statistically significant difference (p>0.05). No statistically significant difference was found when the relationship between weight cycling leveles and cycle numbers wew correlated with biochemical parametres (p>0.05). There was a statistically significant relationship between the Beck depression scale and the groups (p<0.05), but there was no significant relationship wtih the weigt cycling levels (p>0.05). There was a significant between the groups in terms of daily mean energy, protein, fat, carbohydrate, vegetable protein and pulp intake (p<0.05). The difference between individual physical activitiy and weight cycling was not statistically significant (p>0.05). As a result, weight cycle were determined to have a significant effect on anthropometric measurements, biochemical parameters, nutrition and psychological status, but the efficacy of weight cycling levels and numbers was no found.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Zayıflama diyeti uygulanan obez bireylerde beslenme zamanının sirkadiyen ritim belirteçleri üzerine etkisi
    (Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022) Oral, Emel Aydan; Kızıltan, Gül
    Beslenme zamanı, suprakiazmatik saat üzerinde net bir eşzamanlama etkisi olmayan çevresel osilatörler için güçlü bir eşzamanlayıcıdır. Günlük yiyecek alımını belirli zaman aralığıyla sınırlandırma ağırlık kaybına yardımcı olmak ve metabolik sağlığı iyileştirmek için enerji kısıtlamasına bir alternatif yol olarak son yıllarda büyük ilgi görmüştür. Bu araştırma, beslenme zamanının zayıflama diyeti uygulayan bireylerde sirkadiyen ritim belirteçleri üzerindeki etkisini incelemek üzere planlanmış ve yürütülmüştür. Çalışma, Eylül 2019 – Ekim 2020 tarihleri arasında Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Endokrin Polikliniğine başvuran kadın bireyler arasından çalışmaya katılmayı kabul eden gönüllü bireyler ile yürütülmüştür. Çapraz tasarımlı randomize olan bu çalışmaya, 20 – 50 yaşları arasında, beden kütle indeksi (BKİ) 25 – 35 kg/m2 arasında olan, herhangi bir kronik hastalığı olmayan, son 6 ayda diyet hikayesine sahip olmayan ve düzenli gece uykusuna (yatış zamanı 22:00-00.00; uyanış zamanı 06:00- 08:00) sahip olan toplam 29 kadın birey dahil edilmiştir. Bireyler, Grup I (n=15) ve Grup II (n=14) olmak üzere randomizasyon yöntemi ile 2 gruba ayrılmıştır. Bireylerin ağırlık kaybetmesini amaçlayan enerji kısıtlaması olan bireysel beslenme planları oluşturulmuştur. Bu beslenme planları, Grup I’deki bireylere ilk 4 hafta güneşin doğumundan batımına kadar olan süreç içerisinde “zaman kısıtlı beslenme”, Grup 2’deki bireylere ise günün her saatinde yemek yiyebilme olanağı veren “serbest zamanlı beslenme” olacak şekilde bireylere uygulanmıştır. İlk müdahale sürecinin sonunda gruplar 1 haftalık arınma süreci sonunda Grup I’deki bireylere serbest zamanlı beslenme, Grup II’deki bireylere ise zaman kısıtlı beslenme müdahalesi uygulanmıştır. Çalışmanın başlangıcı, 4.haftası ve sonunda bireylerin antropometrik ölçümleri ve biyokimyasal parametreleri değerlendirilmiştir. Diyet müdahalesinin iki periyodunu da toplam 20 kişi tamamlamıştır. Antropometrik ölçüm, vücut analizi ve deri kıvrım kalınlıklarının zamana göre gruplar içindeki değişimlerine bakıldığında, her iki beslenme düzeninde vücut ağırlığı, beden kütle indeksi, bel çevresi, kalça çevresi, bel/boy oranı, biseps deri kıvrım kalınlığı, triseps deri kıvrım kalınlığı ve vücut yağ kütlesindeki ortalama değişim istatistiksel açıdan önemli saptanmıştır (p<0.05). Ancak vücut kas kütlesi ve vücut su kütlesindeki ortalama değişimlerin sadece zaman kısıtlı beslenme düzeninde istatistiksel açıdan önemli olduğu görülmüştür (p<0.05). Serum açlık kan glukozu, serbest zamanlı beslenme düzeninde önemli düzeyde azalma göstermiştir (p<0.05). Zaman kısıtlı beslenme düzeninde, serum HDL – kolesterol ve leptin düzeylerindeki azalma istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.05). Biyokimyasal parametreler üzerinde, farklı beslenme düzenleri arasındaki ilişkiye bakıldığında ise, istatistiksel açıdan önemli bir fark saptanmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak, zaman kısıtlı beslenme düzeni serbest zamanlı beslenme düzenine göre, antropometrik ölçümler üzerinde daha fazla değişim sağlamasına rağmen, beslenme müdahaleleri arasında farklılık bulunmamıştır. Yeterli ve dengeli beslenme programlarının yanı sıra obezite tedavisinde zaman kısıtlı beslenme yaklaşımının uygulanması ağırlık kaybında ek bir yarar sağlayabilir. Feeding time is a powerful synchronizer for peripheral oscillators that do not have a clear synchronizing effect on the suprachiasmatic clock. Limiting daily food intake to a specific time period has received a lot of attention in recent years as an alternative to energy restriction to assist weight loss and improve metabolic health. This study was planned and conducted to examine the effect of feeding time on circadian rhythm markers in individuals under weight loss diet. The study was carried out with volunteers who agreed to participate in the study among female individuals who applied to the Baskent University Ankara Hospital Endocrine Polyclinic between September 2019 and October 2020. This randomized crossover design study was conducted between the ages of 20 and 50, with a body mass index between 25 and 35 kg/m2, without any chronic disease, no a diet history in the last 6 months, and had regular night sleep (bedtime 22:00-00.00; awakening time 06: 00- 08:00), a total of 29 female individuals were included. Individuals were divided into 2 groups by randomization method, Group I (n=15) and Group II (n=14). Individual nutrition plans with energy restriction aimed at losing weight have been created for individuals. In the first 4 weeks, individuals in Group I were given "time-restricted feeding" diet intervention during from sunrise to sunset period, while individuals in Group 2 were given the "extended feeding" diet intervention, which gave them the opportunity to eat at any time of the day. At the end of the first intervention period, the groups were taken into a 1-week washout period and then extended feeding was given to the individuals in Group I and time restricted feeding was given to the individuals in Group II. The anthropometric measurements and biochemical parameters of the individuals were evaluated at the beginning, the 4th week and the end of the study. A total of 20 individuals carried out both periods of the dietary intervention. While examining the changes in anthropometric measurement, body analysis and skinfold thicknesses within the groups over time, mean change in body weight, body mass index, waist circumference, hip circumference, waist/height ratio, biceps skinfold thickness, triceps skinfold thickness and body fat mass in the both diet interventions were found to be statistically significant (p<0.05), however, mean changes in body muscle mass and body water mass were statistically significant only in the time-restricted feeding intervention (p<0.05). Serum fasting blood glucose observed a significant decrease in extended feeding intervention (p<0.05). The decrease in serum HDL - cholesterol and leptin levels was found to be statistically significant in time-restricted feeding intervention (p<0.05). The relationship between different diet interventions and biochemical parameters were found no statistically significant (p>0.05). As a result, although time-restricted feeding provided more changes on anthropometric measurements than extended feeding was no differences between nutritional interventions. In addition to adequate and balanced nutrition programs, the application of a time restricted feeding approach in the treatment of obesity may provide an additional benefit in weight loss.

| Başkent Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber |

DSpace software copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback
Repository logo COAR Notify