Erdoğan, İlkayHajiyev, İlkin2023-08-222023-08-222022http://hdl.handle.net/11727/10391Giriş: Derin sternal yara enfeksiyonu (DSYE), kalp cerrahisi sonrası görülebilen ciddi ve ölümcül olabilecek komplikasyonlardan biridir. Kalp cerrahisi geçiren hastaların %1- %3'ünde sternum ayrılması ve enfeksiyon da dahil olmak üzere derin sternal yara komplikasyonları ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş cerrahi teknikleri ve ameliyat sonrası bakıma rağmen mediastinit sıklığı hala %5 civarındadır. Biz bu çalışmada, çocuklarda kalp cerrahisi sonrası DSYE sıklığını, klinik ve laboratuvar bulgularını, mikrobiyolojik özelliklerini ve olası risk faktörlerini belirlemeyi amaçladık. Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya 2010-2020 yılları arasında Başkent Üniversitesi Hastanesi Çocuk Kalp Damar Cerrahisi bölümünde yaşları 0 gün- 18 yaş arasında olan açık kalp ameliyatı uygulanan çocuk hastalar dahil edildi. Ameliyat sonrasında DSYE gelişen olgular "yara" grubu olarak adlandırıldı. Ayrıca kalp cerrahisi uygulanmış ve yara grubundaki hastaların yaş ve tanılarıyla benzer özellikte olan hastalar arasından da "kontrol" grubu oluşturuldu. Hastalara ait demografik, klinik, laboratuvar ve mikrobiyolojik veriler retrospektif olarak incelenerek olası risk grupları araştırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 100 hastanın (57 erkek ve 43 kız) ortanca yaşı 3 ay (1 gün-15 yaş) olup 40 hasta yara, 60 hasta ise kontrol grubunda idi. Yara grubunda kültür pozitifliği 31 (%77,5) hastada saptandı. Yara grubunda hastaları 5 (%12,5) kadarında ameliyat sonrası sternum açık bırakılmıştı. Yara ve kontrol grupları karşılaştırıldığında; ortanca yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) yatış süresi yara grubunda 15 gün, kontrol grubunda 5 gün, (p<0,001), göğüs tüpü süresi (4 ve 3 gün, p=0,03), ortanca mekanik ventilasyonda kalma süresi (4 ve 2 gün, p=0,001) ve ameliyat sonrası ortanca CRP düzeyi 24 saatın sonunda (2 ve 0,2 mg/L, p<0,001) istatistiksel olarak daha yüksekti. Çok değişkenli lojistik regresyon modelinde ameliyat sonrası ateş varlığı (OR 11,6, %95 CI 2,9-45,2, p<0,001) ve mekanik ventilasyon süresinin (OR 1,2, %95 CI 1-1,34, p=0,025) DSYE için bağımsız prediktörler olduğu gösterildi. Tekrarlayan ölçümler varyans analizi yara grubunda günlük CRP değişiminin kontrol grubundan istatistiksel olarak farklı olduğunu ortaya koydu (p=0,022). ROC eğrisi analizinde 24 saatın sonunda CRP=0,25 mg/L düzeyinin DSYE tanısı için %95 duyarlılık ve %69 özgüllüğe sahip olduğu saptandı (eğri altı alan: 0,739 (0,64 – 0,84), p<0,001). Sonuçlar: Sonuç olarak çalışmamızda açık kalp ameliyatı sonrasında mediastinitin klinik, laboratuvar ve mikrobiyolojik özellikleri tanımlandı, ameliyat sonrası ateş varlığının ve uzamış mekanik ventilasyonun DSYE riskini artıran bağımsız faktörler olduğu gösterildi. Ayrıca CRP izleminin DSYE tanısında önemi ortaya konularak 24 saatin sonunda >0,25 mg/L düzeyinin %95 duyarlılık ve %69 özgüllüğe sahip olduğu saptandı. Background: Deep sternal wound infection (DSWI) is one of the serious and potentially fatal complications of cardiac surgery. Deep sternal wound complications, including sternal detachment and infection, occur in 1-3% of patients undergoing cardiac surgery. Despite advanced surgical techniques and postoperative care, the frequency of mediastinitis continues to be reported up to 5% in the literature. In this study, we aimed to determine the frequency, clinical and laboratory findings, microbiological features, and possible risk factors of DSWI after cardiac surgery in children. Materials and Methods: The study included children aged between 0 days and 18 years who had open heart surgery in the Department of Pediatric Cardiovascular Surgery at Başkent University Hospital between 2010 and 2020. The cases that developed DSWI after the operation were defined as the "wound" group, and those that did not develop as the "control" group. The demographic, clinical, laboratory and microbiological data of the patients were analyzed retrospectively and statistical comparisons were made between the groups. Results: The median age of 100 patients (57 boys and 43 girls) included in the study was 3 months (1 day - 15 years), 40 patients were in the wound group and 60 patients were in the control group. Postoperative positive culture rate (77.5% vs. 21.7%, p<0.001), postoperative sternal patency rate (12.5% vs. 0% p=0.009), median length of stay in ICU (15 vs. 5 days, p <0.001), chest tube time (4 and 3 days, p=0.03), median duration of mechanical ventilation (4 and 2 days, p=0.001), and postoperative median CRP level (2 and 0,2 mg/L, p<0.001) was statistically higher in the wound group compared to controls. In the multivariate logistic regression model, presence of postoperative fever (OR 11.6, 95% CI 2.9-45.2, p<0.001) and duration of mechanical ventilation (OR 1.2, 95% CI 1- 1.34, p=0.025) were shown to be independent predictors of DSWI. Repeated measures analysis of variance showed that the CRP change in the wound group was statistically different from the control group (p=0.022). In ROC curve analysis, CRP=0.25 mg/L level was found to have 95% sensitivity and 69% specificity for the diagnosis of DSWI (area under the curve: 0.739 (0.64 - 0.84), p<0.001). Conclusions: In conclusion, our study described the clinical, laboratory and microbiological features of DSTI after open heart surgery, showing that the presence of postoperative fever and prolonged mechanical ventilation are independent factors for the risk of DSTI. In addition, the importance of CRP monitoring in the diagnosis of DSHI was demonstrated, and a level of >0.25 mg/L was found to have 95% sensitivity and 69% specificity.turinfo:eu-repo/semantics/openAccessAçık kalp cerrahisimediastinitderin sternal yara enfeksiyonuÇocukluk çağında kalp cerrahisi sonrası mediastinit (derin sternal yara enfeksiyonu) sıklığının ve risk faktörlerinin belirlenmesispecialistThesis