Karma dentisyon döneminde modifiye haas ve hafızalı genişletme apareyleri ile yapılan maksiller genişletmenin etkilerinin değerlendirilmesi
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı; her ikisi de süt dişlerinden destek alan, hızlı ekspansiyon
apareyi modifiye Haas ve yavaş maksiller ekspansiyon apareyi olan Ni-Ti Memory Leaf
expander ile karma dişlenme döneminde yapılan üst çene genişletmesinin dental ve
iskeletsel etkilerinin karşılaştırılması ve birinin diğerine üstün olup olmadığının
değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya kliniğimizde 2016- 2020 yılları arasında modifiye Haas
veya hafızalı genişletme apareyleri ile tedavi edilmiş toplam 38 hastanın tedavi başı ve
sonu lateral ve posteroanterior sefalometrik filmleri ile dental modelleri dahil edilmiştir.
Kullanılan genişletme apareyine göre hastalar 2 gruba ayrılarak incelenmiştir- Grup 1
(modifiye Haas grubu) 18 ve Grup 2 (Ni-Ti Memory Leaf-Expander grubu) 20 bireyden
oluşmuştur. Tedavi başı (T0) ve genişletme tedavisi sonrası aparey sökümünde (T1) alınmış
dijital sefalometrik radyografların analizleri Dolphin Imaging yazılımı ile yapılırken dental
modellerin 3Shape 3D tarama cihazı ile dijital görüntüleri elde edilerek bu modellerin
ölçümleri Blender 2.90 Version Software ile yapılmıştır. Tedavi grupları arasında farkların
önemliliği Student’s testi ile veya Mann Whitney U testiyle değerlendirilmiştir
Bulgular: Gruplar arasında demografik özellikleri bakımından anlamlı bir fark
bulunmamıştır. Lateral sefalometrik analizlerde hem ekspansiyon sonrası meydana gelen
değişiklikler hem de meydana gelen değişiklik miktarları açısından, gruplar arası anlamlı
bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Posteroanterior film ölçümlerinde internazal, interjugular
ve antegoniyal çentikler arası mesafelerde her iki grupta anlamlı artış izlenmiş, artış
miktarları bakımından gruplar arasında bir farka rastlanmamıştır (p>0,05). Model
ölçümlerinde ise total alan, anterior alan, orta alan, posterior alan, molar devrilme açısı, üst
intermolar, alt intermolar ve ark çevresinde istatistiksel olarak anlamlı artış gözlenmiştir.
Grup 1’de anterior alan ve molar devrilme açısında daha fazla artış gözlemlenmiştir (p=
0.010 ve p=0.009).
Sonuç: Her iki aparey sistemi ile benzer ve etkili genişletme sağlanmıştır. Yeni hafızalı
genişletme apareyi, erken dönem maksiller ekspansiyon hastalarında, hasta/veli
kooperasyonu gerektirmemesi nedeniyle kovansiyonel genişletme apareyleri yerine
güvenli ve etkili bir alternatif olarak tercih edilebilir.
Aim: The aim of this study was to evaluate and compare the dentoalveolar and skeletal
effects of maxillary expansion in early treatment between rapid maxillary expansion device
Modified Haas and slow maxillary expansion device Ni-Ti Memory Leaf Expander- both
anchored to deciduous teeth- and decide whether one is superior to other.
Materials and method: A total of 38 patients who were treated between the years 2016-
2020 in Orthodontics Department, Baskent University Faculty of Dentistry and met the
inclusion criteria were included in the study. Their initial (T0) and post-expansion (T1)
records after retention period were taken. Lateral and posteroanterior cephalograms and
dental models were evaluated in the study. The patients were divided into two groups
according to expansion screw of choice- Group 1 (modified Haas) or Group 2 (Niti
Memory Leaf Expander). Group 1 consisted of 18 and group 2 consisted of 20 patients.
The lateral and posteroanterior cephalograms were analised using Dolphin Imaging
software. The dental models were scanned using 3Shape 3D Scanner and converted to
digital stl models. The digital models were evaluated with Blender 2.90 Version Software.
Student’s test or Mann Whitney U tests were used to evaluate the statistical differences
between groups.
Results: There were no significant differences between the groups in terms demographic
characteristics. Evaluation of lateral cephalometric films at T1 showed no statisticaly
significant differences between the two groups in terms of results and the amount of the
changes occurred after maxillary expansion (p>0,05). All posteroanterior film
measurements- internasal and inter-jugular widths and distance between antegonial
notches- were significantly higher for both groups at T1 and there were no significant
differences between the groups in terms of the amount of increase (p>0,05). 3D model
measurements showed significant changes at T1 for both groups for total surface area,
anterior, middle and posterior surface area, molar tipping angle, upper and lower molar
widths and arch perimeter. The amount of increase in anterior area and molar tipping angle
was higher in Group 1 (p= 0.010 ve p=0.009).
Conclusion: Both maxillary expansion devices produced similar successful results.
Therefore we can conclude that the new Ni-Ti Leaf expander can be a safe and effective
alternative in early treatment of maxillary deficiency with the advantage of eliminating
patient and/or parent cooperation.