70 yaş üstü kolon kanser tanısı alan hastalar ile 50 yaş altı kolon kanserli hastaların klinik ve patolojik özelliklerinin karşılaştırılması
Özet
Kolon kanserleri, her iki cinsiyeti de etkileyen organ kanserleri içinde en sık ölüm
nedenlerindendir. Sıklığı yaĢla artarken 60-75 yaĢlarında en sık görülmektedir. Kolon
kanserinin tedavisinde esas olarak küratif cerrahi sonrasında, rezeksiyon sonrası nüks ve
metastazların önlenmesi amacıyla adjuvan kemoterapi uygulanmaktadır. Adjuvan veya
metastatik tedavi 70 yaĢ üstü hastalarda eĢlik eden komorbiditeler ve yaĢ nedeniyle eksik
dozda veya daha hafif yan etkiler gösteren kemoterapilerin kullanılmasına yol açar.
ÇalıĢmamızda BaĢkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji bölümünde
takip edilen 70 yaĢ üstü kolorektal kanserli hastalarla 50 yaĢ altı kolorektal kanserli
hastaların klinik ve patolojik özelliklerinin karĢılaĢtırılması amaçlanmıĢtır.
Bu çalıĢmaya 1998-2011 tarihleri arasında BaĢkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi Tıbbi Onkoloji bölümünde takip edilmiĢ olan toplam 182 kolorektal kanserli
hasta dahil edildi. 70 yaĢ üzerinde kolorektal kanser tanısı alan 91 hastanın verileri, 50 yaĢ
altında tanı almıĢ olan 91 kolorektal kanserli hastanın verileri ile karĢılaĢtırıldı. Evrelemede
TNM ve Dukes sistemleri kullanıldı.
YaĢ grupları arasında cinsiyet ve cerrahi uygulanma durumu açısından anlamlı fark
bulunmazken (p=0,65 / p=0,732) sistemik hastalık öyküsü 70 yaĢ üzeri hastalarda anlamlı
olarak daha yüksek saptandı (p<0,001). 70 yaĢ üzeri toplam 38 (%53,5) hastaya, 50 yaĢ
altında ise toplam 66 (%91,7) hastaya adjuvan kemoterapi verildiği gözlendi (p<0,001).
Her iki yaĢ grubundaki hastalar tüm evreler için progresyonsuz ve genel sağkalım süreleri
açısından karĢılaĢtırıldı ve tüm evrelerde sağkalım süreleri açısından istatistiksel olarak
anlamlı bir farklılık saptanmadı.
ÇalıĢmamız ileri yaĢtaki hastaların, genç yaĢ hasta grubu kadar adjuvan
kemoterapiden yarar gördüğünü doğrulamaktadır. Ġleri yaĢ hastaların sistemik hastalık ve
performans status durumları göz önünde bulundurularak hasta bazlı tedavi rejimleri
uygulanmalıdır.