dc.description.abstract | İlk kez Aralık 2019 tarihinde tespit edilen yeni bir koronavirüs olan SARS-CoV-2 etkeninin sebep olduğu COVID-19 hastalığı tüm dünyada pandemiye sebep olmuştur. Hastalık özellikle ileri yaş ve ek hastalıkları olan popülasyonda ciddi morbidite ve mortalite sebebidir.
Yapılan bu retrospektif çalışmada tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan ilaçların COVID-19 enfeksiyonuna etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Çalışmada Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Merkez ve Ümitköy polikliniklerine, Türkiye'de pandeminin başlangıcı olarak kabul edilen 11 Mart 2020 ile 31 Temmuz 2021 tarihleri arasında başvuran tip 2 diyabet tanısı bulunan 6430 hastadan çalışmaya dahil edilme kriterlerini karşılayan 431 vaka incelenmiştir. Hastalık şiddeti, hastaların demografik, klinik, laboratuvar özellikleri; COVID-19 sebebi ile hastane yatış ihtiyacı, yoğun bakım ünitesinde takip ihtiyacı, mekanik ventilasyon ihtiyacı olup olmaması, COVID-19 hastalığı öncesi, hastalık sırasında ve sonrasında kullandıkları antidiyabetik ilaç grupları, COVID-19 aşı türü incelenmiştir.
Tip 1 diyabet tanısı olanlar, gestasyonel diyabet tanısı olanlar, yeni tanı konulan diyabet hastaları veya başvurudan önce 6 ay içinde diyabet tanısı konulmuş hastalar, diyabet tanısı konulduğu halde ilaç kullanmayanlar ve son 6 ay içerisinde ilaç tedavisinde değişiklik olanlar çalışma dışı bırakılmıştır. Ayrıca, Başkent Üniversitesi medikal bilgi sisteminde verileri yetersiz olan veya telefonla ulaşılamayanlar ve e-Nabız verilerine ulaşılamayanlar veya bu verilere ulaşılması için rıza göstermeyen hastalar da çalışma dışı bırakılmıştır.
Sülfonilüre tedavisi alanların %48'inde dispne görülürken, almayanların %23'ünde dispne saptandı (p=0,010). Dispne için çoklu lojistik modelinde, sülfonilüre ve HbA1c düzeyi değişkenleri analiz edilmiştir. Çoklu lojistik regresyon analizi sonucunda sadece sülfonilüre değişkeni anlamlı bulunmuştur. Dispne riski; sülfonilüre kullananlarda kullanmayanlara göre 3,146 kat fazladır.
Çalışmamızda anti-diyabetik ilaç gruplarının hastalık seyrine veya ağırlığına olumlu ya da olumsuz bir etkisi olmadığı gösterilmiştir. Yalnızca enfeksiyon sırasında, sülfonilüre grubu ilaçların daha dikkatli kullanılmasını, gerektiğinde doz azaltılmasını veya kesilmesini, bu kararın da hastanın iştah-oral alım durumu ve kan glikoz takibine göre verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Çalışmamızın konusu hala birçok açıdan aydınlatılmayı bekleyen, yeni çalışmalara ihtiyaç duyulan bir alan olup iyi tasarlanmış prospektif çalışmalar ile antidiyabetik ajanların COVID-19 kliniğinde olumlu ve olumsuz etkileri incelenmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
COVID-19 disease, caused by a new coronavirus, SARS-CoV-2, which was first detected in December 2019, has caused a pandemic all over the world. The disease has caused serious morbidity and mortality, especially in the population with advanced age and additional diseases.
In this retrospective study, it was aimed to examine the effects of drugs used in the treatment of type 2 diabetes on COVID-19 infection.
In the study, 431 cases meeting the inclusion criteria of 6430 patients with type 2 diabetes who applied to Başkent University Ankara Hospital Endocrinology and Metabolic Diseases Department Center and Ümitköy polyclinics between March 11, 2020, which is considered as the beginning of the pandemic in Turkey, and July 31, 2021, were examined. Disease severity, demographic, clinical and laboratory characteristics of patients; the need for hospitalization due to COVID-19, the need for follow-up in the intensive care unit, the need for mechanical ventilation, the antidiabetic drug groups used before, during and after the COVID-19 disease, the types, and doses of the COVID-19 vaccine, the short and long-term after recovery from the disease period complications were examined.
Patients with a diagnosis of type 1 diabetes, those with a diagnosis of gestational diabetes, newly diagnosed diabetes patients, or patients who were diagnosed with diabetes within 6 months before admission, those who did not use medication despite being diagnosed with diabetes, and those who had a change in medication in the last 6 months were excluded from the study. In addition, patients with insufficient data in the Başkent University medical information system or those who could not be reached by phone, and those whose e-Nabız data could not be reached or who did not consent to access these data were also excluded from the study.
While dyspnea was observed in 48% of those who received sulfonylurea treatment, 23% of those who did not receive it had dyspnea (p=0.010). In the multiple logistic model for dyspnea, sulfonylurea and HbA1c level variables were analyzed. As a result of multiple logistic regression analysis, only the sulfonylurea variable was found to be significant. risk of dyspnea; It is 3.146 times higher in sulfonylurea users than in non-users.In our study, it was shown that the antidiabetic drug groups did not have a positive or negative effect on the course or severity of the disease. We think that sulfonylurea drugs should be used more carefully only during infection, dose reduction or discontinuation when necessary, and this decision should be made according to the patient's appetite and oral intake status and blood glucose monitoring.
The subject of our study is still a field that needs to be clarified in many ways and new studies are needed, and there is a need to examine the positive and negative effects of antidiabetic agents in the COVID-19 clinic with well-designed prospective studies. | en_US |