Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorEcevit, Ayşe
dc.contributor.authorÇığrı, Emrah
dc.date.accessioned2017-08-03T07:08:41Z
dc.date.available2017-08-03T07:08:41Z
dc.date.issued2016
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/2632
dc.description.abstractPrematüre bebek tanımı , 37. gebelik haftasını tamamlamadan doğan yenidoğanları kapsar. Prematüre bebekler, yaşayabilirlik sınırı olan 220/6 haftadan, 366/7 haftaya kadar uzanan, heterojen bir gruptur. Bu bebeklerin yaklaşık % 75.0‟ını 34 0/7- 36 6/7gestasyon haftalarında doğan geç prematüre yenidoğanlar oluşturur. Geç prematüreler çoğunlukla fonksiyonel ve gelişimsel olarak matür olarak düşünülür ve term bebekler gibi ele alınır, bu nedenle sorunları gözden kaçabilir. Bu çalışmaya; hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Perinatoloji Bilim Dalı tarafından 01/01/2012-30/06/2015 tarihleri arasında izlenen ve annenin son adet tarihi ve ultrasona göre 34 0/7- 36 6/7 gestasyon haftasında normal vaginal yolla veya sezaryenle 34, 35 ve 36. gebelik haftalarında doğan, sırasıyla 74, 89 ve 79, toplam 242 bebek dahil edilmiştir. Çalışmamızda maternal risk faktörlerine göre bu bebeklerde oluşan neonatal morbidite ve mortalite değerlendirilmiştir. Multipl konjenital anomalisi, kromozomal bozukluğu olan bebekler ve dış merkezde doğup hastanemize yatırılan geç prematüre yenidoğanlar çalışmanın dışlanma kriterleri içinde sayılmıştır. Çalışmamız sonucunda en sık görülen morbiditeler; beslenme intoleransı (% 70.2), hiperbilirübinemi (% 43.0 ), yenidoğanın geçici takipnesi (% 40.0), hipoglisemi (% 16.9), respiratuar distres sendromu (% 15.7) ve sepsis (% 13.7) olarak saptandı. Hastalara yenidoğan yoğun bakım yatışı sırasında yapılan en sık tedaviler: intravenöz sıvı (% 88.4), hood içi oksijen desteği (% 54.5) ve antibiyotik tedavisi (% 31.8) olarak bulundu. Ablasyo plasentalı annelerin bebeklerinde respiratuar distres sendromunun (RDS), oligohidramniyozlu annelerin bebeklerinde yenidoğanın geçici takipnesinin (YGT) , gestasyonel diyabetes mellitusu (GDM) olan annelerin bebeklerinde polisiteminin ve plasenta previası olan annelerin bebeklerinde ise hipogliseminin istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek görüldüğü belirlendi. Geç prematüre bebeklerin gebelik haftalarını (34.,35. ve 36. haftalar) aralarında karşılaştırdığımızda; yenidoğan yoğun bakım ünitesi‟ndeki yatış süreleri, toplam morbidite sayısı, solunum sıkıntısı, beslenme intoleransı ve verilen tedavi sayıları en yüksek oranda 34.gebelik haftasında doğanlarda saptandı. Bu çalışmanın amaçları; 1) Yenidoğan yoğun bakım ünitemizde yatırılarak izlenen geç prematüre bebeklerin annelerinin antenatal risklerinin belirlenmesi ve respiratuar, metabolik, enfeksiyöz, hematolojik, nörolojik ve gastrointestinal sisteme ait morbiditelerinin değerlendirilmesi 2) Maternal risk faktörlerinin, geç prematüre bebeklerin morbiditesine etkisinin saptanması 3) Çalışma sonucunda elde edilen veriler ışığında kadın hastalıkları ve doğum ile pediatri/yenidoğan uzmanlarına geç prematüre bebeklerin olası komplikasyonlarına ait bilgi verilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca yine sonuçlarımızın, bu bebeklerin doğumunun zamanlaması ile ilgili kararların alınmasında ve gelişebilecek sorunların erken farkedilmesinde yol gösterici olması da amaçlanmıştır. . Sonuç olarak ; çalışmamızda 34.gestasyon haftasında doğan bebeklerde, geç preterm grubunun diğer gebelik haftalarına göre daha çok morbidite saptanmıştır. Annede; preeklampsi, plasenta previa ve ablasyo plasenta gibi plasentaya ait problemler, GDM olmasının morbiditeyi artırdığı belirlenmiştir. Bu nedenle maternal risk faktörü olan bebeklerin hangi morbiditelerle daha sık karşılabileceği önceden bilinmesi erken dönemde önlemlerin alınmasını, gerekli izlem ve tedavinin yapılmasını kolaylaştıracaktır. Premature infants are defined that baby is born before completing the 37th gestational week. It is a heterogeneous group, infants are born within the viability border of 220/6 weeks to 366/7 weeks. Late preterm infants who are born between 34 0/7 and 36 6 / 7 gestational weeks occur in 70% of all live births before 37 completed weeks. Late preterms are often considered to be mature, functional and developmental and therefore treated as full-term babies, which can result in overlooked problems. In this study; 242 infants born between 01/01/2012-30/06/2015 in our Obstetrics and Gynecology Department, Perinatology Division were evaluated. The infants included were between 34 0 / 7- 36 6/7 gestational weeks according to the mother's last menstrual period and ultrasound signs, and were born by normal vaginal or cesarean section. Neonatal morbidity and mortality occurring in these infants due to maternal risk factors were evaluated. There were 74,89 and 79 infants born in 34,35 and 36th gestational weeks respectively . Exclusion criteria included multiple congenital malformations, chromosomal disorders and patients admitted from elsewhere to our clinic. The most common morbidities in our study were feeding intolerance (70.2%), hyperbilirubinemia (43.0%), neonatal transient tachypnea (40.0%), hypoglycemia (16.9%), respiratory distress syndrome (15.7%) and sepsis (13.7%) . The most common treatments performed during intensive care were intravenous fluid infusions (88.4%), hood inner oxygen support (54.5%) and antibiotic treatment (31.8%). Respiratory distress syndrome (RDS) was seen more with mothers having ablation plasenta, transient tachypnea of the newborn correlated positively with oligohydramiosis. Polycythemia was seen with maternal gestational diabetes mellitus and hypoglycemia with placenta previa. Between the gestational age groups (34, 35. and 36 weeks); length of neonatal intensive care hospitalization , mortality, respiratory distress, feeding intolerance, and the number of treatments received were higher in 34th gestational week group. The objectives of this study were; 1) To determine the maternal antenatal risk for the late premature infants hospitalized in neonatal intensive care unit and respiratory, metabolic, infectious, hematologic, neurologic and gastrointestinal system morbidities in these patients. 2) To determine the maternal risk factors effecting the morbidity of these infants. 3) To give information to obstetrics and gynecology department and pediatrics/neonatal services about the possible complications that can occur in these patients, and to be used as a guide for the timing of the birth. Also, to regulate the family education given before discharge and the frequency of monitoring according to the results of this study; and detecting the late preterm infant problems early as a result.In conclusion, we find that babies born in 34.gestasyonal week had more morbidities compared with other weeks. Preeclampsia, placenta previa and placental problems such as placental abruption, oligohydramnios and gestational diabetes mellitus were all associated with increased morbidity. Therefore, screening the infants with these maternal risk factors will affect the early treatment and follow up plan, increasing the efficiency of neonatal care.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectYoğun bakım ünitesien_US
dc.subjectPreterm bebekleren_US
dc.subjectMorbiditelerien_US
dc.titleYenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen geç preterm bebeklerin materyal risk faktörlerine bağlı morbiditelerinin değerlendirilmesien_US
dc.typespecialistThesisen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster