Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorPirat, Arash
dc.contributor.authorBalcı, Şule Turgut
dc.date.accessioned2015-04-18T11:01:28Z
dc.date.available2015-04-18T11:01:28Z
dc.date.issued2008
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/2180
dc.description.abstractGünümüzde renal transplantasyon cerrahisinde genel anestezi teknikleri kadar, uygun hastalarda rejyonel anestezi teknikleri de iyi bir alternatif oluşturmakla birlikte bu hastaların anestezisinde bir yöntemin diğerine üstünlüğü henüz kesin olarak kanıtlanmış değildir. Çalışmamızın amacı; genel ya da rejyonel anestezi altında gerçekleştirilen renal transplantasyon cerrahisinde, anestezi yönteminin greftin sağ kalımı, greft rejeksiyon hızı ve hasta mortalitesi üzerindeki etkilerinin araştırılmasıdır. Başkent Üniversitesi Klinik Araştırma ve Etik Kurulu (KA08/108 no’lu proje) onayı alındıktan sonra Mayıs 1998-Ocak 2008 tarihleri arasında canlıdan veya kadavradan renal transplantasyon yapılan, 493 ardışık ASA III-IV kronik böbrek yetmezliği olan hastanın medikal ve anestezi kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. İkinci veya üçüncü kez renal transplantasyon yapılan (n=31), birden fazla organ transplantasyonu yapılan (n=2), kombine genel-rejyonel anestezi uygulanan (n=64) ve dosya bilgileri eksik olan (n=22) hastalar çalışma dışı tutuldu. Genel anestezi uygulanan hastalar Grup G (n=154), epidural veya kombine spinal epidural anestezi uygulanan hastalar Grup R (n=220) olarak kabul edildi. Grupların demografik özellikleri; preoperatif, intraoperatif ve postoperatif verileri dosyalar taranarak kaydedildi. Gruplar greft rejeksiyon hızı, greft sağ kalım oranı ve mortalite açısından karşılaştırıldı. Grupların demografik özellikleri ve ASA sınıfları benzer bulundu. Eşlik eden sistemik hastalıklar açısından kronik böbrek yetmezliği süresi Grup G’de daha uzun bulundu (p=0.036). Gruplar arasında bakılan preoperatif parametreler açısından klinik önemi olan herhangi bir farklılık saptanmadı. Her iki grupta bakılan doku uyumsuzluğu ortalama değerleri de birbirine benzerdi (p=0.336). Grup R’de anestezi süresi Grup G’ye göre anlamlı olarak uzun bulundu (p<0.001). İntraoperatif dönemde her iki gruba verilen ortalama kristalloid ve kolloid toplam sıvı miktarları benzerken (p=0.514); bradikardi gelişme oranı Grup R’de daha yüksek (p=0.019), antihipertansif ihtiyacı ise Grup G’de anlamlı oranda daha yüksek idi (p<0.001). Grup G ile karşılaştırıldığında Grup R’nin ortalama kan basıncı ölçümleri 45, 60, 75, 180, 195, 210, 225, 240, 255 ve 345. dakikalarda daha düşük bulundu (tüm karşılaştırmalar için p<0.05). Grup R’nin kalp hızı ölçümlerinin ise 0, 15, 30, 45, 60, 75, 90, 105, 135, 150, 165, 180, 195, 240, 255, 270 ve 300. dakikalarda Grup G ile karşılaştırıldığında anlamlı düşük olduğu saptandı (tüm karşılaştırmalar için p<0.05). SpO2 ölçümlerinde ise 0, 15, 30, 45, 60, 135, 150, 165, 180, 195, 210, 225, 270, 285 ve 300. dakikalarda Grup G’ye göre Grup R’de anlamlı düşüklük saptandı (tüm karşılaştırmalar için p<0.05). Postoperatif dönemde erken hemodiyaliz gereksinimi (gecikmiş renal fonksiyon) Grup R’de %28.9 ve Grup G’de %21.1 idi (p=0.064). Postoperatif 1. gün BUN değerleri ve 2. gün kreatinin değerleri Grup G’ye göre Grup R’de daha yüksek tespit edildi (sırasıyla p=0.029, p=0.05). Grup R’nin BUN ölçümlerinin 15. gün, 1. ay, 3. ay, 6. ay, 9. ay, 1. yıl, 2. yıl ve 3. yılda Grup G’ye göre yüksek olduğu görüldü (tüm karşılaştırmalar için p<0.05). Kreatinin ölçümlerinin ise Grup R için 1. ay, 3. ay, 9. ay ve 4. yılda Grup G’ye göre daha yüksek olduğu görüldü.( tüm karşılaştırmalar için p<0.05). Grup G ile karşılaştırıldığında Grup R’de rejeksiyon oranı daha yüksekti (log-rank p=0.043). Greftin sağ kalımı ise 1, 2, 5 ve 10 yıllık dönemlerde değerlendirildiğinde iki grup birbirine benzer bulundu (sırasıyla log-rank p=0.301, p=0.124, p=0.132 ve p=0.436). Kümülatif mortalite oranı ise Grup R için %13.8 ve Grup G için %3.6 olarak hesaplandı (log-rank p=0.073). Sonuç olarak çalışmamızda, genel anesteziye göre rejyonel anestezi uygulanan renal transplant alıcılarında rejeksiyon oranı daha yüksek bulundu. Greftin ve hastaların uzun dönem sağ kalımları açısından genel anestezi lehine görülen fark istatistiksel anlam kazanmadı. Sonuçlarımızın randomize prospektif bir çalışma ile desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak renal transplantasyon için genel anestezinin güvenli bir şekilde kullanılıyor olması gerçeği ve çalışmamızın sunduğu bulgular ışığında renal transplantasyon cerrahisinde genel anestezinin daha uygun bir seçenek olduğunu düşünüyoruz. Both regional and general anesthesia techniques are currently being used for renal transplantation. However, it is not clear whether one of these techniques is superior to the other one, in terms of patient or renal allograft outcome. The aim of this retrospective study was to determine the effect of anesthesia technique on the rejection rate of the renal allograft and survival rate of both the renal allograft and the patients. After obtaining approval from Baskent University Clinical Research and Ethics Committee, 493 patients who received a renal transplant from either a living-related or a cadaveric donor between May 1998 and January 2008 were retrospectively studied, using anethesia records and patient charts. Patients with multiple renal transplants (n=31) or multiple organ transplants (n=2) those with failed or inadequate regional anesthesia (n=64) and those who had missing data (n=22) were excluded from the study population. Patients’ demographic features and pre-, intra-, and postoperative data were recorded. Patients were divided in to two groups based on whether they received their renal transplant under general anesthesia (Group G, n=154) or regional anesthesia (Group R, n=220). Groups were comparable regarding their demographic features and ASA class. The duration of end-stage renal disease was significantly longer in Group G than Group R (p=0.036). No clinically significant preoperative laboratory value differences were detected between the groups. Groups had similar mean cross match values. Patients in Group R had a significantly longer mean anesthesia duration (p<0.001). Although both groups received similar amounts of crystalloids and colloids intraoperatively, during the anesthesia course bradycardia was more common in Group R (p=0.019) while patients in Group G more frequently required antihypertensive medications (p<0.001). Comparing with Group R mean arterial pressure measurements were significantly higher in Group G at 45, 60, 75, 180, 195, 210, 225, 240, 255 ve 345 minutes intraoperatively (p<0.05 for all). Mean heart rate values were significantly higher in Group G than Group R at 0, 15, 30, 45, 60, 75, 90, 105, 135, 150, 165, 180, 195, 240, 255, 270 ve 300 minutes intraoperatively (p<0.05 for all). When compared with Group G, intraoperative SpO2 measurements were significantly lower in Group R at 0, 15, 30, 45, 60, 135, 150, 165, 180, 195, 210, 225, 270, 285 ve 300 minutes (p<0.05 for all). The rate of delayed renal allograft function was 28.9% in Group R and 21.1% in Group G (p=0.064). Postoperative day 1 blood urea nitrogen (BUN) and day 2 serum creatinine values were significantly higher in Group R than Group G (p=0.029 and p=0.05, respectively). Comparing with Group G, posttransplant day 15; months 1, 3, 6, and 9; and years 1, 2, and 3 mean BUN values were significantly higher in Group R (p<0.05 for all). Similarly, mean serum creatinine values were significantly higher in Group R than Group G on posttransplant months 1, 3, and 9 and year 4 (p<0.05 for all). Renal allograft rejection rate was significantly higher in Grup R than Group G (log-rank p=0.043). Renal allograft survival rates were similar in the groups 1, 2, 5, and 10 years after the transplantation (log-rank p=0.301, p=0.124, p=0.132, and p=0.436, respectively). Respective 10-years cumulative mortality rates for Groups G and R were 3.6% and 13.8% (log-rank p=0.073). In conclusion, when compared with general anesthesia, renal allograft rejection rate was significantly higher when regional anesthesia was used during renal transplantation in our series. The higher renal allograft and patient survival rates that occurred in patients who received general anesthesia was not found to be statistically significant. Although our results need to be confirmed by a randomized prospective trial, we believe that our findings and the fact that general anesthesia is a well-established and widely accepted anesthesia technique for renal transplantation, this method should be used during renal transplantation until further research is done.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectRejyonelen_US
dc.subjectGenel anestezi yöntemlerien_US
dc.titleRejyonel ve genel anestezi yöntemlerinin renal transplantasyonda greftin sağ kalımı üzerine olan etkilerien_US
dc.typespecialistThesisen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster