Koah'lı Hastalarda Atak ve Stabil Dönemi Belirlemede Yaşam Kalitesi Anketleri ile İnflamatuvar Parametrelerin Rolününü Değerlendirilmesi
Özet
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı kronik morbidite ve mortalitenin başlıca nedenlerinden biri olan önlenebilir, tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH’ın doğal seyri, tekrarlayıcı semptomlar ve ataklar ile karakterizedir. Atak tanısı hastaların kliniği ve verdikleri subjektif anamnez bulgularıyla konulmaktadır. Tanı için objektif ve kesin bir belirteç olmamakla birlikte, fizik muayene bulguları ve inflamasyon belirteçlerindeki artış klinik uygulamada çoğu zaman yol gösterici olmaktadır. Çalışmamızda atakların yaşam kalitesine olan etkilerini göz önünde bulundurarak CAT’in atak tanısında ve atak sürecinde kullanılabilirliğini göstermeyi hedefledik.
Bu çalışmada, atak döneminde hastaneye başvuran KOAH hastalarının CAT skorları ve inflamasyon belirteçleri, stabil dönemlerindeki CAT skorları ve inflamasyon belirteçleri ile karşılaştırıldı. Böylece, KOAH’lı hastaların CAT skorlarının atak ve stabil dönem ayrımında kullanılıp kullanılamayacağı değerlendirilmeye çalışıldı. Ayrıca, hastaların atak ve stabil dönemdeki CAT skorunda olabilecek değişikliğin MPV, İl-6, CRP ve genel sağlık anketi SF-36 ile olan korelasyonu incelendi.
Çalışmaya, atak döneminde hastanemize başvuran 13’ü kadın, 40’ı erkek toplam 53 KOAH’lı hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 68,6±1,1 yıl olarak bulundu. Hastaların atak sonrası stabil dönemdeki CAT skorları atak dönemi CAT skorlarına göre daha düşüktü (ort.CAT atak:23,2±1,7 ve ort.CAT stabil: 15,0±1,0 p<0,01). Aynı şekilde SF-36 fiziksel sağlık skorlarında da atak sonrası stabil dönemde, atak dönemine göre iyileşme olduğu görüldü (p<0,05). Atak dönemi CAT skorları, yine atak döneminde ölçülen ve sistemik inflamasyonun objektif göstergeleri olan IL-6 (rho=0,45 p= 0,01), CRP (rho= 0,45 p= 0,01 ) ve lökosit (rho= 0,30 p= 0,03) ile ilişkili bulundu. Ancak CAT skorları ile MPV değerleri arasında korelasyon yoktu. Atak sonrası stabil dönem CAT skorları ile son 1 yılda atak nedeniyle yapılan hastane başvurusu sayısı arasında da korelasyon saptandı (rho= 0,41 p= 0,02). Çalışmamızın sonucunda CAT skorlarının CRP ve IL-6 gibi inflamatuvar belirteçlerle olan korelasyonuna dayanarak atak tanısında yol gösterici olduğunu öne sürebiliriz. İnflamatuvar cevapla seyreden komorbiditelerin varlığı nedeniyle biyobelirteçler ile değerlendirmenin zor olduğu hastalarda atak tanısını destekleyen bir parametre olabileceğini düşünmekteyiz. Ayrıca çalışmamız sonucunda, CAT’in atak sürecinin takibinde noninvaziv ve maliyetsiz bir tetkik olarak kullanılabileceği görüşüne vardık.