Hepatit B virüsü ile karşılaşmış tip 2 diyabetes mellituslu hastalarda gizli hepatit B virüs enfeksiyon sıklığı
Özet
Giriş; Gizli hepatit B virüs (HBV) enfeksiyonu hepatit B yüzey antijeni
(HBsAg) negatif bireylerde hassas tekniklerle kan veya dokuda HBV DNA’nın
bulunması olarak tanımlanmıştır. İmmüm sistemi baskılanmış kişilerde daha sık
oranda gizli HBV enfeksiyonu bildirilmiştir. Tip 2 diyabetes mellitus (DM)’lu
hastalarda görülen immün sistem anormallikleri nedeniyle enfeksiyonlara yatkınlık
bilinmektedir. Ayrıca Tip 2 DM’un viral hepatitlerin varlığında primer hepatosellüler
kanser riskini arttırdığı gösterilmiştir.
Amaç; Hepatit B virüsü ile karşılaşmış (HBsAg -, antiHBc IgG + ve/veya
antiHBsAg+) tip 2 DM’lu hastalarda gizli HBV enfeksiyon sıklığını araştırmaktır.
Materyal-Metod; Bu çalışmaya Nisan 2006- Haziran 2006 tarihleri arasında
Başkent Üniversitesi Konya Uygulama ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji ve
Endokrinoloji polikliniğine başvuran ardışık 582 tip 2 diabetes mellituslu hasta
değerlendirilerek HBsAg (-) antiHbc IgG (+) ve/veya antiHBsAg (+)’liği saptanan
100 DM’lu hasta, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Ankara Hastanesi Kan
Bankasına Nisan 2006- Haziran 2006 tarihleri arasında başvuran ardışık 642 kan
donörü değerlendirilerek HBsAg (-) ve antiHBc IgG (+) ve/veya antiHBsAg (+)’liği
yaş ve cinsiyetle uyumlu 100 kan donörü alındı. Kronik karaciğer hastalığı, diyaliz
gerektiren kronik böbrek yetmezliği, diyalize girme hikayesi, HBsAg, anti-HCV ve
anti HIV pozitifliği, karaciğer veya böbrek nakli yapılmış olması, HSK ve diğer
malignensilerin saptanmış olması, immünosüpresif ilaç kullanımı çalışmaya
alınmama kriterleri olarak belirlendi. Hastaların demografik veriler, kan
transfüzyonu, ameliyat, sarılık, HBV için aşılama öyküsü ve alkol kullanımı
sorgulanarak kaydedildikten sonra kantitatif olarak HBV DNA ve alanin
aminotransferaz (ALT) düzeyleri belirlendi.
37
Bulgular; Tip 2 DM’lu hastaların yaş ortalaması 48,74±9,68, erkek/kadın
oranı 49/51, kontrol grubunun yaş ortalaması 46,44±13,67, E/K 58/42 idi.
Demografik özellikler açısından iki grup arasında anlamlı farklılık yoktu (P>0,05).
Tip 2 DM’lu hastaların 11 (%11)’inde, kontrol grubunun 3 (%3)’ünde HBV DNA
(+) saptandı. Tip 2 DM’lu hasta grubunda HBV DNA düzeyleri 1x102-5x103
kopya/ml, kontrol grubunda ise 4x103 ile 1x105 kopya/ml arasında değişiyordu. Tip
2 DM’lu hastalar ile kontrol grubu arasında kan transfüzyonu, ameliyat, HBV’ne
karşı aşılanma öyküsü ve alkol kullanımı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark
yoktu (P>0,05). Tip 2 DM’lu hastalarda ALT düzeylerinin ortalaması kontrol
grubundan yüksekti fakat fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (26,24±16,40 karşın
23,28±9,65 P>0,05). Tip 2 DM’lu hastaların 16 (%16)’sında, kontrol grubunun 6
(%6)’sında ALT düzeyi normal değerin üst sınırı olan 41 U/L’nin üzerinde idi.
Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi ( P<0,05).
Sonuç; Bu çalışmada tip 2 DM’lu hastalarda gizli hepatit B sıklığının kontrol
grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha sık olduğu bulunmuştur. Gizli
HBV enfeksiyonun HBV bulaşına neden olduğu ve Tip 2 DM’un popülasyondaki
sıklığı düşünüldüğünde bu çalışmanın sonuçlarının halk sağlığı açısından önemli
epidemiyolojik veriler olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca sonuçlar DM’lu hastalarda
artmış gizli hepatit B sıklığının, DM’lu olmayanlara göre daha sık primer
hepatosellüler kanser görülmesine katkıda bulunabileceğini düşündürmüştür