Tip 2 diyabetes mellituslu hastalarda sodyum fosfatın kolon temizliği üzerine etkisi
Özet
Giriş: Tip 2 DM’lu hastalarda gastrointestinal semptomların sık görüldüğü bilinmekte
ve bu semptomların nedeninin aydınlatılabilmesi için sıklıkla kolonoskopi işlemi
gerekmektedir. Bundan dolayı kolonoskopik işlemin tanısal yeterliliği bu hastalarda
önemlidir, ancak Tip 2 DM’lu hastalarda halen kolonoskopi öncesi yeterli barsak temizliğini
sağlayan bir öneri yoktur.
Amaç: Tip 2 DM’lu hastalarda sodyum fosfatın kolonoskopi öncesi barsak temizliğine
etkisini, tolerabilitesini, güvenilirliğini ve DON’in kolon temizliği üzerine etkisinin olup
olmadığını araştırmaktır.
Materyal-Metod: Çalışmaya 90 ml bölünmüş doz NaP (Fleet phospho soda) ile
barsak temizliği yapılmış 50 tip 2 DM’lu hasta, hasta grubunu, yaş ve cinsiyet ile uyumlu 50
nondiyabetik hasta kontrol grubunu oluşturacak şekilde 100 hasta alındı. Akut ve kronik
böbrek yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı, dekompanse kalp yetmezliği, opere koroner
arter hastalığı, barsak obstrüksiyonu ve nörolojik defisiti olanlar, son 6 ay içerisinde laksatif
veya prokinetik ilaç kullananlar, son 1 ay içerisinde barsak motilitesini etkileyen ilaç
kullanmış olanlar, kan basıncı 160/100 mmHg üzerinde olanlar ve 65 yaşından daha yaşlı
olanlar çalışma dışı bırakıldı. Her iki grup arasında NaP’ın kolon temizliği ve hasta toleransı
üzerine etkisi ve güvenilirliği karşılaştırıldı. Çalışmaya alınan tüm hastalara otonom
nöropatinin varlığını değerlendirmek için oturur ve ayakta iken kan basıncı ölçümünü de
içeren kardiyak muayene, elektrokardiyogram ve ekokardiyogramı takiben 24 saatlik ritm
holteri tetkiki yapıldı. Kalp hızı değişkenliği, hem “time-domain” hem de “frequencydomain”
yöntemi ile yapıldı.
Bulgular: Yaş, cinsiyet, kan basınçları ve kalp hızları açısından iki grup arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). Diyabet süresi ortalama 59.7 ± 77.7 (6-
360) aydı, HbA1c düzeyi ortalama % 6.6 ± 1.7 idi. Vücut kitle indeksi (VKİ) DM grubunda
30.4 ± 6.0 kg/ m2, kontrol grubunda 27.6 ± 5.2 kg/ m2 idi (p=0.01). DM grubu kontrol
grubuna göre anlamlı şekilde daha şişman olmasına rağmen kolon temizliği yeterli olmayan
diyabetik hastalar, kolon temizliği yeterli diyabetik hastalara göre daha zayıftı, fakat aradaki
fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.06). DM ve kontrol grupları arasında bazal
III
gastrointestinal semptomlar, kolonoskopi endikasyonları ve defekasyon alışkanlığı açısından
istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). Kontrol grubunda hastaların %94’ünde
NaP ile yeterli kolon temizliği sağlanabilmişken bu oran DM grubunda %70 bulundu.
(p=0.002). Çekuma ulaşma zamanı, toplam işlem zamanı ve kolonoskopik bulgular açısından
iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı (p>0.05). DM grubunda
ortostatik hipotansiyon görülme oranı kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksekti
(p=0.008) ve kalp hızı değişkenliği kontrol grubuna göre anlamlı olarak bozulmuştu (p<0.05).
Sonuç: Bu çalışmada tip 2 DM’lu hastalarda NaP’la kolon temizliğinin güvenli ve
tolere edilebilir olmasına rağmen yetersiz olduğunu, hipergliseminin ve otonom nöropatinin
yetersiz kolon temizliği ile ilişkili olduğu gösterdik. Tip 2 DM’lu hastalarda NaP’la kolon
temizliği güvenli, tolerabl ve ucuz bir yöntem olarak önerilebilir, ancak yeterli barsak
temizliğinin sağlanabilmesi için ilave yöntemlere ve hiperglisemi ve otonom nöropatinin
kontrolüne ihtiyaç vardır.