Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorÖzbek, Mustafa Serdartr
dc.date.accessioned2015-02-17T08:52:52Z
dc.date.available2015-02-17T08:52:52Z
dc.date.issued2013
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/1573
dc.description.abstractBir icra takibinin amacı, alacaklıların alacak talebinin etkin bir şekilde yerine getirilmesidir. Günümüzde icra ve iflâs sisteminin etkin işlememesi, ekonomik ve ticarî hayatı olumsuz etkilemekte ve adalet hizmetlerine olan güveni sarsmaktadır. Ekonomik hayatta hukukî güvenliğin sağlanması ve toplum barışının korunması, cebrî icra sisteminin hızlı, etkili ve adil şekilde işlemesine bağlıdır. Nitekim İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, adil yargı-lanma hakkına ilişkin kararlarında, icra ve iflâs takiplerini ?makul süre? kavramı içerisinde değerlendirmektedir. Hukuk devleti ilkesi sebebiyle, hem Avrupa hem Türkiye?de ilâmların icrasına özel bir önem verilmelidir. Türk İcra ve İflâs Kanunu?nun 24 vd. maddeleri ile Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesince, mahkeme kararlarının icrası hakkında kabul edilen Rec (2003)17 sayılı Tavsiye Kararında yapılan tanıma göre cebrî icra, ?yargı kararlarının ve diğer adlî veya gayriadlî icra edilebilir kararların, borçluyu, hükmedilen şeyi yapmaya, bunu yapmaktan kaçınmaya veya ödemeye zorlayan hukuk kuralına uygun olarak yerine geti-rilmesi? demektir. Günümüzde cebrî icra sisteminin etkinliğini engelleyen bazı temel sorunlar bulunmaktadır. Başlıca sorunlar, iş yükü ve takip sayısındaki sürekli artış ile personelin nitelik ve nicelik yönünden yetersiz olmasıdır. Mevcut sorunların başında, icra takiplerinde borçlunun malvarlığı hakkındaki bilgilere erişimin yetersiz olması gelmektedir. Keza icra daireleri, güç koşullar altında çalışmakta (örneğin mekan darlığı) ve icra dairelerinin vatandaşlar ile avukatlar gözünde olumsuz bir imajı bulunmaktadır. İcra dairelerini ülke çapında temsil edecek bir meslek örgütünün bulunmadığına da işaret etmek önem taşır. İcra daireleri birbirlerinden ayrı ve bağımsız olmakla birlikte, tüm icra dairesi personeli Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan devlet me-murlarıdır. Her gün artan iş yükü karşısında bu sistem, açıkça kapasitesini aşmıştır. Hukuk devleti, ilâmların etkin icrasını gerektirir ve bu amaca ulaşılabilmesi için borçlunun malvarlığının şeffaflığı büyük önem taşır. Hem ilâmlı hem de ilâmsız icrada, rehinle temin edilen ve edilmeyen para alacaklarının tahsili makul sürede ve giderle olmalıdır. Bununla birlikte etkin bir icra taki-binde borçlunun temel hakları kanunla korunmalıdır. Cebrî icra sürecinde alacaklı ile borçlunun hakları arasında bir çatışma bulunur. İyi işleyen bir icra takibi, borçlu ve alacaklının çatışan bu menfaatlerini uzlaştırmalıdır. Dolayısıyla etkin bir icra takibi, bir yandan borçlunun malvarlığının şeffaflığını sağlarken, diğer yandan borçlunun gizlilik hakkına zarar vermeden alacaklı-nın bu malvarlığı hakkında bilgi alma hakkını temin etmelidir. Bir icra takibinin başlamasından sonra alacaklı, borçlunun yerleşim yeri-ni ve malvarlığına ilişkin bilgileri bulmalıdır. Zira icra hukukunun temel bir kuralı olarak, icra takibinde yetkili icra organı, borçlunun yerleşim yerindeki icra organıdır. Ayrıca borçlunun haczi kabil mallarını bulabilmek ve alacağı tahsil edebilmek için de, malvarlığının şeffaflığı bir ön koşuldur. Bu kap-samda, Anayasa ilkeleri olarak bilgiye erişim ve ölçülülük ilkeleri, icra takiplerinde benimsenmek zorundadır. Hâlihazırdaki cebrî icra sistemimizde alacaklılar, borçlunun malvarlığı veya geliri hakkındaki bilgileri bulmakta çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Malvarlığı bilgilerine erişim farklı yol-larla sağlanabilir. Alacaklılar, siciller ve diğer bilgi kaynakları gibi sistemleri araştırarak bilgiye erişebilir veya borçlunun mal beyanını kullanabilir. Örne-ğin, Türk İcra ve İflâs Kanunu?nun 74 ve 75. maddelerine göre borçlu, yazılı veya sözlü olarak icra dairesine mal beyanında bulunak zorundadır. Mal beyanı, hacizden önce alacaklının talebini karşılamaya yetecek miktarda mal veya gelir içermelidir. Borçlunun mal beyanında her türlü kazanç ve geliri, taşınır ve taşınmaz malları, banka hesapları, menkul kıymetleri belirtilmelidir. Borçlu tüm mallarını veya gelirini beyan etmezse, icra mahkemesi tarafından üç aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilir (İİK m. 76). Borçlu gerçeğe aykırı mal beyanında bulunursa, bir yıla kadar hapis cezasıyla ceza-landırılabilir (İİK m. 338). Alacaklı ve borçlunun çatışan menfaatlerini ve ilişkilerini dengelemek maksadıyla, borçlular hakkında bir kamu sicili tutul-malıdır. Bu sicil, borcunu ödememe alışkanlığına sahip ve acze düşmüş borçluları ihtiva etmelidir. Alacaklı, bu sicile erişebilmeli ve cebrî icra ama-cıyla gereken bilgiyi elde edebilmelidir. Borçlunun veya mallarının bulunduğu yerin araştırılması, Avrupa Birli-ğinde sınır aşırı alacak tahsilinin güncel sorunlarındadır. Zira alacaklı ve icra organları borçlunun yerleşim yeri veya malvarlığı hakkında bilgi sahibi ol-madıkları takdirde, alacaklılar sınır aşırı alacak tahsiline ilişkin ilâmları icra edememektedirler. Alacak taleplerinin icrasının düzeltilmesi için, icra organları Avrupa Birliği alanında borçlunun yerleşim yeri ve malvarlığı hakkında doğru bilgi bulabilmelidir. The main goal of an enforcement proceeding is efficient recovery of the creditors? monetary claim. Nowadays, ineffective functioning of enforce-ment and bankruptcy system adversely affects economic life and undermines the confidence in judicial service. Attainment of legal security in economic life and protection of social peace depend on running of enforcement system in a fast, efficient and fair manner. Likewise, the European Court of Human Rights interprets enforcement and bankruptcy proceedings within the con-cept of ?reasonable time limit? in its judgments on the right to a fair trial. Because of the rule of law principle, a special attention must be brought to enforcement of judgments both in Europe and Turkey. According to the definition of enforcement given by articles 24 et seq. of the Turkish Code of Enforcement and Bankruptcy and Recommendation Rec(2003) 17 adopted by the Committee of Ministers of the Council of Europe on enforcement of court decisions, enforcement means ?the putting into effect of judicial deci-sions, and also other judicial or non-judicial enforceable titles in compliance with the law which compels the defendant to do, to refrain from doing or to pay what has been adjudged?. There are several current major obstacles to the efficiency of the en-forcement system. Major obstacles are about a constant increase of enforce-ment proceedings and workload, of a chronic lack of staff and of insufficient qualification. On top of this, access to information about debtor?s assets in enforcement proceedings is not sufficient. Enforcement agents also face difficult working conditions (e.g. lack of space) and a general a poor image from citizens or lawyers. It is also important to point out the lack of repre-sentation of the profession at national level. The enforcement agents are autonomous and independent from each other, even if all employees are civil servants of the Ministry of Justice. Obviously, this system, which must face an ever unceasing workload, has met its limits. Rule of law requires effective enforcement of judgments and thus the transparency of debtors? assets are very important to reach this aim. Both enforcement of judgment and enforcement without judgment must recover the secured or unsecured money debts within a reasonable time and cost. In an efficient enforcement proceeding, however, debtors? fundamental rights must be protected by law. There is a clash between the debtor?s and credi-tor?s rights in enforcement process. A well functioning enforcement pro-ceeding must reconcile the opposing interests of the debtor and creditor. So an efficient enforcement proceeding must provide greater transparency of debtors? assets on the one hand and promote the rights of creditors to obtain details on them on the other, without damaging the debtors? rights of pri-vacy. After starting an enforcement proceeding, a creditor must find debtor?s address and information about his or her assets. Because, as a basic rule of enforcement law, the competent enforcement organ in an enforcement pro-ceeding is the enforcement organ in the place where the debtor is domiciled. Also, in order to be find attachable assets of a debtor and to recover debt, patrimonial transparency is a prerequisite. In this context access to informa-tion and the principle of proportionality as constitutional principles have to be provided in the enforcement proceedings. Creditors still face some obsta-cles in finding information about the debtor?s assets or income in current enforcement systems. Access to patrimonial information can be provided by different ways. Creditors can access to information by searching systems like registers and other sources of information or they can use debtor?s assets declaration. For example, according to articles 74 and 75 of the Turkish Code of Enforcement and Bankruptcy (CEB), the debtor is obliged to dis-close his or her assets orally or writtenly before the enforcement organ. It must contain sufficient property or income for the recovery of the creditor?s claim before seizure. All types of winnings and income, movable and im-movable property, bank accounts, stock and shares of the debtor must be revealed in the debtor?s declaration. If the debtor does not declare all his property and income, he can be punished by imprisonment of up to three months by the enforcement court (CEB a. 76). If the debtor discloses incor-rect information he can be punished by imprisonment of up to one year (CEB a. 338). To balance the relations and the opposite interests of debtors and creditors, there must be a public register on debtors. This register should be relates to unwilling debtors and the insolvent ones. A creditor should able to access to this register and obtain the necessary information for enforce-ment purposes. Inquiring the debtor?s whereabouts or his assets is one of the current problems of cross-border debt recovery within the European Union. Because when the creditor and the enforcement organs have no information about the debtor?s location or his assets, the creditors can not enforce judgments on cross-border debt recovery. To improve the enforcement of monetary claims, the enforcement organs must be find accurate information on the debtor?s location and assets in the territory of the European Union.tr
dc.language.isoturtr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectAvrupa Birliği ve Türk Hukukunda İlâmlı İcranın Etkinliğitr
dc.subjectİlâmlı İcranın Etkinliği, Avrupa Birliği Hukuku, Türk Hukuku Efficiency of the Enforcement of Judgments, European Union Law, Turkish Lawtr
dc.subjectİlâmlı İcranın Etkinliği
dc.titleAvrupa Birliği ve Türk Hukukunda İlâmlı İcranın Etkinliğitr
dc.title.alternativeEfficiency of the Enforcement of Judgments in the European Union and Turkish Lawtr
dc.typebooktr


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster